Sosyal Medya

Döviz

Erdoğan’ın ekonomi politikası Lirayı dipsiz bıraktı

Türk Lirası geçmişte de faiz artışları gerektirecek şekilde sert değer kaybı dönemleri yaşadı. Fakat, politika yapıcılar bu sefer yerinden kıpırdamayacaklarının…

Erdoğan’ın ekonomi politikası Lirayı dipsiz bıraktı

Türk Lirası geçmişte de faiz artışları gerektirecek şekilde sert değer kaybı dönemleri yaşadı. Fakat, politika yapıcılar bu sefer yerinden kıpırdamayacaklarının sinyallerini veriyorlar.

Para birimi Eylül ayındaki faiz indiriminden bu yana %39 değer kaybederek merkez bankasının faizleri yükselterek para birimini istikrara kavuşturduğu 2014, 2018 ve 2020’deki düşüşlerini çok aştı. Bu kez benzer bir tepkinin olmaması, liranın yeni derinliklere inmemesi için faiz oranında en az 500 baz puanlık bir artış gerekeceğini söyleyen yatırımcıları rahatsız ediyor.

Lirayı dünyanın en kötü performans gösteren para birimi yapan satış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha yüksek faiz oranlarının enflasyonu körüklediği ve bundan kaçınılması gerektiği yönündeki alışılmışın dışı inancını uygulamaya koymasının ardından derinleşti. Bloomberg’in 12 Türk ve yabancı yatırımcıyla yaptığı ankete katılanlar, Cumhurbaşkanı’nın para politikasına karışmaktan vazgeçeceğine dair olan umutlarını kaybettiklerini söylediler.

Bluebay Asset Management kıdemli egemen stratejisti Tim Ash, “Erdoğan’ın TCMB’ye müdahale etmekten geri adım atabileceğine inanmıyoruz, bu onun DNA’sında var. Türkiye’nin Erdoğan’a karşı koyabilecek yetkin ve güçlü bir TCMB başkanına ihtiyacı var” dedi.

Erdoğan hükümeti döviz krizi konusunda bazen piyasaları “sağlıksız” fiyat eyleminden sorumlu tutuyor, bazen de daha zayıf bir liranın faydalarını sıralıyor.  Bu da merkez bankasında gerginliğin arttığını gösteriyor. Yetkililer TL/dolar her 14’e doğru yaklaştığında bu ay döviz piyasalarına üç kez müdahale ettiler.

Yine de kalıcı bir iyileşme izlenmedi. Ankete katılan 12 katılımcı, lirayı kurtarmanın milyarlarca dolar satmakla ilgili olmadığını, ancak faiz seviyesini enflasyonla uyumlu tutmak ve piyasalara Cumhurbaşkanı’nın merkez bankası işlerine karışmayacağını garanti etmek olduğunu söyledi.

Coex Partners stratejisti Henrik Gullberg, “Güvenilirliği yeniden sağlamak için TCMB politikayı gerçek tüketici fiyat endeksine bağımlı hale getirmeli, reel politika oranını pozitif bölgeye (%2 civarında) yükseltmeli ve öngörülebilir gelecek için pozitif bölgede tutmayı taahhüt etmelidir.” dedi. Yetkili, gelecekteki faiz indirimlerinin “yalnızca TÜFE’deki bir durgunluğun arkasında gerçekleşmesi gerektiğini” söyledi.

Hareketli Hedef

Erdoğan’ın mağlup ettiği 2016 darbesinden bu yana, hükümet ucuz kredi akışından beslenen hızlı büyümeyi amaçlayan politikaları artırdı. Bu yaklaşım, beş yıl içinde neredeyse üç katına çıkan enflasyonun artmasına neden olsa bile değişmedi.

Şimdi farklı olan, Lira’nın düşüşüne merkez bankası ve hükümeti tarafından sergilenen katlanma seviyesinin derecesi. 2014 yılında, Taper Tantrum’un gelişmekte olan piyasaları aylarca zorlamasıyla para biriminde %25’lik bir düşüşe yol açmasının ardından merkez bankası daha yüksek faize geçmişti. 2018’de %37’lik bir düşüşün ardından harekete geçti. Geçen yıl %36’lık değer kaybı da tepkiye yol açtı.

Bu hesaba, politika yapıcılar şimdiye kadar faiz artışını devreye sokmalıydı. Aslında, 16 Aralık’ta toplandıklarında faizi tekrar indirecekleri tahmin ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati pazar günü Habertürk gazetesine verdiği röportajda, hükümetin faizleri yükseltmemekte “kararlı” olduğunu söyledi.

Bloomberg anketlerinde Türkiye kur kararlarını tahmin edenler arasında ilk sırada yer alan HSBC Asset Management Türkiye’nin İstanbul baş ekonomisti İbrahim Aksoy, “Ocak 2014, Eylül 2018 ve Kasım 2020’de de benzer hamleler gördük. Ancak bu sefer durum farklı çünkü faiz indirimleri ekonomik dönüşüm anlatısına uyacak şekilde gerekçeleniyor” dedi.

Talepte daralma

Türkiye’nin para politikasına ayar yapması için zamanı azalıyor olabilir. Para biriminin düşüşü, önemli satın alımlar için sık sık fiyat değişiklikleri ile reel sektörde yankılanıyor. Bu da talebi yok ederek ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açmakta. Londra merkezli Ambrosia Capital’de araştırma analisti olan Richard Segal, daha da kötüsü, bunun bir durgunluğa yol açabileceğini söyledi.

Aslında, yurtiçinde ucuz kredi ve daha zayıf bir lira üzerinden ithal enflasyon, ülkenin gayri safi yurtiçi hasıla büyümesini son on yılda değişken hale getirerek birbiriyle çakışmakta. 2017’de %7,5 büyüme 2019’da %0,9’a yavaşladı.

Bu sefer işler çok daha kötü. Daha sıkı bir para politikasının yokluğunda enflasyon son 14 ayın 13’ünde hızlandı ve kasım ayında %21,31 seviyesinde gerçekleşti. Tim Ash yakında %30’a fırlayabileceğini söylüyor. Bu da yatırımcılar için resesyon olasılığını dolar kıtlığı potansiyelinden daha fazla endişelendiriyor.

Segal, “Yaklaşan talep sıkışıklığı göz önüne alındığında ödemeler dengesi konusunda daha az endişeliyim. Volatilitenin üç ila altı ay boyunca devam etmesi muhtemel ve bu nedenle böyle bir zaman diliminde Türkiye pazarı hakkında temkinli kalacağız” dedi.

Bloomberg

BAKMADAN GEÇME

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

Benzer Haberler