Sosyal Medya

Genel

Evergrande piyasaları sarsmaya devam ediyor

Çinli emlak devi Evergrande’nin geçtiğimiz hafta yapması gereken ödemeleri son anda gerçekleştirmesi piyasalarda paniğe sebep oldu ve emlak krizi endişelerini…

Evergrande piyasaları sarsmaya devam ediyor

Çinli emlak devi Evergrande’nin geçtiğimiz hafta yapması gereken ödemeleri son anda gerçekleştirmesi piyasalarda paniğe sebep oldu ve emlak krizi endişelerini haftalar sonra tekrar gündeme getirdi.

Sözcü’den Serkan Üstün’ün haberine göre Çin’in en büyük gayrimenkul şirketi olan Evergrande’nin geçtiğimiz aylarda borç krizine girdiğini açıklaması tüm küresel piyasalarda tedirginliğe sebep olmuştu. Son haftalarda Evergrande, yükümlülüğündeki borçları ucu ucuna ödemesine rağmen şirketin önündeki ağır borç yükü nedeniyle bu tedirginlik devam ediyor.

DOMİNO ETKİSİ

Piyasalardaki en büyük endişe Evergrande’nin içinde bulunduğu krizin emlak sektörünün geneline, oradan da yüklü alacağı bulunan bankalara yayılması. Bu endişeyi haklı çıkaracak haberlerse Çin’den ardı ardına geldi.

Üç hafta önce Çinli gayrimenkul geliştirme şirketi Modern Land vadesi gelmiş olan yüzde 12,85 faizli kuponun ana para ödemesini ve faiz ödemesini yapamadığını açıkladı. Modern Land’den sonra Kaisa isimli şirketin de önceki hafta kupon ödemesini kaçırdığı belirtildi. Shenzhen merkezli gayrimenkul şirketi Kaisa, iflasın eşiğinde olan Çinli Evergrande Group’tan sonra gelecek yıl vadesi gelen en fazla offshore borç ödemesine sahip olan şirket.

Kaisa’nın önceki hafta yatırımcılara yaptığı bilgilendirmeye göre, 1,45 milyon metrekare büyüklüğündeki toplam 18 proje satışa çıkarıldı. Satışa çıkarılan bu projelerin toplam değeri 81,82 milyar yuan (12,8 milyar dolar) olarak belirlendi. Şirketin yakın vadeli toplam borcu ise 50 milyar dolar civarında.

Aynı şekilde Çinli Fantasia Holding de 206 milyon dolar tutarındaki borcunun ödemesini zamanında yapamamıştı.

Evergrande’nin şuan piyasaya 300 milyar civarında borcu bulunuyor.

Çin emlak sektörünün yaşadığı bu sorunlar, herkesin aklına 2008 krizi sırasında yatırım bankası Lehman Brothers’ı deviren ve küresel varlık piyasalarını aylarca sarsan dönemi getirdi. Lehman Brothers ile yapılan bu karşılaştırma, Evergrande’nin kaderine ilişkin korkular nedeniyle piyasanın zaman zaman gündemine geliyor.

2007 yılında ABD’de konut piyasasının çökmesi ve mortgage (emlak-konut) kredilerinin geri ödenememesi ile başlayan kriz süreci Lehman Brothers’ın sonunu getirmişti.

YENİ BİR KRİZİ TETİKLER Mİ?

Peki gerçekten bu borç sorunu olası bir bankacılık krizini tetikleyebilir mi?

Bu sorunun yanıtını aramak için öncelikle Çin konut piyasasına göz atmakta fayda var.

Yaklaşık 55 trilyon dolar değerinde olan Çin emlak piyasası, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) neredeyse dört katı. Ülkenin yıllık GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’u da emlak sektöründen kaynaklı gelirlerden oluşuyor.

Çin’de tahmini olarak şuan 65 milyon boş konut var. Bu da toplam konut sayısının yaklaşık yüzde 20’sine denk.

Son araştırmalara göre, Çinli hanelerin yüzde 90’ından fazlasının halihazırda ev sahibi.  Çinlilerin yüzde 20’sininse birden fazla eve sahip olduğunu belirtiyor.

Bir dönem pek çok Çinli aile gayrimenkulün her zaman güvenli bir yatırım olduğuna dair yaygın inançla ek evler satın almaya yöneldi. Ancak emlak piyasasındaki spekülasyonlar, kişi başına ortalama yıllık ücretlerin 15 bin doların altında olduğu Çin’de konut fiyatlarını uçurdu. Bu da alımları zorlaştırdı ve talebi azalttı.

Bununla birlikte Çinliler son altı yılda 6,4 trilyon doların üzerinde borç aldı. Bu miktar, 2008 emlak piyasası çöken ABD’nin yaşadığına benzer bir artışa işaret ediyor.

Tüm bun gelişmeleri gören Çin hükümeti çeşitli önlemler alsa da 2020’ye gelindiğinde artık iş işten geçmişti.

Geçen yıl, Çin hükümeti inşaatçılar için borçlanma standartlarını sıkılaştırdı ve Başkan Şi Cingping sık sık “Konut yaşamak içindir, spekülasyon için değil” görüşünü dile getirdi. Ancak bu krediler ortadan kalkmadan önce Evergrande 1,6 milyon adet teslim edilmemiş daireyi ön siparişle çoktan Çinlilere satmıştı.

Aşırı şişen konut piyasası corona virüs pandemisinin piyasada yarattığı durgunluk ve likidite sorunları nedeniyle bir kriz haline dönüştü. Dev şirketlerin büyük çaptaki borçlarını ödeyip ödeyemeyecekleri bir soru işareti haline geldi.

Mevcut endişeler konut krizinin bankacılık sektörüne sıçrayabileceği ve bunun da küresel satış dalgasını getirebileceği yönündeydi. Bazılarına göre, Evergrande’nin 300 milyar dolarlık borçla temerrüde düşmesi, dünya ekonomisi üzerinde Lehman Brothers’tan daha büyük etkiler doğurabilir.

UZMANLAR NE DİYOR?

Oxford Economics konu ile ilgili yaptığı yaptığı değerlendirmede, Çin’in konut piyasasında keskin bir daralmanın, Çin’in büyümesini kayda değer şekilde yavaşlatabileceği ve bunu küresel ekonomiye de etkileri olacağını belirtmişti.

Ancak ABD Merkezli çok uluslu aracı kurumu Interactive Brokers baş stratejisti Steve Sosnick’e göre “Evergrande yeni Lehman mı?” sorusunun cevabı; ‘Hayır.’ Sosnick’e göre Lehman’ın çöküş dönemindeki piyasa hareketleri ile Evergrande krizi sırasındaki piyasa hareketleri oldukça farklı. Yahoo Finance’e konuşan Sosnick, Lehman’daki çöküşün günler boyunca neredeyse tüm varlık sınıflarında sonsuz satış dalgalarını tetiklediğini ve bunun tüm dünyada gerçekleştiğini ancak Evergrande’de durumun farklı olduğunu belirtti.

ING’de Asya-Pasifik bölgesel araştırma başkanı Rob Carnell de benzeri düşüncede. CNBC’ye konuşan Cardell, “Evergrande, büyük kaldıraçlı pozisyonlara sahip bir risk fonu veya finansal varlık fiyatları sıfıra doğru hızla giden bir banka değil” dedi.

Avustralya merkezli Macquarie’nin Çin’den sorumlu baş ekonomisti Larry Hu ise Evergrande’nin varlıklarının gayrimenkul olduğunu hatırlatarak Lehman Brothers’ın çöküşünün finansal türevlerde bir çöküşe yol açtığını ve piyasanın diğer bankaların sağlığından şüphe duymasına neden olduğunu söyledi. Hu, “Ancak Evergrande krizinin arazi fiyatlarının düşmesine neden olması pek olası değil. Sonuçta, arazinin değeri finansal araçlardan daha şeffaf ve istikrarlıdır. Özellikle yerel yönetimin toprak arzını tekelleştirdiği Çin’de durum böyle” dedi.

 

 

 

patronlardunyasi.com

BAKMADAN GEÇME

  • Döner fiyatını da valilik belirliyor!

    Erzincan’da et dönerin 100 gramlık porsiyonunun 320 TL’ye satılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Valilik devreye girdi, fiyat 290 TL’ye indirildi.

  • Kızılay’ın cirosu 9,7 Milyar TL’ye ulaştı: Yardım kurumu mu, holding mi?

    Çadır satışıyla eleştirilen Kızılay, ticari faaliyetlerini artırarak 2024’te 9,7 milyar TL ciroya ulaştı. Müteahhitlikten içeceğe kadar 14 farklı şirketle faaliyet gösteren kurumun şeffaflık konusunda da geri adım attığı dikkat çekti.

  • Bill Gates servetinin %99’unu bağışlıyor: “Zengin ölmeyeceğim!”

    Microsoft’un kurucusu Bill Gates, servetinin %99’unu önümüzdeki 20 yıl içinde bağışlamayı planladığını açıkladı. Gates Vakfı 2045’te faaliyetlerini sonlandıracak.

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

Benzer Haberler