Sosyal Medya

Borsa

Ekonomist Murat Özsoy Para Analiz’de Anlattı! Politika Faizi Kaç Olmalı? Doların Gideceği Yön Çok Açık… Çarpıcı Açıklamalar…

Ekonomist Murat Özsoy, faiz politikasının belirsizliği ve baskılanan döviz kurları nedeniyle Kur Korumalı Mevduat'tan çıkışların gideceği yönü belirtti...

Ekonomist Murat Özsoy Para Analiz’de Anlattı! Politika Faizi Kaç Olmalı? Doların Gideceği Yön Çok Açık… Çarpıcı Açıklamalar…

Ekonomist Murat Özsoy, faiz politikasının belirsizliği ve baskılanan döviz kurları nedeniyle Kur Korumalı Mevduat’tan çıkışların gideceği yönü belirtti…

 

Böylece ekonomi politikalarının ‘normalleşmesinin’ hedeflendiği düşünülüyor. Şimşek’in de yeni yaklaşımına uygun kadrolar istediği de biliniyor. Bu doğrultuda Merkez Bankası (MB) başkanı olarak Hafize Gaye Erkan atandı.

Yeni ekonomi yönetiminin oluşması sonrası, yabancı bankaların MB’nin faiz politikasına dair raporları güncellenmeye devam ediyor. Bankalar, MB’den  faizleri yükseltmesini bekliyor.

 

Ekonomist Murat Özsoy, güncel ekonomik gelişmeleri, Merkez’in attığı adımları ve Kur Korumalı Mevduatta son durumu Para Analiz’e değerlendirdi.

 

 

Etkili bir enflasyonla mücadele için politika faizimiz kaç olmalı?

 

Çok net olan bu soruya da aynı şekilde çok da net bir cevap vermek yerinde olur. Çeşitli kesimler tarafından benimsenmiş olsa da çeşitli kesimler tarafından tatmin edici görülmemiş olsa da neticede önümüze ekonomi yönetimi tarafından konulmuş bir Orta Vadeli Program var.

 

Orta Vadeli Program da diyor ki 2024 yılında hedeflenen yıllık tüketici enflasyon oranı yüzde 33.

 

Politika faiz oranın da ülkemiz koşullarında hedeflenen enflasyonu baskılayacak şekilde mücadelenin en başında hedeflenen enflasyonun üzerinde olması gerekiyor. Yani bu şartlarda olması gereken politika faiz oranı minimum seviyede yüzde 33 olmalı.

 

Peki neden 2023 enflasyon hedefi olan yüzde 66 üzerinde değil. Çünkü ülkemiz ekonomik koşulları bu şekilde sert bir artışı mümkün değil kaldıramaz. Bunu bekleyemem ancak eleştirim şu ki Merkez Bankası 2024 yılı hedeflenen enflasyon oranı üzerinde bir politika faiz oranını daha erken ilan etmeliydi.

 

Atılan sıkılaştırıcı adımları teorik olarak doğru buluyorum ancak Merkez Bankası politika faiz oranı artışında biraz daha cesur olmalıydı. Nitekim en son Eylül ayındaki toplantı sonrası yayınlanan basın duyuru metni önceki toplantıya göre daha sert bir tonda iken o duyuru metnine yakışan artış 500bps’dan daha fazla bir artıştı.

 

Merkez Bankasının adımlarını hızlandırarak yılı 35 seviyesinde bir politika faiz oranı ile tamamlamalı ve inandırıcılığını artırmalı.

 

KKM düşüş sürüyor. Çıkış yaşanıyor mu? Yön borsa mı olacak?

 

KKM’den çıkışlar yaşanıyor BDDK verilerine göre 15 Eylül haftasında 3.3 trilyon TL seviyesine indi. Ekonomi yönetiminin bu çıkış hızını yeterli görmediğini ve TL’yi özendirici ve KKM’den çıkışı artışı yönetmelik ve uygulamalara devam edeceğini düşünüyorum.

 

KKM’den çıkışlar arttıkça yönün borsadan ziyade dövize kayma riskinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Çünkü unutmayalım ki KKM’yi tercih eden yatırımcılar, aslında verilen TL faiz oranı nedeniyle ya da TL’ye duydukları güven nedeniyle değil, kur artışları karşısında kendilerini güvencede hissetmek ve bundan kaynaklı olarak ellerindeki TL’nin değer kaybetmesini istemedikleri için bu ürünü tercih ettiler.

 

Yıl sonunda dolar/TL kurunun 30TL üzerinde olacağına inanan bir yatırımcı şu anda piyasadaki TL faiz oranları tercih etmeyecektir. Altında kalacağını düşünen yatırımcılar ise risksiz varlık olarak gördükleri TL mevduata geçmeyi tercih edeceklerdir. KKM çıkışlarından borsaya giriş elbette olur ancak ağırlıklı pay olmayacaktır.

 

Uzmanlar, yükselen ABD dolarının borsada yükseliş eğiliminde olanlar için büyük bir sorun olabileceğini söylüyor. Yükselen dolar neden borsa yatırımcısını tedirgin ediyor?

 

Bu soruya küresel açıdan bir bakış ile yanıt vermek lazım. Küresel piyasalardaki en çok önemsenmesi gerektiğini düşündüğüm gösterge olan ABD 10 yıllık tahvil faizinin artışı, ABD dolar endeksi ile doğal bir pozitif korelasyon içerisinde. Eylül sonunda yüzde 4.55 ile yıl içi en yüksek seviyeyi gören ABD 10 yıllık tahvil faizi ile ABD dolar endeksi de yıl içi zirve olan 106.2 seviyesini gördü.

 

ABD 10 yıllıkları küresel borçlanma maliyetinin artışına ve şirket değerlemeleri bugüne iskonto edildiğinde düşük kalmalarına sebebiyet veriyor.

 

Borsadaki şirketler açısından bu iyi bir durum değil. Ayrıca ABD dolar endeksi yükselişi, TL’nin de ABD dolarına karşı olan değerinde hızlı bir geri çekilme yaratırsa bu da şirketleri zora sokacaktır çünkü enflasyonist etki ile girdi maliyetlerini de artırarak karlılıklarını aşağıya çekecektir.

 

Böyle bir durumda ihracat ve yurtdışı gelir ağırlık olan şirketlerin hisse senetleri genel endekse göre nispeten daha tercih edilir olabilir.

 

 

Para Analiz

BAKMADAN GEÇME

  • Sanayi üretiminde bahar canlanması!

    Mart ayında sanayi üretimi hem aylık hem yıllık bazda artış gösterdi. Madencilik ve imalat sanayi yükselişe geçerken, enerji üretiminde düşüş yaşandı.

  • Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi

    Türkiye'nin en büyük özel elektrik üreticisi Enerjisa Üretim, 30. santralini devreye aldı. Uygar RES’in tamamlanmasıyla Türkiye’nin ikinci en büyük rüzgâr santrali devreye girecek. Şirket, 11 ülkeye hizmet verirken 2.5 milyar dolarlık dev yatırım planını sürdürüyor.

  • Özgür Özel: “19 Mart süreci Türkiye’yi paralize etti, KOBİ’ler iflasa sürüklendi”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sanayi Odası ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda 19 Mart sonrası yaşanan ekonomik gelişmelere sert tepki gösterdi: "Türkiye'yi ayakta tutan sağlam kolonlar nefes alamıyor."

  • Aracı Kurumlar Borsa için ne yorum yaptı?  Yükseliş sürebilir

    Genel bir değerlendirme yaptığımızda, son dönemde  sergilediği zayıf seyirle 9,000 bölgesine kadar savrulan  piyasada, dün itibarıyla bu kritik destekten yukarı yönde bir  toparlanma çabası daha başlamış durumda. Yaşanan  yükseliş hareketinin, son dönemkilerden farklı olarak, daha  homojen bir şekilde farklı sektör endekslerine yansımış  olmasını, hareketin devamı açısından cesaret verici olarak  görüyoruz.

  • Dövize kaçış bitti, TCMB rezervleri yükselişe geçti

    2 Mayıs haftasında swap hariç net rezervlerde 2,9 milyar $’lık azalış, yurtdışı yerleşiklerin 1,2 milyar $’lık DİBS satışı ve DTH’lardaki 825 milyon $ azalış öne çıkıyor. Ayrıca, TCMB Analitik Bilanço verilerine göre, swap hariç rezervlerde 7 Mayıs itibariyle 4,2 milyar $’lık artış olduğunu hesaplıyoruz. Haftalık hareketleri şöyle sıralayabiliriz:

  • SABAH Analizi: Ticaret umudu: Risk iştahı arttı, Bitcoin kükredi, dolar toparladı!

    ABD-İngiltere ticaret antlaşması piyasalar moral verdi. Bitcoin, dolar ralliye geçti

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

Benzer Haberler