Cevdet Yılmaz: “Enflasyonla Mücadelede İzlenen Politika Doğru”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) düzenlediği Müşterek Konsey Toplantısı’na katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadelede henüz hedefledikleri seviyeye ulaşamadıklarını ancak izlenen yön ve politikanın doğru olduğunu ifade etti. İş dünyasının gelecek enflasyon tahminlerinin mevcut enflasyonun dahi üzerinde olmasının kendilerini şaşırttığını belirten Yılmaz, bu beklentilerin gelecek dönem fiyatlamaları üzerinde belirleyici olduğunu ve bu nedenle iyileşmesinin kritik önem taşıdığını söyledi. Yüksek enflasyon beklentilerinde “algının” etkisine dikkat çeken Yılmaz, enflasyon tahmini yayınlayan ENAG’ın adını anarak sert eleştirilerde bulundu.

Enflasyonla mücadelede gelir ve maliye politikalarının yanı sıra program uygulamalarının önemine değinen Cevdet Yılmaz, özellikle konut ve tarım-gıda alanındaki tedbirleri vurguladı. Kuraklık ve don gibi olumsuz hava koşullarının yaşandığı bir yılda gıda fiyatlarının enflasyonu, üretimin ise büyümeyi olumsuz etkilediğini belirten Yılmaz, sulama yatırımlarına öncelik veren yeni tarım teşvikleri ile vergi harcamalarını da kapsayan şekilde 2027 yılı için 940 milyar TL tutarında destek öngörüldüğünü açıkladı. Ayrıca Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi uygulamasının tarım-gıda sektörünü de içereceğini belirterek, “YTAK, nitelikli gıdada teknolojik seviyeyi yükseltici projeleri de bu kapsamı alma yönünde bazı hazırlıklar yapılıyor” dedi. Yılmaz, maliye politikasının enflasyonla mücadeleye daha güçlü katkı sağlayacağını ve bütçe açığının GYH’ye oranla 2025 OVP güncel tahminlerinden daha düşük gerçekleşebileceğini kaydetti.

2027’ye kadar 45 milyar dolarlık dış kaynak

Cevdet Yılmaz, Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarıyla olumlu ilişkilerin sürdüğünü belirterek, 2025–2027 dönemi için toplam 45 milyar dolarlık finansman paketi üzerinde anlaşmaya varıldığını duyurdu.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise küresel korumacılık eğilimlerinin artmasının Çin rekabetini zorlayıcı hale getirdiğini belirterek, KOBİ’lere yönelik ek teşvikler talep etti. Tarım sektörüne dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Tarımsal üretimdeki gelişmeler kaygı verici boyuta ulaştı. Bu durum sadece bu seneye özgü değil. Son 5 senenin 4’ünde aynısı yaşadık. Yani giderek büyüyen ve yapısal hale gelen bir sorun var. Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı, diğer tarafta kırsal nüfusun azalması ve elbette üretim ve lojistik maliyetlerindeki artışlar. Tüm bunlar, gıda enflasyonu, hayat pahalılığı, sanayi ve ihracatta yüksek girdi maliyeti demek. Bu alanlarda çözümler aramalı, tarımı tekrar nasıl cazip hale getirebileceğimizi tartışmalıyız. Tarımda ve sanayide su verimliliğini ön planda tutmalı, tarımsal üretim desenimizi buna uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz” şeklinde konuştu.