Sosyal Medya

Dr Zeynep Stefan: Programlanabilir Paradan Programlanabilir Sigortacılığa

23 Eylül 2022

Para Politikalarında Yeni Bir Araç

Merkez bankalarının dijital para çalışmaları (Central Bank Digital Currency / CBDC) hızla devam ederken iktisatçılar ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf zaten kırılgan olan dünya ekonomisinin dijital varlıkların yaratacağı farklı risk türleri ve artan kaldıraç etkileriyle daha da kırılgan hale getirilmemesi gerektiğini söylerken, diğer taraf mevcut sıkıntıların özellikle programlanabilir paralarla kolayca aşılabileceğini düşünmekte. Ben bu tür devrimci adımların konjonktürden bağımsız zaman kaybedilmeden atılması taraftarıyım. Dünya ekonomisi hiçbir zaman inovatif bir hareket için yeterince uygun olmayacak ve her dönemde beklenenden fazla risk bizi beklemekte, risk yönetiminin bir nevi Murphy Kanunları. Yani o tabak eninde sonunda kırılır!

Her konuya öncelikle yüksek şüpheyle yaklaşan biri olarak CBDC kavramını 2016 yılında Almanya’dayken ilk duyduğum anda nasıl uygulanabileceğinden önce aslında nasıl reformist sonuçları olabileceğini düşünmüştüm. Özellikle merkez bankalarının piyasaya müdahale etmek zorunda kaldıkları kritik dönemlerde paranın etki hızını inanılmaz arttırabilecek bu oldukça yeni kavram, istenilen etkiyi yaratmamış para politikaları için de önemli bir can simidi olabilecek kadar güçlü bir aktör. Bu makro bakış açımızı mikroya çevirelim; programlanabilir paradan programlanabilir ödemelere, programlanabilir ödemelerden programlanabilir sigorta teminatlarına doğru. Konuyu mutlaka sigortacılığa ve sonunda da finansal kapsayıcılığa getirmeliyim, alametifarikam bu sonuçta.

Programlanabilir Teminatlar

Ödeme hizmetlerinin hızla popülaritesini arttırdığı son dönemde paranın takibindeki etkinlik, piyasadaki izdüşümüyle ödeme işleminin tetiklenmesi, lisans alan çok sayıdaki kuruluş için gerçekten fark yaratılabilecek bir alan. Kurumların bu adıma yönelik inovatif çözümleri onları gerçek anlamda operasyonel karlılığa taşıyacak ve bu kalabalıkta yitip gitmelerini engelleyecektir. Ancak yazması bile zor olan bu faaliyeti yapması da çok zor. Finansal varlıklara, ki bu alanda sadece para değil yatırıma konu edilebilecek her emtia yer alabilecektir, erişim beraberinde finansal yatırım ürünlerine kolay ulaşımı getirecek ve finansal derinleşme ile finansal kapsayıcılığı arttıracaktır. Peki Türkiye’de para politikalarından sorumlu birincil kurum olan Merkez Bankası, CBDC ile sigorta sektörüne katkıda bulunabilir mi? Cevap evet ise nasıl?

Sigorta sektöründe bir türlü arttıramadığımız penetrasyonun öncelikli sebeplerinden biri düşük ve adil dağılmayan kişi başına düşen gelir. Rasyonel davranışlar sergilemediği Nobel İktisat Ödülü ile tescillenen insanoğlu içinse, ne kadar hayati olursa olsun, risklere karşı sağlanacak korumaya ödenecek her kuruş oldukça gereksiz bulunmakta.  Dolayısıyla piyasadaki teminat açığını azaltmak için düzenleyici kurumlar tarafından kişilere sağlanacak her kuruşun amacı dışında kullanılma olasılığı ne yazık ki çok yüksek. Ancak bu teminatlandırma sürecinin Merkez Bankası tarafından programlanan paralar ile yapıldığını ve programlanabilir paranın programlanabilir teminata dönüştüğünü düşünelim. Geleneksel para arzının olduğu bir piyasada merkez bankasının fiziki olarak para basıp, teminat sağlamaları için gerçek kişiler adına sigorta şirketlerine vermesi kulağa absürt bir senaryo olarak gelebilir. Dijital olarak yol haritası belirlenmiş bir dijital paranın Merkez Bankası tarafından oluşturulduktan sonra gerçek kişinin yine Merkez Bankası nezdindeki dijital cüzdanına, gerçek kişinin sigorta şirketindeki dijital cüzdanına aktarılmak üzere yatırıldığını düşünün. Esas görevi sadece fiyat istikrarını sağlamak olan merkez bankasının etkinlik alanının ne kadar genişlediğini görüyoruz. ‘Bunu ister mi?’ başka bir stratejik karar. Geleneksel tarafta merkez bankasının piyasaya müdahalesi olarak değerlendirilebilecek bir durum, paraya fiziksel temasın ortadan kalkmasıyla etkinlik yarışına dönmekte. Peki tek etkisi penetrasyonu arttırmak mı? Yüksek operasyonel maliyetlerinden dolayı geliştirilmeyen birçok yatırım ürünü, ILS’ler (Insurance Linked Securities / Sigorta Temelli Yatırım Ürünü) gibi, programlanabilir para ile ‘daha olası’ hale gelecektir. Bu etkinlik İslami Finans’a dayalı yatırım ürünlerinde de kendini gösterecektir. Bununla birlikte, İslami finansın inovatif yönünü ileride benden daha çok duyacaksınız. Bu dönem Marmara Üniversitesi İslam İktisadı Enstitüsü’nde İngilizce/Tezli Yüksek Lisans Programı’na başlıyorum. Amacım sigortacılığın, finansal kapsayıcılığın, finansal derinleşmenin ve sürdürülebilir finansın büyük potansiyelinin Türkiye’de yeşermesine ufak da olsa bir katkı sağlayabilmek.

 

 

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları