Sosyal Medya

Raporlar

EY: Şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadelede, planlarını uygulamaya koymak için hızlı hareket etmeleri gerekiyor!

EY (Ernst & Young), küresel olarak şirketlerin iklim değişikliğine yönelik gerçekleştirdiği çalışmaları ortaya koyan Küresel İklim Riski Barometresi’nin 2024 versiyonunu yayımladı...

EY: Şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadelede, planlarını uygulamaya koymak için hızlı hareket etmeleri gerekiyor!

EY (Ernst & Young), küresel olarak şirketlerin iklim değişikliğine yönelik gerçekleştirdiği çalışmaları ortaya koyan Küresel İklim Riski Barometresi’nin 2024 versiyonunu yayımladı. EY’ın 51 ülkede 13 farklı sektörden 1400’den fazla şirketi inceleyerek hazırladığı raporda; şirketlerin sadece %41’inin iklim risklerini yönetmek için planları olduğu yer alırken, eylem eksikliğinin küresel hedeflere ulaşmakta büyük tehdit oluşturduğu belirtiliyor.

Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY, dünya genelindeki şirketlerin iklim değişikliğinin sebep olduğu riskleri ve bu riskleri azaltmak için ne ölçüde harekete geçtiklerini inceleyen raporu EY Küresel İklim Riski Barometresi 2024’ü yayımladı. Bu yıl altıncısı yayımlanan raporda yer alan bilgiler, iklimle ilgili finansal verilerin raporlanmasını teşvik etmek için kurulan “İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (Task Force on Climate-related Financial Disclosures, TCFD)” tarafından belirlenen 11 temel tavsiye ekseninde inceleniyor. Barometre, şirketleri kapsam ve kalite bağlamında değerlendiriyor.

Şirketler paydaşlarıyla yeterli düzeyde detaylı bilgi paylaşmıyor

Bu yılki rapor, dünya genelindeki şirketlerin iklim değişikliği riskleriyle mücadele etmek için eylem planlarını ve finansal taahhütlerini uygulamaya koymadaki yavaşlığının, hayati önem taşıyan küresel çevre hedeflerindeki ilerlemeyi yavaşlattığını ortaya koyuyor.

Barometre, şirketlerin iklim değişikliği ile ilgili beyanlarını hem sayısal hem de kapsam açısından değerlendiriyor. Bunun sonucunda, “İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (Task Force on Climate-related Financial Disclosures, TCFD)” tarafından belirlenen 11 temel tavsiye ekseninde, eylemler yavaş olsa da geçmiş yıla kıyasla kayda değer bir iyileşme yaşandığı görülüyor. Geçen yıl %50 olan ortalama kalite puanının bu yıl %54’e yükseldiği görülüyor, ancak bu oran hâlâ birçok şirketin detaylı bilgi paylaşmaktan kaçındığını da gösteriyor.

Şirketler Paris Anlaşması’nın önemli hedeflerini tamamlamaya henüz yeterince hazır değil

EY barometresi, şirketlerin emisyonları ve sıcaklık artışlarını sınırlama ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama yeteneklerini güçlendirme hedefleri de dahil olmak üzere 2015 Paris Anlaşması’nın önemli hedeflerini tamamlamaya hazır olmadıklarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Şirketlerin %41’i iklim değişikliğinin risklerini azaltmalarına yardımcı olacak bir geçiş planına sahip olduklarını bildirirken, %21’i gelecekte bir plan geliştirmeyi düşündüklerini, %38’i ise yakın zamanda böyle bir niyetlerinin olmadığını belirtiyor.

Dünyanın en büyük emisyon salımına sahip ülkeleri arasında ise geçiş planlarının benimsenme oranı daha da düşük (Çin’de sadece %8 ve ABD’de sadece %32). Buna karşılık, İngiltere ve Avrupa ülkelerinde bu planların benimsenme oranı sırasıyla %66 ve %59; bu da büyük ölçüde doğru uygulanan yasal mevzuatın sonucu olarak değerlendiriliyor.

Şirketler sera gazı emisyonlarında 2030 yılına kadar azaltmaya gidecek

Barometre; net sıfır hedeflerine doğru ilerlemeyi engelleyebilecek kısa vadeli bakış açısına yönelik yaygın bir eğilimi de ortaya koyuyor. Şirketlerin %83’ü, sera gazı emisyonlarında 2030 yılına kadar uzanan bir azalma için kısa vadeli hedefler belirlerken, %51’i daha uzun vadeli hedefler belirliyor. Hem kısa hem de uzun vadeli hedef belirleyen şirketlerin ise sadece %24’ünün hedefleri, işletmelerin emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olacak standartları geliştirmekle görevli kuruluş olan Bilim Temelli Hedefler (Science Based Targets) girişimi tarafından onaylandı.

Rapor, ihtiyaç duyulan değişimi sağlamak için şirketlerin atabileceği altı adımı şu şekilde sıralıyor:

  1. Bilimsel hedeflere dayalı, ayrıntılı senaryolar içeren ve finansal yatırımlarla desteklenen sağlam bir eylem planı geliştirilmeli
  2. İklim değişikliğiyle ilgili risk ve fırsatları belirlemek için sayısal analizlerden yararlanılmalı, iklim riskleri mali tablolara yansıtılmalı ve mali fırsatları araştırılmalı
  3. Riskler ve fırsatlar konusunda harekete geçmek için verilerden faydalanılmalı
  4. Sürdürülebilirlik ekiplerine yeterli kaynak sağlanmalı
  5. Yönetim kurulları geçiş stratejisi üzerinde etkili yönetişim sağlayacak yeteneklerle donatılmalı
  6. Kamu sektörü de dahil olmak üzere sektörler arası iş birliği artırılmalı

 EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin bu yılki EY Küresel İklim Riski Barometresi ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

Bu yıl altıncısı yayımlanan EY Küresel İklim Risk Barometresi; iklim değişikliğiyle mücadele konusunu gündeme alan şirketlerin, gerçekten zorlayıcı hedeflere dayalı geçiş planlarını uygulamaya koymak için son sürat hareket etmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Barometre sonuçları, şirketlerin iklim değişikliği ile ilgili beyanlarını açık bir şekilde tüm paydaşlarına bildirmesi gerektiğini gösteriyor. Tüm aksiyon planları eksiksiz, zamanında ve uzun vadeli olarak eyleme geçirildiğinde ancak bu şekilde 2050 net sıfır hedeflerine ulaşabilirler.”

 

Raporun Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

BAKMADAN GEÇME

  • Küresel Çalkantıda Yeni Denge: Gelişen Piyasalar ve Çin Öne Çıkıyor

    Küresel finansal bloklaşma derinleşirken, ABD ekonomisine yönelik belirsizlikler yatırım stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Bu süreçte gelişen ülkeler ve Çin, güçlü performansları, yüksek getirileri ve artan ticaret hacmi ile yatırımcılar için öne çıkan alternatiflere dönüşüyor. Fed’in faiz indirim döngüsü ve zayıflayan dolar, gelişen ülke varlıklarına güçlü fon girişlerini desteklerken, Çin’in ihracat çeşitlendirmesi küresel rekabette yeni bir sayfa açıyor.

  • Alzheimer Tedavisinde Yeni Dönem: Bilim, Kanserle Mücadeleden İlham Alıyor

    Alzheimer artık tek hedefli bir hastalık değil, kanserde olduğu gibi çoklu biyolojik yolakların birlikte ele alınması gereken kompleks bir sistem olarak görülüyor. Uzmanlara göre geleceğin tedavileri, tek bir proteine değil, birden fazla mekanizmaya aynı anda müdahale eden kombinasyon odaklı stratejilerden oluşacak.

  • Nasdaq %1,6 Düştü: 30 Yıllık ABD Tahvil Getirileri Sıçradı, Piyasalarda Satış Baskısı Arttı

    ABD borsaları Cuma günü sert satışlarla geriliyor. Nasdaq 100 endeksi %1,6’ya varan düşüş yaşarken, uzun vadeli tahvil getirilerindeki yükseliş teknoloji hisselerini baskıladı. Yatırımcılar aşırı değerlenen teknoloji devlerinden uzaklaşarak daha geniş coğrafi ve tematik çeşitlendirmeye yöneliyor. Küresel stratejistler 2026’ya doğru hisse senedi piyasalarında yükselişin süreceğini öngörüyor.

  • ANALİZ: Cari İşlemler Hesabı-  Hizmet Gelirleri Tırmanıyor, Yatırımlar Dalgalı Seyrediyor

    Ekim ayında cari işlemler dengesi 457 milyon USD fazla verdi. Dış ticaret açığındaki genişlemeye rağmen, hizmet gelirlerindeki güçlü artış cari dengeyi destekledi. Yılın ilk 10 ayında net doğrudan yatırımlarda önemli çıkışlar yaşanırken, portföy ve diğer yatırımlar kaleminde dalgalı bir görünüm hâkim. Uzmanlara göre yılın son çeyreğinde cari dengede “ılımlı toparlanma” devam edebilir.

  • TCMB Başkanı Karahan: “Dezenflasyon rayında, gerekirse politika duruşunu sıkılaştırırız”

    Karahan, enflasyonun ara hedeflerden sapması hâlinde para politikasının yeniden sıkılaştırılacağı uyarısında bulundu. Özel tüketimdeki hızlı artışın dengelenmesi, maliyet baskılarındaki zayıflama ve iyileşen beklentiler, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede elini güçlendiriyor.

  • Ali Alpacar: “Kaliteli varlıklar için iştah arttı, yatırımcı büyük hacimli işlemlere yöneliyor”

    2025’te Türkiye birleşme ve satın alma (M&A) piyasasında işlem hacmi rekor seviyelere yaklaşırken, özellikle kaliteli varlıklara yönelik yatırımcı ilgisi belirgin şekilde arttı. Alpacar Associates Yönetici Ortağı Ali Alpacar, teknoloji, tüketici hizmetleri, finansal teknolojiler ve lojistik gibi alanlarda büyüyen fırsatları değerlendirirken, yabancı yatırımcının Türkiye’ye bakışında da olumlu bir dönüşüm olduğuna dikkat çekiyor.

  • 2026 Yatırım Rehberi! Altına dokunmam, borsadan kaçarım! | Faiz, döviz, tahvil | Atilla Yeşilada ve Semih Sakallı video

    "Yeşilada: Yüksek faizli mevduat ve kısa vadeli devlet tahvili öne çıkıyor; borsadan ve altından uzak durun."

  • Tüketici Davranışları Değişti: Hediye Sektöründe “Premium” Kültürü

    Perakende sektörü, yılın son çeyreğine girerken odak noktasını büyük indirim dönemlerine ve yılbaşına çevirmiş durumda. Ancak bu yoğun gündemin arasında, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi spesifik ve yüksek potansiyelli günler, pazarın dinamiklerini test eden önemli bir barometre görevi görüyor. Sektör raporları, son birkaç yıldır hediye alışverişinde gözlemlenen temel bir değişime işaret ediyor: Tüketici, kitlesel ve "klişe" hediyelerden hızla uzaklaşarak, "premium" ve "özel tasarım" olarak adlandırılan yüksek değerli alternatiflere yöneliyor. Bu durum, özellikle hediye ve çiçekçilik pazarında ciddi bir dönüşümü tetikliyor.

  • Cumhurbaşkanı Kararıyla Küçük Esnafın Yeni Vergi Düzeni Belli Oldu

    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile esnafın vergilendirilmesine ilişkin önemli bir düzenleme hayata geçirildi. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek karara göre, nüfusu 2 binin altında olan bazı köy ve beldelerde faaliyet gösteren esnaflar basit usulde vergilendirilmeye devam edecek.

  • Güncel Kurlar ile Anında Hesaplama: En Pratik Döviz Çevirici Aracı

    Döviz çevirici, farklı para birimleri arasında değer dönüşümü yapmaya yarayan dijital bir araçtır. Özellikle yabancı para cinsinden işlem yapan bireyler ve kurumlar için temel ihtiyaçtır.

  • Wall Street Bankalarından Dolar Tahmini: Yeni Yılda Dolar Kuru Düşecek mi?

    Deutsche Bank AG, Goldman Sachs ve diğer büyük Wall Street bankaları, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye devam etmesi durumunda ABD dolarının gelecek yıl değer kaybedeceğini öngörüyor. Stratejistler, ABD Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmeye devam edeceğini, diğer merkez bankalarının ise faizleri sabit tutacağını veya artıracağını öngördüklerinden, doların 2026 yılında tekrar zayıflayacağını tahmin ediyor.

  • Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten 2027 Ekonomi Öngörüleri: “Vatandaşlarımızın ve reel sektörün hissedeceği bir döneme giriyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi’nde konuşan Şimşek, ekonomi programının kritik bir döneme girdiğini ve dezenflasyon sürecinin başarıyla tamamlanacağını ifade etti.

  • 2026 Sigorta Sektörü İçin Kötü Bir Yıl Olacak: Fiyatlar Yumuşayacak, Büyüme Zorlaşacak

    Sigorta sektörü, 2026’ya fiyatların yumuşadığı ancak şirketler ve acenteler için büyümenin zorlaştığı bir ortamda giriyor. Yeni yıl, maliyet baskısının hafiflediği ama satış hızının önem kazandığı bir dönem olacak. Bu değerlendirme AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’e ait. Şirketin genel müdürlük binasında önceki gün düzenlenen basın buluşmasında 2025’i değerlendirip 2026’ya dair öngörülerini paylaşan Ölken, en kritik beklentisini şu sözlerle özetledi: “2026, büyüme açısından acenteler ve şirketler için zor; müşteri açısından ise en makul yıllardan biri olacak.”

Benzer Haberler