Sosyal Medya

Ekonomi

AB ziyaretinde gözler Gümrük Birliği güncellemesi haberlerinde

Avrupa Birliği’nin (AB) en üst düzey iki yetkilisi AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der…

AB ziyaretinde gözler Gümrük Birliği güncellemesi haberlerinde

Avrupa Birliği’nin (AB) en üst düzey iki yetkilisi AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuğu olacaklar. 13:30’da başlayacak toplantının üç saat sürmesi ve arkasından da basına açıklama yapılması bekleniyor.

25 Mart’ta AB Konseyi tarafından duyurulan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve göç mutabakatının yenilenmesi konularında somut açıklamalar öngörülüyor.

AB yetkilileri gündeminde Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında kapatma talebiyle dava açılmasının istenmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı da olacak.  Birlik yetkilileri insan hakları ve demokrasi açısından artan kaygılarını da Türkiye tarafında iletecekler.  Ancak bu konuların Gümrük Birliği ve göçmen anlaşmasında ilerleyeme engel oluşturması beklenmiyor. Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin canlandırılması ise mevcut şartlar altında söz konusu bile değil.

‘Aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir

Charles Michel ve Ursula von der Leyen’in bir günlük Ankara ziyareti, AB Konseyi’nin 25-26 Mart tarihlerindeki toplantının hemen sonrasına denk gelmekte.

Hatırlanacağı üzere, Konsey toplantısında sonunda yayımlanan bildiride, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tek taraflı girişimlerde bulunup gerginliği artırmaması karşılığında AB’nin “aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir” bir pozitif gündemi ilerleteceği ifade edilmişti. Aynı metinde, AB-Türkiye ilişkilerinde olumsuz bir durum yaşanmaması durumunda Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve göç konusunda işbirliği kapsamında Türkiye’ye yönelecek mali destekle ilgili adımlar Haziran ayında yapılacak zirve sonrasına bırakılmıştı.

Türkiye’nin AB’den diğer beklentileri arasında olan vize serbestisi, fasılların açılması konusunda ise AB Konseyi bildirisi geçit vermemişti.

BBC Türkçe’nin haberine göre söz konusu önemli konularda durum ve beklentiler şu şekilde:

Göçmen mutabakatı: Türkiye ve AB, 18 Mart 2016’da Suriyeli göçmenlerin Avrupa’ya geçişlerinin önlenmesi için bir yazılı açıklamada mutabakat sağlamışlardı. Mutabakat, AB’nin 3+3 milyar Euro finansman sağlamasını, gümrük birliğini güncellenmesini, vize serbestisinin verilmesini, 5 fasılın açılmasını ve üst düzey diyaloğun tesis edilmesini içeriyordu. AB, 2016 mutabakatının tamamen güncellenmesi yerine onu parça parça ele alma stratejisi izliyor. AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu, bu aşamada Türkiye ve diğer komşu ülkelerde barınan Suriyeli göçmenlere yapılacak maddi yardımın miktarı üzerinde çalışıyor. Suriyelilere yapılacak yardımın devam etmesi Türkiye için de büyük önem taşıyor ancak Türk yetkililer miktarın 2016 koşullarında belirlenenin üzerine çıkması gerektiğini vurguluyorlar.

Gümrük Birliği: AB Konseyi’nin yeşil ışık yaktığı alanlardan biri olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için öncelikle 1996 başından bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin uygulanmasında yaşanan mevcut sıkıntıların giderilmesi gerekiyor. Bu konuda Ankara’yla teknik diyaloğunu artıran AB, Michel ve Leyen aracılığıyla sürecin bundan sonraki sürecinde atılması gereken adımları netleştirmek istiyor. AB liderlerinin, Haziran’a kadar bu sürecin etkin yürütülmesi durumunda Gümrük Birliği’nin tarım, hizmetler, ihaleler gibi alanları içerecek şekilde genişletilmesi için Türkiye ile resmi müzakerelerin başlatılacağı mesajını vermeleri bekleniyor.

Vize serbestisi: Türkiye’nin beklentisi AB’nin Türk vatandaşlarının kısa dönem Schengen bölgesine vizesiz ziyaretini sağlayacak prosedürler konusunda esneklik göstermesi. AB ise bu konuda adım atabilmesi için Türkiye’nin aralarında “Terörle Mücadele Kanunu’nun yenilenmesi” de olan tüm kriterleri yerine getirmesi konusunda ısrarcı. Bu konuda kısa sürede bir adım atılması bekleniyor.

Tam üyelik müzakereleri: AB, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini bir süredir askıya aldı ve görünen koşullarda fasılların açılması için yeni bir sürecin başlaması öngörülmüyor. Diplomatik kaynaklar, bu konunun yeniden gündeme gelmesinin Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi konusunda atması gereken adımlara bağlı olduğunu kaydediyorlar. Ankara’daki görüşmelerde bu konuda farklı bir sonucun çıkması beklenmiyor.

Doğu Akdeniz: 25 Mart AB Konseyi bildirgesi, Türkiye ile ilişkileri Doğu Akdeniz başlığı altında toparlamış ve Türk hükümetine ilişkilerin seyri açısından önemli bir mesaj vermişti. AB, 2020’de yaşanan gerilimin azaldığını not etmiş ancak Türkiye’nin tek taraflı adımlar atması durumunda pozitif gündemin yerini ekonomik ve siyasi yaptırımların alacağı uyarısında bulunmuştu. Michel ve Leyen’in ziyaretinde bu konunun yeniden gündeme gelmesi ve Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden diyaloğa verilen önemin ifade edilmesi bekleniyor. Türkiye’nin son dönemde bu konudaki yumuşak tavrının “kalıcı” olmasında ısrar eden AB, bu yüzden “aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir” bir ilişki kuruyor.

Kıbrıs: Ankara ve Brüksel’deki diplomatik kaynakların üzerinde uzlaştığı bir unsur, Türkiye-AB ilişkilerinin bundan sonraki sürecini belirleyecek gelişmenin Kıbrıs sorunu olacağı. Birleşmiş Milletler (BM) liderliğinde Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumları ile 3 garantör ülke Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallığı bir araya getirecek 5+1 toplantısı 27-29 Nisan günlerinde Cenevre’de yapılacak. Bu toplantıda, BM gözetiminde yeni bir çözüm arayışı çıkması için tarafların ortak bir parametre üzerinde uzlaşması gerekiyor. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının BM parametrelerinin dışında iki devletli bir çözüm için müzakere yapacağını ilan etmesi Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve AB’de rahatsızlık yarattı. AB’nin Haziran ayında Türkiye ile ilişkiler açısından atılacak adımlar için BM’nin Kıbrıs toplantısının sonuçlarını bekleyeceği, Michel ve Leyen’in de bu yönde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesajlar vereceği kaydediliyor.

Libya ve diğer bölgesel konular: AB açısından Türkiye ile başta Libya ve Suriye olmak üzere bölgesel konularda işbirliği oluşturulması önem taşıyor. Charles Michel’in hafta sonunda Libya ziyaretinde bulunması ve ardından da Ankara’ya gelecek olması dikkat çekiyor.

İnsan hakları: AB, son dönemde Türkiye ile ilişkilerinde insan hakları ve demokratikleşme konularında yaşanan olumsuz gelişmeleri diyaloğa engel teşkil etmeyecek bir mesafeyle değerlendiriyordu. Ancak hem artan eleştiriler hem de son dönemde arka arkaya yaşanan olumsuz gelişmeler, Brüksel kaynaklı kaygıların yeniden AB bildirisinde ifade edilmesine yol açtı. Bunların başında HDP’nin kapatılması için başlatılan yargı süreci ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı geliyor. Michel ve Leyen’in AB’nin bu yöndeki kaygılarını ve eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluklarının devam etmesinden duyulan rahatsızlığı dile getirecekleri kaydediliyor.

BBC Türkçe

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler