Sosyal Medya

Döviz

Bloomberg:  TL’de cazip faiz arbitrajı trader’ların ağzını sulandırıyor

"Bazı yatırımcılar artık eski Türkiye dosyalarının tozunu alıyor"

Bloomberg:  TL’de cazip faiz arbitrajı trader’ların ağzını sulandırıyor

Bloomberg son bir ayda ikinci kez TL cinsinden devlet tahvilleri için olumlu haber yayınladı. Geçen Perşembe yabancı kurumsal yatırımcılar seçimlerden sonra ilk kez TL cinsinden tahvillerde $135 milyon alım yaptığı için bu haber önemli.

Ancak, tercümeye geçmeden önce haberin başlığında yer alan “carry trade” deyimini açıklayalım. Kısacası bu iki ülkenin faizleri arasında arbitraj yapmak demek. İşlem bir ülkenin para biriminde ucuz faizle borçlanıp, daha yüksek faiz vaat eden ülkede pozisyon almayı içeriyor. Ancak, bazı nüansları var. Bir çok yatırımcı doğrudan kur riski almak yerine, TL’de açtıkları pozisyonları hedge etmek için dolar/TL call opsiyonları da alır. Dolayısıyla, carry trade’e ilginin artması için önce opsiyon volatilitesini düşmesi gerekiyor.

Şimdi habere dönelim:

Dolar/TL’nin günlük hareketinin doğal olmayan istikrarı, faizlerin düşük olduğu piyasalarda borç alıp getirilerin daha yüksek olduğu yerlere plase eden yatırımcıların dikkatini çekiyor.

TL ve TL cinsi tahviller bu yıl liranın kronik zayıflığı ve ülkede dünyanın hızlı enflasyonlarından birinin yaşanması nedeniyle, dünyadaki en kötü getiriyi sağladı. Ancak TL’nin kaderi değişmek üzere olabilir.

Para birimi hâlâ sürekli olarak değer kaybederken (son üç ay boyunca neredeyse her gün yeni dip rekorları kırdı), günlük kayıpları ortalama %0,1’in biraz üzerinde olan çok dar bir aralıkta tutuldu. Sonuç olarak, para biriminde beklenen fiyat dalgalanmalarının bir göstergesi olan bir “zımni oynaklık”, bu ay %10’un altına düşerek bu yılın en düşük seviyesine yaklaştı.

Yatırımcılar eski  Türkiye dosyalarını açıyor

Dubai’deki East Capital kıdemli danışmanı Emre Akcakmak’a göre, bu düşük volatilite, Türk tahvillerindeki artan getirilerle birleştiğinde, carry trade için cazip bir ortam yaratıyor. “Bazı yatırımcılar artık eski Türkiye dosyalarının tozunu alıyor” dedi.

Akcakmak, TCMB’nin para biriminde yalnızca ufak değişimlere izin veren politikasına atıfta bulunarak liranın “bant içinde dalgalanma” (crawling peg) sergilediğini ifade etti. Ayrıca dikkat çekici olan, “dinamiklerdeki değişim.” Kısa vadeli  devlet tahvili getirileri artık kurdaki değer kaybını aşıyor” dedi.

 

TL hala riskli

Bununla yatırımcıların artık kısa vadeli Türk tahvillerinden, kurdaki değer kaybından kaybedeceklerinden daha fazlasını kazanabileceklerini kastediyor. Aynı zamanda, dövizdeki kümülatif aylık düşüşler Ağustos ayından bu yana aylık enflasyonun altında seyrediyor, bu da liranın reel anlamda değer kazandığı anlamına geliyor.

 

Eski bir yatırım bankacısı olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu ayın başlarında para biriminin gerçek anlamda değer kazanmasını sağlamanın önemli olduğunu söyledi. Şimşek’in ekonomiyi düze çıkarma planı yüksek miktarda yabancı fon akımına bağlı.

Barclays Plc’deki stratejistler liradaki değer kaybının, bir ülke ile ana ticaret ortakları arasındaki enflasyon farklarını açıklayan “para biriminin reel efektif döviz kurunu istikrara kavuşturacak” bir hızda devam etmesini bekliyor.

Barclay’s TL’yi önermiyor

 

Barclays ayrıca liranın yatırımcıların tahvillerde kazanacağından daha fazla değer yitireceğini, bunun da carry trade’i çekici olmaktan çıkarmasını öngörüyor. Buna karşılık Goldman Sachs’daki stratejistler, “Reel tahvil getirilerinin pozitife dönmesiyle liranın önümüzdeki yıllarda  yüksek risk primine rağmen  iyi performans gösterebileceğini” düşünüyor.

 

Politikada U dönüşleri ilgiyi azalttı

Bir zamanlar gelişmekte olan piyasa yatırımcılarının gözdesi olan Türk varlıklarında carry trade, Berat Albayrak döneminde bu yana liranın açığa satışını caydırmayı amaçlayan bir dizi önlemin ardından terk edilmişti.

Mehmet şimşek, Gaye Erkan ve ekipleri, yatırımcıların güvenini yeniden kazanmak amacıyla daha önceki düzenlemeleri kademeli olarak gevşetiyorlar.

Ancak Türkiye’ye yeniden para çekmenin önündeki engeller arasında, düşük döviz rezervleri ve bastırmak için aşırı faiz artışı gerektirebilecek yapışkan enflasyon yer alıyor. Yatırımcıların en büyük endişesi, on yılı aşkın süredir istikrarsız politika oluşturma süreci ve Erdoğan’ın her ana geleneksel ekonomi politikalardan cayması  ihtimali.

 

TL Arjantin pezosuyla yarışıyor

Döviz piyasasındaki hacimlerin tarihsel standartlara göre düşük olması nedeniyle, devlet bankaları, 900 milyar dolarlık ekonominin ana döviz tedarikçileri haline geldi. Bu durum onlara döviz fiyatını belirleme gücü verdi. Para birimi bu yıl yaklaşık %35 oranında değer kaybetti; bu, Arjantin Pezosu’ndan sonra gelişmekte olan piyasalarda görülen en büyük düşüş oldu.

Bu hafta Deutsche Bank AG ve BNP Paribas, son on yılda yaklaşık 70 milyar dolarlık çıkış görülen yerel tahvil piyasasının toparlanacağı yönünde görüş bildiren JP Morgan Chase’a katıldı.

 

BAKMADAN GEÇME

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

Benzer Haberler