Sosyal Medya

Döviz

Mehmet Şimşek döneminde bizi neler bekliyor? İnce ayar dönemi başlıyor! Ünlü Ekonomist anlattı…

Ünlü ekonomist Cüneyt Akman, yeni dönem ekonomi yönetimi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Mehmet Şimşek döneminde bizi neler bekliyor? İnce ayar dönemi başlıyor! Ünlü Ekonomist anlattı…

Ünlü ekonomist Cüneyt Akman, yeni dönem ekonomi yönetimi hakkında flaş değerlendirmelerde bulundu. Faiz artışı konusunda çok dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.

 

 

Türkiye, 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta çok kritik bir virajı kazasız belasız geride bıraktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yeni dönemde ekonominin direksiyonuna Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek getirildi.

 

Şimşek’in ardından Merkez Bankası’nın başına da Hafize Gaye Erkan ismi geldi. Yapılan atamalar ekonomide yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Ünlü ekonomist Cüneyt Akman, yapılan atamalar ve yeni dönemde ekonomi yönetimine dair önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

 

İşte Akman’ın değerlendirmeleri:

 

Türkiye yeni dönemde ekonomide nasıl bir yol izleyecek? Yapılan atamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

 

“Türkiye, yeni dönemde portföy yatırımlarını yani sıcak parayı çekebilmek için yüksek faiz ve ona uygun “düşük kur” politikası uygulayacak. Sıcak paranın gelmesi için de hem dünya konjonktürünün buna uygun olması hem de ekonomi yönetiminde uygulanacak politikaların yatırımcılara güven vermesi gerekiyor.

 

Bugün 3,5 milyar dolar civarında olan devlet tahvilleri yatırımları 2014 yılında 120 milyar dolar civarındaydı. Borsada da benzer durumlar var. Bu durumda 150 milyar dolar Türkiye’den çıkmış. Bu paranın bir kısmının yeniden Türkiye’ye gelme ihtimali olduğu düşünülüyor. Türkiye’den çok fazla miktarda portföy yatırımı kaçmış durumda. Eğer döviz kurunu biraz yukarıya bırakılırsa, şimdi olduğu gibi, arkasından da faizi yükseltilirse, muhtemelen ayın 22’sinde gerçekleşeceği gibi, Türkiye’ye bir miktar portföy yatırımının geleceği düşünülüyor.

 

 

Daha önceki 100 milyar dolar sınırını bulabilmek için iki şey lazım: Birincisi dünya konjonktürünün uygun olması, ikincisi de Türkiye’nin ne yapacağı konusunda yabancıların güven duyması. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın başına da Gaye Hanım geldi ama BDDK’ya da Kavcıoğlu getirildi.

 

Bu isimler bir arada uyum içinde çalışabilecekler mi? Yarın Mehmet Şimşek söz dinlemezse görevden alınır mı? Bu sorular dünya basınında da dile getiriliyor.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz konusundaki tutumu değişir mi?

 

“Faiz konusunda da öyle katı bir tutumu olmadı. Geçmişe baktığımızda en yüksek faizler AK Parti döneminde verilmiştir. O yapı tıkandığı için başka bir modele geçildi.

 

Eğer istendiği gibi portföy yatırımları Türkiye’ye akıyor olsa Naci Ağbal da görevini kaybetmezdi. Eğer bu akışı sağlayabilirse Şimşek de görevini kaybetmez. Gerçek şu ki o dönemlerde bu yapıyı sürdürmeleri zordu. Çünkü dışarda bir daralma kendini gösteriyordu.”

 

Merkez Bankası 22 Haziran’da faiz arttırma kararı alırsa ne olur?

 

“Türkiye’de iş dünyası sadece dövize karşı hassas değil, faize karşı da çok hassas. Çünkü çok borçlu bir iş dünyamız var. Faiz çok dikkatli bir şekilde ayarlanmazsa şirketlerimiz çok sıkıntılı bir duruma düşebilir.

 

Bankacılık tarafında da azımsanmayacak ölçüde riskler var. Faizler arttığı zaman devlet tahvilleri hızlı bir şekilde düşecek. Bu zaman zarfında bankalara sürekli çok düşük faizli devlet tahvili aldırıldı zorla. Şimdi siz faizlerinizi arttırıyorsunuz.

 

Faizleri arttırmak demek mevcut devlet tahvillerinin fiyatlarının çok hızlı bir şekilde düşmesi demek. Ve zaten yabancılar devlet tahvili satmaya başladılar. Faiz artışının zamana yayılması demek oralarda yeni düşüler demektir. Bunun da iki sonucu olur; birincisi insanlar Türk tahvilleri almaya kalktığında fiyatının iyice düşmesini bekler ve bu durum yeni modele zarar verir. İkincisi bankaların kendi içindeki portföyleri ciddi manada zarar yazmaya başlar. Çünkü ellerindeki şeylerin piyasa değeri çok ciddi düşer.

 

Bunlar büyük risklerdir. Bu riskleri azaltmak için muhakkak ek bazı tedbirler getirilmesi lazım. O tahvillerin devletle yapılan anlaşmalarla değiştirilmesi vs. gibi. Mesele ak veya kara ya da 0 veya 1 şeklinde değil. Burada bir dizi onarıcı taktikler uygulanması lazım. Gaye Hanım’ın merkez bankacılığı konusunda tecrübesi yok ama iyi bir bankacı ve şu anda da ona ihtiyaç var. Onun bu tür onarıcı hamlelerine ihtiyaç var. İnce ayar dönemindeyiz.”

 

Yeni dönemde uygulanan ekonomi politikaları vatandaşları nasıl etkileyecek?

 

“Bundan sonra zamlar gelmeye devam edecek. Seçim ekonomisi dönemi bitti ve bunun bir maliyeti var. Bu maliyetlerin tamamı da ötelendi. Seçimden sonra bakarız dendi. Şimdi o maliyetlerin en azından bir kısmı halka ödettirilecek. Neden tamamı ödettirilmeyecek? Çünkü Mart’ta bir daha seçim var. Onlar da o dönemi bir ara yöntemle geçmeye çalışacaklardır. O yüzden bu maliyetlerin tamamının halka yüklenmeyeceğini düşünüyorum ama bir kısmı yüklenecek. Bu yüzden zamların geleceği kesin.

 

 

Döviz meselesinde de çok hızlı bir faiz artırımı çok tavizsiz uygulanırsa döviz bir parça kendini toparlar. Ama onu da yapabileceğini zannetmiyorum. Bunların hepsini göreceğiz.”

 

Seçimlerden önce “Türkiye ekonomisi çöktü”, “ülke battı” söylemleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

“Yaklaşık 5-6 ay önce yaptığım konuşmalara bakarsanız o dönemde birçok muhalif iktisatçı ile aynı fikirde olmadığımı görürsünüz. Hatta dolar 60 lira olacak denildiği zaman ben o kadar yükselmeyeceğini makul bir sınırda duracağını söyledim. En azından seçime kadar duracak diye söyledim. Bazıları şöyle söylüyor; 200 milyar dolar kısa vadeli borç var, Türkiye bunu nasıl ödeyecek? 30 milyar dolar her sene üzerine ekleniyor cari açıktan dolayı ve hatta bu artıyor da. 250 milyar doları Türkiye nereden bulacak?

 

Bunlar saçma sapan söylemlerdir. Türkiye büyük bir krize girmediği müddetçe kimse size 200 milyar dolarını öde arkadaş demez. Bütün devletler borçludur. Eğer sizden para almadığını düşünmezse uluslararası kreditörler yani moratoryum falan ilan edilmediği sürece en fazla yapacağı 100 kredi veriyorsa bunu 90’a düşürmek olur. Dolayısıyla yüzde 90’ını çevirmektir. Türkiye bunları çevirir.

 

Kesin bir şekilde Türkiye krize girer ya da çok şahane olur demek doğru değil. Yapılacak şeylerin çok dikkatli bir biçimde yapılması lazım. Hata kaldıracak bir pozisyonda değiliz.”

 

 

ittifakgazetesi.com

BAKMADAN GEÇME

  • Döner fiyatını da valilik belirliyor!

    Erzincan’da et dönerin 100 gramlık porsiyonunun 320 TL’ye satılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Valilik devreye girdi, fiyat 290 TL’ye indirildi.

  • Kızılay’ın cirosu 9,7 Milyar TL’ye ulaştı: Yardım kurumu mu, holding mi?

    Çadır satışıyla eleştirilen Kızılay, ticari faaliyetlerini artırarak 2024’te 9,7 milyar TL ciroya ulaştı. Müteahhitlikten içeceğe kadar 14 farklı şirketle faaliyet gösteren kurumun şeffaflık konusunda da geri adım attığı dikkat çekti.

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

Benzer Haberler