Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Financial Times: Merkez Bankalarının Dikkat Çeken Altın Alımı

Altın, merkez bankalarının rezerv tercihleri arasında ikinci sıraya yükselmiş durumda. 2023 yılı itibarıyla euroyu geride bırakan altın, merkez bankaları nezdinde…

Financial Times: Merkez Bankalarının Dikkat Çeken Altın Alımı

Altın, merkez bankalarının rezerv tercihleri arasında ikinci sıraya yükselmiş durumda. 2023 yılı itibarıyla euroyu geride bırakan altın, merkez bankaları nezdinde ABD doları dışındaki en büyük rezerv varlığı haline geldi. Bu gelişmenin ardında, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin artan belirsizlik dönemlerinde güvenli liman arayışına girmesi etkili olmaktadır.

Dünya Altın Konseyi verilerine göre, yalnızca yılın ilk beş ayında altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) net 322,4 ton giriş gerçekleşmiştir. Bu seviye, pandemi döneminden bu yana görülen en yüksek artış olarak kaydedilmiştir. Altının ons fiyatı ise Nisan ayında rekor kırarak 3.000 dolar sınırını aşmış; İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından yeniden bu seviyeye yaklaşmıştır.

Altın Fiyatları Yükselişini Sürdürebilir mi?

Bazı fon yöneticileri altın fiyatlarının aşırı değerlenmiş olabileceği görüşündedir. Bank of America’nın yakın tarihli bir anketine göre, fon yöneticilerinin net %45’i altının şu an aşırı değerli olduğunu düşünmektedir. Ancak buna rağmen, yatırımcıların “en kalabalık” pozisyonunun altın fiyatlarındaki yükseliş üzerine olması dikkat çekmektedir.

Altının rezervlerdeki payı, tonaj olarak 1965 yılında Bretton Woods sisteminin zirve dönemindeki seviyelere yaklaşmıştır. Ancak toplam varlıklar içindeki yüzdesel payı geçmişe kıyasla hâlâ daha düşüktür. Yine de, Londra Kıymetli Madenler Piyasası Birliği (LBMA) CEO’su Ruth Crowell, altının euroyu geçerek ikinci rezerv varlık haline gelmesini “oyunun kurallarını değiştiren” bir gelişme olarak nitelendirmektedir.

Bazı uzmanlar, altının mevcut yükselişinin devam edeceği görüşünde değildir. Ancak çok sayıda yatırımcının, altını portföylerinde bulundurmayı sürdüreceği ve kriz dönemlerinde “sığınılacak liman” olarak tercih etmeye devam edeceği anlaşılmaktadır. Pictet Varlık Yönetimi’nden Luca Paolini, altının “kafa karışıklığı ticareti” olarak öne çıktığını, yani belirsizliğin arttığı her dönemde yatırımcıların yöneldiği bir varlık olduğunu belirtmektedir.

Merkez Bankalarının Stratejik Yönelimi ve Jeopolitik Gerilimler

Altının yeniden yükselişe geçmesinde merkez bankalarının artan ilgisi kritik rol oynamaktadır. Son üç yılda yıllık 1.000 tonu aşan net altın alımları gerçekleştirilmiş, bu süreçte özellikle Çin, Hindistan ve Türkiye gibi Batı dışı ülkeler ön plana çıkmıştır. Bu eğilimin, ABD’nin uyguladığı finansal yaptırımlara karşı önlem alma çabasının bir parçası olduğu değerlendirilmektedir.

ABD Hazinesi eski yetkililerinden Mark Sobel, doların hâkimiyetini zedeleyen politikaların altının yükselişini desteklediğini ifade etmektedir. Trump yönetiminin, kurumlara olan güveni sarsan söylem ve uygulamaları, Federal Rezerv’in bağımsızlığını sorgulatan açıklamaları ve bütçe açığını daha da artırması, yatırımcılar nezdinde doların güvenilirliğini zedeleyen unsurlar arasında yer almaktadır. Doların euro ve sterlin karşısında üç yılın en düşük seviyesine gerilemesi, bu endişelerin somut göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

Altının fiziksel varlık olması ve karşı taraf riski taşımaması, özellikle kriz dönemlerinde avantaj olarak öne çıkmaktadır. Bu yönüyle, “sıfır güven gerektiren” bir varlık olarak tanımlanmakta, jeopolitik risklerin tırmandığı dönemlerde merkez bankaları ve kurumsal yatırımcılar tarafından tercih edilmektedir.

Sonuç olarak, altının yeni küresel rezerv dengelerinde oynadığı rol yeniden şekillenmektedir. Doların hâlâ likidite ve kabul edilebilirlik açısından liderliği koruduğu görülse de, altına olan yönelim, alternatif arayışların ve sistemsel güven sorunlarının güçlü bir işareti olarak değerlendirilmektedir. Altının bir süre daha hem siyasi hem ekonomik stres dönemlerinin “konfor metali” olmaya devam edeceği öngörülmektedir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler