Sosyal Medya

Genel

Kabinede Şimşek’ten Sonra İki İsim Daha Netleşti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Pazar günü yapılan seçim sonrasında Cuma günü hem milletvekillerinin hem kendisinin yapacağı yemin töreninden sonra akşam…

Kabinede Şimşek’ten Sonra İki İsim Daha Netleşti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Pazar günü yapılan seçim sonrasında Cuma günü hem milletvekillerinin hem kendisinin yapacağı yemin töreninden sonra akşam saatlerinde ya da en geç Cumartesi günü kabineyi açıklayacağı öngörülüyor.

Kabinenin açıklanmasına ilişkin törenin yabancı konukların katılımının programlanması nedeniyle netleşmediği belirtiliyor.

 

 

Reuters’a bilgi veren üst düzey yetkililer ve partililer, kabinede daha önce Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Mehmet Şimşek‘in yanı sıra Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da kabinede yer almasının neredeyse kesin olduğunu söyledi.

 

Yetkililer, Erdoğan’ın Şimşek için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini düşündüğünü ancak Şimşek’in “icranın doğrudan başında olmayı” tercih ettiği için Hazine ve Maliye Bakanı olabileceğini belirtiyorlar.

 

Konu hakkında bilgi sahibi üst düzey bir yetkili, “Cumhurbaşkanı zaten Pazar gecesi yaptığı balkon konuşmasında Şimşek’i tarif eden ifadeler kullandı. Pazartesi günü iki buçuk saat görüştüler ve oldukça iyi bir görüşme oldu. Sadece birkaç nokta üzerinde çalışılıyor. Onlar da kısa süre içinde tamamlanır” dedi.

 

“TCMB’de bir değişim sürpriz olmaz”

Kabine sonrasında gözler TCMB Başkanlığında bir görev değişimi olup olmayacağında çevrilirken, AKP’li bir yetkili, “Bir görev değişimi süpriz olmaz” ifadesini kullandı.

 

Üst düzey bir AKP yetkilisi ise, Şimşek’in gelmesiyle ekonomide yeni bir dönemin başlayacağını, enflasyonun düşüşü, rezervler, cari açık gibi alanlarda önemli ilerlemeler beklediğini belirterek, “Ancak bunlardan sonuç almak en az altı ayı bulacaktır. Uygulanacak politika için ‘ortodoks ya da ortodoks olmayan’ değil de biraz karma bir yapı gibi. İki politikanın da izleri olacaktır” diye konuştu.

 

Hükümetin, 2021 Eylül’de başlayan keskin faiz indirimleriyle fiiliyata geçen düşük faiz, yatırım odaklı kredi ve cari fazla politikası, cari fazlaya yol açmadığı gibi enflasyonu 24 yılın zirvesine çıkardı, alım gücünün ve döviz rezervlerinin keskin bir şekilde düşmesine sebep oldu.

Toplumun geniş kesimleri ve muhalefet tarafından eleştirilen düşük faiz politikası Erdoğan ve bakanlar tarafından tüm olumsuz sonuçlarına rağmen savunuldu.

 

 

Kalın ve Fidan geliyor

Yetkililer, Kalın ve Fidan’ın da kabinede olacağını, daha önce gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevlerinin yerine farklı bakanlıkları da üstlenebileceklerini belirtiyorlar.

 

Üst düzey bir yetkili, “Diğer bakanlıkların durumuna göre bir görevlendirme yapılacak görünüyor. Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları da olabilir ama burada milletvekilli seçilen bakanların durumu da önemli. Birkaç güne bu konu netleşir. Ancak ikisi de (Kalın ve Fidan) kabinede görev alacaklar” dedi.

 

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, milletvekili seçilen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Sülayman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum görevlerine devam edebilirler.

 

Ancak yetkililerin verdiği bilgiye göre, Kalın ve Fidan’ın bakanlık görevlerine gelmesi durumunda görevlerine devam etmesi beklenen bazı bakanlar ise değişebilir.

 

Konu hakkında bilgi sahibi bir yetkili, “Cumhurbaşkanı bazı bakanların görevlerine devam etmesinden yana. Bugün de son kabine toplantısı var. Bekleyip göreceğiz” dedi.

 

dünya.com

BAKMADAN GEÇME

  • 2026’ya Girerken ABD Borsaları İçin Riskler Artıyor

    ABD hisse senetleri 2026 yılına güçlü bir ivmeyle ve iyimser beklentilerle giriyor. Yapay zekâ odaklı büyüme hikâyesi, şirket kârlılıkları ve ekonomik dayanıklılık algısı piyasaları desteklerken, yatırımcıların göz ardı edemeyeceği önemli riskler de birikiyor. Değerleme seviyelerinden faiz patikasına, jeopolitikten ticaret politikalarına kadar uzanan bu riskler, ABD borsalarının üst üste dördüncü güçlü yılı yaşamasını zorlaştırabilir.

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

Benzer Haberler