Sosyal Medya

Ekonomi

Erdoğan: Enflasyonla daha sıkı mücadele gerekiyor fakat hayat pahalılığı “ekonomik değil, psikolojik”

Dört saat süren Kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizi daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir" diye konuştu.

Erdoğan: Enflasyonla daha sıkı mücadele gerekiyor fakat hayat pahalılığı “ekonomik değil, psikolojik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 4 saat süren kabine toplantısının ardından konuştu. Erdoğan, vatandaşların hayat pahalılığına ilişkin eleştirilerine “sorun ekonomik değil psikolojik” sözlerini sarf etti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimizi de tüm kalbimizle inanıyoruz” dedi.

Erdoğan, “Ağustos ayı verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya yükselmesi, hayat pahalılığıyla mücadelemizi daha sıkı yürütmemiz gerektiğine işaret ediyor. Hiç şüphesiz bu uzun, zorlu ve sabır isteyen bir süreçtir.” diye konuştu. Erdoğan, “etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden artışlar her hizmete yansıtılıyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerdeki fiyat makasının çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor,” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Geçtiğimiz ayın son günü, ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı.

Buna göre yılın ilk çeyreğinde düzeltilmiş rakamıyla yüzde 3,9 büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyreği de yüzde 3,8’le tamamladı.  Böylece Türkiye, 2023 yılı ikinci çeyreğinde OECD ülkeleri arasında Kosta Rika’nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci, G-20 ülkeleri arasında ise Çin ve Endonezya’yı takiben üçüncü devlet olmayı başardı.

“AĞUSTOS AYINI, YİNE BİR REKORU İFADE EDEN 21,6 MİLYAR DOLARLIK İHRACATLA KAPATTIK”

İkinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer bir tabloyu görüyoruz. Türkiye, G-20 ülkeleri arasında mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke arasında, yüzde 2,3 oranıyla ikinci sırada yer alıyor. Ağustos ayını, yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapattık.

Yılın ilk sekiz ayındaki ihracatımız 165 milyar doları, yıllık ihracat da 253,5 milyar doları bulmuştur. Türk Lirası ile yapılan ihracat rakamının yılın ilk sekiz ayında 361,6 milyar liraya yükselmesi, cari açığımız bakımından sevindirici bir gelişmedir. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın, toplam ihracat içindeki payının yüzde 40’ı geçmesi de bir diğer sevindirici haberdir.

Dünya ticaretinden aldığımız pay ise yüzde 1,04 seviyesine kadar çıkmıştır.

Tüm bunlara rağmen henüz cari fazla konusunda arzu ettiğimiz seviyeye gelememiş olmamızı, bir hayıflanma olarak ifade etmek istiyorum. İnşallah o günleri de yakında göreceğiz.

“YATIRIM, İSTİHDAM, ÜRETİM, İHRACAT VE CARİ FAZLAYLA ÜLKEMİZİ BÜYÜTME HEDEFİMİZE DOĞRU KARARLILIKLA YÜRÜYORUZ”

Yaşadığımız deprem felaketine ve küresel ticarette yaşanan küçülmeye rağmen elde ettiğimiz büyüme başarısı, istihdamın ve üretimin korunmasını sağlamıştır. Bu verilerin açıklanmasıyla pek çok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesiyle ilgili tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başlamıştır. Esasen, biz arkadan gelen düzeltme çabalarıyla eskiden beri sıkça karşılaşıyoruz. Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli olarak, bazısı da potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük değerlendirme rakamları açıklıyor.

Ülkemiz içinden birileri de, maalesef bu çarpıklığa, yaydıkları yalan-yanlış malzemelerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda, Türkiye’nin üretim ve istihdam gücüne uygun sonuçlar elde etmesiyle ortaya çıkan rakamlar, elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla aynı yanlışı yapmayı sürdüren kuruluşların kendi itibarlarına zarar verdikleri bir gerçektir. Biz, kimsenin ne dediğine bakmadan; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz”

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler