Sosyal Medya

Ekonomi

Piyasa Bülteni: Parayı ‘para’ yapan onu ihraç eden ulus devlet değildir; ‘insandır’!

Türk mali piyasaları Cuma günü adeta kontrolden çıktı. USDTRY kurunun 17 seviyesini aşması ardından sahneye 5. kere çıkan TCMB, yüklü…

Piyasa Bülteni: Parayı ‘para’ yapan onu ihraç eden ulus devlet değildir; ‘insandır’!

Türk mali piyasaları Cuma günü adeta kontrolden çıktı. USDTRY kurunun 17 seviyesini aşması ardından sahneye 5. kere çıkan TCMB, yüklü döviz satımı ile haftanın 16,48 seviyesinden tamamlanmasına neden oldu. Aynı şeyler yazmaktan biz, okumaktan ise siz adeta usandınız. Faiz artırımı dışında yüksek ateşi söndürecek başka bir opsiyon maalesef kısa vadede bulunmuyor. Unutmamak gerekir ki, sadece faiz artırımı da tek başına hastayı gelinen noktada rehabilite etmeye yetmeyecektir!

Ayrıca, kurun enflasyona geçişkenliğinin (her %10 yükseliş, mütakip aylarda %3-5 arası enflasyona katkı sağlıyor) önümüzdeki aylarda ciddi şekilde artacağı ve yıllık manada %30 seviyesinin de aşılacağı düşünülürse, TCMB’den beklenen ‘antibiyotik’ tedavisinin de dozu her geçen gün artıyor. TL’nin reel negatif getirisinin %14 faiz, %30 enflasyon ile nerelere kadar açılabileceğini varın siz hesaplayın!

Kurun ne kadar yükselebileceği ilişkin fikir yürütmek isteyenlerin, 1994 Çiller dönemini hatırlamalarını veya Arjantin Pezosu grafiğine bakmalarını önerebiliriz. Cuma günü TCMB’nin kim bilir ne kadar milyar dolar heba ettiğini şimdilik bilmesek de (toplamda 5 müdahalede 6 milyar doları aşkın bir rakamdan telaffuz ediliyor) kısa vadeli etkisinin dışında, döviz almak isteyenlere ucuz döviz satmaktan başka bir işe yaramayacağını hatırlatmak gerekiyor!

Uzun bir süredir, TL’nin değer kaybına dolar bazında ucuzladı diyerek göğüs geren Borsa İstanbul, Cuma günü gününün ilk saatlerinde %5 yukarıya gitmesi ardında tepeden %14 düştü! Tüm devre kesicilerin 2 kez çalıştığına şahit olduk. Sebebine ilişkin pek çok konu sosyal medyada konuşulsa da (hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların satışa geçmesi, spot ile vadeli piyasada açılan arbitraj farkı, algoritmaların tetiklenmesi…) uzun bir süredir güçlü bir yükseliş kaydeden borsa cephesinde teknik göstergelerin de aşırı alıma işaret ettiğini göz ardı etmemek gerekiyor!

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun Cuma günü Twitter hesabında yaptığı açıklama da “Piyasalarda yaşanan çalkantı ve döviz kurlarının geldiği seviye bir çok firmamızı endişelendiriyor ve olumsuz etkiliyor. Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz” gündemden adeta düşmedi.

Pazar günü ise Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TÜSİAD’a verdiği sert cevap da eklenince “Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum. Tek göreviniz var, yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz” USDTRY kuru, haftanın ilk işlemlerinde (Asya piyasalarında) yeniden yükselişle başlayarak 16,80 seviyesine, TCMB müdahale seviyelerine geri geldi.

Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha faize karşı olduğunu, faizin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığını, eninde sonunda enflasyonu göreve geldiklerinde nasıl düşürüp faizi de 4 puana düşürdülerse, yine yapacaklarını söyleyerek “faiz sebep enflasyon neticedir” yönünde genel ekonomi teorisinin aksine olan tezini savunarak “benden faiz indiriminden başka birşey beklemeyin” dedi.

Yumurta – tavuk olayını bir kenara bırakırsak, insanların etinden tırnağından artırarak biriktirdiği kıymetli birikimlerini, paranın fiyatı eğer faiz ise ve şu anda faiz enflasyona karşı görevini yerine getiremiyorsa, alternatif yatırım araçlarına (konut, ev, arsa…) hatta güven veren başka itibarlı paralara yöneltme isteğini de yadırgamamak gerekiyor. Netice itibariyle, parayı para yapan insandır. Yeter ki, gelecekte hayatında olacağına inansın! Paranın 3 temel fonksiyonu olduğunu da unutmamak gerekiyor: Değer ölçüsüdür, hesap birimidir ve mübadele aracıdır. Türk Lirası değer ölçüsü olma özelliğini hızla yitirmeye başladı! Bu çok büyük bir risk!

Hafta sonundan kalan son haber ise, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin TL’deki erimeye karşı banka genel müdürleri ile bir araya geldiğini görüyoruz. Toplantıda faiz artırımı dışında kalan konular ele alınırken, sermaye hareketlerine sınırlamalarının da söz konusu olmadığı görüşü ön plana çıktı. İmkansız üçlemeyi sonuna kadar zorlamaya devam edeceklerini anlıyoruz.

Yurtdışı piyasalarda ise Omicron korkusu yeniden artmaya başladı: Hollanda yeniden kapanma kararı aldı. Noel ve Yeni Yıl tatilleri öncesinde daha fazla COVID-19 kısıtlaması uygulanma olasılığı birkaç Avrupa ülkesinde de belirdiğini görüyoruz. İngiltere’de de vakaların hızla yayılması sonrasında, önlemlerin gecikmeyeceğini de düşünmeye başladık.

Bir tarafta FED’in şahinleşen tonu, diğer tarafta küresel anlamda artan enflasyon kaygıları, yetmezmiş gibi yeni bir COVID-19 dalgasına ilişkin endişelerle birleşerek, işlem hacminin Noel tatili nedeniyle daralmaya başlayacağı bir ortamda, risk iştahının da azalmasına neden olabilir.

Başkan Joe Biden’ın 1,75 trilyon dolarlık iç yatırım teşvik paketini Senato’dan geçirme umutlarının bir anda zayıfladığını görüyoruz. Kendi partisi içinden Senatör Manchin, Pazar günü paketi desteklemeyeceğini söyleyerek küresel mali piyasalarda mevcut olan satıcılı havanın daha da tırmanmasına neden oldu.

ABD borsaları haftanın son işlem gününü düşüşle tamamlaması ardından yeni haftanın ilk işlem gününde Asya piyasalarında da hakim rengin koyu kırmızı olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası %2,1 düşüşle başı çekerken, ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde %1 civarında düşüşler görülüyor.

Risk iştahının azalması ile güvenli limanın vazgeçilmez adresi olan ABD 10 yıllık tahvil faizleri, yeni haftanın ilk işlem gününde alımların eşliğinde %1,36 seviyesine varan bir gerileme kaydetti. Faiz ile ters korelasyona sahip altının ons fiyatını ise minik adımlarla da olsun tehlike bölgesinden uzaklaşarak 1,800 doların hemen üzerime yerleştiğini görüyoruz. Altın konusunda dip dalga diyecek kadar şu anda ileri gitmek istemesek de, destek seviyelerinden gelen tepki hareketi yüzümüzü güldürüyor.

Benzer bir şekilde, Cuma gününü, “diren gümüş” diyerek sesimizi adeta duyan ve önemli bir destek seviyesi olan 22 doların hemen üzerinde haftayı tamamlayan gümüşün, sert bir düşüşle karşılaşmaması adında, bu haftayı da 22,10 doların üzerinde tutunarak tamamlaması gerekiyor. Petrol fiyatları bu sabah Omicron endişesi ile yönünü aşağıya çevirdiğini ve %3’e varan bir düşüş kaydettiğini not edelim.

Yurt içinde ve yurt dışında yeni hafta maalesef pek de iyimser bir tablo ile başlamıyor. Asya’da hisse senedi endekslerinin koyu kırmızı renginin Avrupa senasına da sirayet edeceğini düşünüyoruz. Borsa İstanbul bankacılık (XBANK) cephesinde, teknik bir bakış açısı ile 1,695 endeks seviyesinin altında büyük çaplı bir düşüşe tanıklık edebiliriz. İçeride ise TL’nin erimesinin tüm süratiyle devam etmesine -hafta sonu gelişmelerinden sonra- yüksek ihtimal verdiğimizin altını maalesef çizmek gerekiyor.

 

iktisatbank.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler