Sosyal Medya

Döviz

Cumhurbaşkanı Grup toplantısı: Kur ve enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasının satır başları dün geceki TRT yayınında söylediklerinin özeti…

Cumhurbaşkanı Grup toplantısı: Kur ve enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasının satır başları dün geceki TRT yayınında söylediklerinin özeti niteliğindeydi:

– Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu cümle alem biliyor.

– Ülkede yatırım, istihdam, üretim ve ihraca tarafındaki olumlu gelişmeleri takip ederken, kur ve fiyat artışından kaynaklanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz.

– Kurla ilgili beklentinin rakam değil, istikrar olduğunun farkındayız.

– Kurdaki ve fiyatlardaki yükselişin makul sınırları aşan kısımları yeni ekonomi politikamızın sonucu değil, o politikaları engelleme girişimlerinin neticesidir.

– Önemli bir kısmı küresel dalgalanmalar kaynaklı olsa da çarşı pazardaki kimi ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışlarının çoğunun mantıklı bir izahının olmadığını da görüyoruz.

– Türkiye pek çok gelişmekte olan ülkenin yerinde saymasına neden olan yüksek faiz para politikasını terk etti. Bunu yerine, yatırım, istihdam ve üretimi esas alan büyüme stratejisine geçmiş bulunuyoruz.

– Türkiye, siyasi ve ekonomik istikbalini bir daha asla CHP gibi, IMF ve benzeri küresel ekonomik vesayet kurumlarının reçetelerine teslim etmeyecektir.

– Üçüncü çeyrek büyümesi 7,4 olarak açıklandı. Bu büyüme oranıyla G-20 içinde ilk sırada yer alıyoruz.

– Doğrusu bizim yaptığımızdır. Tüm sektörlerde kapasite büyütme yarışındayız. Artık faiz oranını dayatmaya göre değil ülkemizin ihtiyacına göre belirleyeceğiz.

– Faiz düştüğünde paradan para kazanan dışında kimsenin kaybı olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer. Ekonomide de dünya beşten büyüktür diyoruz.

– Kurdaki ve fiyatlardaki yükselişin makul sınırları aşan kısımları yeni politikayı engelleme girişimlerinin neticesidir.

Türkiye gibi tarihi olarak yüksek enflasyona şerbetli bir ülkede yüzde 20 düzeyi kısa sürede çözülebilir bir sorunu ifade ediyor.

– Stokçulara evelallah bu ülkeyi biz mezar edeceğiz.

– Stokçuluk bizim dinimizde haramdır, bunu yapamazsınız. Yapanlar varsa, bunun bedelini ödeyecekler.

– Ne yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, hangi risklerle karşılaşacağımızı, hangi sonuçlar elde edeceğimizi biliyoruz.

 

Metin olarak da aşağıda:

“Allah’ın yardımı, milletimizin desteğiyle uzun iktidar dönemimizde girdiğimiz her mücadeleyi kazandık, her badireyi atlattık, ülkemizi hedeflerinden asla koparmadık. Türkiye ekonomisini mahvedeceğiz diyenlerin değirmenlerine su taşıdılar. Bunlar işte böyle, dün başka söyler, yarın daha başka söyler. Üstelik bunu da hiç utanmadan, kendilerinden emin tavırla yaparlar. Aslında bunlar zaten faizci, bundan şüphe var mı? Sizin yemininiz makbul değil, istediğiniz kadar yemin edin. 

Tayyip Erdoğan dün ne dediyse bugün de aynısını söyler. Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu cümle âlem bilir. Hiçbir zaman faizci olmadım, bugün de değilim, yarın da olmayacağım. Ama siz mandacı tayfasınız. Siz son dönemde döviz kuru üzerinden yürüyen tartışmalarda aynısını yapıyorlar.

İstiyorlar ki ülke batsın, kendileri de hiçbir şey yapmadan gelip iktidara otursun. İstiyorlar ki ver eline al ekmeğine geri dönsün, millet kendi aklını bir kenara bıraksın, tarihinin en kritik mücadelesini kaybetsin, tüm demokrasi, hak, özgürlük ve kalkınma iddialarını kaybetsin. Biz bu kifayetsiz muhterislere her zamanki gibi çok beklersiniz diyoruz. Bu mankurtlara hadi oradan diyoruz.

Biz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını engellemek için her yola başvuranlara kazanamayacaksınız diyoruz. Dün vesayete, darbecilere, para baronlarına karşı hangi mücadeleyi verdiysek bugün de faiz lobisine, üretim ve istihdam düşmanlarına karşı aynı mücadeleyi veriyoruz. İnşallah bu yoldan da geri dönmeyeceğiz.

Biz milletimizin asil bireylerini döviz kurundaki yükseliş ve fiyatlardaki artış gibi hususların yol açtığı belirsizlikler karşısında yaşadıkları samimi endişeyi anlıyoruz. Ülkede yatırım, istihdam, üretim ve ihraca tarafındaki olumlu gelişmeleri takip ederken, kur ve fiyat artışından kaynaklanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz.

Kurla ilgili beklentinin rakamın seviyesi değil istikrarın sağlanması noktasında olduğunun farkındayız. Her ne kadar önemli bir kısmı küresel dalgalanmalar kaynaklı olsa da çarşı pazardaki kimi ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışlarının çoğunun mantıklı bir izahının olmadığını da görüyoruz.

Bu zincirleme fiyat artışlarının zehirlediği iklimin bir an önce temizlenmesi gerektiğini biliyoruz. Bu tablo küresel ekonomisindeki değişimin birlikte gerçekleştiği bir dönemden geçiyor olmamızdan kaynaklanıyor. Biliyorsunuz Türkiye, pek çok gelişmekte olan ülkenin yerinde saymasına neden olan yüksek faiz üzerine kurulu para politikasını artık terk etti.

Bunun yerine yatırımı, istihdamı esas alan büyüme stratejisine ve ona uygun adımlara geçmiş bulunuyoruz. Salgın döneminde Çin’le Avrupa arasındaki en önemli üretim merkezi olan ülkemizin neredeyse dünyada büyümesini sürdüren yegâne ekonomi haline gelmesini bu değişime borçluyuz.

Nitekim dün 2021’in üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 7,4 olarak açıklandı. Bu büyüme oranıyla G-20 içinde ilk sırada yer alıyoruz.

Milli gelirimize gelince bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 arttı. Türkiye, hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Ülkemizin ihracatı sadece rakam olarak değil yapısal olarak da güçlü bir konuma yükseliyor. Üretimimizi bir yılda iki katına çıkaracak sağlamlıkta bir altyapıya sahibiz. İnşallah 2021’i çift haneli büyüme ile kapatacak bir yere doğru gidiyoruz.

Belki siyaseten en riskli ama ülkemiz için en doğru planı yaptık, yapıyoruz. Çıksın birisi siz faizi düşürerek yanlış yapıyorsunuz. Diyemez. Çünkü doğrusu bizim yaptığımızdır. Biz yanlış yolda ilerliyor olsaydık başkaları önümüzü keserdi. Tüm sektörlerden yeni yatırımlarla kesintisiz bir kapasite büyüme yarışındayız. Ülkemizi fırsatını bulduğunda kaçıp gidecek sıcak paranın cenneti yapmak yerine kalıcı yatırımların mücadelesini veriyoruz. Asıl zenginliğin ülkenin üretim gücüyle olduğunu biliyoruz.

Faiz düştüğünde paradan para kazanan dışında kimsenin kaybı olmaz. Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer. Ekonomide de dünya beşten büyüktür diyoruz.

Kurdaki ve fiyatlardaki yükselişin makul sınırları aşan kısımları yeni politikayı engelleme girişimlerinin neticesidir. Birileri bu denklemi tersinden kurmaya çalışıyor. Ey Bay Kemal, siz otel odalarında IMF ile kulis atanlar değil misiniz? Biz sizin ne olduğunu biliyoruz. Bugün tüm büyük ekonomiler faizleri en alt seviyede tutarken enflasyonda ciddi yükselişle karşı karşıyalar. Türkiye gibi tarihi olarak yüksek enflasyona şerbetli bir ülkede yüzde 20 düzeyi kısa sürede çözülebilir bir sorunu ifade ediyor. Avrupa’da yüzde 4-5’ler, üretimde yüzde 30’lar büyük bir felaketin işaretidir. Küresel faiz lobilerinin çıkarlarını savunarak yerli, milli, vicdanlı ve ahlaklı olunmaz.”

Malını iki kat, üç kat satmaya çalışanların sonu hüsran olacaktır. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum; stokçulara bu ülkeyi biz mezar edeceğiz. Stokçuluk bizim dinimizde haramdır, bunu yapamazsınız. Yapanlar varsa bunun bedelini ödeyeceklerdir. Osmanlı bunun bedelini ağır ödetti, biz de ödeteceğiz. Birinci derecede Ticaret Bakanlığı olmak üzere bunların üzerine üzerine gideceğiz. Vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum, alışveriş yaparken de döviz alırken de sağduyudan ayrılmayın, uzun vadeli düşünmeyi tercih edin.

Yüksek faiz ve düşük kur üzerine kurulu sömürü düzeni ülkemize tekrar dönemeyecektir. Bizi çalışmak kurtarır, hep birlikte daha çok çalışacağız. Bu yıl sonu itibariyle 10’ların üzerine çıkacağız.

Ne yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, hangi risklerle karşılaşacağımızı, hangi sonuçlar elde edeceğimizi biliyoruz. Türkiye’yi güçlü ekonomiye de kavuşturacağız. Gelişmiş ülkeler arasında yerimizi alana kadar bize durmak, duraksamak, tereddüt etmek yoktur.

Dünyada enerji fiyatlarının tarihin en yüksek seviyesine ulaştığında biz hanelerde kullanılan doğal gazı 4’te 1, elektriği yarı fiyatına insanlarımıza sunuyoruz. İşte billboardlara asmışlar, bunlarda utanmak yok. Ne diyorlar zam,zam,zam, utanın ya utanın. Şu anda Avrupa’da enerji fiyatlarına bakın.

Petrolden üretilen akaryakıtı Avrupa dahil bölgemizde en ucuza veren ülke biziz. Hangi yüzle kalkıp da bu tür billboardlara asabiliyorsun?

Utanmak, haya yok. Biz vatandaşımızı düşünüyoruz ama siz hırsızları koruyorsunuz. TOKİ’nin varlıklarına el koyanları koruyorsunuz. Sizin karakteriniz bunlar üzerine kuruludur. Alım gücü düşen dar gelirli vatandaşlarımızı rahatlatacak adımları birer birer hayata geçirmeye hazırlanıyoruz.

Milletimiz müsterih olsun, hiçbir insanımızı ne işsizliğe mahkûm ettireceğiz ne hayat pahalılığı altında ezdireceğiz ne de sahipsiz bırakacağız.

İki destek paketini burada yeniden hatırlatmak istiyorum. Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik pakette 50 kişinin altında çalışanı olan firmalara istihdama kattıkları her bir kişi için 100 bin TL’ye kadar krediye erişim imkânı sağlıyoruz. İstihdam yapacak işletmelere faizsiz kredi imkânı sağlamış olacağız. Amacımız 50 bin yeni, istihdamın önünü açmaktır. İmalata dayalı ithal ikamesi destek paketinde uzun vadeli kredi imkânı oluşturarak üretime öncelik veren yatırımları destekliyoruz. Yakın tarihlerde yaşananlardan özellikle çıkarılması gereken en önemli derslerden biri demokrasimizin kazanımlarına yönelik hak ve özgürlüklere, bunların garantisi olan bağımsız ve tarafsız, adalet sistemine sahip çıkmamız gereğidir.

Milletimiz her alanda olduğu gibi adalet hizmetlerinde de en iyiye layıktır. Türkiye’nin gücüne güç katacak yolun hukuk ve demokrasiden geçtiği inancıyla hükümetlerimiz döneminde adalet alanında reform irademizi canlı tuttuk. 5 yargı paketini hayata geçirdik.

Bugüne kadar uygulamaya geçirdiğimiz reformlarla milletimizin değişen ihtiyaçlarını karşılayacak hukuki düzenlemeler yaptık. Adalet Bakanlığımız Meclisimizin takdirine sunacağımız yeni bir yargı paketinin daha hazırlıklarına başladı. Bu paketteki düzenlemelerle vatandaşlarımızla idarenin mahkemelik olduğu davaların temeline sulh yolunu koyma anlayışı hâkim olacaktır. Tazminat davalarında uzun yargılamadan kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçmek için ödeme yapılacak sistem getirilecek. Kadınlara yönelik taciz ve takip eylemlerinin cezalarını ağırlaştıracak düzenleme üzerinde de çalışıyor.

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler