Sosyal Medya

Döviz

Enflasyon faciası göz göre göre geliyorum dedi; faiz artana kadar da devam edecek

Haziran TÜFE enflasyonu %1,94’le beklenen medyan %1,42’nin anlamlı ölçüde üzerinde geldi.  Böylece yıllık TÜFE enflasyonu %17,53 ile iki yılın zirvesine…

Enflasyon faciası göz göre göre geliyorum dedi; faiz artana kadar da devam edecek

Haziran TÜFE enflasyonu %1,94’le beklenen medyan %1,42’nin anlamlı ölçüde üzerinde geldi.  Böylece yıllık TÜFE enflasyonu %17,53 ile iki yılın zirvesine oturdu.

Daha önemlisi çekirdek enflasyonun haziranda (C endeksi) %2,5 artışla üç aylık ivme olarak %25’lik bir tempoya yükseldi.  Bu da TÜFE enflasyonunun haziran sonunda yapılan elektrik-doğalgaz zamlarından bağımsız, yükselmeye devam edeceğini anlatıyor.

TÜFE yıllık değişim oranları (%), Haziran 2021

Detaylara bakınca, TÜİK’in haziranda fiyat derlediği 386 kalemden 307’sinde artış var. Hemen her kalemde yükselme sektörlere dağılmış şekilde enflasyonun kontrolden çıktığını gösteriyor.

Giyim fiyatlarındaki aylık %2,4, ev eşyasında aylık %4,5, ulaştırmada aylık %2,8, eğlence-kültürde %4,5, eğitimde aylık %2,21, lokanta/otellerde %3,8 ve çeşitli mal-hizmetlerde yine aylık %2,7’lik artışlar oldukça korkunç.

Üretici fiyatları yıllık %43’te

Haziran Yİ-ÜFE bir önceki aya göre %4,01’le kontrolsüz bir şekilde artmış durumda.  Böylece yıllık seviyesi %42,89.  Sadece ilk yarıyıldaki artış %22,04!

Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %35,34, imalatta %45,87, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %11,22, su temininde %28,59.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %54,89, dayanıklı tüketim malında %33,05, dayanıksız tüketim malında %28,25, enerjide %41,74, sermaye malında %31,65 artış olarak gerçekleşti.

Yİ-ÜFE yıllık değişim oranı (%), Haziran 2021

Faiz indirimi hayal, faiz artışı kaçınılmaz

Mevcut enflasyon verileri Başkan Kavcıoğlu yönetimindeki para politikasının etkisizliğinin kanıtı. Yönetim hataları nedeniyle savrulan Türkiye ekonomisinde enflasyonist baskılar kontrolden çıkmış durumda. Türkiye’de enflasyonda genelde yaz aylarında oluşan sakinlik bu sene gelmeyecek.  TCMB’nin kısıtlı faiz indirimleri için beklediği TÜFE enflasyonunda son çeyrekte yıllık bazlı düşüşlerin gerçekleşmesi de çok zor.

Rakamlar ortada.

Üretici fiyatlarındaki %43 oranındaki artış, yıllık %17,5’ta kalan tüketici fiyatları enflasyonunu beslemeye devam edecek.  TCMB-BDDK’nın el ele devreye soktuğu önlemler üzerinden enflasyonu baltalayacak ölçekte iç talebin yavaşlaması mümkün değil.

Haziran sonu yapılan elektrik-doğalgaz zamlarının TÜFE enflasyonuna doğrudan etkisi 0,9 puan civarında.  Sene sonuna kadar yıllık TÜFE enflasyonuna 120 baz puan civarında ekleyebilecek şekilde artçı etkileri olacak.

TL halen değer kaybetmeye devam ediyor; sene başından bu yana dolar karşısında %15 civarında eriyen TL’de zayıflık dönemi geride kalmış değil.  Turizm sektöründe kısmen iyileşme TL’nin değerini güçlendirmeye döndürecek ölçekte değil.

COVID-19 döneminde devletten doğrudan gelir desteği göremeyen hizmet sektörü içinde halen sağlam duranlar, maliyetlerindeki artışı doğrudan fiyatlara yansıtarak nakit yaratmak durumunda. İmalat sektörü zaten hem arz kaynaklı sıkıntılarla, hem de yükselen girdi maliyetleri ile boğuşmakta.

Zamlar yağmur gibi gelmeye devam edecek kısaca.  Halkın ne para politikasına ne de ekonomi yönetimine güveni haklı nedenlerle olmayınca da döviz mevduatlarındaki artış devam ederken, tersine dolarizasyon tamamen hayal olmuş durumda.  Zaten son tren göreceli başarı elde eden, piyasanın kredi verdiği Ağbal’ın 4,5 ayda şok bir şekilde merkez bankası başkanlığından Erdoğan tarafından alınmasıyla kaçmış durumda.

Şu durumda, doğal şekilde temmuz-ağustos sonrasında yıllık TÜFE enflasyonun gerilemesi ve kısıtlı faiz indirimlerine alan açılması çok mümkün görünmüyor.  Hatta gereken, enflasyondaki bu yeni ivmeyi kontrol altına almak için acil bir 200 baz puanlık faiz artışı daha.  Fakat herkesin bildiği gerçek de Kavcıoğlu ve ekibinin faiz artırmaları halinde koltuklarını kaybedecekleri.

Mevcut eğilimle sene sonu TÜFE enflasyonunun TÜİK verileriyle bile %20’nin altında olması gerçekçi değil.

Buna rağmen, Erdoğan’ın devreye zorla girerek talimatla son çeyrekte faiz indirimini zorlaması ise geçmiş tecrübelere göre olası.  Tam da faiz artması gereken bir dönemde bu adımın atılması TL’nin değeri, enflasyon açısından intihar niteliğinde olacaktır.

Dolayısıyla, zaten ekonomik şartlar ve işsizlik nedeniyle her geçen gün desteği eriyen Cumhur İttifakı açısından da faiz indirimi ısrarı 2023 seçim yolunda benzer bir özkıyım adımından farklı sonuç yaratmaz.

GA.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler