Sosyal Medya

Borsa

Türk varlıklarına yönelik ilgi azlığı dikkat çekiyor, gözler 17:00’de Powell’da

Türk mali piyasalarında son haftalarda egemen olan döviz kurundaki yukarı yönlü seyir ve beraberinde hisse senetlerinde satıcılı hava hâlen daha ana…

Türk varlıklarına yönelik ilgi azlığı dikkat çekiyor, gözler 17:00’de Powell’da

Türk mali piyasalarında son haftalarda egemen olan döviz kurundaki yukarı yönlü seyir ve beraberinde hisse senetlerinde satıcılı hava hâlen daha ana gündemi oluşturmaya devam ediyor. Döviz kuruna barometre teşkil eden Kapalı Çarşı kurlarında baktığımız zaman, fiziki dolar fiyatının dijital (bankalar arası piyasanın) doların üzerinde seyrettiğini görüyoruz. Bu da bize talebin olduğunu gösteriyor. Kur cephesinde yaşanan yükselişte, dün de bültenimizde kaleme aldığımız üzere -her ne kadar yalanlansa da- Sn. Bakan Şimşek hakkında yayılan dedikodu ve beraberinde ışıldayan altın karşısında Türk insanın davranış değişikliğine giderek yarattığı döviz talebinin yattığını düşünüyoruz. Bültenimizi takip eden okurlarımız, sene sonu USDTRY kuru için, bilanço çalışma kuru olarak sene başında 40 seviyesini yazdığımızı, TL’nin uzunca bir süre devam eden istikrarlı seyri ya da enflasyondan daha az değer kaybetmesi ile sene sonu 37-38 seviyesinin makul olduğunu pekâlâ biliyorlar. O nedenle kur cephesinde sağlıklı olarak devam eden yükselişe pek de şaşırmamak gerekiyor.

Yukarıda kaleme aldığımız ilk paragrafı biraz daha somutlaştırmak hatta ruh kazandırabilmek adına, dün, her perşembe olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın açıkladığı haftalık raporları dün yine nakış gibi işleyerek ‘önümüzü’ görmeye çalıştık. Bu bağlamda, TCMB tarafından yayınlanan analitik bilanço verilerine göre, 21 Ağustos tarihinde TCMB’nin net döviz pozisyonu 2,3 milyar dolar kötüleşmiş. Bu veri bizlere döviz kurunun yükselmesine karşı TCMB’nin pek de kayıtsız kalmadığını gösteriyor! YEN ve FED kaynaklı endişelerin patlak verdiği 5 Ağustos Pazartesi günü öncesinde 21 milyar dolara yükselen TCMB’nin swap ve kamu dövizler hâriç net rezervleri, 21 Ağustos verisine göre 17 milyar dolar seviyesine geriledi. Büyük resimden yaklaşırsak, yerel seçimlerden bir gün sonra, 1 Nisan tarihinde eksi 76,4 milyar dolar olan manşet rakam, artı 21 milyar dolara kadar iyileşmesi ardından (neredeyse 100 milyar dolar!) TL ve TL cinsi varlıklara yönelik talebin son haftalarda biraz da olsa azalması ile gerilemeye başladı!

TCMB ve BDDK verilerinden devam edelim. Dün açıklanan ‘haftalık’ verilere göre, 16 Ağustos ile biten haftada, yurt içi yerleşiklerin Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) 1 milyar dolar daha artarak 169 milyar dolar seviyesine yükseldi. Son beş haftada artış 6,5 milyar dolar oldu. TCMB dün güncesinde DTH’lara yönelik bir bilgi notu yayınlayarak son dönemde DTH cephesinde yaşanan artışın sebebi olarak yaz etkisi ile artan turizm kaynaklı döviz girişleri ve KKM’den dönen paraların dövize gitmesi olarak gösterdi. Bu minvalde, DTH’ın toplam mevduat havuzundaki payı %38 seviyesinin altına gerilerken, KKM dâhil DTH’ın toplam payı ise %47,3 seviyesine geriledi. Büyük bir kambur olarak gördüğümüz KKM cephesinin toplam mevduat havuzundaki payının ise %9,37 seviyesine geldiğini hesaplıyoruz (zirve Ağustos 2023’te %26 ile görülmüştü).

