Sosyal Medya

Şevin Ekinci

Şevin Ekinci Yazdı: Her Şey Enflasyon Raporuna mı Bağlı?

TCMB, her yıl, yılda dört defa, bir toplantıyla enflasyon raporunu kamuoyuna sunar. Normalde, Ocak ayı sonunda yapılan yılın ilk enflasyon raporu toplantısı, bu sene başında TCMB Başkanlığı’nda yaşanan arbede yüzünden, 8 Şubat 2024 tarihinde Hafize Gaye Erkan’dan Fatih Karahan’a geçen başkanlık eşliğinde gerçekleşti...

Şevin Ekinci Yazdı: Her Şey Enflasyon Raporuna mı Bağlı?

İnsan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son açıklanan enflasyon raporu bilgilendirme toplantısının konuşma metnini okurken, her şey enflasyon raporuna mı bağlı demekten kendini alıkoyamıyor; zira iki açıdan “değil” diye cevap vereceğim.

  • Rapor –normal olarak- oldukça iyimser
  • Para politikası dışında diğer konularda bir hata her şeyi hiç eder.

TCMB, her yıl, yılda dört defa, bir toplantıyla enflasyon raporunu kamuoyuna sunar. Normalde, Ocak ayı sonunda yapılan yılın ilk enflasyon raporu toplantısı, bu sene başında TCMB Başkanlığı’nda yaşanan arbede yüzünden, 8 Şubat 2024 tarihinde Hafize Gaye Erkan’dan Fatih Karahan’a geçen başkanlık eşliğinde gerçekleşti.

Son açıklanan enflasyon raporu da yine Fatih Karahan sunumuyla gerçekleşti. Karahan, ilk enflasyon raporu sunumunda da başarılı bulunmuştu ama hem görevde kalma süresinin kendisine tanıdığı alan hem de son üç ayda atılan adımların getirdiği başarı sebebiyle 9 Mayıs 2024 tarihinde yaptığı ikinci enflasyon raporu sunumunda daha berrak ve net bir para politikası konuşması ile karşımıza çıktı.

Son açıklanan enflasyon raporu ile TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmini yüzde 38’e yükseldi; ilk raporda yılsonu enflasyon tahmini yüzde 36 idi. TCMB yılsonu enflasyon tahminini belli bir bant içerisinde sunuyor, bu bant aralığında bu yıl için alt sınır enflasyon tahmini yüzde 34’te üst sınır enflasyon tahmini yüzde 42’de bulunuyor.

Nisan sonu itibariyle enflasyonumuz yüzde 69,8; bunun sekiz ayda yüzde 38’e düşmesini bekliyor Merkez Bankası. Sezonsal olarak ölçtüğünüzde, önümüzde enflasyon açısından sezonsallık etkisi olumsuz aylar var. Mayıs ayında da yıllık enflasyon, olumsuz baz etkisi sebebiyle yılın zirvesini yapacak. Mayıs ayı enflasyonu aylık bazda yüzde 2 olarak bile açıklansa bile yıllık bazda yüzde 73,1 gibi bir enflasyona tekabül edecek. Yılın geri kalanında aylık ortalama enflasyon yüzde 2’nin altında bile olsa TCMB’nin son açıkladığı yüzde 38 enflasyon tahmini gerçekleşmeyecek.

Gelelim, TCMB Başkanı Karahan’ın diğer açıklamalarına ve bu yıl için enflasyon beklentilerinin yüzde 38 olmasının gerekçelerine.. Burada döviz kuru beklentilerinde, yönetilen yönlendirilen fiyat beklentilerinde ve çıktı açığı tahminlerinde yoğun bir iyimserlik içindeler. Bu yıl, dolar kuru geçişkenliği ve üretimi artırma kapasitesi yılın kalanında enflasyona TCMB’nin beklentisinden daha fazla olumsuz etki yapacaktır. ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimlerinin ötelendiği bir ortamda kur geçişkenliği enflasyonun (Türkiye’deki) lehine olmayacak. Zira buna, TCMB enflasyon raporu bilgilendirme toplantı konuşmasında yer alan “hizmet enflasyonunda gözlenen katılık ve jeopolitik gelişmeler, küresel enflasyondaki düşüşü yavaşlatmaktadır” ve “Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha geç ve daha yavaş faiz indirimine gideceklerine yönelik beklentiler güçlenmiştir” sözleri de paralel açıklamalar olarak yer alıyor.

TCMB, üretim tarafında da, enflasyona olumlu katkısı açısından iyimser, çıktı açığından etkiyi sadece yüzde 0,4 arttırdı. Rapor bilgilendirme konuşmasında Karahan her ne kadar ‘büyümede daha ılımlı seyir görülmeye başlandı’ diye vurgulasa da, Nisan ayı için açıklanan kapasite kullanım verileri bunu desteklemiyor, önümüzdeki aylarda hem sezonsal etkenler, hem seçim belirsizliğinin ortadan kalkmış olması hem de küresel büyüme görünümü Türkiye’de de üretim açığının enflasyona olumlu etkisini sınırlayacaktır. Enflasyon raporu bilgilendirme konuşmasında belirtilen “negatif düzeylere düşecek çıktı açığı, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacaktır” söylemi her ne kadar teorik olarak doğru olsa da bu sene için gerçekleşmesinde temeli sağlam olmayan fazla iddialı bir söylem olarak duruyor.

Hizmet enflasyonunda yavaşlama bekleyen Merkez Bankası’nın, bunu yönetilen kalemlerde kira fiyat artışlarında azalma beklentisine bağlaması da, daha önce Para Politikası Kurulu toplantılarında bahsettiği yüzde 25 kira sınırının kaldırılmasının etkileriyle çelişiyor. Yönetilen/yönlendirilen fiyatlardan kira ve eğitim fiyatlarında yüzde 0.2 aşağı yönlü revizyon (düşüş beklentisi) oldukça iyimser bir tahmin olarak son raporda bulunuyor.

Yılın kalanında önümüzde iki enflasyon raporu toplantısı daha olacak. Bu zamanlarda TCMB enflasyon tahminlerinde yine yukarı yönlü revizyona gidebilir zira eğer enflasyon şimdiki üst bant seviyesi olan yüzde 42’yi aşarsa hükümete mektup yazmak zorunda kalacaktır.

Özetle, fazla iyimser ama beklentileri yönetme adına başarılı bir enflasyon raporu toplantısı gerçekleşmiştir. TCMB Başkanı’nın özellikle enflasyonun alt endeks kalemleri hakkında yorum vermesi hem yurtdışı finans oyuncularının ilgisini çekmesi bakımından hem de teknik yorumlamak isteyenler açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilir. Fatih Karahan, konuşmasında, Hafize Gaye Erkan’dan daha fazla para politikasına hâkim bir görünüm verdi. Hafize Gaye Erkan makroekonomiye hâkimiyeti açısından öne çıkmıştı.

Para politikası üzerine düşen görevleri yapıyor, ama ülke politikası üzerine düşen görevi yapıyor mu konu orada, çözüm orada hatta gözlerimiz orada. Zira orada yapılacak hatalar para politikası ne kadar kuru baskılamaya çalışsa da kuru zıplatacak, TCMB’deki tüm hedefleri, beklentileri hatta emekleri hiçe sayacaktır.

Örnek vermem gerekirse, tarihsel olarak ne kadar çok TCMB Başkanı’nın değiştirildiğine değinebilirim. Normalde dört yılda bir atanan Merkez Bankası Başkanları 2016 yılından beri neredeyse yılda bir defa değiştirilmeye başlandı. Bu kadar sık yapılan TCMB Başkan değişimleriyle, tabirimi maruz görün ama tüm dünyanın gözünün önünde “komik” duruma düşmeye gerek var mıydı? Bunun yorumunu okuyuculara bırakıyorum.

Karahan’ın açıklamalarıyla yapılan enflasyon raporu sunumuna gelince, Merkez Bankası’na yönelik kredibilitenin artmış olması olumlu ama aşağıdaki TCMB’nin verdiği grafiğe yansıyan bu görünüm sadece para politikası değil tüm ülke politikasında yapılan bir hatayla tersine çevrilir.

Şevin EKİNCİ

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler