Sosyal Medya

Genel

Sektör Raporu: Bankacılık-Kar Tahminlerinde Revizyon

Bankacılık Sektörü zorlu bir dönemece yüksek karlılıkla giriyor. TL’nin dolar ve diğer yabancı ana para birimlerine karşı keskin değer kaybıyla…

Sektör Raporu: Bankacılık-Kar Tahminlerinde Revizyon

Bankacılık Sektörü zorlu bir dönemece yüksek karlılıkla giriyor. TL’nin dolar ve diğer yabancı ana para birimlerine karşı keskin değer kaybıyla tetiklenen yüksek oynaklık ve enflasyon baskısı nedeniyle Türk ekonomisi ve bankacılık sektörü yeniden zorlu bir sınav sürecine girmiş durumda. Gevşeyen para politikası ile tetiklenen enflasyonist baskılar bankacılık sektörü faaliyet alanına yeni risklerin eklenmesine neden oldu. Her ne kadar risklerin arttığı ortada olsa da sektör karlılığındaki iyileşme ve 2022’de gözüken kar ivemelenmesi bankacılık sektörünün son on yıllık en iyi dönemine de girdiğimize işaret ediyor. Buradaki açmaz kuvetlenen karlılığın yükselen risk ortamında oluşuyor olması. Faiz indirimlerinin etkisi ve kredi yeniden fiyatlamalarının olumlu katkısıyla genişleyen kredi spredlerinin yanında bankalar yükselen enflasyon oranlarını TÜFEX menkul kıymetleri aracılığıyla gelirlerine yansıtabilecekler. 2021’in son çeyreğinde de bankalar tüm yılın en yüksek marj seviyesini gördüler. Artan kredi spredleri ile beraber enflasyon oranlarını gelirlerine yansıtacak olan bankalar 2022 yılında marjların iyi görünümü anlamında en iyi gözüken sektörlerden birisi olacaktır.

Kar tahminlerimizde yukarı yönlü revizyon yapıyoruz. 2020’in ikinci yarısında başlayan ve son çeyreğinde iyice belirgenleşen marjların toparlanma süreci TÜFEX gelirlerinin artışı ve genişleyen kredi spredleri ile devam ediyor. Buna bağlı olarak araştırma kapsımındakı bankalarımızın üç yıllık kar tahminlerini ortalama %28 seviyesinde arttırdık. Karşılık öncesi faaliyet gelirlerinde 2022 yılında %39 artış, 2023 yılında ise %12 yükseliş öngörüyoruz. Takipteki krediler için ayrılan karşılıkların özellikle 2021’in ikinci yarısına göre yükselmesini ancak genel olarak tarihi ortalamalarına yakınsayarak karlılık momentumunun önünde bir engel oluşturmayacağını düşünüyoruz.

Kredi spredleri ve TÜFEX gelirlerindeki önemli artışlar ile marjların yıllık bazda 80 baz genişlemesini öngörüyoruz. Marj genişlemesinin ana tema olacağı yeni yılda ana faaliyet gelirlerine bağlı güçlü bir karlılık ivmelenmesi olacağını görüyoruz. Faiz indirimleri ve yeniden fiyatlamalar ile bankalar 2022 yılına hem TL hem de YP kredi spredleri olarak 2021’in en yüksek düzeyinden başladılar. Bunun yanında sıçrama gösteren enflasyon rakamlarının olumlu iz düşümleri faiz gelirlerinde görülecek. 2022 TÜFEX gelirleri için Ekim-Ekim enflasyon öngörümüz %45 düzeyinde ve bu 2021 yılında TÜFEX gelir hesaplamasında kullanılan %19.9’luk seviyenin iki katından daha fazla. Her ne kadar TL’nin nasıl performans göstereceği çok önemli bir ayrıntı olsa da bankaların swap maliyetlerine göre düzeltilmiş net faiz marjlarının 2022 yılında 80 bps genişleyeceğini tahmin ediyoruz.

Aktif kalite kontrol altında olmaya devam ediyor. Ekonomik büyüme performansının 2021 yılında iyileşmesiyle takibe atılan kredi hacminde de göreceli bir yavaşlama hissedildi. Bunun yanında yoğun yeniden yapılandırmalar, muhfazakar biçimde ayrılan karşılıklar, serbest karşılık dahi koruma tamponlarının kuvvetlendirilmesi aktif kalite üzerindeki baskıyı hafifletti. Bankaalrın bilançosundaki döviz kredileri ise TL’ye dönüşüm ve geri ödemeler ile hızla küçülmeye devam ediyor. Bunun yanında döviz kredilerinde borçluların nakit akışını kolaylaştıran yeniden yapılandırılmalara hız verilmesi ve karşılık oranlarının yükseltilmesi bizim bu cepheden takibe önemli bir akış beklememize neden oluyor. Ancak ekonomik büyüme ve işsizlik rakamları takibi hareketlendiren en önemli makro değişkenler olmaya devam ediyor ve son zamanlarda görülen TL’deki zayıflık kesinlikle bu cephelerdeki gelişmelere yardımcı olmuyor. Tahminlerimize göre 2022 yılında net risk maliyeti (net karşılık / ort.krediler) ortalama 147 baz düzeyinde olacak. Bu seviye 2021’in ikinci yarısına göre yüksek, 2019-20 ortalamalarına göre daha düşük ve tairihi ortalamalara yakın bir düzey olacak.

Zayıf TL sermaye yeterlilik oranlarını baskılıyor ancak düzenlemeler bu durumu bir miktar dengelemiş durumda. Banka bazında değişmekle beraber TL’de %10’luk bir değer kaybı ortalama olarak bankaların sermaye yeterlilik oranlarını 50 baz puan aşağıya çekiyor. Bu konuda esneklik sağlayan kuralların uygulaması BDDK tarafından uzatıldı ve bunun sermaye yeterlilik oranlarının daha da düşmesini engellediğini görüyoruz. Tahminlerimize göre 2021 sene sonu bilançolarında banka SYR’lerinin dokuz aylık sonuçlara göre ortalama 150 baz puan aşağıya geldiğini görmekle beraber gerçek tablonun (düzenleme hariç) 250-300 baz puanlık bir aşınma olduğunu düşünüyoruz. Bu durumda bile özel bankaların halen kuvvetli sermaye tamponları bulunmaya devam
ediyor.

Bankalar için hedef fiyatlarımızı arttırıyoruz. Her ne kadar yakın zamanda çok yüksek seviyelere gelen oynaklık 10 yıllık TL tahvil getirilerini de 50 baz puan yükselterek bankalar için kullandığımız ortalama sermaye maliyetini (10 yıllık ortalama olarak alınmıştır) %20-21 bandına atmış olsa da, kar revizyonları ile gelen öz kaynak karlılık güncelleme seviyesi çok daha fazla olduğu için hedef fiyatlarımız artış göstermiştir. Bankalar için ortalama hedef fiyatlarımızı % 32 olarak arttırıyoruz. Karlılık momentumu ve risk profilleri daha iyi bir görünüm veren özel
bankaları tercih etmeye devam ediyoruz.

Riskler: Makro ekonomi ve düzenlemer ile riskler banka gelir ve bilanço yapısını olumsuz etkileyebilir.

 

İş Yatırım

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler