Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Stagflasyon: Perakende devlerinin alarmı hisse senetlerini çökertti!

Avrupa’da otomobil satışları, tedarik zinciri sorunlarının otomobil üretimine zarar vermeye devam etmesiyle art arda onuncu ayda da düşüş kaydetti. Avrupa…

Stagflasyon: Perakende devlerinin alarmı hisse senetlerini çökertti!

Avrupa’da otomobil satışları, tedarik zinciri sorunlarının otomobil üretimine zarar vermeye devam etmesiyle art arda onuncu ayda da düşüş kaydetti. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin (ACEA) verilerine göre yeni otomobil satışları Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre %20,2 düşerek 830,447’ye geriledi. Bu, 2022 yılındaki en büyük düşüş olarak kayda geçti!

Hatırlanacağı üzere, son 2 yıllık zaman diliminde, görülmez düşmanla savaşan dünyada üretimin durması, beraberinde koca koca fabrikaların işlevsiz kalması ile tedarik krize neden oldu. Krizin otomotiv cephesindeki etkisi ise kendisini çip krizi ile gösteriyor. Bloomberg haberine göre, ABD’de devam eden çip krizi, siparişi ile ürünün tedariki arasındaki süreyi 26,2 hafta ile zirveye taşımış. Neredeyse 7 ay!

Pandemi krizin yarattığı tahribatı asgariye indirmek için tek bildikleri reçeteyi devreye sokan önde gelen merkez bankaları, para musluklarını sonuna kadar açarak faizleri hızla sıfırlarken, bunu destekleyen maliye politikalarının uygulanmaya konulmasının bugün yan etkilerini, patlayan talep, yani varlık fiyatlarının artması ile enflasyon olarak ödüyoruz. Elbette, 2022 yılını başında patlak veren savaş ve akabinde dünya pandemiden kurtulma noktasına doğru ilerlerken, bu sefer de Çin’in devreye soktuğu 0 vaka politikası ve izolasyonlar âdeta tuz biber oldu. Bir de gündemimize son günlerde maymun çiçeği virüsü girdi. Onu da sonra konuşmaya başlayacağız!

Otomobil satışlarının da işaret ettiği üzere, Avrupa’dan gelen stagflasyon çığlıklarına, ABD’de perakende şirketlerinin de feryadı eklenince, Çarşamba akşamı, yatırımcıların artan enflasyonun ekonomi ve şirket kazançları üzerindeki etkisinden endişe duymasıyla S&P 500’ün bu yılki en büyük bozgununa uğradı. Son 96 işlem gününde %18,2 düşüş kaydederek 1940 yılından bu yana en kötü sene başlangıcı ile tarihe geçti. Teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq %5 düşerken, güvenli liman alımları ile ABD’nin 10 yıllık tahvil getirisi %2,80’e; Almanya’nın 10 yıllık getirisi ise %1’in altına düştü (risk artınca yatırımcılar riskli varlıklardan çıkarak tahvillere âdeta hücum etti.)

Küresel mali piyasalar esen kısa süreli ılık rüzgârlar ardından yeniden enflasyon ve durgunluk (resesyon) yani stagflasyon korkusu ile ciddi bir türbülans ile karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz. ABD endekslerinde Çarşamba gecesi yaşanan bu yılın en büyük bozgunu, Perşembe gecesine de taşındı. Perakende devi Walmart, Target ve Kohl’un bu hafta açıkladıkları rakamlar analist beklentilerine göre büyük bir farkla hayal kırıklığı yaratırken, tüketicinin cüzdanını yakan enflasyon ve üreticinin tedarik krizi (özellikle de gıda) tarafında ne kadar zorlandığın âdeta ortaya koydu! Yatırımcıların artan enflasyonun ekonomi ve şirket kazançları üzerindeki etkisinden endişe duymasıyla hisse senetleri sert bir şekilde değer kaybederken, güvenli liman olarak ABD Doları yerine bu sefer altının değer kazanmaya başladığını görüyoruz.

Altının ons fiyatı, haftalık kapanışın yapılacağı bugün kritik bir seviye olarak gördüğümüz 1,840 usd/ons seviyesinin hemen kıyısına yükseldi. Altının güvenli liman olduğunu yatırımcılarına gösterebilmesi için, sağda solda kıyamet koparken fiyatının (talebin) artmaya devam etmesi gerekiyor. Açıkcası, son zamanlarda güvenli bir liman olmaktan ziyade, piyasa dinamikleri ile aynı yöne savrulan altının haftayı nasıl tamamlayacağını büyük bir merak içinde takip ediyoruz. Kıymetli metaller cephesinde, göz ucuyla takip ettiğimiz gümüş ise, geçen haftayı 21 dolar seviyesinden tamamlayarak uzunca bir zamandır kritik bir destek görevi üstlenen 22 doların altında kalarak pek de olumlu sinyaller vermemişti. Dün altının hareketlenmesi ile gümüş de yeniden bu sabah 21,80 dolar seviyesine kadar ilerledi. Kabaca 21,80 – 22,00 dolar aralığında bulunan haftalık destek seviyesinin etrafında seyreden gümüşün haftayı nasıl kapatacağını hep birlikte bugün göreceğiz.

İçeride ise, Türk Lirası’nın değer kaybı devam ediyor. Kamunun süregelen desteğine rağmen, USDTRY kuru psikolojik 16 seviyelerine kadar yaklaştı. Enflasyona endeksli tahvil söylentilerinin de gündemi meşgul ettiğini not etmek gerekiyor. Kur Korumalı Mevduat ürününün bir bankacılık ürünü olduğu düşünülürse, enflasyona endeksli tahvilin (tam olarak detayları bilinmese de) sektörünün mevduat tabanı üzerinde tahribat yaratıp kıt kaynaklarının Hazine’ye gitmesine neden olabileceğinden endişe ediyoruz.

Dün Türk mali piyasalarının kapalı konumda olduğu günde, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi, 732 baz puana kadar yükselerek 2008 küresel krizden bu yana, yani son 14 yılın yeni en yüksek seviyesine geldi. CDS risk priminin artması, kur ve devamında Türkiye’nin yurtdışı borçlanma maliyetlerini artırıyor. Dün CDS primi yükselirken, gün boyu 15,97 seviyelerinden sakin bir seyir izleyen USDTRY kuru, ani bir şekilde 15,80 seviyesinin diplerine doğru hızlı bir hareket kaydetse de (!) , bu sabah yeniden 15,95 seviyelerinden günü karşılıyor. Kur cephesinde riski yukarı yönlü görünmeye devam ediyoruz. Teknik mânâda 16,20 – 16,40 bandı eğer görülürse uzun pozisyonlarımızı realize edeceğiz.

Finlandiya ve İsveç, NATO’ya üyelik için resmi başvurularını sundular. NATO’nun genişlemesi, Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerine gösterilecek saygı oranında anlamlıdır diyen Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a cevaben ABD Başkanı Biden “Türkiye’ye gitmeyeceğim ama iyi olacağız” açıklamasından bulundu. Başkan Biden, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma hedeflerine tam destek verirken, kendisi ve Avrupalı liderlerin Türkiye’nin İskandinav ülkelerinin üyeliğine yönelik sürpriz muhalefetine yönelik endişelerini giderilebileceğini söyledi. Bu arada ABD, Ukrayna’ya 40 milyar dolarlık yardım paketini onayladı.

Dünyanın en büyük beşinci ekonomisi, yavaşlayan büyüme ve artan enflasyon kokteyli ile boğuşurken, İngiliz para birimi Sterlin’i satmak yatırımcılar arasında kolay bir bahis olarak ön plana çıkıyor. Çarşamba günkü resmi veriler, enflasyonun Nisan ayında 40 yılın en yüksek seviyesi olan %9’a ulaştığını gösterdi. İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) %2 hedefinin dört katından fazla! İngiltere’nin otuz yıldaki en kötü yaşam maliyeti krizinin bu yılın sonlarına kadar da azalmayacağı görüşü ön plana çıkıyor. GBPUSD paritesinde var olan tüm sorunlara rağmen, acele etmeden, 1,2100 – 1,2490 bandının kademeli alım için mantıklı bir seviye olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Her hafta Perşembe günü ABD’de açıklanan işsizlik maaşı başvuruları, geçen hafta beklenmedik bir şekilde artarak dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Veri, ABD’de potansiyel olarak sıkılaşan finansal koşullar nedeniyle bir miktar soğumanın işareti olarak yorumlandı. ABD borsaları, Çarşamba’dan sarkan olumsuz havanın tepki alımları ile dün gece bir miktar soluklanmayı denese de, bunda pek de başarılı olamayarak geceyi yine düşüşle tamamladı. Bu arada dolar endeksinin de 105 seviyesinden ivme kaybederek 103 seviyesinin kıyısına kadar gerilediğini not edelim.

Haftanın son iş gününde, Asya piyasalarının günü olumlu bir şekilde tamamlamaya çalıştıklarının görüyoruz. Çin, konut sektörünü canlandırmak için yeniden borçlanma oranını düşürmesi (bu yıl ikinci kez) Asya piyasalarına adeta doping olmuş. Öte yandan, Japonya’da Nisan ayında çekirdek tüketici enflasyonu yedi yıl içinde ilk kez merkez bankası hedefi olan %2’yi (talep kaynaklı değil, artan ithalat maliyetleri nedeniyle) aştı. Gösterge endeks Tokyo borsası ve Şangay borsası %1 yukarıda işlem görürken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de %1’e varan oranda artışlar görüyoruz.

Bir dipnot ile bültenimizi tamamlayalım. Yatırım bankası Goldman Sachs 2. çeyrekte koronavirüsün neden olduğu ekonomik tahribatın bir sonucu olarak Çin’in 2022 büyüme tahminini %4,5’ten %4’e düşürdü. Analistler, Çin ekonomisinin hedeflerinin üzerine çıkmasından ziyade altında kalmasının daha olası olduğunu ifade etti. Ülke genelinde işsizlik %5,8’den Nisan ayında %6,1’e yükselmiş, böylece %6,2 seviyesine yükseldiği Şubat 2020’den bu yana en yüksek seviyeye tırmanmıştı.

Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de tüketici güven endeksi ve merkezi yönetim borç stoku; dışarıda ise İngiltere perakende satışlar verisi takip edilebilir.

 

 

 

iktisatbank.com

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler