Sosyal Medya

Borsa

SABAH Bülteni:  Gözler, FED’in politika görünümünü etkileyecek TÜFE verisine çevrildi…

Citigroup'un Türk banka hisse senetlerine ilişkin açıkladığı rapor (Garanti ve YKB için önerisini "tut"tan "sat"a çekerken Akbank için ise "al"dan "tut"a çekti) Borsa'da satışa vesile oldu.

SABAH Bülteni:  Gözler, FED’in politika görünümünü etkileyecek TÜFE verisine çevrildi…

Türk mali piyasalarında özellikle de hisse senedi piyasalarında öngörümüze paralel dün sert bir satış yaşandı. Uzun bir süredir hisse senetlerine temkinli bir şekilde yaklaşıyorduk. Hatırlanacağı üzere bir dönem enflasyondan kaçan ve finansal okuryazarlığı da göreceli olarak az, lâkin halka arzlarda birkaç tavan peşinde koşan kalabalıkların çılgınlığı ile yürüyen borsa, son dönemlerde yeni para girişinin eksikliğinde ‘limoni’ bir görünüm arz ediyordu.

Hisselerin  cazibesi niye azaldı?

Öte yandan, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, son açıklanan TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli TL mevduat faiz oranının, ortalamada, %44,50 seviyesine yükselmesi, TL’nin piyasa faizi olan 2 yıl vadeli gösterge devlet tahvilinin bileşik faizinin de %42 seviyesine yükselerek cezbedici seviyelere gelmesi ile hisse senedi piyasalarına yönelen paranın da bir kısmının sabit getirili enstrümanlara geri dönmesi, su kaçıran havuzun daha da süratli bir şekilde boşalmasına neden oldu. Buraya kadar bilmediğimiz bir konu yok.

Lâkin, dün bültenimizde de belirttiğimiz üzere, Koç Holding’in batarya fabrikası yatırımı için Ford ve LGES ile imzaladığı niyet mektubunu feshetmesi ve dahası Citigroup’un Türk banka hisse senetlerine ilişkin açıkladığı rapor (Garanti ve YKB için önerisini “tut”tan “sat”a çekerken Akbank için ise “al”dan “tut”a çekti) tuz biber oldu. Dahası, geçen haftadan bu yana gündemi meşgul eden yargıda yaşananların da yol açtığı güven kaybı eklenince BIST100 ana endeksi günü %2,6 ; bankacılık endeksi ise (XBANK) ise günü %3,3 aşağıda tamamladı.

 

Dikkat, Borsa’da baskı sürecek

Belki tekrar olacak ama, yeni kaynak girişinin eksikliği, öte yandan mevduat ve tahvil faizlerinin yukarı gitmeye devam etmesi ve elbette negatif reel faiz makası daralmaya devam ettikçe, borsanın üzerinde var olan baskının daha da artmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, teknik bir bakış açısı ile, ana endekste 7,560 ; bankacılık endeksinde ise dün dikkat çektiğimiz Omuz Baş Omuz formasyonu ile 7,350 endeks seviyesine azami dikkat göstereceğiz.

Her iki teknik seviyenin de altında olası bir kapanış (teyit) durumunda, soluğu sırası ile ana endekste 6,959 ; bankacılık endeksinde ise 5,600 puan seviyesinde alabileceğimizi düşünüyoruz.

 

Devlet tahvilleri portföy için cazip olabilir

Hisse senetleri tüm sıcaklığın korurken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli risk primi 377 baz puan seviyesinde yatay bir seyir izlerken, USDTRY kuru kamunun izin verdiği ölçüde 28,60 seviyesine kadar yükseldi. Gözler ise yavaş da olsa cezbedici seviyelere yükselen TL tahvil faizlerine çevrildi. TCMB’nin bankalara uyguladığı tahvil alım yükümlülüğünü azaltması sonrası neredeyse 6 ay önce tek hanelerde olan tahvil faizleri 2 yıllık vadede %42 seviyesine kadar yükseldiğini göz ardı etmeyin.

Her ne kadar faizin yükselmesi Hazine üzerinde ilave borçlanma maliyeti yaratsa da, piyasa mekanizmasının yeniden işlevsel hâle gelmesi bağlamında konuya olumlu bir şekilde yaklaşıyoruz. Konuyu nereye getirmeye çalışıyorum? TL tahviller bu yılın en kötü performans kaydeden borç enstrümanı olsa da (faizin yükselmesi fiyatının ucuzlaması anlamına geliyor ve elinde tahvil tutan yatırımcıyı zarara sokuyor) dün Deutsche Bank yayınladığı raporda TL cinsi tahvillerin 2024’ün en cazip yatırımı olacağını duyurdu! Az kaldı…

 

Yurtdışında neler oluyor?

Türkiye cephesinde dün açıklanan cari işlemler dengesi verisini de yorumlayarak yurtdışı piyasalara dönelim. TCMB verilerine göre, eylül ayında cari işlemler dengesi 1,9 milyar dolar fazla verirken, altın hariç cari işlemler fazlası 3,2 milyar dolar ile neredeyse son 2 yılın (Ekim 2021’den bu yana) zirvesinde gerçekleşti. Dış ticaret açığındaki azalma ve altın ithalatındaki düşüşün olumlu açıklanan veride payının büyük olduğunu görüyoruz. Her ne kadar gidilecek büyük bir yol olsa da, Mehmet Şimşek önderliğinde yazılan reçetenin hastada olumlu sonuçlar vermeye başladığını teyit eden veriyi bizler de olumlu olarak yorumluyoruz.

 

Brent’te  en iyisi geride kaldı

Goldman Sachs dün yayınladığı raporunda 2024 yılı ortalama Brent petrol tahminini 98 dolardan 92 dolara güncelledi. Bu güncellemenin arkasında ise petrol arzında beklenen artış ve ısınma amaçlı yakıt talebindeki düşüş bulunuyor. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı jeopolitik risk algısında iyileşme yaşanmasına paralel son 2 haftada sert bir geri çekilme kaydederek 80 doların dibine kadar gerilemesi sonrası bu sabah 83 dolar seviyesine yaklaştı. Öte yandan, altının da ons fiyatının 1,945 dolar seviyesine toparlandığını not edelim. Pariteler cephesinde anlamlı bir değişim görmezken, bitcoin 37bin dolar etrafında salınmaya devam etti.

 

İngiltere’de kabine şoku

İngiltere Başbakanı Sunak, Filistin yanlısı göstericilere polisin müdahale biçimini eleştiren İçişleri Bakanı Suella Braverman’ı görevden alırken, Dışişleri Bakanı Cleverly’yi içişleri bakanı olarak atadı. İngiltere’nin eski Başbakanı David Cameron’u da dışişleri bakanı olarak ataması dün dikkatlerden kaçmadı. Hatırlanacağı üzere Cameron, 2016’da İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması konusunda halk oylamasına giderek siyasi bir kumar oynamış fakat bu girişimin ardından görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı.

 

Global hisseler yatay seyrediyor

ABD borsaları dün geceyi yatay bir şekilde tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Asya cephesinde temkinli de olsa iyimser bir hava görüyoruz. MSCI’nın Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerini kapsayan en geniş endeksi %0,50 yukarıda işlem görürken, gösterge endeks Tokyo borsası ise %0,6 oranında değer kazandı. Asya borsaları, bugün FED’in politika görünümünü ciddi şekilde etkileyebilecek önemle sahip ABD enflasyon verisi öncesinde temkinli bir şekilde yükselirken, kırılgan YEN bir yılın en düşük seviyelerine gerileyerek yeniden müdahale bölgesine yerleşti!

 

Japon Yeni dün 151,92 ile bir yılın en düşük seviyesine dokunduktan sonra dolar başına 151,71 seviyesinde işlem görüyor. Geçen yılki dip noktası 151,94’ün ötesinde zayıflama gösterirse, 33 yılın yeni en düşük seviyesine imza atacak. YEN için bültenlerimizde hep saatli bomba benzetmesini yaptık!

 

Günün verisi ABD TÜFE

Bugün KKTC saati ile 15:30 (TSİ16:30) ABD’de açıklanacak ekim ayı TÜFE enflasyonu piyasaların gidişatına ışık tutacaktır. Manşet bazda yıllık TÜFE enflasyonunun %3,3’e gerilemesi; çekirdek rakamın ise %4,1’de kalması bekleniyor. Verinin beklentiyi karşılayamaması durumunda, FED’in faiz artırımları ile işinin bittiğine yönelik inanç daha da güç kazanacak ve riskli varlıklara (başta hisse senetleri, kripto paralar…) olan talep artacaktır. Böyle bir durumda, faizin tepe yaptığı inancı da kuvvetlenecek, ABD’nin 10 yıllık tahvillerinin de yönünü aşağıya çevireceğini düşünüyoruz. Daha büyük resimde, değeri dolar ile ölçülen pek çok enstrümana olan talebin artacağını, doların ise değer kaybedeceğini öngörüyoruz.

 

Kıbrıs İktisat Bankası Günlük Bülteni’nden alıntıdır

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler