Sosyal Medya

Ekonomi

Doç.Dr.Evren Bolgün | Hukukun Üstünsüzlüğü Döneminde Ekonomik Görünüm

2009 yılında İstanbul Barosunun “Uluslararası Finans ve Dış Ticaret Hukuku” başlıklı panelinde o tarihlerde Amerika Birleşik Devletinde yaşanmakta olan 2009…

Doç.Dr.Evren Bolgün | Hukukun Üstünsüzlüğü Döneminde Ekonomik Görünüm

2009 yılında İstanbul Barosunun “Uluslararası Finans ve Dış Ticaret Hukuku” başlıklı panelinde o tarihlerde Amerika Birleşik Devletinde yaşanmakta olan 2009 Küresel Kredi krizinin nedenleri ve olası sonuçlarından kısaca bahsetmiştim. Malum o yıllarda Amerika’da kusursuz fırtına şeklinde esen finansal kriz, sonraki yıllarda Avrupa’ya sirayet ederek yıllarca Dünya’yı ve özellikle Avrupa Kıtasındaki ekonomik büyümeyi önemli ölçüde sınırlandırmıştı. Bu haftaki yazıma İstanbul Barosu resmi üzerinden hatırladığım bir anı ile giriş yapmamın gerekçesi ise, Dünya Adalet Projesi (World Justice Project) kapsamında 2009 yılından bugüne kadar her yıl hazırlanmakta olan “Hukukun Üstünlüğü Endeksinde” Türkiye’nin 2021 yılında incelemeye alınan 139 ülke arasında 117.liğe gerilemiş olması üzerinden bir ekonomi-hukuk ilişkisi kurmaya çalışmam olacaktır.

Dünya Adalet Projesi® (WJP), Dünya genelinde hukukun üstünlüğünü geliştirmek için bilgi üreten, farkındalık yaratan ve evrensel hukuk normalarını teşvik eden bağımsız, çok disiplinli bir organizasyondur.  Bilindiği üzere herkese eşit bir şekilde işleyen hukuk devleti ülkelerde yolsuzluğu azaltır, yoksulluk ve rüşvetle mücadele eder ve insanları büyük ve küçük tüm olası adaletsizliklerden korumaktadır. Bir yandan ekonomik kalkınmayı desteklerken diğer yandan da hesap verebilir bir yönetim anlayışı çerçevesinde temel haklara saygıyı destekleyen adalet, fırsat ve barış topluluklarının temelini oluşturmayı amaçlamaktadır.

Geleneksel olarak, hukukun üstünlüğü avukatların, savcıların ve hakimlerin alanı olarak görülmüştür. Ancak günlük hayatımızda ekonomi, güvenlik, haklar, adalet ve yönetişim sorunları hepimizi derinden etkilemekte, herkes esasında hukukun üstünlüğünün bir parçası olarak yaşamaktadır. Bu felsefeye dayanarak, WJP hukukun üstünlüğünü geliştirmek için çok disiplinli bir yaklaşım izlemektedir.

2006 yılında William H.Neukom tarafından Amerikan Barolar Birliği’nin (ABA) bir başkanlık girişimi olarak ve diğer 21 stratejik ortağın ilk desteğiyle kurulan Dünya Adalet Projesi, bağımsız bir şekilde kar amacı gütmeyen kuruluşa dönüşmüştür. 2009 yılında kurulan bu organizasyonun halihazırda ofisleri Washington DC, Seattle, Singapur ve Mexico City’de bulunmaktadır.

Hukukun üstünlüğü endeksinin oluşturulmasında izlenmekte olan temel yaklaşımı şu şekilde ifade etmek mümkündür;

Dünya Adalet Projesi (WJP) kapsamında her yıl hazırlanan “Hukukun Üstünlüğü Endeksi” 139 ülkenin ulusal anketlerine dayalı olarak hazırlanan, 138.000’den fazla hanehalkı ile 4.200 hukuk uzmanı tarafından ölçülen ve dünya ölçeğinde genel kabul gören bağımsız bir çalışma niteliği taşımaktadır. Hukukun üstünlüğü kavramının genel kabul görmüş 4 evrensel prensibi bulunmaktadır.

Hesap Verebilirlik: Devlet Yetkilileri veya Özel Sektör Temsilcileri mevcut yasalara göre sorumlu tutulmalıdır.

Adil Hukuk: Kanunlar açık bir şekilde, herkese istikrarlı ve eşit olarak uygulanır. İnsan haklarının yanı sıra mülkiyet, sözleşme ve usule ilişkin hakları da sağlamalıdır.

Şeffaf Devlet: Devletin uhdesinde gerçekleşen tüm eylemler, yasaların kabul edildiği, uygulandığı, hüküm verildiği ve uygulandığı tüm süreçler erişilebilir, adil ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Erişilebilir ve Tarafsız Adalet: Adalet, erişilebilir, yeterli kaynaklara sahip ve hizmet ettikleri toplulukların yapısını yansıtan yetkin, etik ve bağımsız temsilciler ve tarafsız hukuk temsilcileri tarafından zamanında sağlanmalıdır.

İşte kısaca yukarıda özetlemeye çalıştığım bu dört evrensel ilke, hukukun üstünlüğünün işleyen içeriğini oluşturmaktadır. Bu temel kurallar uluslararası kabul görmüş genel standartlara ve normlara uygun olarak geliştirilmiştir.

Şimdi isterseniz hukukun üstünlüğü endeksinin içeriğini oluşturan temel faktörlerden detaylıca bahsetmek isterim;

Hukukun Üstünlüğü Faktörleri:

WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin puanları ve sıralamaları sekiz ana faktör etrafında düzenlenmiştir:

  1. Devlet Yetkilerine İlişkin Kısıtlamalar,
  2. Yolsuzluğun Olmaması,
  3. Şeffaf Hükümet,
  4. Temel Haklar,
  5. Düzen ve Güvenlik
  6. Yasal Uygulamalar,
  7. Kamu Hukuku
  8. Ceza Hukuku

Burada devlet yetkileri üzerindeki kısıtlamalar bölümü WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 1.faktörü olarak yer almaktadır ve yönetenlerin yasalara ne ölçüde bağlı olduğunu ölçmektedir. Hükümetin, görevlilerinin ve temsilcilerinin yetkilerinin sınırlandırıldığı ve yasaya göre sorumlu tutulduğu hem anayasal hem de kurumsal araçları içermektedir. Aynı zamanda, özgür ve bağımsız bir basın gibi hükümetin gücü üzerindeki hükümet dışı kontrolleri de içerir.

1.1. Devletin Gücü Yasama Tarafından Etkin Olarak Sınırlandırılmıştır.

Bu faktör yasama organlarının uygulamada hükümet üzerinde etkili kontroller ve gözetim yapma becerisine sahip olup olmadığını ölçer.

1.2. Devletin Gücü Yargı Tarafından Etkili Olarak Sınırlandırılmıştır.

Bu faktör yargının, hükümet üzerinde etkili kontroller yapma konusunda uygulamada bağımsızlığa ve yeteneğe sahip olup olmadığını ölçmektedir.

1.3. Devletin Gücü Bağımsız Denetim ve İnceleme ile Etkin Olarak Sınırlandırılmıştır.

Ulusal insan hakları kurumlarının yanı sıra denetçiler hükümet üzerinde etkili kontroller ve gözetim yapma konusunda yeterli bağımsızlığa ve yeteneğe sahip olup olmadığına dair bulgular incelenmektedir.

1.4. Devlet Yetkilileri Suistimaller Karşısında Yaptırımlar Alabilmektedir.

Yürütme, yasama, yargı ve polisteki hükümet yetkililerinin resmi görevini kötüye kullanma ve diğer ihlaller nedeniyle soruşturulup soruşturulmadığı, kovuşturulup cezalandırılmadığı ve cezalandırılıp cezalandırılmadığı ölçülmektedir.

1.5. Devletin Gücü Devlet Dışı Kontrollere de Tabidir.

Bağımsız bir medyanın, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve bireylerin, herhangi bir yaptırım korkusu olmadan hükümet politikaları hakkında haber yapmak ve yorum yapmakta özgür olup olmadığını ölçmektedir.

1.6. Yetki Devri Kanuna Tabi Olmalıdır.

Devlet görevlilerinin Anayasa’da belirtilen usul ve esaslara göre seçilip seçilmediğini veya atandığını ölçmektedir. Seçimlerin yapıldığı yerlerde, oy pusulasına erişim, gözdağı vermeme ve seçim sonuçlarının kamuoyu tarafından denetlenmesi dahil olmak üzere seçim sürecinin bütünlüğünü de ölçmektedir.

  1. Yolsuzluğun Olmaması

WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 2.faktörü, devlette yolsuzluğun olup olmadığını ölçmektedir. İlgili faktör, yolsuzluğun üç şeklini dikkate alır: rüşvet, kamu veya özel çıkarların uygunsuz şekilde etkilenmesi ve kamu fonlarının veya diğer kaynakların kötüye kullanılması. Yolsuzluğun bu üç biçimi, yürütme, yargı, ordu, polis ve yasama organındaki devlet görevlileri açısından incelenmektedir.

2.1. Devlet Yönetiminde Görevli Devlet Memurları Kamu Yetkilerini Özel Menfaatleri İçin Kullanmazlar.

Kamu hizmetlerinin sunumunda ve düzenlemelerin uygulanmasında rüşvet, gayri resmi ödemeler ve diğer teşviklerin yaygınlığını ölçer. Ayrıca, devlet ihaleleri ve imar işlerine ait sözleşmelerin açık ve rekabetçi bir ihale süreciyle verilip verilmediğini ve yürütme organının çeşitli düzeylerindeki devlet görevlilerinin kamu fonlarını zimmetine geçirmekten kaçınıp kaçınmadığını ölçmektedir.

2.2. Yargı Mensupları Devlet Yetkilerini Özel Menfaatleri İçin Kullanmazlar.
Hâkimlerin ve yargı görevlilerinin görevlerini yerine getirmek veya süreçleri hızlandırmak için rüşvet istemekten ve almaktan kaçınıp kaçınmadıklarını ve yargı ve yargı kararlarının hükümet, özel çıkarları ve suç örgütleri tarafından uygunsuz bir şekilde etkilenip etkilenmediğini ölçmektedir.

2.3. Polis ve Askeri Devlet Personeli Yetkilerini Özel Menfaatleri İçin Kullanmazlar.

Polis memurlarının ve ceza müfettişlerinin temel polis hizmetlerini yerine getirmek veya suçları araştırmak için rüşvet istemekten ve kabul etmekten kaçınıp çekinmediklerini ve polis ve ordudaki devlet görevlilerinin özel çıkarlar veya suç örgütleri tarafından uygunsuz bir şekilde etkilenip etkilenmediğini ölçmektedir.

2.4. Yasama Organlarında Görev Alan Devlet Memurları Yetkilerini Özel Menfaatleri İçin Kullanmazlar.

Yasama organı üyelerinin, siyasi iltimas veya mevzuatta lehte oylar vermek karşılığında rüşvet veya diğer teşvikleri istemekten veya kabul etmekten imtina edip etmediklerini ölçmektedir.

  1. Şeffaf Devlet

Şeffaf Devlet, şeklinde ifade edilen WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 3.faktörü, bir hükümetin bilgiyi ne ölçüde paylaştığı, vatandaşlarını hükümeti sorumlu tutmak için gerekli araçlarla yetkilendirdiğini ve kamu politikası müzakerelerine vatandaş katılımını teşvik ettiği ölçüde tanımlanan hükümetin açıklığını ölçmektedir. Bu faktör, temel yasaların ve yasal haklara ilişkin bilgilerin kamuya açıklanıp yayınlanmadığını ölçer ve hükümet tarafından yayınlanan bilgilerin kalitesini değerlendirir.

3.1. Yayınlanan Kanunlar ve Devlet Verileri

Temel yasaların ve yasal haklara ilişkin bilgilerin kamuya açık olup olmadığını, sade bir dilde sunulup sunulmadığını ve tüm dillerde erişilebilir kılınıp kılınmadığını ölçer. Ayrıca, hükümet tarafından basılı veya çevrimiçi olarak yayınlanan bilgilerin kalitesini ve erişilebilirliğini ve idari düzenlemelerin, mevzuat taslaklarının ve yüksek mahkeme kararlarının zamanında kamuoyuna açıklanıp açıklanmadığını ölçmektedir.

3.2. Bilgi Alma Hakkı

Bir devlet kurumu tarafından tutulan bilgi taleplerinin karşılanıp karşılanmadığı, bu taleplerin makul bir süre içinde karşılanıp karşılanmadığı, verilen bilgilerin yerinde ve eksiksiz olup olmadığı ve bilgi taleplerinin makul bir maliyetle ve herhangi bir ücret ödemeden rüşvet ile karşılanıp karşılanmadığı ölçülmektedir. Ayrıca kişilerin bilgi edinme haklarının farkında olup olmadıklarını ve ilgili kayıtların talep üzerine kamuya açık olup olmadığını ölçer.

