Ekonomi
Strateji Başkanlığı: Depremin toplam maliyeti 103,6 milyar dolar
Strateji ve Bütçe Başkanlığı, şu ana kadar tespit edilen hasarlar ile önerilerin yer aldığı deprem raporu yayınladı. Strateji ve Bütçe…
Strateji ve Bütçe Başkanlığı, şu ana kadar tespit edilen hasarlar ile önerilerin yer aldığı deprem raporu yayınladı.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı, şu ana kadar tespit edilen hasarlar ile önerilerin yer aldığı deprem raporu yayınladı.
Raporda, toplam maliyet 103,6 milyar dolar olarak belirlendi. Raporda, 518 bin 9 konut ağır-yıkık konut olarak belirlendi. Böylece kamu tarafından ilk kez kapsamlı bir hasar tespit durumu ile harcama ihtiyacı belirlenmiş oldu.
“Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu” başlığıyla hazırlanan raporda, acil, ağır ve yıkık konut sayısı 518 bin 9 adet olarak belirlendi. Orta hazarlı konut 131 bin 577, az hasarlı konut sayısı ise 1 milyon 279 bin 727 adet olarak kayda geçti.
2021 yılı verilerine göre bölgede 5 milyon 649 bin 317 konut olduğu hesaplandı. Az hasarlıdan başlayarak depremden etkilenen konut sayısı böylece, 1 milyon 929 bin 313 bin olarak hesaplandı. Toplam konutların yüzde 34,15’i konut depremden az veya daha büyük oranda etkilendi.
Hatay’da durum daha vahim
Depremde en fazla yıkıma uğrayan ve etkilenen Hatay’da ise durum daha vahim olarak kayda geçti. Hatay’daki 847 bin 380 konuttan, 215 bin 255 adeti, yüzde 25,4’ü yıkık, acil ve büyük hasarlı olarak kayda geçti. Orta hasarlı yapılar da mevzuat gereği yıkılıyor. Bu kapsamda bakıldığında 25 bin 957 orta hasarlı binayla birlikte Hatay’da toplam konutların yüzde 28,46’sı yıkılacak seviyeye ulaştı. Hafif hasarlı binalarla birlikte, Hatay’da konutların yüzde 50,08’i az ve daha yüksek seviyede depremde hasar görmüş olarak kayda girdi.
Kamu kaybı 240 milyar TL ve 12 milyar dolar
Rapora göre, kamu kurum ve kuruluşlarının da kayıpları belirlendi. Bu çerçevede merkezi yönetimin birimleri 194,7 milyar TL, KİT’ler 27 milyar 49 milyon TL, mahalli idareler 17 milyar 254 milyon TL, özel statüler 1 milyar 205 milyon TL olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kaybı 240 milyar TL ve 12 milyar 736 milyon dolar olarak belirlendi.
Rapor, AFAD’a sahip çıkıyor
Kamuoyunda arama kurtarma faaliyetlerine ilk başta başlanamamasına yönelik tartışmalar çıkmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan da acil müdahalede geç kalındığını belirtmişti.
Raporda, bunun nedenlerine yönelik olarak kapsamlı bir değerlendirme yapılmadı. Bütün dünyada afetlere müdahalede en etkin ve hazır görev gücü olarak bulundurulan ve Türkiye depremleri sonrasında da etkin kullanılması talep edilen askeri personel ve yeteneklere ise raporda hiç değinilmedi. Raporda geç müdahale, çevre illerin de etkilendiği geniş bir coğrafyada deprem olması nedeniyle çevreden yardım alınamaması, uzaktan yardımın da kış koşulları ve yol durumu nedeniyle hızla gelememesi olarak ileri sürüldü.
Raporda 2014’te yürürlüğe giren Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) hatırlatılarak “TAMP, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı ve 81 il için hazırlanan İl Risk Azaltma Planları, görev ve sorumlulukları farklı kurum ve kuruluşlara dağıtan çok aktörlü bir afet yönetimi yaklaşımını içermektedir.
Ancak bu planlar her ne kadar çok aktörlü bir nitelik taşısa da; depremin aynı anda 11 ile yaygın olması sonucunda yetki ve sorumluluğun ağırlıklı olarak merkezi yönetimin kontrolünde olmasının getirebileceği aksaklıkları ortaya koymuştur. Afetlerde ve acil durumlarda TAMP’ın uygulanmasına ilişkin yaşanan tecrübeler ışığında güncellenmesi gerekmektedir.” denildi.
Raporda, TAMP’ın işletilebilmesi için kurum ve kuruluş yetkililerinin düzenli bilgilendirilmesi ve tatbikatlar yapılması önerilirken, vali ve kaymakamların bilgilendirilmesinin altı çizildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
AFAD daha da güçlendirilmeli
“TAMP, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı ve 81 il için hazırlanan İl Risk Azaltma Planları, görev ve sorumlulukları farklı kurum ve kuruluşlara dağıtan çok aktörlü bir afet yönetimi yaklaşımını içermektedir. Ancak bu planlar her ne kadar çok aktörlü bir nitelik taşısa da; depremin aynı anda 11 ile yaygın olması sonucunda yetki ve sorumluluğun ağırlıklı olarak merkezi yönetimin kontrolünde olmasının getirebileceği aksaklıkları ortaya koymuştur.
Afetlerde ve acil durumlarda TAMP’ın uygulanmasına ilişkin yaşanan tecrübeler ışığında güncellenmesi gerekmektedir. TAMP uygulamasına ilişki sorumlulukları olan kurumların yöneticilerinin düzenli olarak bilgilendirilmesi (özellikle görev değişiklikleri sonrasında); bu kapsamda yetkililerle düzenli tatbikatların yapılması gerekmektedir. Yerelde afet müdahale sürecinin sorumluları olan vali ve kaymakamların bilgilerinin güncelliğinin her daim sağlanması ve farkındalıklarının artırılması yararlı görülmektedir.”
AFAD’ın daha da güçlendirilmesi istenen raporda, “AFAD’ın bir koordinasyon birimi olduğu dikkate alınarak yetki ve sorumluluklarının orantılı, insan gücü kapasitesiyle uyumlu ve etkili bir koordinasyonu sağlayacak şekilde belirlenmesi uygun olacaktır.
AFAD’ın yatay bir yapılanmaya geçmesi, yetkilerinin artırılarak herhangi bir afet anında müdahale kabiliyetinin hızlandırılması ve artırılması için gerekli mevzuat düzenlemesinin yapılması yararlı olacaktır. AFAD’ın Güvenlik ve Acil Durum Koordinasyon Merkezi olanaklarından afet koşullarında daha etkin yararlanılması gerekmektedir.” denildi.
Depremde mart ayı sonuna kadar, 35 bin 250’si arama kurtarma personeli olmak üzere, kamu görevlileri, STK’lar, uluslararası arama kurtarma personeli ve gönüllüler dâhil olmak üzere toplam 271 bin 60 personelin görev yaptığı, 18 bin 48 iş makinesinin halen bölgede olduğu, ve 75uçak ve 108 helikopter kullanıldığı bilgisine yer verildi.