Sosyal Medya

Döviz

Bloomberg:  TL cinsinden devlet tahvilleri 2024’ün en karlı yatırım olabilir

2024'teki belediye seçimlerinin ötesine bakıldığında, dört yıl seçimsiz geçecek. Bu, ortodoks politikaların halkı memnun edecek sonuçlar yaratmasına yeterli zaman.

Bloomberg:  TL cinsinden devlet tahvilleri 2024’ün en karlı yatırım olabilir

Dünyanın en büyük yatırımcılarından bazıları, gelişmekte olan ülkelerin 8 trilyon dolarlık yerel para tahvil havuzunda gelecek yılın en büyük parlak tradei’nin TL cinsinden tahvil piyasası (DİBS) olabileceğini ifade ediyor.

Ancak, sunulan rekor yüksek getirilere rağmen çok az fon halihazırda pozisyon alıyor. DİBS’e yoğun sıcak para girişi yerel seçimler sonrasına kalabilir.

Erdoğan’ın ekonomi politikalarını yeniden yazmasından altı ay sonra, 2 trilyon dolar fon yöneten Amundi’nin de aralarında bulunduğu para yöneticileri, Türkiye’nin faiz oranlarında bir adım daha atması ve daha zayıf bir para birimine izin vermesini talep ediyor.

Ek faiz artışı şart

Art arda yapılan beş artıştan sonra bile politika faizi hâlâ TCMB’nin gelecek yıl sonu için öngördüğü enflasyon oranının altında.  Öte yanda, Enflasyon Raporunda  Banka ek faiz artışının yolda olabileceğinin sinyalini verdi.

Asya dışındaki dünyanın en büyük beşinci gelişmekte olan ekonomisine milyarlarca dolarlık tahvil girişi söz konusu olabilir. TCMB faizi Haziran’dan bu yana dört kattan fazla artarak yüzde 35’e çıkarken, Amundi ve Itau Varlık Yönetimi gibi şirketler yüzde 5 ila 10 puanlık bir artış daha arzuluyor.  Bu zirve, bazı ekonomistlerin yılsonunda faizin ulaşacağını tahmin ettiği nokta.

Itau Unibanco‘dan Scott Grimberg, “Politika yapıcılar %40 veya daha yüksek bir politika faizini koruyabilir, lira birkaç ay boyunca yatay seyreder ve 2024’te politika devamlılığı sağlanırsa lira tahvilleri yabancı yatırımcılar için çok cazip hale gelecek” dedi.

“Bu koşullar altında Türkiye’nin iç borcu, gelişen piyasa  yatırımcıları için 2024’te yılın en karlı trade’i haline gelebilir” dedi.

Yoğun sıcak para akışı gerçekleşebilir

Yabancı alıcıların lira tahvil piyasasına geri dönmesi, Türkiye’nin günah  çıkarması olacak. DİBS’te yabancı pozisyonu, on yıl önceki zirve noktası olan 70 milyar dolardan 1 milyar dolar seviyesine geriledi.

Ancak uzun süredir “faiz lobisi” olarak şeytanlaştırdığı yabancı fonları faizleri artırmakla ve liraya karşı spekülatif saldırılar düzenlemekle suçlayan Erdoğan’ın hala telafi etmesi gereken çok şey var.

DİBS gelişmekte olan piyasalarda Mayıs sonundan bu yana en kötü performansı sergiledi. Türk bankalarının yurt dışı şubelerinden kaynaklandığı düşünülen Eylül ayındaki kısa bir alım dalgası dışında piyasaya girişler ihmal edilebilir seviyede.

Avrupa’nın en büyük para yöneticisi Amundi’nin gelişen piyasa tahvilleri direktörü Sergei Strigo’ya göre, Türkiye’ye yönelik hissiyatın düzelmesi, faizlerin en az yüzde 40-45’e çıkarılması ve liranın dolar başına 30-33 civarında zayıflamasına bağlı. Şu anda yüzde 62’ye yakın seyreden enflasyonun istikrara kavuşturulmasının da hayati önem taşıdığını ekledi.

 

Finansal baskı rejimini sonlandırmak kolay değil

 

Erdoğan’ın “heteredox” ve “epistolomolojik kopuş” içeren ekonomi politikası tarafından ayarı bozulan varlık sınıfları arasında DİBS öne çıktı. Çünkü DİBS politika yapıcıların başka hedeflerine araç oldu.

Bankalar, kredi hedeflerini tutturamamaları veya müşterilerini döviz tutmaktan caydırmamaları durumunda menkul kıymet satın almaya zorlandı. Geçen ay kısmen kaldırılan düzenlemeler, DİBS getirilerini yapay olarak bastırdı. Yatırımcılar şişirilmiş fiyatlardan tahvil satın almaktan caydı.

Erdoğan’ın seçim zaferi ardından daha geleneksel politikalara yönelmesinden bu yana, Türkiye’nin 10 yıllık gösterge tahvil faizleri yüzde 20’den fazla artış göstererek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 30’a yükseldi.

 

Ancak yerel para birimlerini cinsinden gelişmekte olan piyasa tahvil getirilerinin ABD Hazine tahvillerinin yakınına düştüğü bir dünyada bile, Türkiye’deki ödül çoğu yatırımcıyı yükselişe geçirmek için yeterli değil.

JPMorgan Chase & Co.’daki stratejistler, 10 yıllık DİBS  getirisinin adil değerini %35,7 civarında gördüklerini ve bu seviyeye ulaşana kadar “kenarda kalacaklarını” söylediler.

Londra’daki Abrdn yatırım direktörü Viktor Szabo, “Yeni ve yetenekli ekonomik ekibinin  olumlu adımlarını görmek cesaret verici olsa da, zorluklar çok büyük” dedi. “Henüz Türkiye’de yatırıma girişmiyoruz. Hem faizler  hem de kurun daha fazla ayarlanması gerekiyor” dedi.

 

 

SWAP pazarı hala kapalı, fonlar riski yönetemiyor

Offshore lira swap piyasasında halen yürürlükte olan kısıtlamalar, politika yapıcıların çözmesi  gereken zıt önceliklerin altını çiziyor.

Konuya yakın kaynaklara göre Türk yetkililer, kısa vadede yurt dışı lira arzına yönelik tavanı gevşetmeyecek çünkü bu, açığa satışların artması riskini doğuracak. Ancak SWAP sınırlamaları yabancı yatırımcıların dolar ödünç alarak lira varlıklarına yönelik risklerini yönetmelerini de engelliyor.

 

Siyaset  de yabancıların giriş zamanlamasını da zorlaştırıyor. Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimler, hükümetin yılbaşında bütçe musluklarını açması riskini doğuruyor.

En büyük bilinmeyen ise Erdoğan’ın kendisi. Ekonomiyi kendi isteğine göre şekillendirme arayışında olan Erdoğan, politikayı normalleştirmeye yönelik daha önceki girişimlere birkaç ay sonra son vermişti.

Şimşek ve ekibi, yatırımcılara bu kez Erdoğan’ın tam desteği konusunda güvence veriyor. Mesaj Societe Generale SA’da yankı uyandırıyor gibi görünüyor.

 

Türkiye ‘doğru yolda’

Societe Generale stratejisti Marek Drimal, “Yeni ekonomi ekibi Türkiye ekonomisini doğru yola sokmayı başarırsa gelecek yıl önemli sıcak para akışları gerçekleşebilir” dedi.

 

2024’teki belediye seçimlerinin ötesine bakıldığında, dört yıl seçimsiz geçecek. Bu, ortodoks politikaların halkı memnun edecek sonuçlar yaratmasına yeterli zaman.

 

Şu anda cüzi pozisyon taşıyan  Van Eck Associates Varlık Yönetimi  istikrara erişme kararlılığın sürmesi durumunda bir fırsat seziyor.

Van Eck portföy yöneticisi yardımcısı David Austerweil, “Geçmiş politikaların izlerinin silinmesinin piyasaları  nasıl etkileyeceğini görmemiz gerekiyor” dedi. “Önümüzde yalnızca yerel seçimlerin olması, yakın vadede politikalarda ters-yüz riskini azaltıyor”.

 

 

 

Kaynak:  The Bond Trade of 2024 in Emerging Markets May Beckon in Turkey

 

BAKMADAN GEÇME

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yönetimde tacir ve sanayici farkı…’

    Trump’ın görev başına geldiği 2025 Ocak ayından bu yana, dünya ekonomisinde sular durulmuyor...

  • PwC Türkiye: Bankacılık sektöründe dolandırıcılıkla etkin mücadele, tüm paydaşların iş birliği ile mümkün

    PwC Türkiye, finansal dolandırıcılığın giderek daha karmaşık ve yaygın hale geldiği günümüzde bankacılık sektörüne ışık tutacak kapsamlı bir araştırmaya imza attı...

  • FKB Ekonomik Görünüm Endeksi Ağustos ayında geriledi…

    Finansal Kurumlar Birliği’nin İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği “FKB Ekonomik Görünüm Endeksi”nin (FKB-EGE) Ağustos ayı bülteni yayımlandı...

  • Gedik Yatırım model portföyüne ‘Coca Cola İçecek’i ekledi

    Son 12 ayda düşük karlılık döneminin ardından şirketin daha iyi bir karlılık döngüsüne girdiğine inandığımız için Coca Cola İçecek'i portföyümüze ekliyoruz...

  • Kimpur, 2024 Entegre Raporu’nu Yayınladı

    Türkiye’nin önde gelen poliüretan sistem evi Kimpur, beşinci raporunu yayımladı. İlk iki yılı sürdürülebilirlik raporu, son üç yılı entegre rapor formatında olmak üzere beş yıldır düzenli olarak raporlama yapan şirket, “Yarınların iklim ile değil, bilinç ile şekillendiği bir dünya” temasıyla hazırladı...

  • Goldman Sachs’tan Uyarı: ABD Hisselerinde “Altın Saçlı Kız” Senaryosunu Tehdit Eden Üç Büyük Risk!

    ABD borsaları Trump’ın gümrük tarifeleri, yapay zeka rallisi ve Fed’in faiz indirim beklentileri ile tarihi zirvelere yaklaşırken, Goldman Sachs üç büyük risk konusunda yatırımcıları uyardı: stagflasyon ihtimali, uzun vadeli tahvil piyasasında sert dalgalanmalar ve ABD dolarında keskin değer kaybı. Bankaya göre bu riskler gerçekleşirse, ABD hisse senetlerinde görülen “Goldilocks” yani ne çok sıcak ne çok soğuk, denge ekonomisi beklentisi hızla dağılabilir.

  • Eski MKE Başkanı İsmet Sayhan Tutuklandı: Assan Group’a Ait 10 Şirkete Kayyum Atandı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Selahattin Yılmaz suç örgütü” soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan tutuklandı. Soruşturma çerçevesinde, Assan Group sahibi Emin Öner ve şirket genel müdürü Gürcan Okumuş hakkında “FETÖ üyeliği” ve “askeri casusluk” suçlarından gözaltı kararı verildi. Assan Group’a bağlı 10 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı.

  • TCMB: Konut Kredileri Kaynaklı Nakit Akışı İç Tüketimi Destekliyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) “Ekonomi Notları” raporuna göre, konut kredilerinden kaynaklanan nakit akışı kanalı, 2024 yılında özel tüketime %6,9 oranında katkı sağladı. Raporda, bu etkinin, sıkı para politikasına rağmen tüketimdeki yavaşlamayı sınırlayan temel faktörlerden biri olduğu vurgulandı. Düşük faizle geçmişte çekilen uzun vadeli konut kredilerinin, enflasyonla eriyen faiz yükü sayesinde hâlâ iç talebi desteklediği ortaya kondu.

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

Benzer Haberler