Dilek Ete: Hepimiz aynı gemideyiz! Asgari ücretli ve emekli kürek çekiyor siyasiler kaptan köşkünde!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu yarın ikinci kez toplanıyor. Toplantı da amaç , İşçi ve işverenin taleplerinin ortak noktada dengelenmesi olacaktır. Fakat bu nasıl olacak?

İşveren 2023 yılı başından itibaren tüm artan giderlerini ürettiği mala bir gün dahi gecikmeden etiketleri değiştirerek yansıttı. Ama işçi, sabit gelirli öyle mi?

İşçi 2023 yılı başından itibaren yüksek enflasyona maruz kaldı. Ocak ayında aldığı zam birkaç ayda eridi, alım gücü düştü. Temmuz 2023 geldiğinde asgari ücrete %34 zam yapıldı.O günden bugüne enflasyon artmadığı gibi sürekli yükseldi.Asgari ücretli ,sabit ücretli artan fiyatlar karşısında temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlandı.Bu nedenle 18 Aralık 2023 tarihinde ikinci defa toplanacak Asgari Ücret komisyonu hem geçtiğimiz altı ayın ücretlilerde yarattığı erozyonu silecek hem de önümüzdeki altı ayın artan enflasyonunun yaratacağı tahribatı azaltmak için %50 nin altında kalmadan asgari ücrete zam yapmalıdır. Burada İktidarın da elini cebine atıp asgari ücretlinin üzerindeki vergi yükünü hafifletecek düzenlemeleri hayata geçirmesi şarttır.

Türkiye ‘de son on yılda sabit ücretler de bir gerileme söz konusu , ücret dengesi yıllar içinde bozuldu. Hangi veri ile bakarsanız bakın sabit ücretlinin alım gücünde reel oranda düşüş var.

Bugün için brüt asgari ücret 13.414 TL , net asgari ücret 11.402 TL ve işverene maliyeti 16.760 TL ‘dir. Devlet asgari ücrete aylık 500 TL asgari ücret desteği veriyor. Durum böyle olunca da fiilen asgari ücretin işverene maliyeti 16.250 TL ye düşüyor.

2024 yılı için asgari ücrete yine devlet destek vermeye devam etmelidir.Asgari ücrete %50 artış olursa;brüt asgari ücret 20.121 TL net asgari ücret 17.103 TL olacak bunun da işverene maliyeti 25.143 TL olacaktır.Bunun altında bir rakam telaffuz dahi edilmemelidir.

Yoksulluk sınırından az pazarlık olmaz !

TUİK ‘ e göre açlık sınırı 14.025 TL dir. Türk-İş verilerine göre Ağustos ayı yoksulluk sınırı ise 39.733 TL dir. Mutfak Harcamalarına göre mutfak enflasyon yıllık ortalama %107’dir. Bekar çalışanın 15.813 TL yaşama maliyetidir.
Bütün bu verilerden yola çıkarak İşçi tarafını temsil eden TÜRK-İŞ ‘in görüşmeler açlık sınırının altında olamaz demesi işçi tarafında olmamak demektir.

Asgari Ücret görüşmelerinde İşveren tarafı işçiyi savunsa daha doğru olacaktır. İşveren tarafının talebi enflasyon farkı olarak son bir yılın dikkate alınması olunca işveren tarafı işçiyi daha fazla düşünüyor demek yanlış olmayacaktır.

Temmuz ayında alınan zam sonrası merkez bankasının bu yıl beklentisi olan %65 e i bile dikkate alsak %34 temmuzda asgari ücrete zam alınmıştı. Bu durumda %31 yapılması gerekir ki açlık sınırından bahsetmek görüşmeye bu söylemlerle başlamak akıl tutulmasıdır. Zira açlık sınırı 14.025 Lira ile temmuzdan bu yana maruz kaldığımız enflasyon farkını bile karşılamıyor oluyoruz.

TÜRK-İŞ Başkanının bir kez daha görüşmelerde mikrofonu açık kalırsa tam olarak talebini öğrenmiş olacağız.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının açıklamasına göre ,Türkiye ‘de emeğin yaratılan katma değerden aldığı pay 2016 yılından beri azalma eğilimindedir. TUİK verilerine göre ekonominin genelindeki personel maliyetinin yaratılan katma değere oranının 2016 yılında %55 iken 2022 yılında bunun %34’e gerilediği görülüyor.Yani işçi,asgari ücretlinin üretimden aldığı pay her geçen gün düşüyor.Daha çok çalışıp daha az kazanıyoruz.Avrupa ‘da imalat sektöründe personel maliyetinin yaratılan katma değere oranı ortalama %57 iken Türkiye ‘de aynı oran %31 civarındadır.

Türkiye ‘nin yetişmiş insan gücünü kaybetmemesi için ücretlerde düzenleme yapılması gerekiyor.Sadece asgari ücret değil daha makro düzeyde bakmak gerekiyor.

Asgari Ücret görüşmeleri sonrası işçi ve işverenin taleplerinin ortak payda da dengelenmesini istiyorlar. Fakat işçi enflasyona maruz kaldı. İşveren ise Temmuzdan beri enflasyon farklarını maliyetine ekledi. İşçi borçlandı bu yüzden yaşadığı ve yaşayacağı enflasyon oranı dikkate alınarak rakam belirlenmelidir.

Türkiye de ücretler de bir gerileme söz konusu , ücret dengesi yıllar içinde bozuldu.Hangi veri ile bakarsanız bakın sabit ücretlinin alım gücünde reel düşüş var.Türkiye ‘nin yetişmiş insan gücünü kaybetmemesi için ücretlerde düzenleme yapılması gerekiyor.Sadece asgari ücret değil daha makro düzeyde bakmak gerekiyor.

Asgari Ücret rakamının belirlenmesi ile başta ücretler olmak üzere bir çok şeyin rakamı da belirleneceğinden nefeslerimizi tuttuk asgari ücret rakamının açıklanmasını bekliyoruz.

Yoğun,beklentisi yüksek bir hafta olacak.Şimdiden hepimiz için hayırlısı olmasını diliyorum.

Dilek Ete
www.dilekete.com