Ekonomi
Uzmanından Kritik Asgari Ücret Yorumu: Asgari Ücrete Ne Kadar Zam Yapılacak?
Asgari ücretle ilgili tartışmalar sürerken, ekonomi çevrelerinde beklentiler ve endişeler giderek artıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan emekli ekonomi uzmanı Dr.…
Asgari ücretle ilgili tartışmalar sürerken, ekonomi çevrelerinde beklentiler ve endişeler giderek artıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan emekli ekonomi uzmanı Dr. Ayhan Bülent Toptaş, sorunların yalnızca komisyon düzeyinde alınacak kararlarla çözülemeyeceğini belirterek, “Pasta küçülürken komisyonun şurasını burasını değiştirmek de çok geçici bir çözüm olabilir. Bizim bir taraftan bu pastayı yeniden nasıl yeniden büyüteceğimizi düşünmemiz gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.
Sahada görüşülen vatandaşlar, geçim koşullarının giderek ağırlaştığını belirterek yeni yılda asgari ücretin en az 40–45 bin lira seviyesine yükselmesi gerektiğini dile getiriyor. Öte yandan, işçi temsilcisi sendikaların bu yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer almayacağını duyurması, zammın hangi yöntemle belirleneceğine yönelik belirsizlikleri daha da artırmış durumda.
Toptaş, tartışmaların yalnızca kısa vadeli rakamlara odaklanmasının çözüm getirmeyeceğini vurgulayarak, ekonominin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini söyledi. Asgari ücrete ilişkin yorumunda, “Şu an için yüzde 30’un üstünde bir zammın gerekli olduğunu düşünüyorum. Ama bunu söylemek kolay. Çünkü işveren kesimi de sürekli olarak çok zor durumda olduklarını söylüyorlar. O nedenle bu 30 bin liranın bulunup verilmesi de oldukça zor. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde çok sorun yaşayacağımızı düşünüyorum. Ama bir taraftan da bu asgari ücret konusu çok daha büyük bir resmin bir parçası. O resmin düzeltilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Toptaş, hedeflenen enflasyon üzerinden yapılacak bir artışın sosyal açıdan ciddi riskler barındırdığını belirterek şöyle konuştu:
“Hedeflenen enflasyon orta vadeli planda yüzde16 olarak açıklandı. Bu çok düşük olur. Diyelim ki 26–27 bin lira yapıldı. Ama bu önümüzdeki yıl çok ciddi sosyal sorunların da karşımıza çıkmasına yol açabilir. Zaten sosyal anlamda da bir bozulma görüyoruz. Ekonomik alan, sosyal alan, siyasal alan, kültürel alan bunlar hepsi birbiriyle ilişkili. O nedenle siz isterseniz sabit de tutabilirsiniz. Yani iktidar gücünüzü kullanabilirsiniz. Ama sonuçta bunun sosyal, ekonomik, kültürel pek çok sonucu var. Artık insanların dayanılacak gücü kalmadı ve bunun yansımalarını bir şekilde görüyoruz. Bizim ekonomimizin güçlü ekonomiye geçiş programında olduğu gibi baştan ele alınıp hızlı bir şekilde iyileştirilmesine ihtiyaç var.”
