Sosyal Medya

Gündem

Babacan’dan iktidara ekonomi eleştirileri: Körfez ülkelerinden borç alırken teminat olarak ne gösteriyorsunuz?

“Milletin sofrasındaki ekmekten, banyosundaki temizlik malzemelerinden, cebindeki telefondan elinizi çekin!”       DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, faiz, kur ve…

Babacan’dan iktidara ekonomi eleştirileri: Körfez ülkelerinden borç alırken teminat olarak ne gösteriyorsunuz?

“Milletin sofrasındaki ekmekten, banyosundaki temizlik malzemelerinden, cebindeki telefondan elinizi çekin!”

 

 

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, faiz, kur ve enflasyondaki yükselişin sebebinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan olduğunu savundu. Körfez ülkelerinden borç istenmesini de gündeme getiren Babacan, “Teminat olarak acaba bir şey gösteriyor musunuz?” diye sordu.

Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında ekonomi gündemini değerlendirdi. Babacan, hükümetin son günlerdeki zam kararlarını eleştirirken, ekonomiye dönük tavsiyelerini açıkladı.

“İktidar gözünü dar ve sabit gelirlilerin elindekilere dikti”

Hükümetin enflasyonu katmerleyecek adımlar attığını savunan Babacan, “İktidar dar gelirlinin, sabit gelirlinin elinde ne varsa gözünü oraya dikti. Gözünü zar zor geçinen vatandaşın cebine dikti. Ülkem adına çok üzgünüm, aynı zamanda çok da kızgınım. İnanın bana, çözümün ne olduğunu bilmesem, daha evvel iki büyük krizi çözen ekibin başında olmasam, bu kadar öfkeli olmazdım. Bile bile, göz göre göre, vatandaşlarımızın yoksullaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz” dedi.

 

“KKM bir plan dahilinde sonlandırılmalı”

Ekonomiye ilişkin görüşlerini paylaşan Babacan’ın tavsiyeleri arasında Ekonomik ve Sosyal Konsey’in toplanması, kapsamlı bir ekonomik programının açıklanması, kurumların güçlendirilmesi, Kur Korumalı Mevduat’ın bir plan dahilinde sonlandırılması, Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçak ve araçların sayısının azaltılması, kamu görevlilerinin çok yerden maaş almaması, kamu ihale mevzuatının Avrupa Birliği normlarıyla uyumlu hale getirilmesi, kaynakların tarımsal sulama projelerinde kullanılması, yolsuzluk, rüşvet ve yasal olmayan yollarla yurtdışına çıkarılan kamu kaynaklarının geri getirilmesi, siyasi etik yasası, Varlık Fonu’nun kapatılması gibi adımlar yer aldı.

Tavsiyelerini sürdüren Babacan, “Mali disiplin iddianızda samimiyseniz, mali kural uygulamasını hayata geçirin. Tüm kurumları Meclis ve Sayıştay denetimine açın. Milletin sofrasındaki ekmekten, banyosundaki temizlik malzemelerinden, cebindeki telefondan elinizi çekin. İmar planlarında oynamalar yaparak oluşan rantları kapsamlı ve etkili bir biçimde vergilendirin. Beyana tabi gelir unsurlarının kapsamını genişletip, dolaylı vergilerin ağırlığını azaltın” diye konuştu.

“Alanı ekonomi olanlar ‘vergide sürümden kazanma’yı bilse ülkenin başına bunlar gelmez”

Babacan şunları söyledi:

“KDV’yi %18’den %8’e indirdik, gelirlerde 1 kuruş düşüş olmadı. Kurumlar vergisini %33’ten %20’ye indirdik, gelir düşmedi. Vergide ‘sürümden kazanmak’ diye bir tabir vardır. Alanı ekonomi olanlar, kendine ‘ekonomist’ diyenler bu kavramları bilse ülkenin başına bunlar gelmez.”

“Sözüm ona ‘Benim alanım ekonomi, ben ekonomistim’ dedi, bir tez uydurdu ve şimdi de koskoca ülkeyi o akıl dışı tez uğruna yıkıp geçiyor. Ben bir kere daha tekrar edeyim: Yüksek faiz sonuçtur, sebep Erdoğan’dır. Yüksek enflasyon sonuçtur, sebep Erdoğan’dır. Yüksek döviz kuru sonuçtur, sebep Erdoğan’dır.”

“Elleri tasarrufa gitmiyor”

“Bütçede dengesizlik oluştuğunda onu kapatacak tedbirler gerekir. Bunlar gelir artıcı veya gider azaltıcı tedbirlerdir. Bütçe açığınız büyüdüyse harcamalarınızı kısmanız, gelirlerinizi artırmanız lazım. Şu ana kadar alınan tedbirlerin hepsi harcamaları artırıcı yöndeki adımlar veya vergileri arttırarak bütçe açığını azaltma çabası. Tek bir tasarruf tedbiri duymadık. Elleri tasarrufa gitmiyor.”

“Seçim dönemi atıp tuttunuz, sonra ardınıza bakmadınız”

Merkez Bankası’nın politika faizi artırımına değinen Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimden üç hafta önce “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu müddetçe faiz devamlı düşecektir” sözleri ile 8 Temmuz’daki “Biz meydanlarda verdiği sözü Ankara’ya dönünce unutanlardan, seçim dönemi atıp tutan, sonra bir daha ardına bakmayanlardan değiliz” ifadelerini izletti.

Babacan, Erdoğan’ı “Siz meydanlarda verdiğiniz sözü Ankara’ya dönünce unuttunuz. ‘Faiz artmayacak, inecek’ dediniz, faiz artışının önünü açtınız. Seçim dönemi atıp tuttunuz, sonra bir daha ardınıza bakmadınız. Şimdi size soruyorum: Bu halkı aldatmak değildir de nedir? ‘Nass var, bize ne oluyor?’ dediğiniz için Allah’tan af dileyecek misiniz? Ya da ‘Kusura bakmayın, sizi yanılttım’ diyerek vatandaşlarımızdan özür dileyecek misiniz? ‘Nass mı, faiz mi?’ diye soran siz değil misiniz?” sözleriye eleştirdi.

“Mesleklerine hiç mi saygıları yok?”

Babacan, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyelerinin önce faizi indirip ardından artırmasına ilişkin “Bir ay gibi kısa bir sürede 180 derece dönen, zıt değerlendirme, öngörü ve reçetenin altına imza atan bu kişilerin mesleklerine hiç mi saygıları yok? Hiç mi mesleki ahlaktan nasiplerini almadılar? gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Aynı isimler, birbirinin zıttı iki karara imza atıyor. Bedelini millet ödüyor” dedi.

“Doları seçimden sonra 26 liraya salmak halkı aldatmak değil midir?”

Yıl başından itibaren dolar kurundaki artış grafiğini de gösteren Babacan, “28 Mayıs’a kadar her türlü numarayla dolar kurunu tutuyor. Sonra döviz kurunu bırakıveriyor. Dolar 20 liradan 26 liraya çıktı. Bir ay içinde artış tam yüzde 30. Seçimden önce doları 20 liranın altında gösterip, seçimden sonra 26 liraya salıvermek halkı aldatmak değil mi? Erdoğan seçimi kazandı ama helalinden kazanmadı. İnsanları aldattı” dedi.

“Merkez Bankası kur farkını ödemek için enflasyon yaratacak”

Babacan ayrıca şunları söyledi:

“‘Hazine’nin yaptığı KKM ödemelerini bundan sonra Merkez Bankası yapacak dediler’.  Bu iki açıdan büyük bir yanlış, yanıltma ve çelişki. Merkez Bankası bu parayı nereden bulacak? Cayır cayır para basacak. Kur farkını ödemek için enflasyon yaratacak. İkincisi; bu adım rasyonel politikalara dönüş ve şeffaflık vaadiyle tamamen çelişmektedir. Siz daha, Merkez Bankası’nın kur korumalı mevduat için bugüne kadar yaptığı ödeme miktarını bile açıklamamışken; Hazine’nin ödemelerini de Merkez Bankasına transfer etmek, rakamları gizlemek ve karartmaktır.”

“Zammı otomatiğe bağladılar”

“2023 yılında tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi tutarı kadar ek motorlu taşıtlar vergisi getirdiler. Yani bu yılki MTV’yi ikiye katladılar. Vatandaşın bineceği bir tane araba. Araç sahiplerinden ne istiyorlar ben anlamıyorum. Dönüyorlar dolaşıyorlar otomobil ÖTV’si, otomobil MTV’si. Akaryakıta ilişkin maktu ÖTV tutarlarının üretici fiyat endeksine göre güncellenmesine karar verdiler. Yani vergi artışını, zammı otomatiğe bağladılar.”

“Vergi dilimlerinin baremlerini artırmanız lazım”

“Maaşlar artıyor, vergi dilimlerine dokunmuyorlar. Fiilen daha çok vergi alıyorlar. Maaş artışı yüzdesinde vergi dilimlerinin baremlerini artırmanız lazım. Bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun.”

“Kur ve enflasyon artmamış gibi davranıyorlar”

“Seçimlerden önce en düşük memur maaşını 22 bin liraya yükselteceklerini vadetmişlerdi. Bu geçen süre içinde kurlarda ve enflasyon hiç artış olmamış gibi davranıyorlar. O gün verdiğiniz söz ile bugünkü rakam, yeni kura göre dolar karşısında yüzde 30 erimiş durumda. Bu vaadi 11 Mayıs’ta vermişlerdi. O tarihten bu yana maaşlarda ciddi bir erime söz konusu.”

“En düşük emekli maaşı alan emeklileri niye mağdur ediyorsunuz?”

“Yahu arkadaş, siz herkesin maaşını güncelliyorsunuz da en düşük maaşı alan emeklilerimizi niye mağdur ediyorsunuz? Diğer emeklilere yapılan yüzde 25’lik artış, çalışan memurların maaşlarındaki artışta denge kalmadı. Çalışan memurların kendi içindeki maaş dengesi alt üst oldu. Emekliler ile çalışan memurlar arasında maaş dengesi yerle bir oldu. Ciddi adaletsizlikler ortaya çıktı. Çalışma huzuru ve barışı, kamudaki kariyer sistemi çökertildi.”

“Körfez ülkelerine teminat olarak bir şey gösteriyor musunuz?”

“Sayın Erdoğan’a soruyorum: Daha düne kadar hain darbe teşebbüsünün arkasındaki güç dediğiniz ülkenin kapısına tekrar tekrar gidip borç istemek size hiç ağır gelmiyor mu? Diğer Körfez ülkelerinden tekrar tekrar borç isterken aklınıza ‘Borç alan, emir alır’ gelmiyor mu? Bu borç anlaşmaları kamuoyunun bilgisi ve denetimine açık, şeffaf anlaşmalar olmak zorundadır. Bugüne kadar Körfez ülkelerinden ne kadar borç aldınız? Hangi şartlarda aldınız? Borç alırken ne tür anlaşmalar yapıyorsunuz? Ne kadar faiz ödüyorsunuz? Teminat olarak acaba bir şey gösteriyor musunuz? Niye açıklamıyorsunuz?”

“AYM, öncelikle kurumlar vergisi düzenlemesine bakmalı”

“MTV’yle alakalı konu Anayasal açıdan tabii ki incelenmeli. Temel ilke nedir? Geriye dönük vergi uygulaması diye bir şey olmaz. Bu anayasal sorun kurumlar vergisi için daha büyük bir sorun. Çünkü kurumlar vergisinin tahakkuku 1 Ocak’ta başlamış durumda. Zaten tahakkuku başlayan, 1 Ocak’tan bu yana şirketlerin yükümlülüğü olarak gelişen bir vergiyi yılın ortasında pat diye değiştiriyorsunuz, üstelik geçmişe dönük çalıştırıyorsunuz. Anayasa Mahkemesi’nin bakması gereken daha öncelikli konuyu kurumlar vergisiyle ilgili düzenleme olarak görüyorum. MTV’ye de tabii bakılabilir, dönem tanımlamasıyla alakalı bir konu.”

t24.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler