Sosyal Medya

Ekonomi

Prof. Esfender Korkmaz: “Dış borçlarda iflas riski”

Birleşmiş Milletler  Kalkınma Programı (UNDP), gelişmekte olan 72 ülkenin, dış borç ödeme riski altında olduğunu açıkladı...

Prof. Esfender Korkmaz: “Dış borçlarda iflas riski”

Birleşmiş Milletler  Kalkınma Programı (UNDP), gelişmekte olan 72 ülkenin, dış borç ödeme riski altında olduğunu açıkladı. Bu ülkeler içinde, Venezuela ve Arjantin zaten temerrüde düştüler. UNDP sıralamasında temerrüt riski yüksek olan ülkeler var. Türkiye yüksek spekülatif ekonomiye sahip ülkeler içinde yer alıyor.

Bugünkü koşullarda Türkiye’nin dış borçlarında temerrüt riski yüksektir. Bugünkü siyasi, sosyal ve ekonomik şartlar devam ederse, temerrüde düşmesi seçim sonuna ertelenebilir. Seçim sonrası gelecek iktidar hiçbir şey yapmasa dahi, Türkiye için dünyada güven tazelemesi oluşacak, yabancı yatırım sermayesi gelecek ve daha uygun şartlarda dış borç bulabileceğiz.

Ama siyasi iktidarın ne yapacağı belli olmaz. Çünkü bugüne kadar yaşadıklarımızdan çıkan tek sonuç var: Türkiye’de iktisat politikaları, rasyonel ve etkin bir politikalar olarak değil, belli kişi ve kişilere ve belli gruplara gelir sağlamak ve kaynak aktarmak üstüne kuruludur.

Söz gelimi, kamu-özel işbirliği sözleşmeleri açık olarak, oligark yaratma üstüne planlıdır. Çin’e karşı 2021 yılında 28 milyar dolar dış açık Türkiye için risktir ve fakat siyasi iktidar için bu önemli değildir; zira görünen odur ki önemli olan Türkiye’nin açık vermiş olması değil, bir ithalatçı grubunun spekülatif kazanç sağlamasıdır. Aksi halde yatırım malı ve teknoloji ithal ettiğimiz Çin’e neden yılda 28 milyar dolar açık verelim?

Yine faiz bahanesi ile doların 18 liraya çıkmasından bir grup spekülatif, büyük kârlar sağlamıştır. Kamu imkânlarından AKP vakıfları ve İslami vakıf ve tarikatlar yararlanıyor. Siyasi iktidar kamu imkânlarını ve kaynaklarını onlardan kesip, daha verimli ve etkin alanlarda kullanabilir mi?

Dahası seçim yakın diye siyasi iktidar popülizmi tırmandırıp, yeni bir kur şoku veya yeni bir 128 milyar dolar olayı yaratırsa, dış borçlarda temerrüt riski artar.

Türkiye’de dış borçlarda temerrüt riskini artıran sorunlar vardır.

1- Döviz ihtiyacı yüksektir.

Üretimde kullanılan ithal girdi oranı yüksektir. Girdi ithal edemezsek üretim düşer. İthalat için önce finansman gerekiyor. Yani dövize ihtiyaç var.

2022 yılında, cari açık 48-50 milyar dolar, dış ticaret açığı 55-60 milyar dolar olacak. Cari açığın bir kısmını dış borç faizi için veriyoruz. Türkiye dünyada dış borçlanmada en yüksek faizi ödüyor. Söz gelimi Hazine ve Maliye Bakanlığı 5 yıl vadeli ve 2 milyar dolarlık tahvili yüzde 8,625 faizle ihraç etti.

2- Yabancı sermaye gelmiyor.

Gayrimenkul alımı dışında, doğrudan yabancı yatırım sermayesi gelmiyor. Tersine yerli sermaye de dışarıya yatırım için çıkıyor. Borsada yabancı payı yüzde 65’ten yüzde 35’e geriledi.

Bundan sonra da yabancı yatırım sermayesi gelmez… Hem Hükümete güven yok, hem de kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdiği not da ”yatırım yapılamaz spekülatif” seviyesindedir.

3- Yüksek maliyeti nedeni ile dış borçları çevirmekte zorlanıyoruz.

Türkiye’nin dış borç stoku 455 milyar dolardır. Millî gelire oranı yüzde 60 dolayındadır. Bu oran yüksek değil ve fakat dış borçları çevirmekte zorlanıyoruz. Zira Türkiye riskli ülke olarak görülüyor.

Sovereing, uluslararası piyasalarda işlem gören tahvillerin her gün CDS oranlarını yayınlıyor. Bu tabloda Türkiye’nin yurt dışı tahvillerinde iflas risk primini gösteren CDS oranı 592 baz puandır. Diğer ülkelere göre açık ara yüksektir. Bizden sonra ikinci sırada Brezilya geliyor. Brezilya’nın CDS oranı 217 baz puandır.

Türkiye, faiz artı 5,9 puan sigorta risk primi vermek zorundadır. Yani dünyanın en yüksek faizini biz ödüyoruz. Dış borçları çevirmekte zorlanıyoruz.

4- MB döviz rezervleri eksidedir.

128 milyar dolar macerasından sonra, MB döviz rezervleri eksiye geçti. Halen eksi 45- 50 milyar dolar kadardır. Eksi rezerv hem güven kaybına neden olur hem de dış borç riskini artırır.

Bir arkadaşım bana; ‘beş yıl önce kriz gelecek dedin, geldi.’ dedi. Ama ben eğer önlem alınmazsa kriz olur dedim. Önlemleri de yazdım. Şimdi eğer önlem alınmazsa veya iktidar popülizm amaçlı yeni bir yanlış yaparsa dış borçlarda temerrüde düşeriz.

 

Yazının Kaynağına Buradan Ulaşabilirsiniz

BAKMADAN GEÇME

  • İnşaat Üretimi Ekim Ayında Yıllık Yüzde 28 Arttı

    Türkiye’de inşaat üretimi ekim ayında yıllık bazda yüzde 28,0 artış gösterdi. Bir önceki aya ait veri ise yüzde 29,9’dan yüzde 29,8’e revize edildi. İnşaat üretim endeksi, aylık bazda ise yüzde 0,1 oranında geriledi.

  • Hizmet Üretim Endeksi Açıklandı

    Hizmet üretim endeksi, 2025 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 3,4 oranında artış gösterdi. Bu dönemde ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 0,1’lik düşüş yaşanırken, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,4 oranında yükseldi. Bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 13,4, gayrimenkul hizmetleri yüzde 14,5 artış kaydetti. Buna karşılık mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 0,5 azalırken, idari ve destek hizmetleri yüzde 2,6 oranında artış gösterdi.

  • TÜİK: Ücretli Çalışan Sayısı Yıllık Yüzde 1 Arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Ekim ayına ilişkin ücretli çalışan istatistiklerini yayımladı. Buna göre, sanayi, inşaat ile ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1 artarak 16 milyon 20 bin 394 kişiye ulaştı. Geçen yılın Ekim ayında bu sayı 15 milyon 860 bin 31 olarak kaydedilmişti.

  • Japon Şirketlerinden Güçlü Sinyal: Güven Endeksi 4 Yılın En Yükseğinde

    Japonya’da büyük imalat şirketlerinin iş dünyasına olan güveni, Aralık ayına kadar olan üç aylık dönemde son dört yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yakından takip edilen Tankan anketi, bankanın bu hafta faiz artırabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi.

  • ANALİZ | Borsada zirve testi: Gözler 11.605 seviyesinde

    Piyasalar, TCMB’nin beklentilere paralel 150 baz puanlık faiz indirimi sonrasında yeni bir denge arayışına girdi. Faiz kararının Borsa İstanbul üzerindeki etkisi sınırlı kalırken, bankacılık hisselerindeki satışlar dikkat çekti. BIST 100 Endeksi için kritik eşik olarak öne çıkan 11.605 seviyesi, önümüzdeki günlerde yön tayini açısından belirleyici olacak.

  • SABAH Yorumu: 📉 Küresel Piyasa İştahı Azalıyor

    ABD borsalarındaki düşüş ve AI hisselerindeki sorgulamaların etkisiyle Asya piyasaları haftaya satıcılı başladı. Çin'deki zayıf ekonomik görünüm, merkez bankaları kararları ve kritik ABD verileri öncesinde risk iştahı düşerken, altın/gümüş güvenli liman talebiyle öne çıkıyor.

  • Bu hafta piyasaları neler bekliyor? Faiz indirimi sonrası iç gündem, küreselde yoğun veri trafiği

    TCMB’nin beklentilere paralel 150 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte iç piyasalarda dengeli bir görünüm korunurken, küresel tarafta FED’in genişleyici adımları ve Japonya Merkez Bankası’nın olası faiz artışı öne çıkıyor. Yeni haftada bütçe gündemi, PPK tutanakları ve yoğun küresel veri akışı piyasaların ana yön belirleyicisi olacak.

  • CHP’de ‘Gölge Bakanlar’ kadrosu açıklandı

    CHP, 39. Olağan Kurultay’da tüzüğe eklenen Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi (CAO) kapsamında yeni bir icracı yapılanmaya geçti. “Gölge Kabine” modeli, aktif politika üretmeyi hedefleyen CAO Yürütme Kurulu’na dönüştürülürken, Kerim Rota “gölge Hazine ve Maliye Bakanı” olarak atandı. Yeni yapı, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında çalışacak.

  • Bakırda “stratosferik” zirveler kapıda: ABD’de stoklar fiyatları uçuruyor

    Bakırda “stratosferik” zirveler kapıda: ABD’de stoklar fiyatları uçuruyor

  • Çin verileri kötü, Asya’da sert satışlar

    Çin ekonomisindeki yavaşlama kasım ayında daha da belirginleşti. Perakende satışlar, sanayi üretimi ve sabit sermaye yatırımları beklentilerin altında kalırken, özellikle tüketimdeki zayıflık ve emlak sektöründeki süregelen kriz alarm zillerini çaldı. Ekonomistler, istihdam ve gelir görünümü iyileşmeden talepte kalıcı toparlanmanın zor olduğunu vurguluyor. Asya borsaları karalar bağladı..

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yerli malı stratejik başlık…’

    Her yıl 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan, eskiden Yerli Malı olarak bildiğimiz, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ndayız…

  • PLASFED YKB Ömer Karadeniz  “Zor bir yılı geride bırakıyoruz 2026 stratejik dönüşüm yılı olacak”

    PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, yüksek faizler, daralan talep ve küresel belirsizliklerle geçen 2025’e rağmen Türk sanayisinde çarkların durmadığını söyledi...

  • Arda Tunca Yazdı…’Piyasaların İnandığı Senaryo Dağılıyor mu?’

    Piyasalar bir süredir aynı senaryoya inanıyor: Enflasyon düşüyor, büyüme yavaşlayacak ve merkez bankaları da kaçınılmaz olarak faiz indirimlerine devam edecek. Ancak, bu senaryo, kafa karıştırıcı piyasa gerçekleriyle giderek daha az örtüşüyor.

Benzer Haberler