Sosyal Medya

Dr. Zeynep Stefan

Zeynep Stefan: CSRD, EFRAG, NFRD ve dahası…

Avrupa Birliği’ne bağlı çalışma gruplarının raporlarını okumayı özellikle seviyorum. Puzzle gibi, gerçek bir efor gerektiriyor tam anlamıyla anlamak için. Kısaltmalar,…

Zeynep Stefan: CSRD, EFRAG, NFRD ve dahası…

Avrupa Birliği’ne bağlı çalışma gruplarının raporlarını okumayı özellikle seviyorum. Puzzle gibi, gerçek bir efor gerektiriyor tam anlamıyla anlamak için. Kısaltmalar, alt analizler, Avrupa Komisyonu sayfasındasınız, sonrasında ECB (Avrupa Merkez Bankası) sayfasına geçiyorsunuz, sonra ESRB (Avrupa Sistemik Risk Yönetim Kurumu) sayfasındasınız. Tam benlik!

 

Almanya’nın önemli bir medya grubuna hazırladığım taslak sürdürülebilirlik raporu çalışmam işte bu kısaltmalar, kurum sayfaları ve bol dilli okumalarla geçti. Benim için harika bir öğrenim deneyimiydi ve her zamanki gibi oldukça özet bir sonuç analizini sizinle paylaşıyor olacağım.

 

Corporate Sustainability Reporting Directive (CSRD), Avrupa Birliği bünyesinde kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarına getirilen oldukça yeni bir standart. 5 Ocak 2023’de yürürlüğe girdi. Ön raporlamalar 2023 yılı sonunda iletilmekle birlikte ana raporları 2024 yılı verileriyle 2025 yılı içerisinde ilk defa görüyor olacağız. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen sera gazlarının net emisyonunun 2050’ye kadar sıfırlanması, 2030’a kadar 1990 yılı değerlerine göre %55 azaltılması ve 2030 yılına kadar 3 milyar yeni ağaç dikilmesi gibi faaliyetleri içeren European Green Deal (Avrupa Yeşil Paktı)’ın da önemli bir parçası olan CSRD, ESG (çevre etkisi, sosyal etki ve yönetişim etkisi) alanında oluşturulan bilincin son parçası olarak artık karşımızda. İyi tarafı bu bilinç artık sadece toplantı salonlarında ve raporlarda kalmayacak. Daha iyi tarafı ise bu zorunlu-gönüllü iyilik hareketinin tam bir ayrımı tetikleyeceği. Bilinçli ve iyi yönetişime inanan şirketler bir yana, günü kurtaranlar diğer yana. Bu da tam benlik! (Geçenlerde çok büyük bir şirketin tam tepesindeki harika bir kadın ile kahve içtik. Bana işini iyi yapan insanların sevilmediğini söyledi. Bu söylerken bile işini iyi yapıyordu ki bence tam olması gerektiği gibi! Sayesinde haftam iyice güzelleşmiş oldu)

 

CSRD, NFRD (Non-Financial Reporting Directive – Finansal Olmayan Risklerin Raporlanma Direktifi)’nin daha da geliştirilmiş bir versiyonu olarak ESRS (European Sustainability Reporting Standards – Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları) kapsamında olan bütün şirketler tarafından uygulanmak zorunda. Bu da Avrupa Birliği bünyesinde personel sayısı 500’ün üzerinde olan bankalar, sigorta şirketleri ve borsada işlem gören toplamda 11.700 şirketin CSRD raporlaması gerçekleştireceği anlamına geliyor. Düzenleyici kurumların yerinde olup bütün raporlamaları teker teker okumak isterdim.

CSRD’nin iklimsel etkilerin düzenlenmesinin yanında ulvi de bir amacı var. Şirketlerin faaliyetlerinin yer aldıkları topluma etkilerinin değerlendirilmesi ve bu çalışmaların kurumsal yıllık raporlamanın vazgeçilmez bir parçası olarak gerçekleştirilmesi. Şirketlerin kamuoyu ile paylaştıkları yıllık raporlamaları finansal raporlama olarak değerlendiren NFRD, CSRD kapsamındaki raporlamaları finansal olmayan raporlama olarak değerlendirmekte ve mutlaka şirketin stratejisi ile bir bağ içerisinde gerçekleştirilmesini beklemekte. Düzenleyici kurumların bu illiyet bağının yeteri kadar kurulduğunu nasıl değerlendirecekleri, risk yöneticileri olarak finansal olmayan risklerin ölçümünde ve değerlendirilmesinde karşılaştığımız nesnellik sorununa çok benzer. Aradaki fark ise, bu nesnellikteki olgunluk derecesi benim analizimde sadece benim danışmanlık verdiğim şirketi etkilerken düzenleyici kurum aracılığıyla bütün iktisadi yapıyı etkileyecek olması.

CSRD sürecinde dikkate almamız gereken diğer bir bileşen FSB (Financial Stability Board – Finansal İstikrar Kurumu). 2009 yılında kurulan FSB, G20 üyelerinin temsilcilerinin yer aldığı, finansal piyasalarda istikrar ve dengeyi takip eden uluslararası bir kurum. FSB’nin Avrupa Komisyonu’nun fonksiyonlarından farklı olarak G20 üyesi olduğu için Türkiye’nin de Merkez Bankası Başkanımız Hafize Gaye Hanım ile temsil edildiği bir yapı ve çalışmalar sonucunda varılan sonuçlarla ilgili üyelerin gerçekleştirme sorumluluğu bulunmakta. İlk bakışta FSB finansal piyasalardaki sistemik risk ile ilgileniyor gibi görünse de üyelerinin makroekonomik politikalarındaki standartlar ve veri şeffaflığı, regülasyon faaliyetlerinin kalitesi, kurumsal yapı ve finansal piyasaların genel yapısı gibi aslında bir ülkenin bütün iktisadi faaliyetlerini ve dolayısıyla ülke vatandaşlarının refahını şekillendiren bütün bileşenler üzerinde söz sahibi. Çok sevdiğim Daron Acemoğlu hocamın “The Narrow Corridor” kitabında sürekli üzerinde durduğu kurumlar ve kurumsallaşmanın kalitesinin pozitif etkisini tam burada görüyoruz. FSB sayesinde sağlanan küresel perspektif belki çook uzaktan işleri zorlaştırıyor olabilir, ancak kesinlikle ülkelerin finansal politikalarının kalitesini arttırdığı kesin. Aslında bu korelasyonu matematiksel olarak da ispat edebilirim. Akademik hayata bir gün dönersem makale konularımdan biri olsun.

 

Kurumların öneminden bahsetmişken gelecek hafta başka bir harika kuruma EIOPA’ya gidiyor olacağım. Frankfurt’da “Hidden Risks and New Horizons” başlığıyla gerçekleşecek konferansta 2024 ve sonrasını konuşuyor olacağız. Daha doğrusu Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sigorta, reasürans ve emeklilik sektörlerinin düzenleyici kurumları konuşacaklar ve ben de hayranlıkla onları dinliyor olacağım. 2016 yılından beri akademik çalışmalarla oldukça yakın olduğum EIOPA’dan konferans için kişisel davet almak da benim için ayrı bir mutluluk. Konferansla alakalı detaylı bir yazı önümüzdeki günlerde bu köşede olacak.

 

 

 

#EIOPA, #ECB, ESRB, #CSRD, #ESG, NFRD, #ESRS, FSB, #DaronAcemoglu, #NarrowCorridor, #ZeynepSTEFAN, #AIZA

BAKMADAN GEÇME

  • Enflasyon: Made in Türkiye… Döviz de Gidecek Altın da! Dr. Cüneyt Akman ve Zeynep Ece Ulukaya Video

    PARA ANALİZ- Dr. Cüneyt Akman ve Zeynep Ece Ulukaya, Türkiye, dünya ve ekonomik gündemin en kritik başlıklarını masaya yatırıyor.

  • Arda Tunca Yazdı…’ABD İşgücü Piyasasında Beyaz Yaka Resesyonu’

    Amerika Birleşik Devletleri, “beyaz yaka resesyonu” olarak adlandırılan bir durgunluk türüne giriyor. Geleneksel resesyonların aksine süreç, ofislerde, teknoloji merkezlerinde ve idari işlerde yaşanıyor.

  • Trump Yönetimi Küresel Dolar Kullanımını Yaygınlaştırmayı Hedefliyor

    ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, Çin’in öncülük ettiği “doların küresel hakimiyetini zayıflatma girişimlerine” karşı, dolarizasyonu (başka ülkelerin ABD dolarını resmi para birimi olarak benimsemesi) teşvik etmeye hazırlanıyor. Beyaz Saray ve Hazine Bakanlığı yetkilileri, ünlü ekonomist Prof. Steve Hanke ile yaz aylarında bir araya gelerek sürecin çerçevesini tartıştı. Hanke’ye göre Washington, doların uluslararası gücünü pekiştirmek için yeni bir stratejik döneme hazırlanıyor.

  • Küresel Ekonomide Görünüm: Fed’in Mesajı, Faiz İndirimi Beklentilerini Frenledi

    Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Kanada Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle birlikte hareketli bir hafta geçirdi. Ancak her iki ülkenin merkez bankası başkanlarının açıklamaları, yıl sonuna kadar ek indirimlerin olmayabileceği sinyali verince, tahvil faizleri yükseldi. Avrupa Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası ise faizleri sabit tutarken, küresel büyümede ABD’nin yapay zekâ odaklı yatırımları öne çıktı.

  • KİT’ler Zarar Üstüne Zarar Yazıyor: 244 Milyar TL’lik Açık Bekleniyor

    Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 Yılı Programı’nda yer alan verilere göre, kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) bu yıl toplam 244,4 milyar lira zarar etmesi bekleniyor. Gelecek yıl için de 181,5 milyar lira düzeyinde zarar öngörülüyor. Geçtiğimiz yıl KİT’lerin toplam açığı 500,8 milyar lirayı bulmuştu. Bu yıl finansman dengesinde yaşanan iyileşmede, bütçeden yapılan yüksek tutarlı aktarmalar etkili oldu.

  • Big Tech’in Yapay Zekâ Harcamalarında Çatlaklar Görülüyor

    ABD teknoloji devlerinin üçüncü çeyrek bilançoları, yapay zekâ yatırımlarındaki büyük iştahın sürmesine rağmen yatırımcıların artık “geri dönüş” beklentisini öne çıkardığını gösteriyor. Meta, Microsoft, Amazon ve Alphabet milyarlarca dolarlık AI altyapı harcaması açıklarken, hisse tepkileri birbirinden farklı oldu. Amazon ve Google ödüllendirildi, Meta ve Microsoft ise sert satışlarla cezalandırıldı.

  • Konut Piyasasında Son Durum: 2026’da Konut Satışları Artacak mı?

    Konut sektöründe 2025’in son çeyreğinde satışlarda rekor beklenirken, esas sıçramanın 2026 yılında yaşanacağı artık netleşmiş durumda. Uzmanlar, aralık ayı itibarıyla hız kazanması beklenen faiz indirimlerinin yalnızca konut alıcıları için değil, genel ekonomi açısından da önemli bir fırsat penceresi yaratacağını vurguluyor. Sektör temsilcileri, “Doğru planlama ve finansal istikrar sağlanırsa, 2026 Türkiye’de sadece konutun değil, ekonomik büyümenin de yılı olacak” değerlendirmesinde birleşiyor.

  • Piyasalar Enflasyon Verisine Odaklandı: Borsa İstanbul Temkinli İyimser

    Haftaya sakin bir seyirle giren piyasalarda gözler yarın açıklanacak Ekim ayı enflasyon verisinde. Borsa İstanbul geçtiğimiz haftaki güçlü yükseliş sonrası teknik düzeltme sürecinde destek seviyelerinde tutundu. Dolar/TL yukarı, Euro/TL yatay seyrederken tahvil faizleri geriledi. Beklentiler TÜFE’de aylık %2,7 artış yönünde. Veri yüksek gelirse TCMB’nin faiz indirim döngüsü sorgulanabilir; düşük gelirse piyasalarda pozitif algı güç kazanabilir.

  • DÜNYA EKONOMİSİ İÇİN KORKUTAN UYARI: “YÜZDE 24 KÜÇÜLEBİLİR”

    Cambridge Üniversitesi araştırmacıları, küresel iklim değişikliğinin neden olacağı ekonomik kaybın 2100 yılına kadar dünya gayri safi yurt içi hasılasını (GDP) %24'e kadar küçültebileceği konusunda uyardı. Türkiye ve dünya ekonomileri için acil önlem çağrısı yapıldı.

  • Gelişen Piyasalarda Rekorlar Yılı

    MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi ocak–ekim döneminin tamamında artı yazarak 1993’ten bu yana ilk kez her ay yükseldi. Yılbaşından bu yana getirisi yaklaşık %30’a ulaşan endekste ivmeyi, Asya’daki yapay zekâ odaklı teknoloji hisseleri, zayıflayan dolar ve Çin’de hedefli teşvikler sağlıyor. Ancak Fed’in aralıkta faiz indirmeme riski ve değerlemelerde gerilme, yıl sonuna doğru “kâr realizasyonu” baskısını artırabilir.

  • Flaş Anket Sonuçları: Türk ve Kürt Seçmenden ‘Çözüm Süreci’ne İnanç Yok! B Başkanı Transferleri İçin Çarpıcı Tepki 

    KONDA ve Gündemar'ın son anketleri, siyasi gündeme damga vurdu. Halkın %62'si (Türk seçmen) ve %48'i (Kürt seçmen) "Terörsüz Türkiye" sürecine inanmıyor. Ayrıca, başka partilerden AKP'ye geçen belediye başkanlarına seçmenin %70'i "mutsuz" tepkisi veriyor.

  • Bakan Mehmet Şimşek: “Enflasyonu yeniden tek haneye indirmeyi hedefliyoruz”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyon programıyla fiyat istikrarını sağlamak, mali disiplini güçlendirmek ve cari açığı azaltmak hedefiyle çalıştıklarını…

Benzer Haberler