Ekim’de SAMEKS 51,3’e Geriledi: Sanayi Yavaşladı, Hizmet Sektörü Toparlandı

Ekonomik faaliyet genişleme bölgesinde kalsa da, büyüme hızının hizmet sektörüyle sınırlı kaldığı görülüyor

Ekim 2025’te mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış SAMEKS Bileşik PMI Endeksi, bir önceki aya göre 0,1 puan gerileyerek 51,3 seviyesine indi. Endeks, her ne kadar hafif düşüş gösterse de 50 eşik değerinin üzerinde kalarak ekonomik aktivitedeki genişleme eğiliminin sürdüğünü işaret etti.

Veriler, sanayi üretiminde zayıf seyir ve hizmet sektöründeki toparlanma arasındaki ayrışmanın ekonomideki büyüme dinamiklerini yeniden şekillendirdiğini ortaya koydu.

Sanayi sektörü daralma bölgesinde kaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi, ekim ayında 0,9 puan azalarak 49,6 seviyesine geriledi. Bu düşüş, sanayi sektörünün daralma bölgesinde kaldığını, ancak daralma hızının yavaşladığını gösteriyor.

Alt endekslerde ise karma bir tablo dikkat çekti:

• Üretim alt endeksi, bir önceki aya göre 3,4 puan artarak 48,5 seviyesine çıktı. Bu artış, sanayi üretiminde daralmanın hız kestiğini ve temkinli bir toparlanmanın başladığını işaret ediyor.

• Yeni siparişler endeksi 1 puan düşerek 49,0 seviyesinde gerçekleşti. Talep tarafında kısmi bir zayıflama izlenirken, sipariş akışının istikrarlı seyrini koruduğu görülüyor.

• Girdi alımları endeksi 48,5 seviyesinde sabit kaldı. Bu durum, firmaların tedarik süreçlerinde temkinli bir duruş sergilediğini ve mevcut üretim kapasitesini korumaya odaklandığını yansıtıyor.

• Stoklar alt endeksi 5,6 puan artışla 56,1’e yükseldi. Bu belirgin artış, firmaların ilerleyen dönemde olası talep artışına hazırlık yaptığını gösteriyor.

• Tedarikçi teslim süresi endeksi 5,8 puan düşüşle 40,7’ye indi; bu da tedarik zincirinde yavaşlamanın ve arz tarafında kısmi darboğazların oluştuğuna işaret ediyor.

• İstihdam endeksi 9,3 puan azalarak 43,0 seviyesine geriledi. Bu, sanayi sektöründe işgücü talebinin belirgin biçimde azaldığını ve firmaların üretim planlarını verimlilik odaklı şekilde yeniden yapılandırdığını gösteriyor.

Genel tablo, sanayi sektörünün hâlen zayıf talep koşulları ve artan maliyet baskılarıyla mücadele ettiğini, ancak stok birikiminin ilerleyen aylarda üretimi destekleyebileceğini ortaya koyuyor.

Hizmet sektörü büyümesini sürdürüyor

Buna karşılık Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi, ekim ayında 2 puanlık artışla 51,6 seviyesine yükselerek faaliyetlerin yeniden ivme kazandığını gösterdi.

Alt endeksler sektörün iç dinamiklerindeki toparlanmayı destekledi:

• İş hacmi alt endeksi 7 puan azalarak 49,0 seviyesine indi. Bu düşüş, iç talepte kısmi bir zayıflama ve siparişlerde yavaşlama anlamına gelse de genel görünüm pozitif kaldı.

• Girdi alımları alt endeksi 11,9 puanlık güçlü artışla 59,1 seviyesine çıktı. Bu yükseliş, firmaların gelecek döneme ilişkin talep beklentilerinin güçlendiğine işaret ediyor.

• Stoklar alt endeksi 1,7 puan azalarak 47,7 seviyesine geriledi; bu durum, firmaların stok yönetiminde temkinli bir yaklaşım izlediğini gösteriyor.

• Tedarikçi teslim süreleri endeksi 2,2 puan artarak 51,7 seviyesine çıktı. Bu artış, tedarik zincirinde yeniden canlılık yaşandığını ve talep koşullarının güçlendiğini yansıtıyor.

• İstihdam endeksi 13,7 puanlık güçlü artışla 51,4 seviyesine yükseldi. Bu, hizmet sektöründe istihdam koşullarının belirgin biçimde iyileştiğini ve firmaların personel alımlarını artırdığını ortaya koyuyor.

Hizmet sektöründeki bu güçlü görünüm, ekonomik büyümenin ana motorunun üretimden hizmetlere kaydığını teyit ediyor.

Genel görünüm: Toparlanma devam ediyor, ancak dengeler kırılgan

Ekim ayında Bileşik SAMEKS Endeksi’nin 51,3 puanla eşik değerin üzerinde kalması, ekonomik aktivitede genişlemenin sürdüğünü, ancak büyümenin hizmet sektörüyle sınırlı kaldığını ortaya koydu.

Sanayi cephesinde üretim toparlanması ve stok artışı pozitif sinyaller verse de, istihdamdaki düşüş dikkat çekiyor. Hizmet sektöründe ise güçlü istihdam artışı ve tedarik sürecindeki canlanma büyümenin kısa vadede devam edeceğine işaret ediyor.

Ekonomistler, sanayi ve hizmet sektörleri arasındaki bu ayrışmanın, 2025’in son çeyreğinde Türkiye ekonomisinde “ılımlı ama dengesiz” bir büyüme görünümünü beraberinde getireceğini değerlendiriyor.