Sosyal Medya

Döviz

Kerim Rota: “İktidar sermayeden yardım istiyor”

Ekonomist Kerim Rota, BDDK’nın TL krediler için döviz varlığı sınırı kararının siyasi olduğunu; iktidarın, sermaye kesimine bugüne kadar sağladığı avantajı,…

Kerim Rota: “İktidar sermayeden yardım istiyor”

Ekonomist Kerim Rota, BDDK’nın TL krediler için döviz varlığı sınırı kararının siyasi olduğunu; iktidarın, sermaye kesimine bugüne kadar sağladığı avantajı, bu kararla yardım olarak geri istediğini söyledi.

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) TL krediler için döviz sınırlamasına yönelik kararının siyasi olduğunu belirterek, iktidarın sermaye kesimine bugüne kadar sağladığı avantajı, BDDK kararı ile yardım olarak geri istediğini söyledi. Bu hafta zorunlu değilse piyasalarda döviz işlemi yapılmamasını öneren Rota, “Piyasaların dövizde bir düşüşle başlaması çok olası. Çünkü büyük iniş çıkışların yaşanacağı bir hafta olacak. Bu tür haftalarda zarar etmek çok olasıdır. Uzak durmakta fayda var” uyarısında bulundu.

Merkez Bankası’nın yüksek enflasyon ve değer kaybeden TL’ye rağmen politika faizini yüzde 14’te sabit tuttuğu Para Politikası Kurulu toplantısının hemen ardından BDDK’dan üst üste kritik hamleler geldi. Kurul, TL krediler için döviz varlığı sınırı getirdi. Sınır ise şirketlerin döviz varlıklarının 15 milyon TL’yi aşmaması. Ekonomist Kerim Rota, BDDK’nın kararını GAZETE DURUM’a değerlendirdi:

BDDK’nın bu kararı elinde döviz olan şirketleri “Kredini kesiyorum” diyerek döviz satmaya mı zorlayacak?

Zorlayacak. BDDK, bilançosunda belli bir miktarın üzerinde döviz taşıyan şirketlerin risklerine çok da bakmadan, şirketlerin döviz satarak Merkez Bankası’nın yılbaşından bugüne yaptığı kapı arkası satışlara destek olmasını istiyor. Bir anlamda diyor ki, “Benim elimdeki döviz artık yetersiz, siz tasarruflarınızı satarak, bana yardımcı olun” gibi bir durum söz konusu. Şunu da söylemem lazım bu çok önemli bir karar. Bu sadece BDDK’nın alabileceği bir karar değil. Bu, Türkiye’nin serbest kambiyo rejiminden (serbest bırakılan sermaye hareketleri) önemli bir geri dönüş aslında. Bunun teknik bir karar olmasının dışında siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum.

Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu Hakkında 32 sayılı karar, “Döviz bulundurmak serbest” diyor. BDDK ise “15 milyon TL üzerinde döviz varlığı olan kredi kullanamayacak” diyor. Bu çelişkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bence burada net bir yetki aşımı var. BDDK’nın yetki alanı dışında alınmış siyasi bir karar. Bu, hükümetin aldığı ama altına imza atmaktan aslında çekindiği serbest kambiyo rejiminden dönüş kararı. Maalesef bu tabii, birçok şeyin önünü açabilir. Özellikle Türkiye’de tasarrufların serbestçe ve istediğiniz para cinsinden yapılabilmesi gibi 1983 yılında Turgut Özal’ın getirdiği serbestiyetten önemli bir geri dönüş bu. Bunun, piyasada azalan güveni ve ekonomi yönetimine olan güveni azaltacağını ve Türkiye’nin şu an yaşadığı itibar açığını artıracağını düşünüyoruz.

Bu karar bir yabancı para kısıtlaması mı, sermaye kontrolü mü, kredilerin yönlendirilmesine ilişkin bir karar mı? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben bunu bir sermaye kısıtlaması olarak görüyorum. Sermaye kontrolü demek ağır olur. Sermaye sınırlaması ve sermaye kısıtlaması demek lazım. Çünkü sınırlama veya kısıtlama dediğinizde şunu ortaya koyuyor, istediğiniz gibi yapamazsınız, belli şartlarda yapabilirsiniz dendiğine göre bunu bir sermaye kısıtlaması veya tasarruf para birimi kısıtlaması olarak algılamak gerek.

Karar sonrası dolar/TL Türkiye piyasaları kapanmışken bankalar arası piyasada düşük hacimli işlemlerde 17.36 lira seviyelerinden hızla 16.40 lira seviyelerine kadar geriledi. Saat 20.15 itibariyle dolar/TL 16.71 liradan işlem görüyordu. Pazartesi piyasalardaki tablo ne olur?

Şirketlerin buna uyum sağlamak için bir miktar daha döviz satması gerekecek, öyle görünüyor. O yüzden pazartesi günü piyasaların dövizde bir düşüşle başlaması çok olası ama benim şiddetle tavsiyem bu hafta gerçekten işlem yapmak zorunda olmayan hiç kimsenin çok fazla işlem yapmamasıdır. Çünkü büyük iniş çıkışların yaşanacağı bir hafta olacak, öyle görünüyor. 21 Aralık haftasında olduğu gibi. O yüzden alım-satım hevesi olanların da biraz uzak durmasında fayda var. Şirketlerin satacağı, bireylerin alacağı bir hafta görüntüsü olabilir. Ama dediğim gibi bu tür haftalarda zarar etmek çok olasıdır. Uzak durmakta fayda var.

İktidar bu kararla neyi amaçlıyor? Yıllarca AK Parti’yi destekleyen, AK Parti sayesinde kar ve sermaye biriktirenler göreve mi çağrılıyor?

Çok doğru bir yorum. İktidar, sermayeye şunu söylüyor, “Biz size bu kadar yüksek enflasyon oranında bu kadar ucuz krediler verdirdik. Bu kadar faizleri ucuzlattık, enflasyonun bütün sıkıntısını milletin sırtına yükledik. Sizi kalkındırdık, biraz da siz kaleye geçin, defansa gelin bizimle beraber. Biz zaten milletin dövizlerini satıyorduk ama üstüne bir de sizin dövizleri biz satmayalım da biraz siz bir şeyler yapın…” Bu tabii hiç sürdürülebilir bir durum değil. Yani sermaye kesimine verdikleri avantajı, şimdi yardım olarak istiyor. Yapılması gereken enflasyonla düzgün mücadele ve ekonominin akıl, bilim ve rasyonalite çerçevesinde yönetilmesiydi sadece. Bundan uzaklaştıkça da bu tür duygusal, tepkisel kararları alıyorlar.

Bu karar olumlu sonuç verir mi? Yoksa bu da faiz kararı gibi ekonomide olumlu sonuç vermeyecek kararlardan biri mi?

Hatalı kararlardan biri. Bu Türkiye’deki itibar açığını çok daha artıracak, güven açığını artıracak. Maalesef Türkiye’yi daha çok dünyaya kapatacak bir karar olarak tarihe geçecek diye düşünüyorum.

Gazete Durum

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler