Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ:  Aylık enflasyon düşse de, fiyat baskıları devam edecek

TÜFE enflasyonu devam eden fiyat baskılarına rağmen %55,2’ye geriledi…   TÜFE enflasyonu Şubat’ta %3,15 ile beklentimize paralel gerçekleşirken, yıllık bazda…

ANALİZ:  Aylık enflasyon düşse de, fiyat baskıları devam edecek

TÜFE enflasyonu devam eden fiyat baskılarına rağmen %55,2’ye geriledi…

 

TÜFE enflasyonu Şubat’ta %3,15 ile beklentimize paralel gerçekleşirken, yıllık bazda %55,2’ye geriledi. TÜİK Şubat’ta TÜFE enflasyonunun %3,2’lik beklentimize paralel %3,15 olduğunu açıkladı. Medyan beklentiler Bloomberg HT anketinde %3,3, Foreks anketinde %3,5’ti. Bu sonuçla Ekim’de %85,5 ile zirve yapan yıllık TÜFE enflasyonu da baz etkisinin desteğiyle düşüşünü sürdürerek %57,7’den %55,2’ye geriledi. 12-aylık ortalama TÜFE enflasyonu da yaklaşık 2,5 yıllık bir aranın ardından düşüşe geçerek %72,4’ten %71,8’e geriledi. Çekirdek TÜFE enflasyon (C grubu) aylık %2,1 seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda %53,0’den %50,6’ya düştü. Yurtiçi ÜFE enflasyonu ise sabit kur ve gerileyen enerji maliyetlerine karşın, aylık %1,56 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamla, yıllık bazda yurtiçi ÜFE enflasyonu da baz etkisinin desteğiyle %86,5’ten %76,6’ya geriledi.

 

Yıllık enflasyon düşüşe geçse de enflasyonist baskılar devam ediyor

Detaylara bakıldığında, gıda enflasyonun geçen ayki %6,6’lık artışın ardından bu ay da %7,4 artmış olması öne çıkıyor. Bu artışların da, sebze-meyve fiyat artışlarının ocak ve şubat gibi kış aylarına göre ılımlı kalmasına rağmen gerçekleştiğini görüyoruz. Bu da hem et fiyatları hem de çeşitli işlenmiş gıda fiyatları üzerinde devam eden maliyet baskılarını ve bozulan fiyatlama davranışlarını yansıtıyor. Fiyatlama davranışlarında bozulma ve katılık gösteren bir diğer önemli kalem olarak hizmet kalemini de öne çıkarmak gerekiyor. Geçtiğimiz ay ücret artışı kaynaklı maliyet baskıları, yeniden değerleme oranına bağlı artışlar ve sene başı fiyat ayarlamaları nedeniyle aylık %12,7 artış gösteren hizmet enflasyonunun bu ay da %3,1 arttığını görüyoruz. Özetle, hizmet enflasyonu her ne kadar yıllık bazda %62,4’ten %61,6’ya gerilediyse de, enflasyon beklentilerindeki ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı net bir şekilde ortaya koyuyor. TL’nin sakin seyretmesi sayesinde dayanıklı mal grubu ve diğer temel mallar grubu (çoğunlukla hızlı tüketim ürünleri) enflasyonunun ise %2,1 ve %1,1 seviyelerinde görece olarak düşük kaldığını söyleyebiliriz. Stabil kurun olumlu etkilediği bir diğer kalem olarak aylık sadece %0,6 artış gösteren enerji enflasyonunu sayabiliriz. Giyim enflasyonu da aylık %1,8’lik düşüşle enflasyona yardımcı olan diğer bir kalem oldu.

Depremin ardından TÜFE enflasyonunun sene başındaki öngörülerimizin üzerine çıkması muhtemel görünüyor

Depremin yarattığı parasal maliyetinin dışında, ekonomi üzerindeki en olumsuz etkisinin enflasyon görünümü üzerinde olabileceğini düşünüyoruz. Daha açık yazacak olursak, depremin gıda enflasyonu, kira enflasyonu ve potansiyel vergi artışları kanallarından ek enflasyona yol açması dışında, depremin maliyetini karşılamak üzere parasal genişlemeye gidilmesi ihtimali de ek enflasyonist baskılara yol açabilir. Bunlar dışında enflasyon üzerinde kur kanalıyla de ek baskılar görebiliriz. Şöyle ki, depreme bağlı olarak ihracatta ve turizm gelirlerinde ilk öngörülere göre bir düşüş yaşanması daha yüksek bir cari açığa yol açabilir. Daha yüksek enflasyon ve cari açık ortamında $/TL kurunun sabit tutulması kur üzerinde stres birikimine yol açmaktadır. Bu nedenle ileride TL’de görülebilecek ani değer kaybı riskinin arttığını da söyleyebiliriz.

Buna göre, TL’de görülebilecek ani değer kaybı da enflasyonda beklenen düşüşün sınırlanmasına, hatta enflasyonu yeniden yükselişe geçmesine neden olabilecektir. Özetle, depremin ardından mevcut durumda TÜFE enflasyonunun sene başındaki beklentilerimizin %5-10 puan üzerinde bir patikada gerçekleşebileceği bir görünümden bahsedebiliriz. Buna göre, sene sonunda TÜFE enflasyonunun %40 civarı yerine %50 civarında kalmasının daha muhtemel göründüğünü söyleyebiliriz.

 

Serkan Gönençler

Baş Ekonomist, Gedik Yatırım

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler