Sosyal Medya

Ekonomi

Murat Şenol: Banka özel sandıkların sorunları ve sandık açıkları birer kara delik mi?

Ülkemizde 506 sayılı SGK kanununa göre kurulu bulunan 18 adet özel sandık bulunmaktadır. Bunlar  12 banka, 5 sigorta şirketi 1…

Murat Şenol: Banka özel sandıkların sorunları ve sandık açıkları birer kara delik mi?

Ülkemizde 506 sayılı SGK kanununa göre kurulu bulunan 18 adet özel sandık bulunmaktadır. Bunlar  12 banka, 5 sigorta şirketi 1 adedi de TOBB’a ait olup, sektöre hakim büyük bankalarda çalışanların çok büyük bir kısmı bu sandıkların güvencesi kapsamındadır. Yapılan düzenlemeler sonucu en son alınan kararla 9 Temmuz 2018 tarihli 30473 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 403 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bu sandıkların devir tarihini belirleme yetkisi Cumhurbaşkanına verilmiştir. İlk kez 1976 yılında yapılan düzenleme ile devri gündeme gelen bu sandıklar bir türlü devir edilememektedir. Her geçen gün de gerçek açıkları büyüyerek KARA DELİK haline gelen ve emeklilerine yönelik sorunlar yaşayan bu sandıkların SGK’ya devri daha da  zor hale gelmektedir. Sandık emeklilerinin bir bölümü bu durumdan memnunken bir bölümü de ciddi sorunlar yaşadığını düşünmektedir. Sandığa üye olan emekliler genellikle sandıklarla ilgili sorunlardan haberdar iken  140 bin üzeri AKTİF ÇALIŞAN üyeler haberdar  değildir oysa ki sigorta primleri bu sandıklara yatırılıyor ve eğer gelecekte de sandıkların SGK’ya devri gerçekleşmezse emeklilik hakları da bu Sandık tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle sadece emeklilerin değil  çalışanların da sandıklarıyla ilgili konularda aktif olup gelişmeler konusunda takipçi olmaları kendi lehlerine olacaktır.

Çalışanlar kaç sigortalıya bakıyor?

2021 yıl sonu SGK kayıtlarına göre;  Türkiye’deki toplam sigortalıların ve tüm bu  sandıklara tabi olanların  verileri şu şekildedir. 141.579 kişi aktif sigortalı, 194.703  toplam bağımlı sayısı, 96.103 aylık alanlar,  olmak üzere toplam 432.385 kişidir.  2019 yıl sonundan 2021 yıl sonuna  SGK sistemindeki aktif/pasif oranı  1,80 den 1,93 artmışken, aynı dönemde özel sandıkların bu oranı  1.49 dan 1.47 gerilemiştir. Önümüzdeki yıllarda bankacılık sektöründeki teknolojik gelişmeler, çalışan sayısını azaltacağından, sandık aktif/pasif oranı daha da kötüleşerek mali yapılarını daha da bozacaktır.

Esas itibari ile bu sandık emeklilerin ciddi sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlar sandıktan sandığa değişiklik gösterebilmektedir. Her sandık yönetimi (Banka)  EMEKLİLERİNE farklı uygulamalara yönelebilmektedir. Bankalar  SGK EMEKLİLERİNE emekli maaş promosyonu verirken aynı bankaların büyük bir kısmı  kendi emeklisinin maaşı için  promosyon vermemektedir. Bazıları ise maaş promosyonu vermediği gibi, kendi emeklisine verdiği kredi kartından dahi yıllık aidat ücreti alabilmektedir.

Bankalar arası uygulama farklılıkları ortaya çıktı

Son dönemlerde en çok konuşulan konu ise, SGK’nın emeklilerine yılda iki kez verdiği bugün itibari ile 1200 TL  bayram ikramiyesini bu sandıklardan emekli olanlar dört yıldır alamamaktaydı. Bu  konuda da sandıktan sandığa farklı uygulamalar vardır. Vakıfbank sandığı bunu en başından itibaren kendi kaynağından ödemektedir. Sandık  emeklileri bu ikramiyeler için  davalar açtılar ve davalar  lehlerine sonuçlanmaya başladığında önce  İş Bankası ve sonra BBVA Garanti, Şekerbank, Fortisbank  kendi kaynağından gecikme faizi ile birlikte ödeme kararı vermiş veya fiilen de ödemiştir. Akbank, Halkbank, Ziraat Bankası ve YKB’nin sandığa tabii emeklileri henüz bu ikramiyeleri almamıştır.  Esasında  SGK,  bu ödemeyi Hazineden alarak ödemektedir. Hazine,  SGK’lı emeklilere  bu desteği verirken,  bu sandık emeklilerine sanki başka ülkenin emeklisiymiş gibi ödeme yapmayınca zaten batak durumda olan bu sandıklarda kendi  emeklilerine ödeme yapmamıştır. Ancak mahkemeler dört yıl sonra emekli lehine kararlar verince bu sandıklarda yavaş yavaş ödeme yönünde karar almak zorunda kalmışlardır.

Bilgi akışı şeffaf değil!

Söz konusu sandıkların mali yapıları ile ilgili detaylar çok bilinememekle birlikte 506 sayılı kanunun geçici 20.maddesine göre bu sandıkların mali durumları Ticaret  Bakanlığı, Hazine ve Maliye  Bakanlığı ve Çalışma  Bakanlığı tarafından denetlemesi  gerekirken bu denetimlerin yapılıp yapılmadığı veya yeterince yapıldığı konusu bilinmemekte  ve  varsa bu denetim sonuçları ilgili emeklilerle  paylaşılmamaktadır. Bu sandıkların emeklilerin kurduğu derneklerde bu konuda bilgi sahibi olamamaktadır. Sandıkların çoğunun yönetimine banka üst yönetiminin belirlediği yöneticiler atanmaktadır. ( güya göstermelik seçimlerle) Bu sandık yöneticileri de  sandıkların mali durumu ile ilgili KARARTMALAR uygulanmaktadır.

Sandıklardaki açıklar söylenenden fazla olabilir

Her bir sandığın farklı uygulaması olmakta ve sandık verilerinin  ne olduğu konusunda sandık üyeleri net bir  saptama yapamamakta, bu sandık emeklileri de dernekler kurarak kendi sandıklarına karşı bir hak  mücadelesi içerisine girmişlerdir.  Elimizde bankaların kamu aydınlatma platformuna (KAP)  yıllık olarak bildirdikleri faaliyet raporlarındaki  ilgili bölümleri inceleyerek bir görüşe varmak mümkündür.  Bu sandıkların bir çok uygulamasında olduğu gibi burada da çok farklı hesaplama ve raporlama biçimi bulunmaktadır.  Sandıkların devre esas sağlık ve sağlık dışı yükümlülüklerin hesaplanmasında maalesef yasa gereği belirlenmiş olan Aktüeryal  oran %9.8’dir.  Mortalite oranları 1980 verilerine göre olup son 40 yıldaki ortalama ömür dikkate alınmaktadır.  Bu varsayımlar 15.12.2006 tarihli 26377 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesindeki koşullara göre belirlendiğinden günümüz  gerçeklerini hiçbir biçimde yansıtmamaktadır. Bağımsız danışman firmalarına   yaptırılan bu  hesaplamalar, son derece eksiktir. Bu nedenle de sandık açıkları olması  gerekenden çok çok daha düşük görülmektedir. Bankalar da  bu verileri kullanarak ya fiili ve teknik fazlalık göstermekte ya da gerçeği yansıtmayan düşük tutarda açıkları beyan etmektedir. Nitekim bu bankaları denetleyen bağımsız denetim kuruluşları da bu hesaplamaları kilit denetim konuları kapsamına almakta ve burada yapılan hesaplamaların gerçeği yansıtması konusunda tereddütlere neden olmaktadır.

Sandıklar maaş ödemede sıkıntı yaşayabilir?

Örneğin;  bir bankanın 15.000 çalışanı ve 15.000 emeklisi ve bağımlısı varsa yaklaşık 7 milyar varlığı olduğunu düşündüğümüzde, hem çalışanın ödediği birikimleri ve sağlık gideri,  hem de emeklin maaş ve sağlık giderlerini düşündüğümüzde,  bir emeklinin ortalama bir yıllık maaş ve sağlık gideri ortalaması da 6.000 TL olduğunu varsaydığımızda sorunun büyüklüğü daha net ortaya çıkacaktır. Fiilen çalışanların birikmiş primlerini bir kenara koysak ve çalışan primlerinin artık başka bir fona yatıracağını düşünsek bile , bundan sonra sandık  emeklilere maksimum 6,7  yılda maaş ödenebilecektir.

Sandıkların birikimleri doğru nemalandı mı?

Ülkemizdeki emeklilik sisteminde de emeklilerin ödemiş olduğu primlerle emekli maaşı ödenmemektedir. Sistemin başından itibaren ödenen primler kamu tarafından bütçe içerisinde harcanmıştır. En iyi ihtimalle bu kaynakların zamanında kamu lehine kullanıldığını varsaysak bile,  özel sandıkların emeklilerinin  sandıklara yatırmış olduğu primleri nerededir?  Bankalar bunun sorumlusudur ve bu kaynakları çarçur etmiştir. Bankalar yasa gereği de bundan sandıklarla birlikte müşterek sorumludur ve gerçek  aktüeryal varsayımlara göre bu açıkların hesaplanıp bankaların özkaynaklarından karşılanması gerekir aksi halde bu sandık emeklilerinin maaşları kamu kaynaklarından ödenmek durumunda kalınacaktır. Bankacılık sisteminin sermaye yapısını bozmamak için on yıllarca bu devir ertelenmiş ve sonunda süresiz olarak bu yetki Cumhurbaşkanına verilmiş ve Cumhurbaşkanı da bu yetkiyi kullanmamaktadır. Bu sandıkların fazlalık ve açıkların hesaplamasında,  kamu otoritesinin bir an önce günümüzde kullanılabilecek gerçekçi varsayımlar tespit edip bu varsayımlara göre hesaplamaların yapılması konusunda acil düzenleme yapması,  KARA DELİKLERİN daha da büyümeden acil önlem alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Banka özelinde durum nasıl?

7 büyük bankanın KAP’a bildirdiği faaliyet raporlarından derlediğimiz veriler ile varlık bilgileri aşağıdadır. Açık ve Fazlalık yapısı  ile  varlık durumlarının değerlendirilmesini kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.

(1) Hesaplamada dikkate alınmamış, bir açıklamasının olması gerekli ama yoktur. Muhtemelen varlık toplamı içindedir. Açık/Fazla =(A+B)-(C)
Halkbank ve Vakıfbank Genel Yönetim Giderleri hesaplama içinde yer  aldığından toplamlardaki fark oluşmaktadır

İlgili Sandıkların Açıklanan Varlık dökümleri

Murat ŞENOL – Ekonomist

bankavitrini.com

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Xi ile de Görüşeceğini Söyledi, Piyasalar Yükseliyor

    ABD Başkanı Trump daha dün hem tarifeler hem de Çin'le ticaret savaşı hakkında çok sert açıklamalarda bulunmuştu. Bugün ise her şey yine bir anda değişti.

  • TCMB’den Ekim’de Faiz İndirimi Sinyali: Piyasa Beklentisi Yüzde Kaç?

    Bloomberg HT’nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ekim ayı faiz kararına ilişkin düzenlediği ankete göre, piyasalar TCMB’nin bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 39’a çekmesini bekliyor.

  • Konut Satışlarında ‘İş Yatırım’ dan Dikkat Çeken Analiz

    İş Yatırım’ın hazırladığı konut sektörü verilerine göre, Türkiye’de konut satışları Eylül 2025’te güçlü bir ivme yakalayarak 150.657 adede ulaştı. Yıllık bazda %6,9’luk artış kaydeden satışlar, özellikle ipotekli işlemlerdeki %34,4’lük sıçramayla dikkat çekti.

  • ING Yatırım’dan Yıl Sonu Enflasyon ve Faiz Tahmini

    Eylül ayına ilişkin enflasyon verisinin beklenenden yüksek gelmesi, tüm ekonomik hesaplamaları yeniden şekillendirdi. Yıl sonuna yönelik tahminler güncellenirken, ING Yatırım Genel Müdürü Murat Yılmaz, yıl sonuna kadar yapılacak iki Para Politikası Kurulu toplantısında Merkez Bankası’nın toplam politika faizi indirimlerinin 300 baz puanı aşmayacağını öngördüklerini ifade etti.

  • Memurların Fazla Mesai ve Gündelik Ücretlerine Zam: 2026 Ücretleri Belli Oldu

    2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne göre, devlet memurlarının saatlik fazla mesai ücretinde önemli bir artış yapılacak. 2025 yılında 12,80 TL olan saatlik fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla %29,3 artışla 16,55 TL’ye yükselecek.

  • Trump ve Putin Görüşme Kararı Aldı, Piyasalarda Hareket Başladı

    Dün ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir teleton görüşmesi yaptışar. O görüşmede bir başka ve bu kez yüz yüze görüşmenin kararı çıktı. Trump ve Putin muhtemelen 2 hafta içinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de görüşecek. Görüşmenin konusu doğrudan doğruya Ukrayna savaşını bitirmek olacak.

  • Dikkatlerden Kaçan Bomba Operasyon: Eski TCMB Başkan Yardımcısı ve Eski BKM Genel Müdürü Tutuklandı

    Sabah saatlerinde herkes Can Holding'e yönelik 2. Dalga operasyon haberine dikkatlerini vermişken, en az onun kadar önemli bir operasyonun haberi gözlerden kaçtı.

  • SASA’ya Dev Yatırım Adımı:Yumurtalık’taki O Alan ‘Özel Endüstri Bölgesi’ İlan Edildi

    Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, geçen Cuma gününü Cumartesi'ye bağlayan gece saat 00.18’de Resmî Gazete’de yayımlanan “Cumhurbaşkanlığı Kararı”nı paylaştı. Kararda, Adana ili Yumurtalık ilçesinde yer alan ve ekli haritada sınırları gösterilen alanın, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu’nun 4/Ç maddesi uyarınca “SASA Polyester Sanayi Anonim Şirketi Yumurtalık Özel Endüstri Bölgesi” olarak ilan edilmesine karar verildiği belirtildi.

  • Reuters: Kredi Riski Balonla Buluştu — Piyasalar “Güvenli Liman”a Kaçıyor

    ABD borsalarında yüksek değerlemeler, yapay zekâ (AI) balonu endişeleri, hükümetin kapanması ve Washington–Pekin hattındaki gerilim derken, şimdi de bölgesel bankalar kaynaklı kredi riski gündemde. Zions ve Western Alliance’ın açıkladığı zararlardan sonra banka hisseleri sert düştü. Piyasalar panik moduna geçerken, altın fiyatı 4.378 dolar ile rekor kırdı ve yatırımcılar Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisini güçlendirdi.

  • Bloomberg: Türk Lirası Yeni Rekor Düşüşte — Kademeli Değer Kaybı Devam Ediyor

    Türk lirası haftayı 41,95 seviyesinden kapatarak tarihî dip seviyesini yeniledi. Bloomberg’e göre, piyasa beklentileri TCMB’nin kontrollü bir değer kaybına izin verdiği yönünde. Liranın zayıflama hızı, enflasyon oranının altında kaldığı sürece politika çerçevesine uygun görülüyor. Uzmanlar, bu stratejinin “öngörülebilir ama kalıcı bir değer kaybı” anlamına geldiğini belirtiyor.

  • Trump–Putin Zirvesi Yeniden Gündemde: “Barış Planı mı, Zaman Kazanma Hamlesi mi?”

    ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikinci kez yüz yüze görüşmeye hazırlanıyor. Alaska’da yapılan ilk zirveden sonuç alınamamasına rağmen Trump, “Ukrayna savaşını bitirme” hedefiyle yeni bir buluşma planladığını açıkladı. Ancak uzmanlar, bu adımın Putin üzerindeki diplomatik baskıyı azaltabileceği ve Ukrayna’ya yönelik desteği zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmenin planlanan adresi Budapeşte, Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılandı.

  • İş Yatırım Doğuş Otomotiv (DOGAS) Analizi: 3Ç25 Kar Tahmini

    Borsada bilanço zamanı başladı. Pek çok yatırım kuruluşu da bilançolardaki 3.çeyrek kar tahminlerini analizlerini ele almaya başladı. Aşağıda İş Yatırım'ın Doğuş Otomotiv için yaptığı kar tahminini bulacaksınız.

  • Akbank’tan Ekim Enflasyon Tahmini: “Yıllık Enflasyon %33,2 ile Yatay, Politika Duruşu Kritik Eşik Öncesinde”

    Akbank Ekonomik Araştırmalar birimi, ekim ayı için enflasyon tahminini %2,8 olarak açıkladı. Buna göre yıllık enflasyonun %33,2 seviyesinde yatay kalması bekleniyor. Banka, yıl sonu için tahminini %32,0 düzeyinde korurken, TCMB’nin Kasım Enflasyon Raporu’nda tahmin bandını yukarı yönlü güncellemesinin muhtemel olduğunu belirtiyor. Raporda ayrıca döviz kurundaki ılımlı seyir ve enflasyon katılığına dikkat çekilerek, para politikasının önümüzdeki dönemde kararlılıkla sınanacağı vurgulandı.

Benzer Haberler