Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Emre Balıca: Küresel bir komplo gibi sanki öyle

Soluksuz dizi izler gibi geçen gündem içerisinde ülkemizin çok da önemsemediği bir başlıktan bahsedeceğim. Önemseyecek o kadar çok konu var…

Emre Balıca: Küresel bir komplo gibi sanki öyle

Soluksuz dizi izler gibi geçen gündem içerisinde ülkemizin çok da önemsemediği bir başlıktan bahsedeceğim. Önemseyecek o kadar çok konu var ki, buna sıra gelmesi zaten düşünülmez de ben komplo teorisi olsun diye anlatayım dedim.

Hayat bize komplo, malumunuz. Gerçi bu daha iyi günlerimiz gibi bir his var içimde ama…

Düşününce çabuk geçti bu his.

Süreç hemen hemen bir ay kadar önce başladı. Gerçi bunun geçmişi de var ama üst düzeyde dile getirme Nisan ayı gibi oldu diyebiliriz. Durumun gelir kalemlerinde aksamalara neden oluşu buna rağmen başka ülkelere ciddi gelir kaymalarının neden olmasından kaynaklandığını söylemek mümkün. Asıl yaygara zaten bu gelir kaybının büyümesinden ortaya çıkıyor. İşin içine küresel para otoriteleri de girince anlaşma zemini oluşturulmaya çalışıldı ama burada kaybedecek olanın vergi cennetlerine kaçan küresel şirketler olduğu açık.

Efendim …

Siz ne sandınız?

Yok canım, siz başka bir şey ile karıştırdınız.

Ben, bir ay kadar önce Amerikan Hazine Bakanı Janet Yellen’in G-20 ülkelerine küresel bir asgari kurumlar vergisi önerisinden bahsediyordum. Nisan ayında Janet Yellen’in önerisi ile başlayan süreç özellikle vergi cenneti olarak görülen ülkelerde yatırımları bulunan küresel şirketlerin vergilendirilmesi üzerine.

Kurumsal vergi oranlarının düşük olması nedeniyle yatırım merkezlerini bu ülkelere kaydıran, özellikle teknoloji şirketleri, merkez ülkelerinde ciddi vergi geliri kayıplarına neden oluyor. Tabi bu ülke ABD olunca işin rengi daha da bir farklılaşıyor.

Vergi konusunda hassasiyeti bilinen ABD, arka arkaya açıkladığı teşvik paketlerinin maliyetini de kendi ülkesinde kurumlar vergisini yükselterek çıkarmayı planlarken, asgari küresel kurumlar vergisi ile ülkesinden çıkabilecek şirketlerin dengesini oluşturmaya çalışıyor diyebiliriz.

Ama benim komplo teorisi dediğim kısım burası değil. Aklımı kurcalayan bu yurt dışı şirketlerin çoğunun teknoloji firması olup, küresel gelir anlamında da gücü elinde tutan firmaları oluşturması.

Bir süredir egemen ekonomik güç, devletlerden şirketlere doğru kaymaya başladı. Şirket sahipleri bir fenomen ve hatta süper kahramanlar ile özdeşleşir duruma geldiler. Tek bir tweetleri, tek bir görselleri çok fazla kitleyi harekete geçirmeye yeter durumda. Bunun ile birlikte pandemi döneminin yıldızlaşan para birimi kriptoların da varlığı devletlerin kontrol gücünü kırmaya başladı.

Ama şimdi pandemi döneminin dünya da; henüz bizde olduğu söylenemez, kontrol altına alınmaya başlaması devletlerin de gücünü hissettirmesini sağladı. Kripto paralar konusunda arka arkaya gelen kontrol ve yasaklama uygulamaları ile birlikte, küresel ekonomik gücün dengesini tekrar kendi tarafına çekmeyi isteyen devletler ki, başta ABD küresel asgari kurumsal vergi ile şirketlerin vergi cennetlerindeki gücünü de kırmak istiyor.

Böylece denge ve piyasa kontrolünün tekrar şirketlerden devletlerin eline geçeceğini hesaplıyorlar.

OECD ve IMF’de küresel asgari kurumlar vergisinin uygulanması taraftarı.

Ekonomik gücün el değiştiğini anlayan büyük ekonomi aktörleri planlarını devreye soktular anlayacağınız. Bu arada bu kadar dağıtılan teşvikin bir şekilde piyasadan emilmesi gerekiyordu haliyle. ABD vergi ile gelirlerini arttırmayı hedefleyebilir ama bizim gibi ülkeler bu durumdan başka bir zarar daha görecek.

Bir saniye burada şunu belirteyim. Biz küresel firmalar için vergi cenneti niteliği taşımadığımızdan konunun bu tarafından değil zamanla piyasadan çekilecek dolar nedeniyle zarar göreceğiz.

Tahvil alım programını tartışan ya da faiz kararını gözden geçirmeye niyetlenen ABD’yi düşünürsek, belki biraz erken ama döviz kurlarındaki hareketten ciddi zarar göreceğimizi söylemek için pudra şekerine ihtiyaç yok.

Eğer kendi derdimize yanalım derseniz bir öneri. Demli çayın yanında kahvaltı da Venezüella peynirine çatalı saplarken aklınızdan çıkmasın 1…2…8….

Ne dedim ben durduk yere…

 

 

Emre Balıca, yazarın izniyle linkten yeniden yayınlandı

 

FÖŞ ve Erda Gerçek; Enflasyondan Fed’in para politikası ve borç krizine giden yol

 

Küresel şirketlerin ‘Vergi Oyunu’nda sona gelindi

 

Covid-19 reyting çitalarını oynatıyor

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler