Ekonomi
Esnafa Kredi Harcamasında Fatura Zorunluluğu Geliyor
1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle, esnafın kullanacağı Hazine Faiz Destekli Yatırım ve İşletme Kredisi için harcamalarını belgeyle kanıtlaması zorunlu olacak. Buna göre, esnaf 2026 yılında kullandığı kredinin en az yüzde 33’ünü, 2027 yılında ise en az yüzde 67’sini nereye harcayacağını bildirmek ve bu harcamaları fatura ile belgelendirmek zorunda kalacak.
1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemeyle, esnafın kullanacağı Hazine Faiz Destekli Yatırım ve İşletme Kredisi için harcamalarını belgeyle kanıtlaması zorunlu olacak. Buna göre, esnaf 2026 yılında kullandığı kredinin en az yüzde 33’ünü, 2027 yılında ise en az yüzde 67’sini nereye harcayacağını bildirmek ve bu harcamaları fatura ile belgelendirmek zorunda kalacak.
Uygulamayla, kredilerin altın, araba veya ev alımı gibi amaçlar dışında kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Kredinin amacı dışında ya da gerçeğe aykırı beyanlarla kullanıldığının tespit edilmesi durumunda, ilgili kredi hazine faiz desteği kapsamından çıkarılacak.
AK Parti Yozgat Milletvekili ve TESKOMB Genel Başkanı Abdulkadir Akgül, söz konusu uygulamanın iyi niyetli esnafı zor durumda bırakabileceğini belirterek, düzenlemenin ertelenmesi için girişimlerde bulunduklarını açıkladı.
Akgül, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bir yıldır bu konuyu bütün Türkiye’deki esnafla denemeye çalıştık, uğraştık ama başarı sağlayamadık. Şimdi bu faturayı getirirsek yeni bir sistem geliyor. Esnaf bu faturayı bulamıyor, bulamaz; ancak parayla satın alacak. Bu da yeni bir düzen ortaya çıkaracak: fatura satın alma sistemi. Böyle bir durumda esnafın tek umut kapısı olan krediyi de kimse alamayacak.”
Akgül ayrıca, esnafın aldığı faiz destekli kredilerle BAĞ-KUR primlerini ödediğini ve birçok temel ihtiyacını karşıladığını hatırlatarak, kredi kullanımında istenen “borcu yoktur” şartının da esnafı zorladığını söyledi.
“Bu devirde borçsuz esnaf olur mu? Bu şartın da tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu uygulamalar krediyi verilemez hâle getiriyor. Ayrıca, prim gün sayısının 9 binden 7 bine düşürülmesi için söz verdik ama hâlâ 9 bin olarak devam ediyor. Ben esnafın başkanıyım, artık içlerine giremiyorum; bu konuda söz verdik ama yapamıyoruz,” dedi.
Akgül, ekonomiden sorumlu bakanlıklarla konunun çözümü için görüşmelerini sürdürdüğünü, uygulamanın başlayacağı ocak ayına kadar bir adım atılmasını beklediklerini belirtti.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, fatura zorunluluğu uygulamasının ertelenmesi gerektiğini belirterek, esnafın yeni sürece hazırlıksız yakalandığını söyledi.
“Mevcut ekonomik şartlar esnafı ciddi biçimde zorluyor. Enflasyonu düşürmenin yolu bu değil. Sayın Maliye Bakanımız, en azından bir yıl önceden tedbirlerin alınmasına imkân tanısaydı, esnaf bu süreçte cihazlarını temin eder, akıllı telefonu olup olmadığını kontrol eder, hazırlığını yapardı. Ama ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla yapılan bu düzenlemeler, özellikle vergi alanında insanları tedirgin ediyor ve piyasalardaki durgunluğun temel sebeplerinden biri hâline geliyor.”
Palandöken ayrıca, artan muhasebe ücretleri, e-haciz uygulamaları ve sık değişen vergi mevzuatının esnafı zorladığını belirterek, ekonomiye katkı sunan küçük işletmelerin bu yükü taşıyamayacağını ifade etti.
“Esnaf hem rakipleriyle mücadele edecek, hem ekonomiye katkı sağlayacak hem de istihdam yaratacak. Ama bu şartlar altında bu çok zor. Enflasyon karşısında esnafın rahat nefes alacağı tedbirler alınmalı. Aksi hâlde 250 ila 300 bin arasında iş yeri kapanmak zorunda kalabilir,” dedi.