3.3. Sivil Katılım

Düşünce ve ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ve hükümete dilekçe verme hakkının korunması da dahil olmak üzere sivil katılım mekanizmalarının etkinliğini ölçer. Ayrıca, insanların endişelerini çeşitli devlet görevlilerine dile getirip getiremeyeceklerini ve hükümet yetkililerinin toplumu etkileyen kararlar hakkında yeterli bilgi ve bildirimde bulunup bulunmadığını ölçer.

3.4. Şikayet Mekanizmaları

İnsanların kamu hizmetlerinin sağlanması veya devlet memurlarının yasal görevlerini yerine getirirken performansları hakkında hükümete belirli şikayetlerde bulunup bulunamayacaklarını ve hükümet yetkililerinin bu tür şikayetlere nasıl yanıt verdiğini ölçer.

  1. Temel Haklar

Temel haklar, WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 4.faktörü olarak uluslararası hukuk kapsamında oluşturulan temel insan haklarına saygı göstermeyen bir pozitif hukuk sisteminin en iyi ihtimalle “hukuk kuralı” olduğunu ve bir hukuk devleti sistemi olarak adlandırılmayı hak etmediğini kabul eder. İnsan haklarını ele alan başka birçok endeks olduğundan ve endeksin tüm haklara uyumu değerlendirmesi imkansız olacağından, bu faktör Birleşmiş Milletler Evrensel Bildirgesi altında sağlam bir şekilde oluşturulmuş nispeten mütevazı bir haklar menüsüne odaklanmaktadır. Bu konu “İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü” kaygılarıyla yakından ilişkilidir.

4.1. Eşit Muamele ve Ayrımcılık Yapılmaması

Bireylerin, kamu hizmetleri, istihdam, mahkeme işlemleri ve adalet sistemi ile ilgili olarak sosyo-ekonomik statü, cinsiyet, etnik köken, din, ulusal köken, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa maruz kalıp kalmadığını ölçer.

4.2. Kişinin Yaşam Hakkı ve Güvenliği Etkin Bir Şekilde Garanti Altındadır.

Polisin tutuklama ve sorgulama sırasında şüphelilere fiziksel zarar verip vermediğini ve siyasi muhaliflerin veya medya mensuplarının makul olmayan aramalara, gözaltılarına, tutuklamalara, hapsedilmelere, tehditlere, kötü muameleye veya şiddete maruz kalıp kalmadığını ölçer.

4.3. Hukuki İşlem ve Şüpheli Hakları

Şüphelilerinin masumiyet karinesi ve keyfi tutuklama ve makul olmayan tutuklu yargılama özgürlüğü dahil olmak üzere temel haklarına saygı gösterilip gösterilmediğine ilişkin önlemleri içermektedir. Ayrıca, süphelilerin kendilerine karşı kullanılan kanıtlara erişip erişemeyeceklerini ve bunlara itiraz edip edemediklerini, kötü muameleye maruz kalıp kalmadıklarını ve kendilerine yeterli hukuki yardım sağlanıp sağlanmadığını da ölçer. Ayrıca, bir suçtan mahkûm edildikten sonra mahpusların temel haklarına saygı gösterilip gösterilmediğini ölçer.

4.4. Fikir ve İfade Hürriyeti Etkin Biçimde Garanti Altındadır.

Bağımsız ve özgür bir medyanın, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve bireylerin, yaptırım korkusu olmadan hükümet politikaları hakkında haber yapmak ve yorum yapmakta özgür olup olmadığını ölçer.

4.5. Din ve İnanç Hürriyeti Etkin Bir Şekilde Garanti Altındadır.

Dini azınlıkların mensuplarının özgürce ve alenen ibadetlerini gerçekleştirerek, dini vecibelerini yerine getirip getiremediklerini ve dini inançlara uymayanların dini kanunlara tabi olmaktan korunup korunmadığını ölçer.

4.6. Gizli Müdahaleye Karşılık Gizlilik ve Özgürlük Etkin Bir Şekilde Garanti Altındadır.

Polisin veya diğer devlet görevlilerinin izinsiz fiziksel aramalar yapıp yapmadığını veya adli izin olmaksızın özel kişilerin elektronik iletişimlerini engellediğini ölçer.

4.7. Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü Hakkı Etkin Olarak Garanti Altındadır.

İnsanların herhangi bir yaptırım korkusu olmadan gösteri ve toplantılarına özgürce katılıp katılamayacağını, siyasi örgütlere katılıp katılamayacağını, barışçıl halk gösterileri düzenleyip imzalayamayacağını ve hükümet politikalarına ve eylemlerine karşı görüşlerini ifade edip edemediğini ölçer.

4.8. Temel Çalışma Hakkı Etkin Bir Şekilde Garanti Altındadır.

Sendikal hak ve özgürlükler ile toplu sözleşme hakları, istihdama ilişkin herhangi bir ayrımcılığın olmaması ve zorla çalıştırma ve çocuk işçi çalıştırmama dahil olmak üzere temel işçi haklarının etkin bir şekilde uygulanmasını ölçer.

  1. Düzen ve Güvenlik

Düzen ve Güvenlik, WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 5.faktörü olarak, bir toplumun kişilerin ve mülklerin güvenliğini ne kadar iyi sağladığını ölçer. Güvenlik, herhangi bir hukuk devletinde toplumunun tanımlayıcı yönlerinden biridir ve devletin temel bir işlevidir. Hukuk devletinin geliştirmek istediği hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi için de bir ön koşuldur.

5.1. Suç Etkin Bir Şekilde Kontrol Edilir.

Cinayet, adam kaçırma, hırsızlık, silahlı soygun ve haraç dahil yaygın suçların yaygınlığını ve ayrıca insanların topluluklarındaki genel güvenlik algılarını ölçer.

5.2. Sivil Çatışma Etkili Olarak Sınırlıdır.

İnsanların silahlı çatışma ve terörden etkin bir şekilde korunup korunmadığını ölçer.

5.3. İnsanlar Kişisel Şikayetlerini Çözmek İçin Şiddete Başvurmazlar.

İnsanların kendi aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için veya hükümetten tazminat istemek için yıldırma veya şiddete başvurup başvurmadıklarını ve insanların devlet şiddetinden uzak olup olmadığını ölçer.

  1. Yasal Uygulamalar

Yasal Uygulamalar, WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 6.faktörü olarak düzenlemelerin ne ölçüde adil ve etkin bir şekilde uygulandığını veya uygulanmadığını ölçer. Hem yasal hem de idari düzenlemeler, hükümet içindeki ve dışındaki davranışları yapılandırır. Bu faktör, bir hükümetin hangi faaliyetleri düzenlemeyi seçtiğini veya belirli bir faaliyetin ne kadarının düzenlenmesinin uygun olduğunu değerlendirmez. Bunun yerine, düzenlemelerin nasıl uygulandığını veya uygulanmadığını inceler.

6.1. Devlet Yasaları Etkin Bir Şekilde Uygulanmaktadır.

Çalışma, çevre, halk sağlığı, ticari ve tüketiciyi koruma düzenlemeleri gibi hükümet düzenlemelerinin etkin bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını ölçer.

6.2. Devlet Yasaları Herhangi Bir Baskı Olmaksızın Etkin Bir Şekilde Uygulanmaktadır.

Yasaların uygulanmasının rüşvete veya özel çıkarların uygunsuz etkisine tabi olup olmadığına ve izin ve ruhsatların verilmesi ve kamu sağlık hizmetlerinin idaresi gibi kamu hizmetlerinin rüşvet veya diğer teşvikler olmaksızın sağlanıp sağlanmadığına ilişkin tedbirleri kapsamaktadır.

6.3. İdari İşlemler Makul Gerekçe Harici Gecikmesiz Gerçekleşmektedir.

Ulusal ve yerel düzeyde idari işlemlerin makul olmayan bir gecikme olmaksızın yürütülüp yürütülmediğini ölçer.

6.4. Süreç Boyunca İdari Gelişmelere Saygı Gösterilmektedir.

Çevre, vergi ve iş gücü gibi konularda ulusal ve yerel makamlar tarafından yürütülen idari işlemlerde hukuka uygun süreçlere uyulup uyulmadığını ölçer.

6.5. Devlet Yasal Süreç Tamamlanmadan ve Makul Tazminat Sağlanmadan Kamulaştırma Yapamaz.

Devletin kişilerin ve şirketlerin mülkiyet haklarına saygı gösterip göstermediğini, özel mülkiyete yasadışı el koymaktan kaçınıp kaçınmadığını ve mülkün yasal olarak kamulaştırıldığı durumlarda yeterli tazminat sağlayıp sağlamadığını ölçer.

  1. Kamu Hukuku

Kamu Hukuku, WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 7.faktörü olarak, sıradan insanların şikayetlerini hukuk sistemi aracılığıyla barışçıl ve etkili bir şekilde çözüp çözemeyeceğini ölçer. Kamu hukuku, adalet sisteminin erişilebilir ve karşılanabilir olmasının yanı sıra ayrımcılık, yolsuzluk ve kamu görevlilerinin uygunsuz etkisinden arınmış olup olmadığını ölçer. Mahkeme işlemlerinin makul olmayan gecikmeler olmadan yürütülüp yürütülmediğini ve kararların etkili bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını inceler. Ayrıca alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının erişilebilirliğini, tarafsızlığını ve etkinliğini de ölçer.

7.1. İnsanlar Yargıya Erişebilir ve Yararlanabilir.

İnsanların mevcut hukuk yollarından haberdar olup olmadıkları da dahil olmak üzere, mahkemelerin erişilebilirliğini ve karşılanabilirliğini ölçer; yasal tavsiye ve temsile erişebilir ve bunu karşılayabilir; ve makul olmayan ücretler ödemeden, makul olmayan usul ve engellerle karşılaşmadan veya fiziksel veya dilsel engellerle karşılaşmadan mahkeme sistemine erişebilir.

7.2. Kamu Hukuku Adalet Yönünde Ayrımcılık Yapmaz.

Kamu adalet sisteminin uygulamada sosyo-ekonomik statü, cinsiyet, etnik köken, din, ulusal köken, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılık yapıp yapmadığını ölçer.

7.3. Kamu Hukuku Yolsuzluk İçermez.

Kamu adalet sisteminin rüşvetten ve özel çıkarların uygunsuz etkisinden arınmış olup olmadığını ölçer.

7.4. Kamu Hukuku Devletin Uygunsuz Etkilerinden Bağımsızdır.

Kamu adalet sisteminin uygunsuz hükümet veya siyasi etkiden arınmış olup olmadığını ölçer.

7.5. Kamu Hukuku Makul Dışı Gecikmelere Tabi Değildir.

Hukuk yargılamalarının zamanında yürütülüp yürütülmediğini ve kararların makul olmayan bir gecikme olmaksızın zamanında üretilip üretilmediğini ölçer.

7.6. Kamu Hukuku Etkin Biçimde Uygulanır.

Kamu yargı kararlarının ve kararlarının pratikte uygulanmasının etkinliğini ve zamanlamasını ölçer.

7.7. Alternatif Anlaşmazlık ve Çözüm Yolları Erişilebilir, Tarafsız ve Etkilidir.

Alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarının uygun maliyetli, verimli, uygulanabilir ve yolsuzluktan uzak olup olmadığını ölçer.

  1. Ceza Hukuku

Ceza Hukuku, WJP Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nin 8.faktörü olarak, bir ülkenin ceza ve adalet sistemini değerlendirir. Etkili bir ceza adaleti sistemi, mağduriyetleri gidermek ve topluma karşı işlenen suçlar için bireylere karşı dava açmak için geleneksel mekanizmayı oluşturduğundan, hukukun üstünlüğünün önemli bir yönüdür. Ceza adaletinin sağlanmasına ilişkin bir değerlendirme, polis, avukatlar, savcılar, hakimler ve cezaevi görevlileri dahil olmak üzere tüm sistemi dikkate almalıdır.

8.1. Cezai Soruştura Sistemi Etkindir.

Faillerin etkin bir şekilde yakalanıp suçlanmadığını ölçer. Ayrıca polisin, müfettişlerin ve savcıların yeterli kaynaklara sahip olup olmadıklarını, yolsuzluktan ari olup olmadıklarını ve görevlerini yetkin bir şekilde yerine getirip getirmediklerini ölçer.

8.2. Ceza Hükümleri Zamanında ve Etkili Gerçekleşir.

Faillerin etkin bir şekilde kovuşturulup cezalandırılmadığını ölçer. Ayrıca, ceza hakimlerinin ve diğer yargı görevlilerinin yetkin olup olmadıklarını ve hızlı kararlar üretip üretmediklerini ölçer.

8.3. İnfaz Sistemi Ceza Davranışlarının Azaltılmasında Etkilidir.

Ceza infaz kurumlarının güvenli olup olmadığını, mahpusların haklarına saygı gösterip göstermediğini ve tekrar suç işlemeyi önlemede etkili olup olmadığını ölçer.

8.4. Ceza Sistemi Tarafsızdır.

Polis ve ceza hakimlerinin tarafsız olup olmadıklarını ve uygulamada sosyo-ekonomik statü, cinsiyet, etnik köken, din, ulusal köken, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılık yapıp yapmadıklarını ölçer.

8.5. Ceza Sistemi Yolsuzluğa Karışmamıştır.

Polisin, savcıların ve hakimlerin rüşvetten ve suç örgütlerinin uygunsuz etkisinden arınmış olup olmadığını ölçer.

8.6. Ceza Sistemi Devlet Müdahalelerinden Bağımsızdır.

Ceza adalet sisteminin hükümetten veya siyasi etkiden bağımsız olup olmadığını ölçer.

8.7. Hukuki Süreç ve Sanık Hakları

Şüphelilerin masumiyet karinesi ve keyfi tutuklama ve makul olmayan tutuklu yargılama özgürlüğü dahil olmak üzere temel haklarına saygı gösterilip gösterilmediğine ilişkin önlemleri içermektedir. Ayrıca, suç zanlılarının kendilerine karşı kullanılan kanıtlara erişip erişemeyeceklerini ve bunlara itiraz edip edemediklerini, kötü muameleye maruz kalıp kalmadıklarını ve kendilerine yeterli hukuki yardım sağlanıp sağlanmadığını da ölçer. Ayrıca, bir suçtan mahkûm edildikten sonra mahpusların temel haklarına saygı gösterilip gösterilmediğini ölçer.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi (Türkiye: 0.42 puan)

Buraya kadar tüm detayları ile sizlere aktarmaya çalıştığım “Hukukun Üstünlüğü Endeksinden” Türkiye aldığı “0.42 puan” ile listenin en son sıralarda yer almasını gösteren ilgili rapor görselini de bu haftaki yazımın içerisine eklemek isterim.

Ayrıca endeks değerlerinin son yıllarda düzenli olarak düşüş kaydettiğine de dikkat çekmek isterim.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi (Türkiye, 2015-2021)

Hukukun Üstünlüğü Endeksi (Ülke Sıralaması: 117/139)

Faktör Sıralaması (1): Türkiye, 2021

Faktör Sıralaması (2): Türkiye, 2021

Endeks değerini oluşturan ilgili faktörlere göz atıldığında rahatlıkla anlaşılacağı üzere Türkiye, devlet gücünün kullanımında, şeffaf devlet anlayışında, temel hak ve özgürlüklerin kullanımında, ceza hukuku uygulamalarında ve yasal uygulamalar kısımlarından çalışmada en düşük notları almıştır.

Hukuk ve Adalet yönünden mevcut bu hal ve şartlar altında ülkenin ekonomik trendini de sizlere az yazı üzerinden bir kaç görsel ile kısaca izah etmeye çalışacağım.

Kişibaşı Yurtiçi GSYH ($) (2004-2020)

2013 yılında $12.580 seviyesine kadar yükselen kişibaşı gayri safi yurtiçi gelir miktarı, o tarihten bugüne kadar gösterdiği düşüş trendine 2022 yılı sonunda da kaldığı yerden devam edecektir.

Doğrudan Yabancı Yatırım (Net,Milyon$)

2005 yılından itibaren hızla yükselen doğrudan yabancı yatırımcı miktarı 2007 yılından itibaren azalış trendine girmiş, özellikle 2018  yılından itibaren ise, yabancıya gayrimenkul satışları hariç tutulduğunda tamamiyle kurumuş durumdadır.

Portföy Yatırımları (Hisse Senedi & Tahvil)

Yabancı yatırımcıların BİST üzerinden yaptıkları Hisse Senedi ve Tahvil şeklindeki portföy yatırımları son 20 yılın en düşük seviyelerine gerilemiş durumdadır.

Reel efektif döviz kurunun gelmiş olduğu seviye, Türk Lirası’nın son 40 yılın en düşük noktasında olduğumuz göstermektedir.

Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (2003-2022)

Son Söz: Adaletin Olmadığı Yerde Ahlak ve Vicdan da Yoktur.

 

Kaynaklar

WJP Rule of Law Index Turkey Report;

https://worldjusticeproject.org/rule-of-law-index/country/2021/Turkey

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler