Sosyal Medya

Ekonomi

Uzmanlar Ekonomik Reform Paketi’ni yorumladı

Bakalım uzmanlar paketi beğendi mi?

Uzmanlar Ekonomik Reform Paketi’ni yorumladı

Prof. Dr. Veysel  Ulusoy: Ekonomi Reform Paketi için “Buna paket diyemiyorum, bu bir açıklama” dedi. Ulusoy, “Benim gördüğüm ne bir paket ne de bir reform. Sadece 2017 yılından beri bu zamana kadar izlediğimiz kredi garanti fonuna dayalı teşvik” ifadelerini kullandı.

 

Açıklanan paketin reformist bir yaklaşımda olmadığını düşünen ekonomist Ulusoy, reform paketinde emek piyasasındaki yapısal değişimi ve genç istihdamı artırmak için yapılacak reformları görmek istediğini belirtti. (Cumhuriyet)

 

Mustafa Sönmez: Kamu özel işbirliği yasasını çıkaracağız diyor . Demek ki şimdiye kadar yapılanların hepsi kanunsuz:))

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe: Bence okurken, kendisi de “bunu kim reform diye yazdı” diye içinden geçiriyordur.

 

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Bir dolu kurul, kurum, mevzuat, gözetim, denetim mekanizması…Çok sayıda rekabet, yüksek katma değer, dijitalleşme, şeffaflık söylemi…Peki milyonlarca işsiz, yoksul, aç, borçlu, emekli, atanamamış yurttaş için ne söyledi Cumhurbaşkanı? Hiç bir şey…

 

Uğur Gürses: 2014-15’te de 1350 maddeli reformlar ilan edilmiş, 3-6-12 aylık hedefler konmuş. Ama sonra hiçbir hesap verilmemişti.

 

Ekonomistler Cem Başlevent, Murat Kubilay ve Emrah Lafçı, açıklanan paketi sozcu.com.tr’ye değerlendirdi.

 

‘UYGULAMAYA GEÇEMEMİŞ VAATLER’

“Paketin vatandaşı en çok ilgilendiren tarafı, tasarruflarının nasıl yatırıma dönüşebileceğiyle ilgili” diyen Bilgi Üniversitesi Ekonomi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, “Dijital paralar için yapılacak hukuki altyapı çalışmaları, sermaye piyasalarına erişimin, halka arzlara katılım ve proje finansman araçlarına yatırımlarla kolaylaşması ve bireysel emeklilik sisteminde gündeme gelecek revizyonlar bu kapsamdaki önemli vaatler” ifadelerini kullandı.

 

Bunun dışındaki maddelerin ağırlıklı olarak, üzerinde hemen herkesin hemfikir olduğu, geçmişte de dile getirilmiş ama uygulamaya geçememiş vaatler olduğuna dikkat çeken Başlevent, “Bu kez ne derece başarılı olunacağını bekleyip göreceğiz” dedi.

 

 

‘BUHRAN HÂLÂ GÖZ ARDI EDİLİYOR’

Açıklamadaki çelişkilere dikkat çeken Dr. Murat Kubilay, şöyle konuştu:

 

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının önemli bir kısmı 2002-20 arasında büyük ölçüde başarılı bir ekonomi yönetimi uygulandığını içeriyor. Ekonominin istihdam ve dış açık gibi zayıflıklarına kısmen değiniliyor; bunların yarattığı sorunların sınırlı olduğunun düşünüldüğü ima ediliyor. Diğer taraftan açıklanan reform paketinin Kasım 2020’de başladığı, yani yeni ekonomi yönetimi tarafından hazırlandığı ifade edildi. Tüm bu sözleri bir araya getirdiğimizde ekonominin içinde bulunduğu buhranın hâlâ göz ardı edildiği ancak sürekli finansal istikrarsızlıklara yol açan ve rekor kıran işsizliğin ise dikkate alındığını görüyoruz.”

 

“Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi hedefler yerinde fakat bunların nasıl başarılacağı, daha açık bir ifadeyle nelerin eskisinden farklı yapılacağını bilemiyoruz” diyen Kubilay, “Ek olarak fiyat istikrarı yerine daha kapsamlı istikrar tanımının enflasyonla mücadele sürecinde olumsuz anlaşılabilme ihtimali bulunuyor” ifadelerini kullandı.

 

Emrah Lafçı (DÜNYA): Bugünkü “reform” programında da herkesin mutabık kalacağı birçok nokta var. Ama buradaki kritik kelime “uygulama”. Birçok yeni başkanlık, müdürlük ihdas edildi. Buralara getirilen kişilerin bir gece hiçbir gerekçe sunulmadan görevden alınmayacaklarının garantisini kim verebilir? Yeni anayasa gerekliliği bugün de dile getirildi. Diyelim ki anayasaya ilişkin bir referandum sürecine girildi. Referandum demek sandık demek. Sayın Cumhurbaşkanı şöyle bir açıklama yapsa; “Bu kadar yüksek faizlerden vatandaşım da özel sektör de memnun değil. Enflasyonla mücadele edeceğiz dediniz, bu kesimleri faiz baskısı altında inim inim inlettiniz. Ben buna razı değilim. Faizleri düşürün.”

Buna da Sayın Başkan Ağbal karşı çıksa ve o gece görevden alınsa, bu gelişmelere bu ülkede kim şaşırır? Burada problem, bunun olma ihtimalinin yüksek olmasının yanında böyle bir uygulamaya cevaz veren kurumsal altyapının tesis edilmiş olması. Aslına bakarsanız kanuna göre böyle bir görevden alma mümkün değil. Ama kanun hükmünde kararname marifetiyle bu atamalar-görevden almalar gerçekleştirilebiliyor. Asıl “reform” budur. Biraz tersine bir reform ama yine de devlet yönetmenin formu 2018 yazından beri esaslı bir şekilde değişmiştir. Bu yapıdan vazgeçilirse ben ona “reform” derim. Onun dışındaki çabalar maalesef hep bir soru işaretiyle karşılanacaktır.

 

FÖŞ (Boşgezer):  Hangi ekonomik reformlar bunlar?

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler