Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Çin’in Kapalı Kapılar Ardındaki Toplantısı Küresel Piyasaları Bekleyişe Sürükledi

Küresel piyasalarda gözler yeniden Çin’e çevrildi. Pekin’de gerçekleştirilen ve dış dünyaya kapalı yürütülen dört günlük Komünist Parti toplantısında ekonomik yol…

Çin’in Kapalı Kapılar Ardındaki Toplantısı Küresel Piyasaları Bekleyişe Sürükledi

Küresel piyasalarda gözler yeniden Çin’e çevrildi. Pekin’de gerçekleştirilen ve dış dünyaya kapalı yürütülen dört günlük Komünist Parti toplantısında ekonomik yol haritasına ilişkin kritik kararların alınması bekleniyor. Analistler, toplantı sonrası yapılacak resmi açıklamalarda kullanılan ifadeleri dikkatle inceleyerek ülkenin önümüzdeki döneme dair büyüme, tüketim ve emlak politikalarına yönelik sinyalleri çözümlemeye çalışacak. Çin’in bu toplantılarda verdiği mesajların yalnızca Asya değil, Avrupa ve Amerika piyasaları üzerinde de etkili olacağı vurgulanıyor.

Ekonomik Planın Odak Noktası: Büyüme ve Teşvik İhtimali

Pekin’deki toplantı, Çin’in 2026 yılına yönelik ekonomik planının son şeklinin verileceği aşama olarak görülüyor. Mevcut verilere göre ülke ekonomisi bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 5,2’lik bir büyüme kaydetti ve hedeflenen yüzde 5 civarındaki yıllık büyümeyi şimdiden yakalamış durumda. Buna rağmen son çeyreğe ilişkin büyüme hızında yavaşlama gözleniyor.

Bu tablo, piyasada yeni teşvik beklentilerini artırmış durumda. Ekonomi çevrelerinde, Çin Merkez Bankası’nın yıl bitmeden zorunlu karşılık oranlarında indirim ya da faizlerde düşüşe gidebileceği konuşuluyor. Bu adımların amacı, yılın ilk çeyreğinde ekonomik aktiviteyi hızlandırmak ve büyüme ivmesini korumak. Analistler, bu tür politikaların 2026’ya güçlü bir başlangıç yapılmasını sağlayabileceğini düşünüyor.

Tahvil Piyasasındaki Hareketlilik Yeni Adımların Habercisi

Son günlerde Çin tahvil piyasasında dikkat çekici bir hareketlilik gözleniyor. Devlet tahvillerine yönelik alımların artması ve faizlerin düşmesi, yatırımcıların para politikasında gevşeme beklentisini yansıtıyor. Çin ekonomisindeki yavaşlamanın geçici bir dönemle sınırlı kalması için hükümetin hem maliye hem para politikasında eşgüdümlü hamleler yapması bekleniyor.

Uzmanlara göre Çin’in geleneksel yaklaşımı, büyümeyi “önden yüklemek.” Bu da yılın ilk iki çeyreğinde güçlü teşviklerle büyüme ivmesi yaratmak anlamına geliyor. Bu nedenle Pekin yönetiminin, yeni yıl başlamadan önce piyasaları destekleyecek adımlar atması olası görülüyor.

Çin-ABD Gerilimi Yeniden Gündemde

Ekonomik gündemin yanında, Çin ile ABD arasındaki stratejik gerilim de piyasalar açısından önemini koruyor. İki ülke liderlerinin önümüzdeki dönemde bir araya gelip gelmeyeceği merak edilirken, analistler bu görüşmelerden kalıcı bir yumuşama çıkmasını beklemiyor. Uzmanlara göre iki ülke arasındaki rekabet artık “mücadele” boyutuna geçmiş durumda.

Özellikle teknoloji alanındaki kısıtlamalar, küresel tedarik zincirleri üzerinde baskı yaratıyor. Washington yönetiminin Çin’e yönelik yazılım ve çip ihracatına yeni yasaklar getirmesi olasılığı, piyasalar açısından en kötü senaryo olarak değerlendiriliyor. Böyle bir durumda Çin’in misilleme olarak nadir metallerde ihracat sınırlamasına gitmesi bekleniyor. Bu karşılıklı adımların dünya ekonomisinde ciddi arz sıkıntılarına ve üretim kesintilerine yol açabileceği uyarıları yapılıyor.

Çip Krizi Otomotiv Sektörünü Sarsıyor

Avrupa’da ise çip tedarik zincirindeki sorunlar büyüyor. Hollanda merkezli bir yarı iletken üreticisine hükümet tarafından el konulmasının ardından Çin yönetimi, misilleme olarak bu şirketin Çin’deki tesislerinden yapılan sevkiyatları durdurdu. Bu durum özellikle Avrupa otomotiv devlerini zora soktu. Almanya’da bazı fabrikalarda üretimin geçici olarak durdurulabileceği konuşuluyor.

Volkswagen’in gelecek hafta Wolfsburg’daki üretim hattında bazı modellerin montajını askıya alabileceği belirtiliyor. Renesas, Infineon ve TDK gibi önemli çip üreticilerinin hisselerinde de düşüşler gözleniyor. Tedarik akışındaki aksamalar, yalnızca Avrupa’yı değil, Türkiye gibi otomotiv ihracatında Avrupa pazarına bağlı ülkeleri de dolaylı olarak etkileyebilir.

Çin ise bu süreçte “oyunun kurallarını artık kendimiz belirliyoruz” mesajı veriyor. Özellikle otomotiv çiplerinde üretim payını artırmak isteyen Pekin yönetimi, yerli üreticileri destekleyerek tedarik zincirinde daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.

Asya Piyasaları ve Teknoloji Hisselerinde Satış Baskısı

Asya borsaları haftanın son günlerinde genel olarak kırmızıya döndü. Japonya, Güney Kore ve Tayvan endekslerinde yüzde 1 ila 1,5 arasında düşüşler görüldü. Bu ülkelerin ortak özelliği, teknoloji ve çip sektörüne yüksek oranda bağımlı olmaları. Özellikle Tesla bilançosundaki zayıf kârlılık oranları, bölgedeki tedarikçi şirketlerin hisselerine satış getirdi.

Tesla’nın üçüncü çeyrek sonuçlarında gelir artışı beklentileri aşsa da kâr marjlarındaki bozulma yatırımcıların moralini bozdu. Şirketin Asya’daki başlıca tedarikçileri olan Panasonic ve LG’nin hisselerinde de gerileme görüldü. Ayrıca Tesla’ya parça sağlayan Çinli üreticilerde de benzer düşüşler yaşandı.

Tesla ve Vertiv Bilançosu Piyasada Farklı Tepkiler Yarattı

Tesla’nın aksine, veri merkezi altyapı üreticisi Vertiv’in bilançosu oldukça güçlü geldi. Şirketin satışları beklentilerin üzerinde gerçekleşti, faaliyet kâr marjı da 2 puanın üzerinde artış gösterdi. Özellikle yapay zeka ve veri merkezi yatırımlarındaki hızlı büyüme, Vertiv’in gelirlerine pozitif yansıdı.

Asya-Pasifik bölgesinde satışlarını yüzde 21 oranında artıran şirket, Kuzey Amerika’da ise yüzde 43’lük organik büyüme kaydetti. Vertiv, tam yıl beklentilerini yukarı yönlü revize ederken dördüncü çeyrek için de pozitif bir görünüm sundu.

Buna karşın Tesla hisseleri bilanço sonrasında geriledi. Şirketin enerji segmentinde güçlü bir büyüme görülse de otomotiv gelirlerinin beklentilerin altında kalması ve faaliyet giderlerindeki artış yatırımcıların temkinli davranmasına neden oldu.

Genel Değerlendirme: Küresel Riskler ve Yatırımcı Psikolojisi

Küresel piyasalarda son dönemde hem makro hem mikro düzeyde belirsizliklerin arttığı bir dönem yaşanıyor. Çin’deki kapalı kapılar ardındaki toplantının sonucu, ABD-Çin geriliminin seyri, Avrupa’daki çip krizi ve teknoloji hisselerinin kârlılık performansı birbirine bağlı risk alanları oluşturuyor.

Yatırımcılar açısından bu tablo, “temkinli iyimserlik” olarak yorumlanıyor. Henüz piyasalarda genel bir panik havası yok; ancak risk algısının yükseldiği açıkça görülüyor. Çin’in atacağı adımların büyüme yönünde olması, küresel risk iştahını destekleyebilir. Aksi durumda ise yeni bir volatilite dalgası kaçınılmaz olabilir.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler