Sosyal Medya

Zeynep Stefan: CSRD, EFRAG, NFRD ve dahası…

16 Kasım 2023

Avrupa Birliği’ne bağlı çalışma gruplarının raporlarını okumayı özellikle seviyorum. Puzzle gibi, gerçek bir efor gerektiriyor tam anlamıyla anlamak için. Kısaltmalar, alt analizler, Avrupa Komisyonu sayfasındasınız, sonrasında ECB (Avrupa Merkez Bankası) sayfasına geçiyorsunuz, sonra ESRB (Avrupa Sistemik Risk Yönetim Kurumu) sayfasındasınız. Tam benlik!

 

Almanya’nın önemli bir medya grubuna hazırladığım taslak sürdürülebilirlik raporu çalışmam işte bu kısaltmalar, kurum sayfaları ve bol dilli okumalarla geçti. Benim için harika bir öğrenim deneyimiydi ve her zamanki gibi oldukça özet bir sonuç analizini sizinle paylaşıyor olacağım.

 

Corporate Sustainability Reporting Directive (CSRD), Avrupa Birliği bünyesinde kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarına getirilen oldukça yeni bir standart. 5 Ocak 2023’de yürürlüğe girdi. Ön raporlamalar 2023 yılı sonunda iletilmekle birlikte ana raporları 2024 yılı verileriyle 2025 yılı içerisinde ilk defa görüyor olacağız. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen sera gazlarının net emisyonunun 2050’ye kadar sıfırlanması, 2030’a kadar 1990 yılı değerlerine göre %55 azaltılması ve 2030 yılına kadar 3 milyar yeni ağaç dikilmesi gibi faaliyetleri içeren European Green Deal (Avrupa Yeşil Paktı)’ın da önemli bir parçası olan CSRD, ESG (çevre etkisi, sosyal etki ve yönetişim etkisi) alanında oluşturulan bilincin son parçası olarak artık karşımızda. İyi tarafı bu bilinç artık sadece toplantı salonlarında ve raporlarda kalmayacak. Daha iyi tarafı ise bu zorunlu-gönüllü iyilik hareketinin tam bir ayrımı tetikleyeceği. Bilinçli ve iyi yönetişime inanan şirketler bir yana, günü kurtaranlar diğer yana. Bu da tam benlik! (Geçenlerde çok büyük bir şirketin tam tepesindeki harika bir kadın ile kahve içtik. Bana işini iyi yapan insanların sevilmediğini söyledi. Bu söylerken bile işini iyi yapıyordu ki bence tam olması gerektiği gibi! Sayesinde haftam iyice güzelleşmiş oldu)

 

CSRD, NFRD (Non-Financial Reporting Directive – Finansal Olmayan Risklerin Raporlanma Direktifi)’nin daha da geliştirilmiş bir versiyonu olarak ESRS (European Sustainability Reporting Standards – Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları) kapsamında olan bütün şirketler tarafından uygulanmak zorunda. Bu da Avrupa Birliği bünyesinde personel sayısı 500’ün üzerinde olan bankalar, sigorta şirketleri ve borsada işlem gören toplamda 11.700 şirketin CSRD raporlaması gerçekleştireceği anlamına geliyor. Düzenleyici kurumların yerinde olup bütün raporlamaları teker teker okumak isterdim.

CSRD’nin iklimsel etkilerin düzenlenmesinin yanında ulvi de bir amacı var. Şirketlerin faaliyetlerinin yer aldıkları topluma etkilerinin değerlendirilmesi ve bu çalışmaların kurumsal yıllık raporlamanın vazgeçilmez bir parçası olarak gerçekleştirilmesi. Şirketlerin kamuoyu ile paylaştıkları yıllık raporlamaları finansal raporlama olarak değerlendiren NFRD, CSRD kapsamındaki raporlamaları finansal olmayan raporlama olarak değerlendirmekte ve mutlaka şirketin stratejisi ile bir bağ içerisinde gerçekleştirilmesini beklemekte. Düzenleyici kurumların bu illiyet bağının yeteri kadar kurulduğunu nasıl değerlendirecekleri, risk yöneticileri olarak finansal olmayan risklerin ölçümünde ve değerlendirilmesinde karşılaştığımız nesnellik sorununa çok benzer. Aradaki fark ise, bu nesnellikteki olgunluk derecesi benim analizimde sadece benim danışmanlık verdiğim şirketi etkilerken düzenleyici kurum aracılığıyla bütün iktisadi yapıyı etkileyecek olması.

CSRD sürecinde dikkate almamız gereken diğer bir bileşen FSB (Financial Stability Board – Finansal İstikrar Kurumu). 2009 yılında kurulan FSB, G20 üyelerinin temsilcilerinin yer aldığı, finansal piyasalarda istikrar ve dengeyi takip eden uluslararası bir kurum. FSB’nin Avrupa Komisyonu’nun fonksiyonlarından farklı olarak G20 üyesi olduğu için Türkiye’nin de Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Hanım ile temsil edildiği bir yapı ve çalışmalar sonucunda varılan sonuçlarla ilgili üyelerin gerçekleştirme sorumluluğu bulunmakta. İlk bakışta FSB finansal piyasalardaki sistemik risk ile ilgileniyor gibi görünse de üyelerinin makroekonomik politikalarındaki standartlar ve veri şeffaflığı, regülasyon faaliyetlerinin kalitesi, kurumsal yapı ve finansal piyasaların genel yapısı gibi aslında bir ülkenin bütün iktisadi faaliyetlerini ve dolayısıyla ülke vatandaşlarının refahını şekillendiren bütün bileşenler üzerinde söz sahibi. Çok sevdiğim Daron Acemoğlu hocamın “The Narrow Corridor” kitabında sürekli üzerinde durduğu kurumlar ve kurumsallaşmanın kalitesinin pozitif etkisini tam burada görüyoruz. FSB sayesinde sağlanan küresel perspektif belki çook uzaktan işleri zorlaştırıyor olabilir, ancak kesinlikle ülkelerin finansal politikalarının kalitesini arttırdığı kesin. Aslında bu korelasyonu matematiksel olarak da ispat edebilirim. Akademik hayata bir gün dönersem makale konularımdan biri olsun.

 

Kurumların öneminden bahsetmişken gelecek hafta başka bir harika kuruma EIOPA’ya gidiyor olacağım. Frankfurt’da “Hidden Risks and New Horizons” başlığıyla gerçekleşecek konferansta 2024 ve sonrasını konuşuyor olacağız. Daha doğrusu Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sigorta, reasürans ve emeklilik sektörlerinin düzenleyici kurumları konuşacaklar ve ben de hayranlıkla onları dinliyor olacağım. 2016 yılından beri akademik çalışmalarla oldukça yakın olduğum EIOPA’dan konferans için kişisel davet almak da benim için ayrı bir mutluluk. Konferansla alakalı detaylı bir yazı önümüzdeki günlerde bu köşede olacak.

 

 

 

#EIOPA, #ECB, ESRB, #CSRD, #ESG, NFRD, #ESRS, FSB, #DaronAcemoglu, #NarrowCorridor, #ZeynepSTEFAN, #AIZA

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları