Dünya Ekonomisi
Dünya Bankası: Küresel Ticaret Dirençli Kaldı, Ancak Sert Yavaşlama Kapıda
Ticarette yılın ilk yarısı güçlü başlasa da, artan tarifeler ve belirsizlikler küresel büyümeyi frenliyor. 2025 için büyüme beklentisi yarı yarıya düştü. Tahminlerde hata payı çok yüksek.

Ticarette yılın ilk yarısı güçlü başlasa da, artan tarifeler ve belirsizlikler küresel büyümeyi frenliyor. 2025 için büyüme beklentisi yarı yarıya düştü. Tahminlerde hata payı çok yüksek.
2025 yılının ortasına gelirken küresel ticaret, yeni bir yavaşlama dönemine giriyor. Son üç ayda hız kazanan tarifeler, karşılıklı yaptırımlar ve artan politika belirsizliği; özellikle ABD, Avrupa ve Asya’daki ticaret hacimlerini aşağı çekmeye başladı. Dünya Bankası’nın son analizine göre, bu baskıların 2025 sonuna kadar küresel ticaret büyümesini önemli ölçüde zayıflatması bekleniyor.
2025 Tahmini: Ticaret Büyümesi %1,8’e Düşüyor
2024 yılında %3,4 olan küresel ticaret büyümesi, Dünya Bankası tahminlerine göre 2025’te %1,8’e gerileyecek. Ocak ayında yapılan önceki tahmine kıyasla bu, yaklaşık 1,3 puanlık aşağı yönlü revizyon anlamına geliyor. Özellikle gelişmiş ekonomilerde büyüme beklentileri yarı yarıya düşerken, gelişmekte olan piyasalarda da %25’lik bir azalma öngörülüyor.
Mart ayında %6,7 olan küresel mal ithalatı hacmi, Nisan ayında %2,9’a düştü. Aynı dönemde ABD’nin mal ithalatı bir önceki aya göre %20’ye yakın geriledi. İmalat sektörünün sağlığını ölçen PMI endeksleri ise 20 aylık en düşük seviyelere işaret ediyor. Yeni ihracat siparişleri dünya genelinde hızla azalıyor.
2026 İçin Umut Var Ama Belirsizlik Sürüyor
Politika gerilimlerinin azalması ve tedarik zincirlerinin yeni koşullara uyum sağlaması halinde, 2026’da küresel ticaret büyümesinin %2,7’ye çıkması bekleniyor. Ancak bu oran da Ocak tahmininin 0,8 puan altında. Dünya Bankası, yapısal sorunlar çözülmeden önce uzun süreli bir durgunluk döneminin başlayabileceği konusunda uyarıyor.
Ticaret Performansı Ülkelere Göre Değişiyor
Ticaret büyümesindeki yavaşlama her ülkeyi aynı şekilde etkilemiyor. Gelişmiş ekonomiler, 2022’den bu yana getirilen ticaret kısıtlamalarının %70’ini oluşturdu. Ancak bu önlemlerden en çok etkilenenler, bu pazarlara yüksek bağımlılığı olan gelişmekte olan ekonomiler.
Özellikle Euro Bölgesi, Latin Amerika, Karayipler ve Orta Asya’daki ülkeler zayıf büyüme riskiyle karşı karşıya. Buna karşın, gelişmekte olan ekonomilerle daha güçlü ticaret bağları bulunan ülkeler daha dirençli bir görünüm sergiliyor. Örneğin bazı petrol ihracatçılarının ihracatında toparlanma yaşanabileceği tahmin ediliyor.
Büyük Riskler: Yeni Tarifeler ve Geciken Yatırımlar
Küresel ticaretin önündeki en büyük risk, ülkelerin ilan ettiği yüksek tarifelere geri dönmesi ya da karşı yaptırımları artırması. Böyle bir senaryo, üçüncü ülkelerin kendi korumacı önlemlerini devreye almasına yol açabilir. Bu da sadece ticaret akışlarını değil, küresel talebi de baskılar.
Uzun vadede ise tedarik zincirlerinde yaşanan yeniden yapılanma belirsizlikleri ciddi risk taşıyor. Dünya Bankası, firmaların karar vermekte zorlandığını ve bu nedenle yatırımların ertelendiğini belirtiyor. Ticarette içe kapanmacı politikaların devam etmesi halinde, düşük yatırım ve verimlilikle uzun süreli durgunluk kaçınılmaz olabilir.
Bölgesel Anlaşmalar Umut Veriyor
Tüm bu zorluklara rağmen, bölgesel ticaret anlaşmalarında artış dikkat çekiyor. Dünya Ticaret Örgütü’ne göre 2024 yılında 7 yeni anlaşma yürürlüğe girdi (2023’te bu sayı 4’tü). Bu anlaşmalar, küresel sistemdeki parçalanmayı dengeleme potansiyeli taşıyor.
Avrupa Birliği’nin Şili, Yeni Zelanda ve Kenya gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalar; Çin’in Sırbistan ve Ekvador ile kurduğu ticaret köprüleri; Kanada-Ukrayna ve EFTA-Moldova iş birlikleri öne çıkıyor. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA) kapsamında Güney Afrika ve Nijerya gibi ülkelerle yürütülen “Guided Trade Initiative” girişimi de hız kazanmış durumda.
CPTPP Genişliyor, ABD ve AB Masada
2024 yılı sonunda Birleşik Krallık’ın da katılımıyla genişleyen Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması (CPTPP), bugün küresel GSYH’nin %15’ini temsil ediyor. Çin, Endonezya ve Güney Kore gibi ülkeler de anlaşmaya dahil olma isteklerini beyan etti.
Avrupa Birliği ise Kanada, Avustralya, Çin, Hindistan, Mercosur, Filipinler ve BAE ile yeni ticaret ve yatırım anlaşmaları üzerinde çalışıyor. ABD yönetimi de en az 12 yeni anlaşma için müzakere sürecine girmiş durumda.
Ticaretin Motoru Canlı Kalabilir mi?
Küresel ticaret onlarca yıldır büyümenin temel motoru olmayı sürdürdü. Ancak mevcut eğilimler, bu motorun ciddi bir bakım sürecine ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Dünya Bankası’na göre politika yapıcılar için artık net bir yol haritası oluştu: Ticaret gerilimlerini azaltmak, bölgesel entegrasyonu hızlandırmak, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek ve yeni pazarlar açmak.
Doğru adımlar atılırsa, ticaret sistemi toparlanabilir. Ancak aksi durumda dünya ekonomisini uzun sürecek bir düşük büyüme sarmalı bekliyor olabilir.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]