Sosyal Medya

Döviz

Güldem Atabay: Ocak dış ticaret verileri – Enflasyonu salınca “rekabetçi” kurla ihracat patlamıyor

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ilk verilere göre ocak ayında dış ticaret açığı 10,4 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırdı. Bakan Muş…

Güldem Atabay: Ocak dış ticaret verileri – Enflasyonu salınca “rekabetçi” kurla ihracat patlamıyor

Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ilk verilere göre ocak ayında dış ticaret açığı 10,4 milyar dolarla tüm zamanların rekorunu kırdı.

Bakan Muş %17 artan ihracatın 17,6 milyar dolarla rekor kırdığını öne çıkarırken, ithalatın 28,0 milyar dolara çıkarak %55 ile yıllık şok artışı konuşmasında konu etmiyor.

Fakat ocak dış ticaret rakamlarında asıl vurgulanması gereken tam da bu durum.

İhracat artışı ivme kaybederken, ithalat artış hızının sürdürülemez ölçekte artması. Sürdürülemezliğin tanımını burada TL üzerinde yaratacağı baskı olarak okumak gerek.

Verinin detaylarına bakalım: Ocak 2022’de ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılki %83 seviyesinden %62,8 gibi büyük bir düşüş göstermekte.  Bakanlık verisine göreyse enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı 88%.

AKP hükûmetinin kendi icadı “Yeni Ekonomi Modeli” kapsamında eylülden bu yana devreye sokulan faiz indirimleriyle TL’de bilerek yaratılan değer kaybının artacak rekabet gücü ile Türkiye ekonomisinde ihracat patlaması yaratacağı anlatılmakta bize.  Hatta öyle ki cari fazla hedeflenerek enflasyon sorununun bile aşılacağı iddiası mevcut.

Ocak ile başlayan dış ticaret verilerini detaylı incelemek bu nedenle çok önemli.

Önümüzdeki aylarda ne olacak?

Enerji fiyatları krizi olmasaydı “rekabetçi kur” hikayesinin işe yarayacağını söylemek enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı olan %88’e bakarak dahi kolay değil. Keza enerji krizi ve dünyada yükselen enflasyon 2021 ilk çeyrek sonundan bu yana elde veri.  Göstere göstere gelen bu dalgaya rağmen YEM adı altında TL’de değer kaybını körüklemek enflasyonu patlatmasının ötesinde dış ticaret dinamikleri açısından da olumlu bir sonuç yaratmamış durumda.

İhracat artış hızının yavaşlaması ise zaten kaçınılmaz bir durum.  Baz etkisi bir yana ihracatta geçen yılın önemli kısmında %30 civarında aylık büyüme yakalayabilmenin arkasındaki neden pandemide ertelenen talebin özellikle Avrupa ekonomilerinde geri dönmesi ve Çin kaynaklı tedarik zinciri sorunlarından coğrafi nedenlerle Türkiye’de ihracatçının kazançlı çıkmasıydı.  TL’nin aşırı değer kaybının yaşandığı 2021 son çeyrekte ise ihracat artışı çoktan %20 civarına yavaşlamıştı.

2022 boyunca ihracat elbette pozitif büyüme sergilerken artış hızında yavaşlama- normalleşme- kaçınılmaz. %10-15 arasına çekilmesi beklenmeli.

İthalat tarafı ise daha belirsiz.  Enerji fiyatlarında yükselişin normalleşmesi için yılın büyük bir kısmında neden yok.  Varil başına 100 doların üzerine gitmesi beklenen Brent petrol fiyatının ancak sene sonuna doğru 80-85 dolar civarına dönmesi bekleniyor ki, Ukrayna krizi patlamaz ise.

Diğer yandan dün açıklanan ocak PMI verisi analizinde vurguladığımız gibi, yüksek enflasyon ihracat performansını kötü etkiliyor.

Kısaca, Türkiye’de “cari denge hedeflemesi, rekabetçi kur” bacaklarına dayalı YEM çalışmıyor, çalışması ithalat yapısı nedeniyle mümkün değil.

Cari fazla sert yavaşlayan ekonomi ve turizm tam olarak bu sene normalleşmesi kaynaklı ancak dönemsel karakterde olabilir. Sürdürülebilir nitelik kazanması için AKP vizyonundan öteye verimlilik artışına ve inovasyona dayalı üretime geçiş kurgulayan gerçek bir ekonomi modeline ihtiyaç bulunuyor.  Bunun için de seçim sonrası için umut etmekten başka çare yok. Mevcut YEM döngüsünde yüksek enflasyon ve yavaşlayan büyümeden öteye ufukta bir resim görünmüyor.

Açıklanacak dış ticaret verilerini değerlendirmeye devam edeceğiz.

Ocak ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Almanya %11,4 artışla 1,6 milyar dolar, ABD %32,6 artışla 1,2 milyar dolar ve İtalya %18,8 artışla 1,0 milyar dolar.  Kısaca Türkiye’nin ana ihracat pazarında değişen bir durum yok, ağırlıkla Batılı ülkeler.
Ocak ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler ise sırasıyla; Rusya %149,8 artışla 4,6 milyar dolar, ABD %328,6 artışla 3,1 milyar dolar ve
Çin %40,8 artışla 3,0 milyar dolar.  Enerji ithalatı burada önemli büyük kalem ve fiyat artışları olumsuz şekilde dış ticaret açığını büyütüyor.  Fakat üretim yapısına bağlı olarak ithal mal talebinin büyüklüğü de Çin’in toplam ithalatımızdaki payından anlaşılabilir nitelikte.

Ocak ayında Geniş Ekonomik Grupların (BEC) sınıflamasına göre, en çok ihracat “Hammadde (Ara malları)” %22,3 artışla 9,2 milyar dolar
grubunda yapılırken, bu grubu sırasıyla “Tüketim Malları” %9,2 artışla 6,4 milyar dolar ve “Yatırım (Sermaye) Malları” %18,9 artışla 1,9 milyar dolar grupları takip etti.

Ocak ayında aynı gruplamaya göre, en çok ithalat “Hammadde (Ara malları)” %70,7 artışla 23,5 milyar dolar grubunda yapılırken, bu grubu sırasıyla “Yatırım (Sermaye) Malları” %10,2 artışla 2,8 milyar dolar ve “Tüketim Malları” %1,7 azalışla 1,7 milyar dolar grupları takip etti.

GA.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler