Sosyal Medya

Genel

YORUM:  Hastaneler aşısız doluyor

  Tüm dünya ve Türkiye’de aşı karşıtları Delta varyantının yayılmasını hızlandırıyor.  Çok çeşitli nedenlerle aşı olmak istemeyenler sonunda lafı getirip…

YORUM:  Hastaneler aşısız doluyor

 

Tüm dünya ve Türkiye’de aşı karşıtları Delta varyantının yayılmasını hızlandırıyor.  Çok çeşitli nedenlerle aşı olmak istemeyenler sonunda lafı getirip “bireysel özgürlere” bağlıyor. Ancak, başkalarını hasta etmek bireysel özgürlük değil.  ABD, Çin, Avustralya ve Avrupa’da vaka sayıları artarken, hikaye her yerde aynı:  mRNA aşılarını tamamlayanlar da Covid-9’a tutulabiliyor, ama bunların hastalıkları çok daha hafif geçiyor. ABD’de   yapılan ölçüme göre. 2 aşı olup da hastaneye kaldırılanların oranı sadece binde dört.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüs vakalarının son 4 haftada örgütün dünya genelinde yüzde 80 arttığını, bu artışın virüsün Delta varyantından kaynaklandığını ve bu varyantın 132 ülkede tespit edildiğini açıkladı.

 

Türkiye’de vaka sayısı Cuma akşamı itibarıyla 22 bini aşarken, halk sağlığı uzmanları önümüzdeki hafta vakaların 40 bini aşmasından kaygılı.

 

Diken.com.tr’de yer alan habere göre, Ankara Şehir Hastanesi yoğun bakım uzmanı ve bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Sema Turan, yoğun bakımdaki Covid-19 hastalarının en az yüzde 80’inin aşısız olduğunu söyledi.

 

Prof. Dr. Turan, vaka artışı ile birlikte hastanelerde tedavi gören hastaların yoğun bakım ihtiyacının da artmaya başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki iki-üç hafta içinde sayıların giderek artacağı görülmekte. Bununla beraber yoğun bakım ihtiyacı da artacak. Hastanemizde de birkaç gün içinde yoğun bakım ihtiyacı artmaya başladı. Çoğunlukla aşısız gruptan oluşuyor. Yüzde 80’in üzerinde aşısız bireyin yoğun bakım ihtiyacı var. Ciddi akciğer tutulumu ile geliyorlar. Beraberinde iki doz Sinovac olup üzerinden süre geçmiş ve hatırlatma dozunu olmamış bireylerden oluşmakta. Daha az oranda da BioNTech ile aşılanmış ve altta yatan hastalığı olduğu için bir şekilde aşıya cevabı yetersiz olan grupta da yoğun bakım ihtiyacı görülmekte.”

 

Haberturk’ün naklettiği kaynağı verilmeyen bir araştırmaya göre, katılımcılara yöneltilen `Hangisi Covid-19 aşısına bakışınızı ifade eder´ sorusuna, `Testleri geçmiş tüm aşılara güvenli bulurum´ cevabı verenlerin oranı yüzde 51.2 oldu. İlgili soruya Ekim 2020´de yüzde 37.3, Kasım 2020´de ise yüzde 41.7 oranıyla bu cevap verilmişti.

 

Covid-19 aşısı oldunuz mu sorusuna hayır cevabı veren kişilere, “Covid-19 aşısı olmayı düşünüyor musunuz” soru yöneltildi. Vatandaşların yüzde 82´si bu soruya hayır derken, yüzde 18´i ise evet dedi. Aynı vatandaşlara, “Niçin aşı olmayı düşünmüyorsunuz” şeklinde yöneltilen bir başka bağlantılı soruya ise katılımcıların yüzde 63.4´ü `güvenilir bulmuyorum´ cevabı verdi. Bu soruya vatandaşların yüzde 8.2´si ise `virüse inanmıyorum´ dedi.

 

Aşıya güvensizliğin bu denli yüksek olduğu bir toplumda, sürü bağışıklığını kazanmak hiç de kolay olmayacak. Ekonomik açıdan, hükümetin yeniden kapatma ve kapanmalara geri döneceğini düşünmüyoruz. Ama aşı olanlara pozitif ayrımcılık yolda. Aşıya direnenlerin her gün PCE testi olmadan toplu yaşam alanlarına girmesi engellenebilir.

 

Bu konuda özel sektöre de büyük görev düşüyor:  Çalışanların aşı olmaya ikna edilmesi gerek.

 

Eğer Afgan mülteciler ve turistler Delta varyantı ya da daha tehlikeli yeni türler taşıyorsa, Türkiye’yi hem sağlık, hem de ekonomi açısından zor bir kış bekliyor.  Bu toplum, bu ekonomi, bir resesyonu daha göğüsleyemez.

 

FÖŞ Mesele Ekonomi’ye anlattı: Mülteciler ekonomiyi nasıl etkiliyor? Büyüme, enflasyon, işsizlik

 

Covid-19 güncesi: Bayram sonrası yeni salgın dalgası başlayabilir

 

Gallup araştırması: Türkiye’den mutsuzluk ve öfke rekorları

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler