Tahsin Bakırtaş’tan çarpıcı faiz tahmini… Merkez’in hamlesini böyle açıkladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bugün saat 14:00’te politika faizi kararını açıklayacak. Bu karar, piyasalar için büyük önem taşıyor. Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığında faiz kararını belirlemek üzere bir araya gelecek. Peki TCMB ne yapacak? Tahsin Bakırtaş Merkez’in alacağı faiz kararına dair öngörüsünü paylaştı.

Geçen ayki Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi büyük bir adım atılarak 500 baz puan artırılarak yüzde 25,00’ten yüzde 30’a yükseltilmişti. Bu faiz artışı, ekonominin dengelenmesi ve enflasyonla mücadele amacı taşıyordu.

TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde yapılan beklenti anketi, 19 ekonomistin katılımıyla tamamlandı. Ankete katılan ekonomistlerin politika faizi konusundaki beklentileri oldukça dikkat çekici. Medyan değeri, politika faizinde 500 baz puanlık bir artırım öngörüyor.

Anket sonuçlarına göre, politika faizi beklentileri 250 ila 500 baz puan arasında değişen bir aralıkta yer alıyor. Özellikle 250 ila 500 baz puan arasında artış öngören ekonomistlerin oranı yüzde 32,50 ile yüzde 35,00 arasında bulunuyor.

Bugüne kadar yaptığı isabetli analizleriyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz adımlarını önceden bilen Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Tahsin Bakırtaş, perşembe günü açıklanacak faiz kararına ilişkin öngörülerini anlattı.

Bakırtaş’ın açıklamaları şu şekilde;

“Türkiye, Eylül 2021’de faiz indirimi yoluna gitmesiyle bu geleneksel politikalardan sapmıştı. Bu süreç, Türkiye’nin iç ve dış ekonomik dengesini olumsuz etkiledi ve ekonomiye kalıcı zararlar verdi.

Ancak, Haziran 2023’e gelindiğinde, Para Politikası Kurulu’nun tekrar faiz artırımına yönelme ve geleneksel politikalara dönme sinyali verdi. Bununla birlikte, mevcut gösterge faiz oranının hala yüksek bir seviye olan %30’da olduğu ve bankaların mevduatlara uyguladığı faiz oranlarının %42-45 civarında olduğu görülüyor.

Merkez Bankası ikisinin ortasında bir politika uygulayarak 31 Mart seçimlerine kadar ekonomiyi dış finansman krizi çıkmadan götürmeye çalışıyor. Bu politikaya uygun bir faiz artışı bekliyorum. Bu faiz artışı da piyasa beklentilerine uygun 500 baz puan artışı olacaktır.

Bu faiz artışının altında bir faiz kararı kuru yeniden aşırı oynaklığa iterken, üstünde örneğin 1000 baz puan artışı da piyasaları gene aşırı oynak hale getirir; ekonomiyi yönetenlere ise istikrarlı piyasalar gereklidir. Ancak bu politika uygulamalarından enflasyonla mücadele de başka bir bahara kaldığı da çok açıktır.”