16 Ağustos ile biten haftada, yabancının davranışı yine değişmemiş. Yaklaşık 300 milyon dolar hisse senedi satan yabancı, 1,1 milyar dolar tahvil almış. 2024 yılı karnesine bakarsak, yaklaşık 2 milyar dolar hisse senedi satan yabancı, tahvil cephesine ise 12,4 milyar dolar giriş yaptı. Yabancının Türk varlıklarına karşı ilgisi devam etse de, hisse senetlerine pek de sıcak bakmadığı, tahvil âşkının ise kuvvetle muhtemel bir noktada faiz indirimi beklentisi ile artarak devam edeceğini not edelim.

Yurt dışı piyasalara geçmeden önce, dün TCMB ve TÜİK işbirliğinde hazırlanan Ağustos ayı tüketici güven endeksinin geçen aya göre artış kaydederek 76,4 seviyesine geldiğini görüyoruz. Endeksin alt kalemlerinde mevcut döneme ilişkin iyileşme görülürken, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinde ise belirgin bir bozulma olduğunu görüyoruz. Piyasa fiyatlamalarında ise USDTRY kuru 33,90’lı seviyelerde dün gün boyu salınırken, bugün hafta sonu fonlama etkisi ile pazartesi valörlü işlemlerde kurun iyice psikolojik 34 seviyesine yaklaştığını göreceğiz. Son günlerde egemen olan limoni havaya paralel hisse senetlerinde tatsız seyir dün de korundu. Ana endeks günü önemli bir değişim kaydetmeden tamamlarken, bankacılık endeksi %1,4 yükseldi. Yukarıda da değindiğim üzere, TL ve TL cinsi varlıklara yönelik artan ilgisizliği yakından takip edeceğiz.

Küresel piyasalarda ise dün başlayan ve yarın tamamlanacak Jackson Hole toplantısı büyük bir merakla takip ediliyor. FED Başkanı Powell’ın konuşması bugün akşamüzeri KKTC saati ile 17:00’de gerçekleşecek. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, 18 Eylül olağan FED faiz toplantısına yönelik 25 baz puan faiz indirimine %75 ihtimal tanınırken, yılın son üç toplantısına yönelik beklenti ise 100 baz puan olarak geçerliliğini koruyor (7 Kasım 50 baz puan, 18 Aralık 25 baz puan). Piyasaların kılavuzu konumunda ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi önemli bir değişim sergilemeden hafifçe yukarı gelerek %3,85’li seviyelerde salınırken, EURUSD paritesi 1,1120 , GBPUSD paritesi ise 1,3100 seviyesine hafif de olsa geri çekildi. Doların piyasa kuru olan DXY, son dört gündür sert bir şekilde gerileyerek para birimleri sepetine karşı senenin en düşük seviyesine test etmesi ardından dün soluklanırken, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, büyük gün öncesi yaşanan kâr satışlarının normal görmek gerekiyor.

Dünya Powell’ın ağzından dökülecek kelimelerine odaklandığı günde, ola ki aksi bir şey söyler ve parti havasını bozar diye de endişe ediyor. Bu bağlamda, hafta içi 2,531 dolar ile rekor kıran altının ons fiyatı bu sabah 2,500 doların hemen altına çekildi. Bitcoin hâlen daha 60bin dolar etrafında salınırken, brent cinsi ham petrol sert satışlarla yılın en düşük seviyesini test etmesi ardından hafif de olsa toparlanarak 77 dolar seviyesine geldi. Kalabalık cümlelerden kurtulursak, kâr satışlarının geride kalması ardından altının 2,700 dolar seviyesini hedefleyeceğini, TL bazında gram altının ise rekor seviyesini mütemadiyen yukarı yönlü güncellemeye devam edeceğin düşünüyoruz. Kraliyet aslanında yukarıda 1,3140 ; EUR’da ise 1,1270 seviyesinin önem arz ettiğini bir kez daha hatırlatalım.

Powell’ın bugün yapacağı konuşması öncesinde dün akşam ABD borsaları geceyi düşüşle tamamladı. Risk iştahı denince akla gelen Nasdaq endeksi %1,7 düşerken, yeni gün başlangıcında pasifiğin diğer ucunda kararsız bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Japon Yeninin değer kazanmasına rağmen Japonya borsası Nikkei %0,3 yukarıda işlem görürken, Şangay borsasının da hafif de olsa artıda olduğunu not edelim. Sert satışlar ardından ABD borsalarının vadeli işlemlerinde sabah erken vakitlerde artılar dikkat çekiyor. Yukarıda da değindiğim üzere artık gözler bugün 17:00 Jackson Hole FED Başkanı Powell’ın konuşmasına olacaktır. Günün büyük bölümünü piyasaların dar bir bantta bekle ve gör stratejisi ile geçireceğini düşünüyoruz. ECB ve BoE ardından FED’in de faiz indirim kervanına katılacağı beklentisi ile doların zayıf seyri ana tema olarak devam edeceğin düşünüyoruz… Makro cephede ise ABD’de yeni konut satışlarının bulunduğunu not ederek güzel bir hafta sonu dileyelim.

Kıbrıs İktisat Bankası  Hazine Bülteni / Emre Değirmencioğlu

BAKMADAN GEÇME

  • Luxera GYO Yeni Dönemi Başlatıyor: NEW ERA 2030 Vizyonuyla İstanbul’da Dört Yeni Projeye İmza Atıyor

    2024 yılında gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüşüm sürecini tamamlayan Luxera GYO, kurumsal yapılanmasını güçlendirerek yeni bir büyüme fazına geçti. Şirket, dönüşüm odaklı stratejisi doğrultusunda 2026 itibarıyla İstanbul’da ikisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olmak üzere toplam dört yeni projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor.

  • Neden Online İngilizce Platformları Artık Bir Adım Önde?

    Klasik kursların yerini artık online İngilizce platformları alıyor, hem de haklı sebeplerle. Çünkü insanlar artık zamana değil, zaman onlara uysun istiyor. Online platformlar da tam bunu sağlıyor: Esneklik, erişilebilirlik ve kişisel tempo. Sadece bilgisayar ya da telefonla, istediğin yerde, istediğin saatte derslere katılabiliyorsun. Üstelik canlı oturumlar, interaktif içerikler ve anında geri bildirimlerle öğrenme deneyimi hiç olmadığı kadar kişisel hale geliyor. Bu yazıda, online İngilizce platformlarının neden bir adım önde olduğunu yakından inceleyeceğiz.

  • Merkez Bankası Rezervleri Yükseliş Gösterdi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri, 12 Aralık haftasında önemli bir artış kaydetti. Bir önceki haftaya kıyasla 4 milyar…

  • FT: Yapay zekâ veri merkezleri uzaya taşınırsa ne olur?

    Google’ın uzayda, güneş enerjisiyle çalışan bir yapay zekâ veri merkezi kurma fikri, AI patlamasının enerji ve altyapı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Karada enerji, su ve arazi engelleriyle karşılaşan teknoloji devleri, çözümü yörüngede ararken; uzay çöplüğü, çarpışma riski ve yönetişim eksikliği gibi yeni ve çok daha büyük sorunlar gündeme geliyor. Uzay veri merkezleri, AI’nin “sınırsız ölçeklenebilirliği” anlatısına güçlü ama tartışmalı bir metafor sunuyor.

  • İngiltere Merkez Bankası’ndan Faiz İndirimi

    İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in son para politikası toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75’e çekti. Karar, zayıflayan ekonomik veriler, yumuşayan iş gücü piyasası ve beklenenden hızlı gerileyen enflasyonun etkisiyle alındı. Faiz indirimi, özellikle mortgage borcu olan haneler ve kredi kullanan şirketler için kısa vadeli bir rahatlama sağlarken, tasarruf sahipleri açısından getirilerin düşmesi anlamına geliyor.

  • Zengin ülkelerde güven tavan yapıyor, Türkiye’de dipte: Toplumsal güven neden çöküyor?

    Pew Research Center’ın 25 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, toplumsal güvenin ülkeler arasında keskin biçimde ayrıştığını ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ve eğitim düzeyi yüksek ülkelerde “insanlara güven” yaygınken, Türkiye bu alanda dünyanın en düşük seviyelerine sahip ülkeler arasında yer alıyor. Araştırma, güvenin kültürel bir özellikten ziyade ekonomik refah, eğitim ve kurumsal yapı ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

  • Türkiye Özgürlük Endeksinde 165 Ülke Arasında 144cü Sırada

    Cato Enstitüsü’nün Aralık 2024’te yayımlanan Human Freedom Index 2024 (İnsan Özgürlüğü Endeksi), Türkiye’nin hem kişisel hem de ekonomik özgürlükler alanında küresel ölçekte en zayıf ülkeler arasında yer aldığını ortaya koydu. Endekste Türkiye 165 ülke arasında 142’nci sırada yer alırken, 2025 ölçümlerinde bu sıralama 144’e geriledi. Rapora göre Türkiye, 2007’den bu yana özgürlüklerde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında Çin, İran ve Venezuela ile birlikte anılıyor.

  • İktidarın hedefi: “Sadık sermaye” yapılanması mı?

    T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na göre, Son aylarda Türkiye’de operasyonların odağı belediyelerden finans, medya ve özel sektör şirketlerine kaymış durumda. İktidara ve iktidar ortağı MHP’ye yakın olduğu düşünülen kişi ve kurumların da hedef alınması, kulislerde farklı senaryoların konuşulmasına yol açıyor. En dikkat çekici iddialardan biri ise iktidarın, siyasi geleceğini garanti altına alacak “kendisine sadık bir sermaye yapısı” oluşturma arayışı.

  • Küresel Jeopolitik Görünüm: Ateşkes Arayışları, Bölgesel Gerilimler ve Kırılgan Denge

    2025 sonuna yaklaşılırken küresel jeopolitik tablo, diplomatik temasların hız kazandığı ancak kalıcı çözümlerin hâlâ zor olduğu bir dengeye işaret ediyor. Rusya-Ukrayna savaşından Orta Doğu’daki kırılgan ateşkeslere, ABD-Çin rekabetinden enerji ve ticaret hatlarının yeniden şekillenmesine kadar birçok başlıkta riskler yüksek seyrediyor. Küresel sistem, çatışmaların yayılmasını sınırlamaya çalışırken, yapısal belirsizlikler ve bölgesel krizler kırılganlığı artırıyor.

  • Goldman Sachs: Gelişen piyasalar 2025’te sürpriz yaptı, 2026 için beklenti korunuyor

    Goldman Sachs’a göre gelişen piyasa hisseleri 2025’te beklentilerin de ötesinde güçlü bir performans sergilerken, bu ivmenin 2026’da da sürmesi bekleniyor. Zayıflayan dolar, düşen emtia fiyatları, Çin’in ihracat gücü ve küresel faiz indirim döngüsü; gelişen piyasaları, ABD’de yapay zekâ ve teknoloji hisselerinde yoğunlaşmanın yarattığı oynaklığa karşı portföylerde dengeleyici bir unsur haline getiriyor.

  • Ernst & Young: 2026 küresel ekonomik görünüm

    Ernst & Young (EY) Parthenon’un küresel görünüm raporuna göre dünya ekonomisi 2026’da ılımlı bir yavaşlama sürecine giriyor. Küresel büyümenin %3,1’e gerilemesi beklenirken, ticaret gerilimleri, demografik baskılar ve jeopolitik riskler aşağı yönlü riskleri artırıyor. Buna karşın yapay zekâ yatırımları, orta vadede verimlilik ve büyüme açısından önemli bir fırsat alanı olarak öne çıkıyor.

  • Ticaret Bakanlığı’ndan Yeni Düzenleme: Elektronik Defter Dönemi Başlıyor

    Ticaret Bakanlığı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kurulacak tüm şirketler için Elektronik Ticari Defter Sistemi’nin (ETDS) zorunlu hale getirileceğini duyurdu.

  • 🏆 Saxo Bank’tan Dev Altın Analizi: “Sadece Bir Yatırım Değil, Sistemin Yeni Köşe Taşı!”

    Küresel piyasaların dev ismi Saxo Bank, altının son iki yıldaki %110’luk rallisini analiz ederek 2026 sonu için 5.000 dolar hedefini yineledi. Rapora göre altın, artık geçici bir korunma aracı olmaktan çıkıp küresel finans sisteminin stratejik merkezine yerleşti.

Benzer Haberler