Sosyal Medya

Döviz

Hayri Kozanoğlu: Dolar niye 20 TL değil?

Doların bugün 17,80’ler civarında seyretmesi elbette önümüzdeki günlerde 20 TL’ye yükselmeyeceği anlamına gelmiyor. Kamu bankaları eliyle arka kapıdan döviz müdahaleleri, başta BOTAŞ, KİT’lere yapılan döviz satışlarının yavaşlaması ekonomi yönetiminin panik halinde olduğunu gösteriyor...

Hayri Kozanoğlu: Dolar niye 20 TL değil?

Fabrika işçisi Hüseyin, kasiyer Gonca, emekli Teyfik… Hepsinin enflasyon karşısında korunma yöntemleri farklı. Prof. Dr. Kozanoğlu, 10 ayrı insan profili üzerinden dolar talebini gemleyen etmenleri masaya yatırdı.

Doların bugün 17,80’ler civarında seyretmesi elbette önümüzdeki günlerde 20 TL’ye yükselmeyeceği anlamına gelmiyor. Kamu bankaları eliyle arka kapıdan döviz müdahaleleri, başta BOTAŞ, KİT’lere yapılan döviz satışlarının yavaşlaması ekonomi yönetiminin panik halinde olduğunu gösteriyor. Reeskont kredileri, ihracat gelirlerinin yüzde 40’ının Merkez Bankası’na devri zorunluluğu gibi önlemler de hep döviz rezervlerini güçlendirmeye yönelik hamleler. “Dost” ülkelerle swap anlaşmaları yoluyla Merkez Bankası (TCMB) rezervlerine “makyaj” yapma çabaları da şu ana kadar olumlu bir sonuç vermese de sürüyor.

Çünkü daha önceki yazılarımızda incelediğimiz gibi cari işlemler açığı artıyor. Açıkları finanse etme olanakları hem küresel ortamın elverişsizliği, hem de Türkiye’nin risklerinin artması üzerine zorlaşıyor.

Diğer yandan tüm insanların hemencecik koşup son kuruşlarına kadar döviz almamaları, şimdilik doların nasıl 20 TL’nin altında tutulabildiğini açıklıyor. İsterseniz 10 ayrı insan profili üzerinden daha fazla dolar talebini gemleyen etmenleri bir masaya yatıralım.

1. Hans, Corç, Filip: Yabancı yatırımcılar işlerin sarpa saracağını anlayınca göreceli ucuz kurdan döviz alarak çıkış kapılarına hücum ettiler. Özellikle Berat Albayrak devrinde 2020 Haziran-Temmuz döneminde doları 6,85 TL’den sabitleme inadı sürerken, faiz indirimleri başlamadan 2021 Eylül başında dolar 8,30 TL’de seyrederken kurun göreceli düşüklüğünü Türkiye pozisyonlarını boşaltmak için ikram kabul ettiler. ABD, Avrupa başta gelmek üzere tüm dünyada faizlerin arttığı bir dönemde “güvenli limanları” tercih ediyorlar, memleketimize dönmeyi de hiç düşünmüyorlar. Öte yandan en son borsadaki portföyleri 14,4 milyar dolara, devlet tahvillerindeki varlıkları 1,3 milyar dolara gerilediği için satışa geçerek dövizi sıçratacak bir güçleri de kalmamış durumda.

2. Hatice Hanım ve Yaşar Bey: Paralarını kur korumalı mevduata (KKM’ye) geçirdiler. Şimdilik kazandıkları getiriden hoşnutlar. Ürkmelerini gerektirecek bir sinyal gelmedikçe burada kalmaya devam edecekler. Zaten dövize yönelmelerinin başlıca nedeni TL mevduat faizlerinin düşüklüğü, bu nedenle satın alma güçlerinin günden güne erimesini önlemekti. En son KKM’ye park edilen para miktarı 1 trilyon lirayı geçmişti. 58 milyar doları bulan bu tasarrufların dövize dönmesi halinde çarşının karışacağı ortada.

3. Dövizden şaşmaz Süleyman Bey: Dövizden şaşmaz Süleyman Bey: Zaten parasının tümü döviz hesaplarında. Şu anda gerçek kişilerin döviz tevdiat hesaplarında (DTH) KKM’nin 2 katı 115,7 milyar dolar bulunuyor. 2021 sonundan bu yana DTH’lerde sadece 13,5 milyar dolarlık bir çözülme görülüyor. Neredeyse kulaklarından fışkıracak kadar dövizi bulunan Süleyman Bey’in istese de artık yeni döviz alacak kaynağı kalmamış durumda.

4. Fabrika işçisi Hüseyin, market kasiyeri Gonca, AVM tezgâhtarı Melek: İki yakalarını bir araya getirme derdindeler. Dövize yatırım yapacak kadar paraları hiç olmadı. Kredi kartlarına takla attırarak günü kurtarmaya çalışıyorlar. Kurye Serkan ise son zamanda büyük kayıplara uğramasına rağmen, topladığı bahşişlerle kripto para yatırımlarından şaşmıyor. Zaten bu emekçilerin alacağı 50 dolar, 40 avro kurları etkilemez.

5. Emekli Tevfik Bey ve Meral Hanım: Doların daha da yükseleceği kanaatindeler. “Kur patlayacak”, “Dövizin 40 TL’ye kadar yolu var” tarzı piyasa yorumcularının videolarını kaçırmıyorlar. Ne var ki, emekli maaşları enflasyon karşısından erimesi nedeniyle, yaşamlarını sürdürmek için içleri parçalanarak ufak ufak döviz satmak zorunda kalıyorlar.

6. Küçük Şirket Sahibi Okan Bey: Döviz alıp dikkati çekmekten, maliye müfettişlerinin hışmına uğramaktan korkuyor. Geçmişte Kredi Garanti Fonu (KGF) kredileri sayesinde, özellikle 2019’da düşük faizle borçlanarak döviz yatırımı yapmış, ciddi karlar yazmıştı. Son dönemlerde ise hammadde alımlarını öne çekerek kur artışlarını fırsata dönüştürmeye yönelmişti. Ancak bugünlerde piyasanın durgunlaşması nedeniyle stok alımlarını da durdurdu, beklemeye geçti.

7. Banka Genel Müdürü Hakan Bey: TCMB yüzde 14’ten fonlama yapmaya devam ettikçe kar yazmayı sürdürüyor. En son ihtiyaç kredisi faizlerini yüzde 36’ya, ticari kredi faizlerini yüzde 31’e çıkararak, “ünlü iktisatçı Necmettin Batırel”i öfkelendirse de, işleri şimdilik yolunda. Yurttaşın döviz mevduatları da, swap kanalıyla TCMB’den TL almasına aracılık ediyor. Tek endişesi sermayesinin döviz cinsinden düşüş göstermesi.

8. Ayşe Hanım, Füsun Hanım, Akşamcı Nuri Bey: Tüketim kalıplarına göre biri eline ufaktan para geçtiğinde 5 litrelik ayçiçek yağı, diğeri zeytinyağı alıyor. Nuri Bey ise 70’lik rakı istifliyor. Misafirlerine 6 ay evvel ucuza kapattığı içkileri ikram ederek hava atıyor. Kişiye göre pirinç, salça, deterjan, tuvalet kâğıdı, bebek bezi stokları da yüz güldürüyor. Sade yurttaş dövize yönelmek yerine enflasyondan böyle korunmaya çalışıyor.

9. Rantiye Akif Bey: Emlak yatırımlarının getirisinden son derece memnun. Banka konut kredisi faizlerinin de, enflasyonun altında olması nedeniyle yatırım amaçlı konut alımından vazgeçmiyor. Konut fiyatları yüzde 127 artarken, konut kredisi faizlerinin yüzde 17,5’te seyretmesi Akif Bey’i doğruluyor. Gelgelelim kiracılarının iflahını kesiyor, dolar-avro cinsi depozito almadan anahtar teslim etmeme alışkanlığını sürdürüyor.

10. Hacı Efendi ve Bozkurt Reis: Döviz artışının Türkiye’nin yükselişini içine sindiremeyen dış güçlerin oyunu olduğuna inanıyorlar. Yerli ve milli hükümete destek amacıyla dövizden uzak duruyorlar. Katılım bankaları hocalarının “KKM” ye olumlu yönde fetva vermesi de yüreklerine su serpti. İstatistikler AKP’nin en çok oy aldığı yerlerin en dövizci iller olduğunu açıkça gösterse de, buralarda dövize itibar edenler yine muhaliflerdir kanaatindeler. Etrafta henüz böyle vatandaşlara rast gelmesem de, “Belki de benim çevrem bozuk” diye düşünerek, Hacı Efendi ve Bozkurt Bey tipolojisini listeye dışında bırakmaya gönlüm el vermedi.

 

Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler