Sosyal Medya

Gündem

TEAM direktörü Ulaş Tol: Erdoğan’ın oyu yüzde 41-43

Türkiye, 14 Mayıs’ta tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidiyor. Dört cumhurbaşkanı adayının yarışacağı seçimlerde, Meclis’te oluşacak tablo da büyük önemde.…

TEAM direktörü Ulaş Tol: Erdoğan’ın oyu yüzde 41-43

Türkiye, 14 Mayıs’ta tarihinin en önemli seçimlerinden birine gidiyor. Dört cumhurbaşkanı adayının yarışacağı seçimlerde, Meclis’te oluşacak tablo da büyük önemde. Uzmanlar, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması halinde Meclis’teki güç dağılımının yarışı önemli ölçüde etkileyeceğini söylüyor. Muhalefetteki partiler de bu kapsamda liste ortaklaşmasına gitti. Cumhur ittifakındaysa AKP, MHP, BBP ve Yeniden Refah Partisi ayrı listelerle seçime girecek.

 

 

Diken, Seçime 32 gün kalan listelerin etkisini ve cumhurbaşkanlığı yarışındaki son durumu Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi (TEAM) Genel Direktörü Ulaş Tol‘la konuştu.

 

‘Millet ittifakında ortak liste dinamizm yaratacaktır’

Ulaş Tol, millet ittifakındaki DEVA, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti’nin CHP listelerinden seçime girecek olmalarının sahada bir hareketlilik yaratacağını belirtti: ”Dört partinin seçimlere CHP çatısı altında girmesi ‘kazan-kazan’ bir durumdur. Çünkü millet ittifakında CHP ve İYİ Parti dışındaki partilerin herhangi bir seçim bölgesinde milletvekili çıkarma şansları görünmüyordu. Son düzlükte bu partiler tek çatı altında seçime girmeye karar verdiler. Bu durum, ana hedeflerden biri olarak cumhur ittifakının vekil sayısını azaltmaya fayda sağlıyor. Bunun bir diğer faydası da CHP dışındaki partilerin sahada aktifleşmesini sağlayacak olması. Çünkü ittifak, sadece 2018’deki oy oranını tuttursa bile bu partilerden birçok isim Meclis’e girecek. Dolayısıyla partiler de bu pozisyonlar için sahada olacaklar. Ortak kampanya, ittifak ruhunu sahada yansıtmak adına da bir dinamizm yaratacaktır. Bunun cumhurbaşkanlığı seçimine de pozitif katkısı olacaktır.

 

‘İYİ Parti ve CHP daha fazla bölgede işbirliği yapabilirdi’

İYİ Parti ve CHP arasında da 16 seçim bölgesinde ortaklık sağlandı. Bunların hepsi fark yaratan yerler değil. Örneğin Bayburt’ta bunun faydası olmayacak. Çünkü orada cumhur ittifakı çok güçlü. Bu tip şehirlerdeki ortaklık, ülke genelinde toplam oyları dengelemek için yapıldı. Yine de ortak illerin bazılarında fazladan vekil çıkabilir. Ama daha fazla bölgede işbirliği yapılabilirdi. Birlikte davranılsa cumhur ittifakının daha az vekil çıkaracağı yerler vardı.”

 

 

‘Cumhur ittifakının çoğunluğu sağlaması için yüzde 44-45 lazım’

Cumhur ittifakının Meclis’te çoğunluğu sağlaması için gerekli olan yüzde 45 seviyesinden iki-üç puan uzakta olduğunu belirten Tol, diğer yandan şu anki hesaplara dahil olmayan birçok faktör olduğunu da anlattı: ”Liste işbirliklerine rağmen millet ittifakı tamamen rahat bir seçime gidiyor diyemeyiz. Çünkü sistem buna izin vermiyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 50 puanı geçen kazanıyor. Ama Meclis aritmetiği öyle değil. Örneğin AKP ve MHP’nin Meclis’te çoğunluğu sağlaması için yüzde 44-45 gibi bir ortalamayı tutturması lazım. Buna şu an iki-üç puan uzaklar. Ancak seçimlere doğru neler olacağını kestiremiyoruz.

 

‘Avantaj muhalefette ama tam anlamıyla rahat bir durum yok’

Halen hesaplara dahil olamayan birçok faktör var. Sandık güvenliği bunlardan birisi. Deprem sonrası başka şehirlere göçen nüfusun ne kadarının oy kullanacağını bilmiyoruz. Suriyeli, Afganistanlı yeni vatandaşlar var. YSK bunlara dair verileri açıklasa da her şey tam net değil. Yurt dışı oylarının geçmişteki gibi olma ihtimali var. Tüm bunlar düşünüldüğünde, muhalefetin seçimi garantiye alabilmek için olduğundan daha iyi noktaya gelmesi lazım. Avantaj muhalefet lehine görünmekle birlikte tam anlamıyla rahat bir durum yok. Cumhur ittifakının oylarının yükselmemesi ve hatta düşmesi için etkili kampanya yapılması lazım.”

 

 

‘TİP vekil çıkaracaksa bunu CHP ve YSP’den oy alarak yapacak’

Diğer bir nokta da TİP’e oy vereceklerin muhalefetin oy havuzuyla örtüşüyor olması: ”TİP’in İstanbul gibi yerlerde oy çıkarabilmesi için şu anki durumunun iki katı desteğe sahip olması lazım. Böyle olunca da o muhalefet havuzundaki partilerin vekil çıkarması risk altına giriyor. TİP’in İstanbul dışındaki yerlerde vekil çıkarması olası görünmüyor. Çünkü oralarda eşikler yüksek. Hatay öne çıkarılıyor. Şu an için mümkün görünmese de iyi kampanyayla olabilir. Ancak orada daha yüksek yüzdeler gerekiyor. Bunu yapacaksa da Yeşil Sol ya da CHP’den oy alarak yapacak. Onların milletvekili havuzundan alacak. Amaç eğer milletvekili sayısını çoğaltmak ve karşıdaki ittifakın vekil sayısını azaltmaksa, bu karar ikisine de hizmet etmiyor. Bir araya geldiklerinde artırabilecekleri yerler hala var. Diğer yandan YSP ve TİP seçmenleri, partilerinin güçlü olmadığı yerlerde AKP’ye vekil gitmesini engelleme hissiyle CHP’ye oy verebilir. O durumda da TİP’in kendi oylarını görme şansı olamayacak. O yüzden iki liste kararını bu faktörlerden dolayı sakıncalı buldum. Ama elbette TİP gibi partiler siyasetini yapmayı önceleyebilirler. Onlar için sahada olmak, politikalarını tanıtmak için fırsat. Bundan faydalanmak da en temel hakları. Siyaset budur aslında.”

 

 

Kaynak:  Diken.com.tr, Alıntıdır

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler