Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

İsrail’de önemli karar: Yüksek Mahkeme Netanyahu hükümetinin yargı bağımsızlığını yaralayan “yargı reformunu” iptal etti

İsrail Yüksek Mahkemesi, yeni bir siyasi krizin fitilini ateşleyebilecek 8’e karşı 7’lik önemli bir kararla, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun sağcı hükümeti…

İsrail’de  önemli karar: Yüksek Mahkeme Netanyahu hükümetinin yargı bağımsızlığını yaralayan “yargı reformunu” iptal etti

İsrail Yüksek Mahkemesi, yeni bir siyasi krizin fitilini ateşleyebilecek 8’e karşı 7’lik önemli bir kararla, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun sağcı hükümeti tarafından Temmuz ayında mahkemenin kendi yetkilerini sınırlamak için çıkarılan bir yasayı iptal etti.

Yasa, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerine kısıtlama getirerek yargıçların hükümet bakanları tarafından alınan kararları geçersiz kılmasını engelliyordu.

İsrail tarihinin en sağcı ve dini açıdan en muhafazakar koalisyonu olan Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkeme’nin yetkisini aştığını ve seçmenlerin iradesini ve seçilmiş hükümetin işlevini alt üst ettiğini savunuyor.

Kararın, İsrail Gazze’de savaştayken bile, hükümetin yargı revizyonu planı nedeniyle bir yıl önce başlayan ve ülkeyi zaman zaman neredeyse durma noktasına getiren kitlesel protestolara yol açan ciddi iç durumu yeniden alevlendirmesi muhtemel. Karar, en üst yargı mercii ile iktidardaki koalisyon arasında olası bir hesaplaşmanın habercisi.

İsrail’de toplumu bölen ve aylarca süren protestolara yol açan yasaya ilişkin yüksek mahkemenin verdiği bu karar ülkede ayrışmayı yeniden körükleyebilir.

Yargı reformu ne öngörüyordu?

Bu konuya ilişkin fikir ayrılıkları Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının ardından İsrail-Hamas arasında savaşın patlak vermesiyle bir kenara bırakılmıştı. Hükümet karşıtı protestolar İsrail ordusu içinde de endişelere yol açmıştı.

Benyamin Netanyahu ve ona yakın isimlerin iktidara geldikten kısa bir süre sonra yargı reformu adı altında açıkladığı yasa tasarısı, yargıçların yetkisinin azaltılmasını, Yüksek Mahkeme’nin parlamentonun kararlarını gözden geçirme yetkisinin kısıtlanmasını ve yargıçların atanma şeklinin değiştirilmesini öngörüyordu.

Netanyahu ve ona yakın isimler yapılacak bu değişikliklerin seçimle göreve gelmeyen yargıçların yetkisini sınırlandırarak demokrasiyi güçlendirdiğini savundu.

Tasarıya karşı çıkanlarsa yargı reformunu, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan Başbakan Netanyahu tarafından bir “gasp” girişimi olarak nitelendirdi.

İsrail’de Hamas ile çatışmalar başlamadan önce yüz binlerce kişi hükümet karşıtı protestolarda sokaklara dökülmüştü.

Gösterilere katılanlar arasında yedek askerler, savaş uçağı pilotları ve diğer elit birimlere mensup askerler de vardı. Yedek askerler İsrail’de ordunun bel kemiğini oluşturan unsurlardan.

Yedek askerler 7 Ekim’de Hamas’ın saldırısının ardından birlik gösterisinde bulunmak amacıyla hemen göreve dönse de, yargı reformuna ilişkin çabaların yeniden canlanması halinde ne olacağı belirsiz.

İsrail’de mevcut sistemde parlamentoda çoğunluk koalisyonu üzerinden ülkeyi yöneten başbakan hem yürütme ve yasama organları üzerinde kontrole sahip.

Bunun bir sonucu olarak ülkede Yüksek Mahkeme önemli bir denetim rolü oynuyor.

Yasaya karşı çıkanlar Netanyahu ve ona yakın çevrelerin yargıyı zayıflatarak, ülkede denge ve denetleme mekanizmalarının gücünü azaltmaya çalıştığını savunuyor.

Netanyahu’nun partisi Likud tepkili, muhalefet memnun

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun partisi Likud kararı “talihsiz” olarak değerlendirdi ve kararın “özellikle savaş zamanı halkın iradesine karşı çıktığını” savundu.

Muhalefet partileri ise mahkemenin kararından memnun.

Yüksek Mahkeme, kararına ilişkin yayınladığı açıklamada, yargıçların çoğunluğunun, İsrail demokrasisine ciddi şekilde zarar vereceği gerekçesiyle sözkonusu tasarıya karşı oy kullandıklarını belirtti.

ABD çağrıda bulunmuştu

Başbakan Netanyahu’nun hükümetteki ortakları arasında, mahkemeye karşı tepkili olan aşırı milliyetçi ve dindar partiler de yer alıyor.

Bu aşırı sağcı ortaklar, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da yerleşimlerin sayısının arttırılması ve bu bölgenin ilhak edilmesi, ultra-Ortodoks erkekler için askerlik muafiyeti getirilmesini ve LGBTQ bireylerin haklarına sınırlama getirilmesini istiyor.

ABD’li yetkililer daha önce konuya ilişkin yaptıkları açıklamalarda Netanyahu’yu yargıdaki bu değişiklik planlarını askıya alması ve mümkün olan en geniş tabanlı mutabakata ulaşması çağrısında bulunmuştu.

VoA, NY Times

BAKMADAN GEÇME

  • Kısa Vadeli Dış Borç Stoku Ekim Ayında Sınırlı Geriledi

    Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku, Ekim ayında bir önceki aya kıyasla 21 milyon dolarlık düşüşle 165,7 milyar dolara geriledi.…

  • ⚠️ Yapay Zeka Devriminin Karanlık Yüzü: 1 Trilyon Dolarlık Balon Patlıyor mu?

    "Dot-com" çılgınlığıyla internetin dünyayı değiştireceği söyleniyordu; nitekim değiştirdi de. Ancak bu değişim gerçekleşmeden önce, milyarlarca dolarlık spekülatif bir balon büyük bir gürültüyle patlamış, geride binlerce iflas etmiş şirket bırakmıştı. Bugün, 2025 yılının son günlerinde Wall Street ve Silikon Vadisi, çok daha büyük bir hayaletle karşı karşıya: 1 Trilyon Dolarlık Yapay Zeka Balonu.

  • Her 6 kişiden biri bahis oynuyor, para yurtdışına akıyor

    AK Parti’nin Kasım ayına ait saha araştırmasından sızan veriler, yasa dışı bahis ve sanal kumarın Türkiye’de ciddi bir toplumsal ve ekonomik sorun haline geldiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de her 6 kişiden biri bahis oynarken, özellikle gençler, lise mezunları, orta gelir grubu ve küçük esnaf bu sistematik yayılımın ana hedefi konumunda bulunuyor. Yasa dışı bahis nedeniyle yılda yaklaşık 150 milyar doların yurt dışına aktığı tahmin ediliyor.

  • Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

    Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen "Temiz Eller" çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

  • Aracı kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?

    Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftanın sonuna yaklaşırken zayıf bir görünüm sergilerken, aracı kurumlar teknik seviyeler ve kısa vadeli risklere dikkat çekti. Gün içinde 11.250–11.365 bandında hareket eden endeks, günü yüzde 0,55 kayıpla 11.287 puandan tamamladı. İşlem hacmi ise 113–114 milyar TL aralığında gerçekleşerek son dönem ortalamalarının altında kaldı. İşte önde gelen aracı kurumların Borsa İstanbul’a ilişkin değerlendirmeleri:

  • Yüzde 55 bin prim yapan Hint hissesinin hikayesi

    Yapay zekâ rüzgârıyla küresel piyasalarda rekorlar kırılırken, Hindistan’da son 20 ayda yüzde 55 binin üzerinde prim yapan RRP Semiconductor hissesi yatırımcılar için ibretlik bir örneğe dönüşüyor. Sosyal medya etkisi, düşük fiili dolaşım oranı ve bireysel yatırımcı ilgisiyle şişen hissede düzenleyici incelemeler ve zayıf finansallar alarm zillerini çaldırıyor.

  • ABD’den Rusya’ya yeni yaptırım hazırlığı: Barış reddedilirse enerji sektörü hedefte

    ABD, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile olası bir barış anlaşmasını reddetmesi halinde Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için yeni yaptırımları devreye almaya hazırlanıyor. Gündemde, Rus petrolünü taşıyan “gölge filo” tankerleri ve bu ticareti kolaylaştıran aracıların hedef alınması var. Görüşmeler sürerken, enerji piyasaları ve petrol fiyatları gelişmelere duyarlı kalmayı sürdürüyor.

  • Mehmet Şimşek’ten ÖTV, vergi adaleti ve asgari ücret mesajları

    Şimşek, dolaylı vergilerin adil olmadığı yönündeki eleştirileri haklı bulduklarını belirtirken, asıl sorunun doğrudan vergilerin düşük payı olduğunu vurguladı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026 yılı bütçesine maliyetinin 1,1 trilyon TL olacağını açıklayan Şimşek, “vergi silme” iddialarını da net bir dille reddetti. Asgari ücret artışı tartışmalarında ise hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Bakan Şimşek, işverenlere sorumluluk çağrısı yaptı.

  • Küresel gündem yoğun: ABD enflasyonu, ECB ve BoE kararları piyasaların odağında

    Küresel piyasalarda bugün ABD enflasyon verileri ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararları yakından izleniyor. Yurt içinde BIST 100 Endeksi kâr satışlarının ardından kritik destek seviyelerinde tutunmaya çalışırken, tahvil faizleri TCMB’nin faiz indirimi sonrası düşük seviyelerini koruyor. Döviz cephesinde USD/TL kademeli yükselişini sürdürürken, EUR/USD paritesi orta vadeli teknik eşiklerde dengeleniyor. Altın fiyatları ise tarihi zirvelere yakın seyrini koruyor.

  • Aleyna Tilki, Danla Bilic ve İrem Sak gözaltına alındı

    Uyuşturucu operasyonları yeni ünlülere dokundu

  • Asya borsaları geriledi: Teknoloji hisselerinden çıkış sürüyor, gözler Trump’ın konuşmasında

    Asya-Pasifik piyasaları, küresel yatırımcıların teknoloji ve yapay zekâ hisselerinden çıkışı sürdürmesiyle haftanın sonuna doğru sert satışlarla karşılaştı. Wall Street’te başlayan rota değişimi Asya’ya taşınırken, yatırımcılar bu akşam ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela ve ekonomi başlıklarını içermesi beklenen ulusa sesleniş konuşmasına odaklandı.

  • Morgan Stanley Varlık Yönetimi: 2026 Boğa Piyasasını Dizginler mi?

    Küresel piyasalarda 2025 yılı, üst üste dördüncü boğa piyasası yılı olarak geride bırakılırken, Morgan Stanley Varlık Yönetimi 2026’ya girerken daha temkinli bir tabloya işaret ediyor. Bankaya göre resesyon riski hâlâ düşük ve şirket kârlarında çift haneli artış potansiyeli korunuyor. Ancak yüksek değerlemeler, tarife riskleri ve olası enflasyon baskıları nedeniyle yatırımcıların “kontrollü iyimserlik” yaklaşımını benimsemesi gerekiyor.

  • Bloomberg: Erdoğan S-400’leri Putin’e Geri Vermek İstiyor

    Türkiye, Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerini geri vermeyi değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gündeme getirdiği belirtilirken, adımın ABD ile ilişkileri normalleştirme ve F-35 programına dönüş hedefiyle bağlantılı olduğu ifade ediliyor.

Benzer Haberler