Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Gözler merkez bankalarına çevrildi! Karar vercekler

Küresel piyasalarda, Ortadoğu'daki çatışmaların daha geniş bölgelere yayılma riski ve ABD'de politika faizinin tahminlerden daha uzun bir süre boyunca yüksek seviyelerde tutulabileceği endişeleri nedeniyle olumsuz bir eğilim gözleniyor. Önümüzdeki hafta, özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) ve diğer önemli merkez bankalarının faiz kararlarına odaklanılacak.

Gözler merkez bankalarına çevrildi! Karar vercekler

Küresel piyasalarda, Ortadoğu’daki çatışmaların daha geniş bölgelere yayılma riski ve ABD’de politika faizinin tahminlerden daha uzun bir süre boyunca yüksek seviyelerde tutulabileceği endişeleri nedeniyle olumsuz bir eğilim gözleniyor. Önümüzdeki hafta, özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) ve diğer önemli merkez bankalarının faiz kararlarına odaklanılacak.

 

 

İsrail-Filistin çatışmasının, tüm dünyadan gelen tepkilere rağmen hala devam etmesi, piyasalardaki risk algısını artırıyor. Ayrıca, bu konuya dair haber akışı da piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

 

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda, gelecek çarşamba günü gerçekleşecek olan Federal Rezerv (Fed) para politikası kurulu toplantısında politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirtiyorlar. Ayrıca, bankanın faizi 2024 yılına kadar sabit tutacağı yönündeki tahminlerin hala güçlü bir şekilde devam ettiğine dikkat çekiyorlar.

 

Analizciler, Fed’in karar sonrası açıklayacağı toplantı metninde yer alan ifadelerin büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekiyorlar. Aynı şekilde, Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantı sonrası yapacağı açıklamaların piyasalardaki oynaklığı artırabileceğini öngörüyorlar.

 

Analizciler ayrıca, Fed’in gelecekte atacağı adımlara dair sinyalleri verme potansiyeline sahip olan tarım dışı istihdam ve ADP özel sektör istihdamı gibi en kritik verilerin de bankanın kararlarını etkileyebileceğini vurguluyorlar.

 

Ortadoğu’daki gelişmelerin yanı sıra, geçen hafta açıklanan makroekonomik verilerin, Fed’in politika faizini beklenenden daha uzun bir süre boyunca yüksek seviyelerde tutabileceği endişelerini artırdığına işaret ediyorlar. Bu veriler, Fed’in “şahin” adımlarına rağmen ABD ekonomisinin sağlam bir temele sahip olduğunu gösterdi, bu da faizlerin yüksek seviyelerde tutulmasının sürdürebileceği endişelerini yükseltiyor.

 

ABD ekonomisi, bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,9 büyüyerek, beklentilerin ötesinde bir performans sergiledi. Bu, 2021’in son çeyreğinden bu yana kaydedilen en hızlı büyüme oranı olarak kayda geçti.

 

Ülke içinde tüketim harcamaları eylül ayında yüzde 0,7 artarak tahminleri aştı, ancak gelirler yüzde 0,3 artışla beklentilerin altında kaldı.

 

Federal Rezerv (Fed) tarafından enflasyon göstergesi olarak kullanılan, gıda ve enerji fiyatlarını hesaba katmayan çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 3,7 artarak piyasa beklentileriyle uyumlu bir şekilde gerçekleşti.

 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, bu verilerle ilgili yaptığı açıklamada, güçlü tüketici harcamaları ve istihdam artışının ABD ekonomisinin büyümesine destek olduğunu ve küresel tahvil getirilerinin son aylarda önemli ölçüde yükseldiğini vurguladı.

 

Öte yandan, bu hafta başında yüzde 5,02 seviyelerine çıkarak son 16 yılın en yüksek seviyesine ulaşan ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, hafta boyunca yaklaşık 18 baz puanlık bir düşüş yaşayarak haftayı yüzde 4,84 seviyesinden tamamladı. Aynı dönemde, dolar endeksi haftalık bazda yüzde 0,4’lük bir yükselişle 106,6 seviyesinden haftayı kapattı.

 

Ortadoğu’daki gerginliklerin sürmesi, emtia fiyatları üzerinde doğrudan etkili olmaya devam ediyor. Altın, art arda üçüncü haftada da yükseliş trendini sürdürerek, ons fiyatı yüzde 1,2’lik bir artışla 2.005,9 dolar seviyesinden haftayı tamamladı. Böylece ons altın, yaklaşık 5 ay sonra ilk kez 2.000 doları aşmış oldu.

 

AVRUPA BORSALARINDA DA NEGATİF BİR SEYİR GÖRÜLDÜ

 

Rusya-Ukrayna savaşının hala devam etmesi ve Ortadoğu’daki gerginliklerin sona ermemesi gibi faktörler, Avrupa’da ekonomik aktiviteye dair endişelerin artmasına neden oluyor ve bu da yatırımcıların risk iştahını azaltıyor. Bu durum, Avrupa borsalarında olumsuz bir seyir oluşturuyor.

 

Haftaya, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı ve bölge genelinde enflasyon verileri gibi önemli gelişmelerle başlanacak. Geçen hafta, Avrupa Merkez Bankası (ECB) 3 ana politika faizini sabit bıraktıktan sonra ECB Başkanı Christine Lagarde, Avrupa ekonomisinin zayıf olduğunu vurgulayarak enflasyonun uzun bir süre yüksek seviyelerde kalmasının beklendiğini belirtti.

 

Hafta içinde, ECB Profesyonel Tahminciler Anketi’ne katılan ekonomistler, Euro Bölgesi enflasyonunun ancak 2025 yılında ECB’nin yüzde 2’lik hedefine yaklaşabileceğini öngördü. Bu, enflasyonun uzun bir süre boyunca hedefin altında kalacağına dair endişeleri yansıtıyor.

 

Ayrıca, Avrupa genelinde açıklanan öncü PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verileri de beklentilerin altında kalarak ekonomik aktiviteye dair olumsuz sinyaller vermeye devam etti. Bu durum, ekonomik büyüme açısından belirsizliklerin ve zorlukların devam ettiğini gösteriyor ve Avrupa borsalarında risk iştahını baskılıyor.

 

Geçen hafta, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,75, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,31, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,25 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,50 oranında değer kaybetti. Bu kayıplar, Avrupa borsalarındaki olumsuz seyri yansıtıyor.

 

Gelecek hafta, ekonomik takvim oldukça yoğun görünüyor. Pazartesi günü Almanya’da büyüme ve enflasyon verileri, Euro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi açıklanacak. Salı günü Euro Bölgesi’nde büyüme ve enflasyon verileri takip edilecek. Çarşamba günü İngiltere’de imalat sanayi PMI verisi yayınlanacak.

 

Perşembe günü Almanya’da işsizlik oranı ve imalat sanayi PMI, Euro Bölgesi’nde imalat sanayi PMI verileri ile Birleşik Krallık’ta Bank of England’ın faiz kararı ve Başkan Andrew Bailey’in açıklamaları önemli olacak. Cuma günü ise İngiltere’de hizmet sektörü PMI ve Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı verileri takip edilecek. Bu veriler, Avrupa ekonomisinin sağlığına dair önemli göstergeler sunacak ve piyasalarda hareketliliğe neden olabilir.

 

ASYA PİYASALARI KARIŞIK

 

Asya’da, Çin hükümetinin ekonomiyi desteklemeye yönelik adımlarına devam etmesiyle birlikte Çin ve Hong Kong pay piyasaları olumlu bir şekilde ayrışıyor. Gelecek hafta ise gözler Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) para politikası kararına çevrildi.

 

Analistler, Çin’de varlık fonunun hisse senedi piyasalarında alım yapmasının risk iştahının toparlanmasına yardımcı olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca, Hong Kong’da hisse senetlerinden alınan damga vergisinin yüzde 0,13’ten yüzde 0,1’e çekilmesi kararı da risk iştahını artıran bir etken olarak gösteriliyor.

 

Öte yandan, Japonya’da açıklanan enflasyon verileri, gelecek hafta yapılacak BoJ toplantısında alınacak kararlara dair belirsizlikleri artırıyor. BoJ’un gelecekteki politika adımlarına ilişkin piyasalarda dikkatli bir bekleyiş sürüyor.

 

30 Ekim’den başlayan haftada, ekonomik takvim oldukça yoğun görünüyor. İşte bazı önemli ekonomik veriler ve etkinlikler:

 

  • Salı günü Japonya’da sanayi üretimi, işsizlik oranı ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı takip edilecek.
  • Aynı gün Çin’de imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verileri açıklanacak.
  • Çarşamba günü Çin’de Caixin imalat sanayi PMI verisi takip edilecek.
  • Cuma günü Çin’de cari denge ve Caixin hizmet sektörü PMI verileri açıklanacak.

 

YURTTA ENFLASYON VERİLERİ TAKİP EDİLECEK

 

Geçen hafta, BIST 100 endeksi dalgalı bir seyir izleyerek haftayı yüzde 2,02 oranında bir artışla 7.662,05 puandan tamamladı. Gelecek hafta ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Enflasyon Raporu ve Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinin yanı sıra enflasyon verileri yatırımcıların odak noktasında olacak.

 

Geçen hafta TCMB, politika faizini beklentilere uygun bir şekilde 500 baz puanlık bir artışla yüzde 35’e yükseltti. Bankanın yaptığı açıklamada, Türk lirası mevduat payının artırılması ve parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi yönünde ilave adımlar atılacağı vurgulandı. Ayrıca, son dönemde ücret ve kur kaynaklı maliyet baskıları ile vergi düzenlemelerinin enflasyona etkisinin büyük ölçüde tamamlandığı belirtildi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), resmi gazetede yayınlanan tebliğe göre bankacılık sisteminde Türk lirasının payını artırmaya yönelik adımlar atmış ve ayrıca sadeleşme çerçevesinde ihracat kredileri ve firmaların krediye erişimine yönelik uygulama kolaylıkları getirmiştir.

 

Dolar/TL paritesi haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,7 üzerinde 28,1737 seviyesinden tamamladı.

 

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Tureks Turunç Madencilik İç ve Dış Ticaret’in paylarının başlangıç fiyatını onayladı ve bu şirketin ilk halka arzına yeşil ışık yaktı.

 

Analistler, BIST 100 endeksinin teknik açıdan 7.700 ve 7.900 seviyelerinin direnç, 7.600 ve 8.400 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti.

 

Yaklaşan haftada Türkiye’de ekonomiye dair önemli veriler ve etkinlikler gündemde. Pazartesi günü ekonomik güven endeksi, salı günü dış ticaret dengesi, çarşamba günü imalat sanayi PMI, perşembe günü enflasyon raporu ve haftalık para ve banka istatistikleri, cuma günü ise enflasyon verileri dikkatle takip edilecek konular arasında yer alacak.

BAKMADAN GEÇME

  • Trump, Netanyahu ile Bağlarını Kesti: Ortadoğu’da İsrail Olmadan Adım Atacak

    Eski ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump’ın Netanyahu’yu manipülasyonla suçladığı ve Ortadoğu stratejisini İsrail hükümetinden bağımsız yürüteceği bildirildi. 📌 Haber Metni: İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerini sonlandırma kararı aldı. Nedeni ise Netanyahu’nun Trump’ı yönlendirmeye çalıştığına dair oluşan güçlü şüpheler. Habere göre Trump’ın yakın çevresi, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’e Trump’ın artık Netanyahu ile Ortadoğu politikalarında koordinasyon kurmayacağını bildirdi. Dermer’e aktarılan mesajda, Trump’ın en çok nefret ettiği şeyin “manipüle edilmek” olduğu vurgulandı. Bir İsrailli yetkili, Dermer’in Cumhuriyetçi çevrelerde alışılmış “kibirli” tutumunun bu gerginliği gidermeye yetmediğini belirtti. Bu gelişme, Israel Hayom gazetesinin Trump’ın Netanyahu’dan “hayal kırıklığına uğradığını” ve artık Ortadoğu’daki adımlarını İsrail’in onayını beklemeden atacağını yazmasının hemen ardından geldi. Trump, 20 Ocak 2025’te başkanlık görevine yeniden başladığından bu yana Netanyahu hükümetine geniş çaplı ve koşulsuz destek vermişti. Bu destek, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürütülen ve birçok çevre tarafından “soykırım” olarak tanımlanan askeri operasyonlara rağmen sürdü. Ancak Israel Hayom’un isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberde, iki liderin kişisel ilişkilerinin giderek soğuduğu ve karşılıklı hayal kırıklığının arttığı ifade edildi. Trump’a yakın iki üst düzey ismin kapalı kapılar ardında, Trump’ın artık İsrail’i beklemeyeceğini ve Ortadoğu gündemini kendi başına ilerleteceğini söylediği aktarıldı. Trump’ın hangi somut adımları atacağı belirtilmemekle birlikte, Tel Aviv’in Trump’ın İsrail’i dışarıda bırakarak hareket ettiğinden şikayet ettiği bildirildi. Bu duruma örnek olarak, Washington yönetiminin Yemen’deki Husilerle imzaladığı ateşkes anlaşması gösterildi. Anlaşma İsrail’e haber verilmeden sonuçlandırıldı ve Tel Aviv tamamen devre dışı bırakıldı. Bu son gelişmeler, iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin geleceği konusunda yeni soru işaretleri doğururken, Trump’ın Ortadoğu politikasında İsrail’siz bir dönem başlattığı yorumlarına yol açtı. Kaynak: İsrail Ordu Radyosu, Israel Hayom, Arap basını Atilla Yesilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Abonelik koşulları için bize e-mail atın: [email protected] 🔑 Anahtar Kelimeler: Donald Trump, Binyamin Netanyahu, Trump Netanyahu krizi, ABD İsrail ilişkileri, Ortadoğu politikası, Trump İsrail bağları, Israel Hayom, Gazze savaşı, Trump Husi ateşkesi, Trump dış politikası 2025, Ron Dermer, ABD diplomasisi 🧠 Meta Açıklama: Donald Trump, Netanyahu ile bağlarını kopardı. Trump, İsrail Başbakanı'nı manipülasyonla suçlarken, Ortadoğu'da yeni adımlarını İsrail ile koordinasyon kurmadan atmaya hazırlanıyor. Devamında istersen bu haber için görsel önerisi de sunabilirim WS37. Hazır mısın?

  • Çin’in Yeni Teşvik Paketi Piyasaları Etkilemedi: Gözler ABD ile Ticaret Görüşmelerinde

    Çin hükümeti, ekonomiyi canlandırmak için yeni bir teşvik paketi açıklasa da, piyasalar bu adımlara sınırlı tepki verdi. Yatırımcıların odağı ABD ile yürütülen kritik ticaret görüşmelerine çevrildi.

  • Bakan Uraloğlu Açıkladı: Türkiye’nin Sosyal Medya Şampiyonu Belli Oldu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanımıyla ilgili dikkat çeken verileri kamuoyuyla paylaştı. We Are Social ve Meltwater tarafından hazırlanan Dijital 2025 Türkiye Raporunu değerlendiren Bakan Uraloğlu, Türkiye'de internet kullanıcı sayısının 77,3 milyona ulaştığını, sosyal medya kullanıcılarının sayısının ise son bir yılda %1,7 artarak 58,5 milyona yükseldiğini açıkladı.

  • Yazılı basına telif koruması gelebilir

    TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında, Google’ın algoritma değişiklikleri ve bunların Türkiye’deki medya kuruluşları üzerindeki etkilerini görüşmek üzere toplandı. Yayman, "“Haberin telif konusu haline getirilmesini ve kullanıma bağlı olarak medya kuruluşlarına ücret ödenmesini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: Enflasyon düşerse, alım gücü artar mı?

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, veriler meselesine değinmedi...

  • Selçuk Bayraktar’dan sonra bu kez Güler Sabancı’dan uyarı geldi!

    Geçtiğimiz süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı ve BAYKAR Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar'ın yüzünü ve sesini kullanan yapay zeka dolandırıcıları bu defa da Güler Sabancı'nın kişisel bilgilerini kullandı...

  • Türkiye’nin dev çay firması satılıyor!

    Türkiye'nin en büyük çay üreticilerinden Of Çay, 6 yıl aranın ardından yeniden satılıyor. Şirketi 2019 yılında satın alan Jacobs kahvelerinin sahibi ABD merkezli Jde Peet’s, Türkiye'deki çay operasyonlarını elden çıkaracağını açıkladı...

  • Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu

    Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat,…

  • Turkcell, BOTAŞ Fiber Altyapı İhalesini Kazandı! 15 Yıllık Stratejik Anlaşma…

    Türkiye’nin lider teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell’den, Türkiye’nin sabit internet bağlantısı için dev adım…

  • Bitcoin 6 haneli kulüpte! Ticaret umudu kriptoyu uçurdu

    ABD-Çin görüşmeleri piyasalara moral verdi. Uzun süredir beklenen ABD-Çin ticaret görüşmeleri nihayet masada. Taraflardan gelen olumlu mesajlar, yatırımcıların güvenini tazeledi.

  • Kerevitaş’ın sürdürülebilir ve karlı büyümesi 2025’in ilk çeyreğinde de devam etti

    Türkiye’de dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lideri Kerevitaş’ın 2025’in ilk üç ayındaki konsolide cirosu 6,9 milyar TL olarak gerçekleşti...

  • VakıfBank’tan 2025 Yılına Güçlü Başlangıç…

    Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesine liderlik eden VakıfBank, 2025 yılının ilk çeyreğini güçlü bir performansla tamamladı...

  • Mevduatta getiri patlaması! Bankada parası olanlar dikkat: Yüzde 60’ı geçti

    Faiz maratonu başladı. Bankalar yarışta. Merkez Bankası'nın faiz artışı sonrası bankalar, vadeli mevduat faizlerini %50’nin üzerine taşıdı. Bazı kurumlar, hoş geldin faizi ile yüzde 52’yi gördü.

Benzer Haberler