Sosyal Medya

Döviz

Güldem Atabay: Enflasyonda kontrol kaybedildi, faiz indirimi gelir mi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) bu hafta 6 Mayıs’ta %19 seviyesinde bulunan faizi değiştirip değiştirmeme kararı için…

Güldem Atabay: Enflasyonda kontrol kaybedildi, faiz indirimi gelir mi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) bu hafta 6 Mayıs’ta %19 seviyesinde bulunan faizi değiştirip değiştirmeme kararı için toplanıyor.

Çekirdek enflasyonun %18’ile manşet TÜFE enflasyonu olan %17,14’ün üzerinde olduğu ve yükselmeye devam ettiği ortamda 6 Mayıs PPK toplantısından faiz indirim kararı çıkmaz.  Banka’nın Haziran toplantısından da faiz indirim kararı çıkmaz.

Çünkü:

  1. Açıklanan Nisan TÜFE enflasyonu olan %17,14 Mart ayına göre bir ay içinde %16,19’dan neredeyse tam bir yüzde puan artmış durumda.
  2. Gıda fiyatları enflasyonu Nisan itibarıyla %17’ile yüksek ve yükselmeye devam ediyor.  Mazot, gübre, ilaç gibi ithal üretim girdileri nedeniyle maliyet baskısı, kuraklık, don ve aşırı yağışlar gibi küresel ısınma baskısı ve tarım politikasın bir tarım yönetimi nedeniyle gıda fiyatları enflasyonu mevsimsel üretim artışına bağlı dalgalanmaların ötesinde düşmeyecek.  Son 11 aydır rekor üst üste rekor tazeleyen küresel tarımsal emtia fiyatları da bir başka baskı nedeni.
  3. Çekirdek enflasyon (B ve C endeksleri) yükselişe devam ediyor.  TL’deki değer kaybına bağlı maliyet unsurları ve artan küresel emtia fiyatları burada temel etken.  B-Endeksi Mart ayındaki %17,5 seviyesinden %18,1’e ve C-Endeksi ise %16,9’dan %17,8 gibi çok yüksek seviyelere ulaşmış bulunuyor.
  4. Üretici fiyatları enflasyonunda muazzam bir sıçrama var: Yıllık Yİ-ÜFE enflasyonu aylık %4,34 artışla Mart ayındaki yıllık %31,2 seviyesinden Nisan’da %35,17’ye ulaşmış durumda.
  5. Daha da kötüsü, imalat fiyatları artışı yıllık %38,1 çünkü ara malı yıllık enflasyonu inanılmaz bir seviye ile %43’te.  Keza dayanıklı tüketim malı fiyatları %29,2’de ve enerji maliyetleri de son bir yolda %38,6 yükselmiş durumda.
  6. İç talep halen dayanıklı tüketim malı yoğun devam ederken üretim tarafındaki artışın tüketim tarafındaki fiyatlara yansıması devam edecek.  Enerji başta artan üretim maliyetleri Türkiye ekonomisinin tüm üretim kademelerinde mal ve hizmetler beraber olmak üzere var olabilmek için fiyat artışı yapmayı kaçınılmaz kılıyor.  Hele ki desteksiz pandemi yasaklarının devreye girmesiyle.

Faiz inmesi için ne lazım?

Dolaysıyla aklı göreceli olarak hala başında olan bir PPK, merkez bankası başkanlık değişiminin yarattığı faiz indirme baskılarına rağmen, Mayıs-Haziran aylarında faiz indiremez.  İndirirse TL tarafında zaten yanmaya devam eden ateş yine alevlenir.

Enflasyon önümüzdeki aylarda, sonbahara doğru hem baz yılı etkisi hem de tüm yaşananlara paralel kademeli olarak geri çekilecek, soluğu yetmeyecek iç tüketimin yavaşlaması üzerinden gelecek.  O da tabi yeni bir tur kredi desteği patlaması KGF üzerinden yaratılmazsa.

Dolayısıyla enflasyonu daha hızlı düşürmenin ve faizi ,indirmenin yolu TL’yi güçlendirmekten geçiyor.  Onun da üç yolu olabilir: 

  1. Faiz artışı: Cumhurbaşkanlığı sistemi içinde bağımsız para politikası olmadığı için gerçekçi bir beklenti değil.  Kavcıoğlu’nun daha ısınma turları yaptığı koltuğunu tez zamanda kaybetmesi ile sonuçlanır.
  2. Artan turizm gelirleri: Mart ayında erken açılma, AKP kongrelerinin virüsü yayıcı etkisi ve aşılama fiyaskosu ile o tren kaçtı.  Geçen yıla kıyasla turizm gelirlerinde umulan %40-50 artış artık hayal.
  3. Artan portföy yatırımları: Mevcut yönetim krizi, ekonomi yönetiminde yapılamaya devam edilen büyük hatalar ve hepsinin temelinde yatan Cumhurbaşkanlığı Sistemi devam ettikçe, kısa vadeli dalgalanmalardan öteye artık buraya portföy yatırımlarının anlamlı seviyelerde akması imkansız. Hele ki Mayıs ayından itibaren ABD enflasyonu %4’e yönelecek ve 10 yıllık ABD tahvil faizleri yeniden yükselecekken.

Faiz inmeyecek mi?

Normal bir merkez bankası mevcut enflasyon dinamikleri ile faiz indirmez.  Ama biliyoruz ki normal bir merkez bankası yönetimi ile para politikası şekillenmiyor.  O zaman Kavcıoğlu ve ekibi, Mart PPK metni ile hazırlığını yaptığı, yeni Enflasyon Raporu’ ile buna devam ettiği ortamda “ilk fırsatta” faiz indirimi yapmaya çalışacak. Bu ilk fırsat büyük olasılıkla baz yılı etkisi ve iç talep yavaşlamasının devreye girdiği Ağustos ayı civarında olacak.

Sene sonu TÜFE enflasyonu seviyesinin merkez bankasının altını veri ile destekleyemeden açıkladığı yeni beklenti %12,2’nin çok üzerinde olacağı artık çok net. %16 ve gidişata göre üzerinde oluşabilecek  TÜFE enflasyonu PPK’ya kendi tanımladıkları “sıkı para politikası” adı altında 200 baz puan kadar faiz indirim alanı yaratabilecek. 

Bu da zaten Dolar/TL’yi 10,00 civarına doğru ateşlemeye yetecek.

GA.

BAKMADAN GEÇME

  • Bakan Şimşek: “Carry Trade’e Karşı Tedbir Alıyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda ’2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ görüşmeleri kapsamında Bakanlığı ve bağlı kurumlarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Şimşek, 2022-2023 yıllarında enflasyonun yüzde 64-65 seviyelerine ulaşmasının ardından, geçen yıl yüzde 44.4’e gerilediğini ifade etti.

  • Yapay Zekâ Altyapısı İçin Yeni Adım: Yerli Yapay Zekâ Dönemi mi Başlıyor?

    Türkiye, kendi egemen yapay zekâ altyapısını oluşturmak için adım atıyor: Artık Türk girişimleri, ihtiyaç duydukları kapasite ve donanımı yurt dışına bağımlı olmadan karşılayabilecek. Ena Venture Capital Strateji Danışmanı Mehmet Üner, "Türkiye'de bir egemen yapay zeka altyapısı kurmak istiyoruz" diyerek, Türk şirketlerinin yurt dışına gitmeden tüm kapasite ve donanım ihtiyaçlarını Türkiye içinde karşılamayı amaçladıklarını ifade etti.

  • Garanti BBVA: Kredi Sınırlamaları Önümüzdeki Yıl da Devam Edecek

    Kredi borçlarında rekor seviyede artışlar yaşanırken, ekonomik kriz milyonlarca kişiyi borçlu durumuna düşürdü. İş dünyası da krediye erişimde zorluk çekerken, geçtiğimiz ay kredi kartları ve krediler için üst sınır uygulaması başlatılmıştı. Garanti BBVA Genel Müdürü Akten, 2026 yılında da bu limitlerin kaldırılmaması gerektiğini ifade etti. Ekonomideki sıkı para politikaları nedeniyle krediye getirilen kısıtlamaların önümüzdeki yıl da devam edebileceğine dair bir işaret geldi.

  • TCMB, Kasım Ayı Konut Fiyat Endeksi Verilerini Açıkladı

    Konut fiyat endeksi, kasım ayında reel bazda yüzde 0,3 artış göstererek 22 ay aradan sonra yükselişe geçti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini açıkladı. KFE, Türkiye genelinde konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini yansıtmak üzere hesaplanıyor ve kasımda bir önceki aya göre yüzde 2,7 artarak 204,2 seviyesine ulaştı.

  • Kasım Ayında Tarım ÜFE Aylık Düştü, Yıllık Artış Yüksek

    TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2025 yılı Kasım ayında Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE, 2020=100) bir önceki aya göre %1,56 düşerken, yıllık bazda %31,45 artış gösterdi. Geçen yılın Aralık ayına göre artış %31,97, son 12 aylık ortalamalara göre ise %37,58 oldu.

  • ABD Perakende Sektöründe Ekim Performansı Durağan Seyretti

    ABD’de perakende satışlar, Ekim ayında araç alımlarındaki düşüşün etkisiyle yatay seyretti. Hükümetin kapanması nedeniyle geciken Ticaret Bakanlığı raporuna göre, satışlar bir önceki aya kıyasla değişim göstermedi. Analistler yüzde 0,1 artış bekliyordu. Eylül ayı verisi ise yüzde 0,1 artış göstermişti.

  • TÜİK Verileri Yayımladı! Konut Piyasasında Kasım Şoku: Satışlar Düştü, Yabancı ve İpotekli Satışlar Kan Kaybediyor”

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayına ilişkin konut satış istatistiklerini yayımladı. Buna göre, Ekim ayında tarihi rekor kıran konut satışları, Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre %7,8 düşerek 141 bin 100 oldu.

  • ABD Tarım Dışı İstihdam Verileri Açıklandı: Kasım Artışı Beklentileri Aştı

    ABD’de tarım dışı istihdam verileri açıklandı ve Kasım ayında ekonomideki istihdam artışının beklentilerin üzerinde gerçekleştiği görüldü. Buna karşın, Ekim ayına ilişkin veriler ise beklenenden daha büyük bir düşüş yaşandığını ortaya koydu.

  • BYD’den Kullanıcıları Sevindiren Haber: Öyle Bir Özellik Sundu Ki Piyasayı Sallayacak

    Türkiye pazarında Atto 3 ve Seal U DM-i modelleriyle büyük satış başarısı yakalayan BYD, elektrikli otomobil sektöründe dengeleri sarsacak önemli bir adım attı. Marka, dünya çapında ses getiren Blade Batarya teknolojisi için sunduğu garanti süresini 8 yıl veya 250.000 kilometreye çıkardığını açıkladı. Asıl dikkat çeken nokta ise bu kararın geriye dönük olarak uygulanacak olması. Yani daha önce BYD satın alan kullanıcılar da bu haktan otomatik olarak faydalanacak.

  • Hazine, 5 Yıl Vadeli TÜFE’ye Endeksli Tahvil ile 6,7 Milyar TL Borçlandı

    Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen tahvil ihalesinde, net satış tutarı 1 milyar 679,9 milyon TL olarak gerçekleşti. İhale öncesinde piyasa yapıcılar aracılığıyla gerçekleştirilen 5 milyar 500 milyon TL tutarındaki ROT (doğrudan satış) işlemi de dikkate alındığında, söz konusu tahvil ihracında toplam satış hacmi 6 milyar 676,9 milyon TL’ye ulaştı.

  • Avrupa savunma hisselerinde sert satış: “Barış beklentisi” mi, yapısal tehdit mi?

    Avrupa savunma hisseleri, Ukrayna’da olası bir ateşkes ya da barış anlaşmasına ilişkin haber akışıyla birlikte sert satışlara sahne oldu. Ancak sektör temsilcileri, analistler ve NATO yetkilileri, Rusya kaynaklı güvenlik tehdidinin ortadan kalkmadığını; savunma harcamalarındaki artışın yapısal bir eğilim olduğunu vurguluyor. Piyasalardaki geri çekilmenin “barış temettüsü” beklentisinden kaynaklandığı belirtilirken, birçok analist bu hareketi aşırı ve geçici olarak değerlendiriyor.

  • Almanya’da Özel Sektörde Büyüme Hızı Aralıkta Zayıfladı

    Almanya’da özel sektördeki ekonomik faaliyetlerin büyüme temposu aralık ayında zayıflamayı sürdürdü.S&P Global tarafından hazırlanan Hamburg Ticaret Bankası (HCOB) Bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) aralık ayına ilişkin öncü sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı.

  • Çip krizi kapıda: Bellek sıkıntısı 2026’da akıllı telefon üretimini frenleyebilir

    Araştırma şirketi Counterpoint Research’e göre küresel akıllı telefon sevkiyatları 2026’da bellek çiplerindeki arz sıkıntısı nedeniyle %2,1 daralabilir. Yapay zekâ yatırımlarının yarattığı talep baskısı, bileşen maliyetlerini yukarı çekerken özellikle düşük marjlı üreticileri zorlayacak. Ortalama telefon fiyatlarının ise gelecek yıl küresel ölçekte yaklaşık %7 artması bekleniyor.

Benzer Haberler