Sosyal Medya

Döviz

SABAH Analizi:  ABD İran’ı vursa da, piyasalarda panik havası yok!

Haftaya başlarken, Büyük Resim nedir? Tüm piyasaların analiz, SABAH Analizinde

SABAH Analizi:  ABD İran’ı vursa da, piyasalarda panik havası yok!

 

Trump artık rejim değişikliği istiyor

ABD Başkanı Trump, hafta sonu İran’daki nükleer tesislere düzenlenen büyük çaplı hava saldırılarının ardından, “rejim değişikliği” fikrini kamuoyuna taşıdı. Trump, sosyal medya paylaşımında “Eğer mevcut rejim İran’ı yeniden büyük yapamıyorsa, neden bir rejim değişikliği olmasın?” diyerek tartışmaları alevlendirdi. Ancak Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Başkan Yardımcısı JD Vance gibi üst düzey yetkililer, operasyonun rejim değişikliğine yönelik olmadığını vurguladı. “Geceyarısı Çekici Operasyonu” adı verilen saldırı kapsamında, İran’ın üç kritik nükleer sahası hedef alındı. Genelkurmay Başkanı Caine, operasyonun Fordow dâhil olmak üzere tüm hedeflerde çok ağır hasar yarattığını söyledi.

İran sabırlı davranıyor

İran ise saldırılara İsrail’e yönelik füze saldırılarıyla karşılık verdi, ancak henüz ABD üslerini ya da Hürmüz Boğazı’nı hedef almadı. ABD yönetimi bölgedeki askerî varlığını artırarak olası misillemelere karşı önlem aldı. ABD’de Savunma ve Dışişleri Bakanları operasyonun açık uçlu olmadığını, ancak İran karşılık verirse başka hedeflerin vurulabileceğini açıkladı. ABD’nin doğrudan askerî müdahaleye girmemeyi tercih eden dış politika çizgisi, Trump’ın bu ani kararıyla ciddi bir kırılma yaşadı. Trump, kendi sosyal medya hesabından yaptığı ilk açıklamada, operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleştiği belirtirken, aynı mesajda bundan sonra ‘barış’ zamanı ifadesi kullansa da bunun nasıl mümkün olacağı kafalarda soru işareti yarattı.

 

Orta Doğu yeni çalkantılara gebe

ABD’nin savaşa dâhil olması ve İran’ın her türlü cevabı vereceğini açıklaması ile dün tansiyon tüm gün yüksek seyretti. Kararın piyasa yansıması bizim öncelikli ilgi alanımız olsa da, madalyonun diğer tarafına da bakmamız gerekiyor. Şöyle ki, ABD’nin İran’daki nükleer tesisleri vurması, sadece Ortadoğu’da değil, dünyada da büyük sonuçlar doğurabileceğini düşünüyoruz. Trump’ın operasyonun başarısına vurgu yapan X mesajında da belirttiği gibi İran masaya oturacak mı (barış) yoksa karşılık mı verecek? Şayet ABD, İran’ın nükleer faaliyetlerini durdurur ve uzun sürecek bir savaşa girmeden sonuc elde ederse, ABD’nin ‘gücü’ yeniden dünya çapında kabul görecek. Lâkin savaş uzarsa ve İran’da düzen bozulur ya da hükûmet düşerse, zaten oldukça karışık olan bölgenin daha da karışabileceğini, dünyanın ise ABD’yi sorumlu tutabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu gelişmeler, yalnızca ABD’yi değil; dolaylı yoldan Çin’i, hatta Rusya ve Avrupa’yı da doğrudan etkiliyor. Günlerdir bültenlerimizde vurguladığımız üzere, ABD ile Çin arasındaki jeostratejik rekabet derinleşirken, İran’ın petrol ihracatının %90’ının Çin’e yönelmiş olması, Washington’ın bu hamlesinin yalnızca Tahran’ı değil, aynı zamanda Pekin’i de hedef aldığına işaret ediyor. ABD, İran üzerinden Çin’in enerji tedarik zincirini zorlayarak rakibini zayıflatmayı amaçlıyor. İran’da hükûmet değişirse, Çin bölgede önemli bir müttefikini kaybedebilir. Avrupa pahalı petrol ve olası mülteci akını yüzünden süreçten zarar görebileceğini, Rusya’nın ise İan’a sattığı silahlardan ve iş birliğinden mahrum kalacağını ama artan petrol gelirlerinden fayda sağlayacağını düşünüyoruz.

İşte büyük resim

Günlerdir bültenimizde kaleme aldığımız üzere, büyük resmi kaçırmamak gerekiyor. ABD, Ortadoğu taşeronu veya karakolu İsrail ile bölgeyi kendisi ve ABD çıkarları için istikrara getirmeye çalışıyor. Süreç ilk önce Hamas ile başladı, Hizbullah ile devam etti. İran’ın Suriye’deki etkisi ortadan kaldırıldı, Suriye, Lübnan ve Irak gibi ülkelerdeki güç boşlukları ile birlikte geniş açıdan düşünürsek bir sonraki hedefin İran olduğunu ve muhtemelen on yıllardır baskı ve yaptırım altında kalan İran’ı muhalefetin de desteği ile devirmek isteyeceklerini düşünüyoruz. Bu arada cereyan eden gelişmelerin Türkiye’yi direkt olarak ilgilendirdiğini de göz ardı etmeyelim. Terörün bitirilmesi noktasında gösterilen çabanın arka planında Ortadoğu’da cereyan eden yeniden yapılanmanın yer aldığının altını çizmek gerekiyor. Bu yeni tablonun şimdilik enerji fiyatları ve güvenlik politikaları üzerinden Türkiye’ye olumsuz etkisi ön planda olsa da, İran’ın etkisinin zayıflaması, Türkiye’nin diplomatik ve jeopolitik manevra alanını genişletebilir.

 

Türkiye nasıl etkilenecek?

PKK’nın silah bırakması ve terörün aniden son bulması süreci, bu büyük stratejik dönüşümün parçası olarak değerlendirilmelidir. Son 47 yılda terörle mücadeleye ayrılan kaynağın ekonomik kayıplar ve fırsat maliyetinin 1,8 trilyon dolar olarak hesaplandığını Bakan Şimşek’in sunumda bizzat duydum. Böyle bir kaynağın kalkınma ve büyüme için kullanılmasının ne kadar büyük bir enerji yaratacağını sesli bir şekilde düşünün… Ortadoğu’da yeni bir fotoğraf var ve buna uyum sağlamak gerekiyor!

Gelelim yaşananların piyasa yansımasına…

Peşinen piyasalarda panik havasının olmadığını hatta abartılı bir tepkinin de olmadığını not edelim. Piyasaların korku endeksi VIX 20 seviyesinde yatay ve sakin bir seyir izliyor. Asya cephesinde gösterge endeks Tokyo borsası ve ABD borsalarının vadeli işlemleri sadece %0,3 civarında geriledi. Brent cinsi ham petrol, Cuma gününü 77 dolar seviyesinden haftayı tamamlaması ardından açılışta 81 dolar seviyesine kadar yükselerek yılın en yükseğini test etmesi ardından 78 dolar seviyesine geri çekildi.

Yatırımcılar, İran’ın nasıl bir karşılık vereceğini merak ederken, küresel ekonomik büyüme ve enflasyon üzerindeki risklerin daha bir ön planda olduğunu görüyoruz. Gözler hâliyle İran’ın Hürmüz Boğazı’na çevrildi. Boğazın deniz trafiğine tamamen kapatılması beklenmese de, günde yaklaşık 20 milyon varil petrolün geçtiği boğaz, dünya petrol arzının beşte birini taşıyor; kapatmayı bırakın trafiğin aksaması bile petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabilir.

 

İran Meclisi boğazın kapatılması yönünde adım atsa da, son karar, ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi’ne ait olduğunu ve pratikte zor olacağı iddia ediliyor. Petrol ve doğal gaz fiyatlarının yukarıya gitmeye devam etmesi, yukarıda da değindiğim üzere, Türkiye ve KKTC gibi net enerji ithalatçısı ülkelerin enflasyonla savaş ve cari açık faturalarını kabartacağı gibi, ihraç eden ülkelerin de ekmeğine hâliyle yağ sürecektir!

 

Dolar güvenli liman olamadı

Trump’ın devreye aldığı tarife savaşları, ABD’nin cari açığını azaltmak adına zayıf dolar talep etmesi ve FED başkanı üzerinde tam saha pres uygulayarak faiz indirim talebi hâliyle böyle zamanların bir numaralı güvenli limanı olarak ön plana çıkan doların göreceli olarak zayıf bir seyir izlemesine neden oluyor.

Bir diğer güvenli liman olan altın ise geride bıraktığımız hafta 3,450 dolar seviyesini test etmesi ardından ilk işlemlerde 3,400 dolar seviyesini denese de, bültenimizi yazdığımız sabah erken vakitlerde 3,360 dolar seviyesine geri çekildi. Gümüşün ons fiyatı da benzer bir şekilde 36 dolar seviyesine gerilerken, geçen hafta 110bin dolara dayanan bitcoin ilk nazarda 99bin dolar seviyesine kadar gerilemesi ardından psikolojik seviyede denge buldu.

Kağıt para sisteminin sorgulandığı bir ekosistemde, jeopolitik risklerin geride kalması durumunda, altın, gümüş ve bitcoin gibi enstrümanlara yönelik talebin yeniden canlanacağını düşünüyoruz. Pariteler cephesinde ise, doların hafif de olsa değer kazandığını görüyoruz. EURUSD 1,15 seviyesinin aşağısında sarkarken, dolar YEN karşısında da 147 seviyesine yaklaştı.

 

TCMB’den yeni makro-ihtiyati tedbirler

Türkiye cephesinde ise hafta sonu TCMB’den makro ihtiyati çerçeve kapsamında bazı adımlar daha atıldığını gördük. KKM’den çıkışı destekleyen adımların jeopolitik risklerin zirve yaptığı bir dönemde piyasa tarafından pek de önemsenmeyeceğini düşünüyoruz. Bir süredir Haziran ayının ikinci yarısının siyaseten zor geçeceğine işaret etmiştik. Bu kapsamda da Kabine revizyonu ve 30 Haziran tarihinde CHP kararı (kurultaya yönelik mutlak butlan) ön plana çıkmıştı. Artan jeopolitik risklerin iç siyasette bazı adımların atılması zor hâle getirdiği kanaatindeyiz.

USDTRY kuru ilk işlemlerde 39,70 seviyesinden eşleşerek günü karşıladığını da not edelim. CDS risk primi 311 baz puan seviyesinde ve geride bıraktığımız haftaya nazaran hafif de olsa gerilediğini görüyoruz. Küresel borsaların seyrine bakarsak, Türk hisse senetlerinin de bugün satış baskısına boyun eğmeyeceğini düşünüyoruz.

 

Fed’in faiz indirmesi zor

FED’in Temmuz ayında faiz indirme ihtimali düşük görünürken, Başkan Powell’ın bu hafta Kongre’de İran saldırısı ve Trump’ın tarifeleri gibi konularda zor sorularla karşılaşması bekleniyor. Ortadoğu krizi, bu hafta Lahey’de yapılacak NATO zirvesinde de gündemin üst sıralarında yer alacaktır. Makro cephede ise PMI verilerini takip edeceğiz.

 

 

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü, Kıbrıs İktisat Bankası

BAKMADAN GEÇME

  • Çelebi Havacılık, 40,1 Milyon Dolarlık Transglobal Cargo Centre Satın Alımıyla Kenya Pazarına Giriyor

    Çelebi Havacılık, Transglobal Cargo Centre Ltd. (AFS)’nin yüzde 100’ünü 40,1 milyon ABD doları karşılığında satın alma işlemini başarıyla tamamladı...

  • 2026’nın kazandıracak ve kaybettirecek yatırımlarI! | SIRALI TAM LİSTE | Atilla Yeşilada video

    Atilla Yeşilada, son yayınında 2026 yılı için yatırım dünyasının kazananlarını ve kaybedenlerini detaylı bir "Sıralı Tam Liste" ile analiz ediyor. Piapiri yatırım uygulamasının sponsorluğunda hazırlanan videoda Yeşilada, küresel ve yerel piyasalara dair çarpıcı öngörülerde bulunuyor.

  • Emlak Vergisinde Sessiz Tehlike: Yakında Hepimiz “Değerli Konut Vergisi” Ödeyebiliriz!

    Türkiye’de milyonlarca konut sahibini yakından ilgilendiren yeni vergi düzenlemeleri, beraberinde büyük bir risk getirdi. 7566 sayılı torba yasa ile emlak vergisi değerlerinde artışa "üç katlık" bir sınır getirilmiş olsa da, kanundaki bir "oran uyuşmazlığı" nedeniyle sıradan evlerin bile kısa sürede "Değerli Konut" statüsüne girmesi işten bile değil.

  • Wall Street’te “Herşey” Rallisi Sürüyor

    ABD borsaları, son iki yılın en hızlı ekonomik büyümesini gösteren veriler sonrası teknoloji hisselerinin öncülüğünde yükselirken, S&P 500 endeksi yeni bir rekora yaklaştı. Ancak güçlü büyüme ve yüksek enflasyon sinyalleri, Fed’in yakın vadeli faiz indirimi beklentilerini zayıflattı. Aynı tabloda artan belirsizlik ve küresel riskler, altın ve gümüş fiyatlarını üst üste ikinci günde tarihi zirvelere taşıdı.

  • TCMB’nin Faiz Adımı Sonrası Konut Kredilerinde Rekor Düşüş Serisi Sürüyor

    Bankaların konut kredilerinde uyguladığı ortalama faiz oranı, 12 Aralık haftasında yüzde 37,63’e gerileyerek son 28 ayın en düşük seviyesine indi. Ekonomi yönetiminin uyguladığı dezenflasyon programının etkileri verilerde görülmeye başlarken, Haziran 2024’te yüzde 71,6 olan enflasyon oranı kasım ayında yüzde 31,1’e düştü.

  • Karadağ, Türk Vatandaşlarına Vizesiz Girişi Yeniden Başlattı

    Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Karadağ’ın Türk vatandaşlarına yönelik vizesiz giriş uygulamasını yeniden başlatacağını açıkladı. Uygulamanın bu hafta içerisinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.

  • ABD’de Tüketici Güveni Nisan’dan Bu Yana En Düşük Seviyede

    Conference Board tarafından açıklanan Tüketici Güven Endeksi, Aralık ayında 89,1 seviyesine gerileyerek düşüş trendini sürdürdü. ABD’de tüketici güveni; ekonomi ve işgücü piyasasına yönelik artan kaygıların etkisiyle Aralık ayında üst üste beşinci kez azaldı.

  • Milyonlarca Çalışan Merakla Bekliyordu: Bakan Işıkhan, 2026 Yılı Asgari Ücretini Açıkladı

    2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreçte sona yaklaşıldı. İşçi tarafının yer almadığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun son toplantısı saat 18.00’de başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2026 yılı için net asgari ücretin yüzde 27 oranında artırılarak 28 bin 75 TL olarak belirlendiğini açıkladı. Brüt asgari ücretin ise 33 bin 30 TL olduğu duyuruldu. Bakan Işıkhan ayrıca, geçen yıl 1000 TL olarak uygulanan asgari ücret desteğinin 1.270 TL’ye yükseltildiğini ifade etti.

  • ABD’de Dayanıklı Mal Siparişleri Ekim Ayında Beklentilerin Üzerinde Geriledi

    ABD’de dayanıklı mal siparişleri, ekim ayında beklentilerin üzerinde bir düşüş kaydetti. ABD Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, siparişler ekimde bir önceki aya kıyasla yüzde 2,2 azaldı. Piyasa beklentisi düşüşün yüzde 1,5 seviyesinde olması yönündeydi.

  • TCMB Verileri Yayımladı: Reel Sektörün Döviz Açığı Ekim’de Yükseldi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu açığı ekim ayında 182,8 milyar dolara yükseldi. Eylül ayına ilişkin döviz açığı verisi ise 182,6 milyar dolar olarak güncellendi. Böylece finans dışı şirketlerin net döviz açığı, ekimde 182 milyar 799 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.

  • Trump’ın Grönland Takıntısı Yeniden Gündemde, Değerli Metaller Zirvede

    Trump, Grönland’ı ABD’ye bağlama fikrini ilk kez altı yıl önce, Danimarka’dan “satın alma” önerisiyle gündeme getirmişti. İkinci başkanlık döneminde bu söylemi daha da sertleştiren Trump, Arktik adaya üst düzey ABD yetkililerini göndermeye başladı.  Jeo-politik riskin tırmanışıyla değerli metaller de yeni rekorlara koşuyor

  • FT: Türkiye’nin Geçmişini Kilitlediği Ada – İmralı

    Marmara Denizi’nin ortasında yer alan İmralı Adası, Türkiye’nin modern tarihindeki en ağır kırılmaların ve en derin travmaların sembol mekânlarından biri. Bugün PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklu bulunduğu ada, geçmişte de idamlar, darbeler, sürgünler ve kültürel üretimlerle anıldı. Financial Times’a göre İmralı, yalnızca bir cezaevi değil; Türkiye’nin yüzleşemediği geçmişinin ve belirsiz barış arayışlarının da aynası.

  • İnanılmaz Veri: ABD Ekonomisi Üçüncü Çeyrekte %4,3 Büyüdü

    ABD ekonomisi, 2025’in üçüncü çeyreğinde beklentilerin çok üzerinde bir performans sergileyerek yıllıklandırılmış bazda %4,3 büyüdü. Resmi veriler, tüketim ve kamu harcamalarıyla ihracattaki artışın büyümeyi sürüklediğini ortaya koyarken, sonuçlar piyasa tahminlerini açık ara geride bıraktı.

Benzer Haberler