Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Trump’ın Gümrük Tarifeleri Piyasaları Sarsabilir: “5 Kasım Sürprizi” Yolda

ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayında yürürlüğe koyduğu yüksek gümrük tarifeleri, şimdi Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Eğer mahkeme bu uygulamaları yasadışı bulursa, Washington milyarlarca dolarlık vergi iadesiyle karşı karşıya kalabilir. Ancak tam tersi bir karar, Trump’a neredeyse sınırsız ekonomik yetkiler kazandırabilir. 5 Kasım’da başlayacak yargı süreci, küresel piyasalar için “Bonfire Night”a denk gelen bir dönüm noktası olabilir.

Trump’ın Gümrük Tarifeleri Piyasaları Sarsabilir: “5 Kasım Sürprizi” Yolda

Özet:


ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayında yürürlüğe koyduğu yüksek gümrük tarifeleri, şimdi Anayasa Mahkemesi’nin önünde. Eğer mahkeme bu uygulamaları yasadışı bulursa, Washington milyarlarca dolarlık vergi iadesiyle karşı karşıya kalabilir. Ancak tam tersi bir karar, Trump’a neredeyse sınırsız ekonomik yetkiler kazandırabilir. 5 Kasım’da başlayacak yargı süreci, küresel piyasalar için “Bonfire Night”a denk gelen bir dönüm noktası olabilir.


Yılın En Büyük Sürprizi Olabilir

ABD piyasaları bu yıl zaten yeterince sarsıldı:
2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü tarifeleri”, Trump’ın Fed’e yönelik saldırıları ve son olarak hükümetin kapanması derken yatırımcılar bir şoktan diğerine sürükleniyor.

Şimdi ise 5 Kasım’da başlayacak yeni bir kriz kapıda. ABD Yüksek Mahkemesi, Trump’ın Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası (IEEPA, 1977) kapsamında ilan ettiği gümrük tarifelerinin anayasal olup olmadığını inceleyecek.


Milyarlarca Dolarlık Risk

Mahkeme tarifeleri yasal bulmazsa, Beyaz Saray’ın şirketlere milyarlarca dolarlık vergi iadesi yapması gerekecek.
Bu da ABD bütçesinde büyük bir delik açabilir ve ticaret sisteminde kaos yaratabilir.
Öte yandan, eğer Trump haklı bulunursa, ABD başkanına Kongre’ye danışmadan vergi koyma, sermaye kontrolü uygulama ve ekonomik kararları tek başına alma yetkisi doğabilir.

Kısacası, Kasım ayındaki karar sadece ticaret politikası değil, Amerikan demokrasisinin güç dengeleri açısından da kritik.


“Ulusal Acil Durum” Kavramı Yeniden Tanımlanıyor

Trump yönetimi, ticaret açıklarını “ulusal güvenlik tehdidi” olarak tanımlıyor.
Bu çerçevede 2 Nisan’da yürürlüğe giren tarifeler, tüketici mallarındaki vergi oranını %17,9’a, yani 1934’ten bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkardı.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, bu sayede yıllık 500 milyar dolarlık gümrük geliri elde edileceğini ve bunun bütçe açığını azaltacağını öngörüyor.
Ancak ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, bu tarifelerin Kongre onayı olmadan uygulanamayacağını savundu.
Temyiz mahkemesi de geçtiğimiz ay bu görüşü destekleyerek tarifeleri “yasadışı” ilan etti, ancak yürürlüğünü Yüksek Mahkeme kararına kadar askıya almadı.


Trump Cephesi Güvenli: “Kazanacağız”

ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, yönetimin yasal pozisyonundan emin:

“Başkanın ticaret politikalarının mahkemede haklı çıkacağına inanıyoruz.”

Trump’ın eski danışmanı Peter Navarro ise üç gerekçe sunuyor:

  1. Ticaret açıkları “olağandışı ve istisnai bir dış tehdit” oluşturuyor.

  2. IEEPA, tarifeleri açıkça kapsam dışı bırakmıyor.

  3. Tarife kararları periyodik olarak Kongre tarafından gözden geçiriliyor.

Navarro, “Bu tarifeler kalıcı değil, ulusal acil durum sona erdiğinde kendiliğinden biter” diyor.
Ancak bu iddia, Bessent’in “uzun vadeli gelir hedefi” tahminleriyle çelişiyor.


Yargı Cephesinde Şüphe Baskın

Birçok anayasa hukukçusu — hatta muhafazakâr çevrelerden olanlar bile — Beyaz Saray’ın bu davayı kaybetmesini bekliyor.
Bunun nedeni, Yüksek Mahkeme’nin muhafazakâr kanadının savunduğu “önemli konular doktrini (major questions doctrine)”.
Bu ilke, “ekonomik ve siyasi açıdan geniş etkisi olan” kararların yalnızca Kongre veya Anayasa tarafından yetkilendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Baş Yargıç John Roberts da geçmişte bu yaklaşımı desteklemişti.
Dolayısıyla mahkemenin Trump lehine karar vermesi, yargı bağımsızlığı açısından ciddi tartışma yaratabilir.


Trump Kaybederse Ne Olur?

Trump’ın geçmişte yasal sınırları zorladığı biliniyor. Ancak doğrudan mahkeme kararlarını çiğneme konusunda temkinli davrandı.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook’un görevden alınması davasında da benzer bir tablo görülmüştü.

Bu nedenle Beyaz Saray ekibi şimdiden IEEPA yerine 232. Madde gibi başka yasal dayanaklara yöneliyor.
Ancak bu madde sektör bazlı ve uygulanması zaman alıyor.
Yani IEEPA’nın iptali, ticaret politikasında idari karmaşa ve gecikmeler yaratabilir.


Piyasalar Şimdilik Soğukkanlı Ama…

Yatırımcılar bu davayı şimdilik “bir başka Trump draması” olarak görüyor.
Fakat olası bir IEEPA iptali, yüksek enflasyon, zayıflayan istihdam ve artan bütçe açığı haberleriyle aynı zamana denk gelirse, piyasa sarsıntısı kaçınılmaz olabilir.

İngiltere’de her yıl 5 Kasım’da kutlanan “Bonfire Night” gününde “Remember, remember the fifth of November” sloganı söylenir.
Bu yıl o gün, ABD piyasaları için de unutulmaz olabilir.
Zira eğer Trump kazanırsa, bu karar ona yarı-monark düzeyinde ekonomik yetkiler kazandırabilir.

Kaynak:  Gillian Tett, FT

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler