Sosyal Medya

Gündem

Torba Gezi Davası’ndan Kavala’ya tahliye çıkmadı

Birleştirilmiş Gezi davasının ikinci duruşmasında 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına ve duruşmanın 17 Ocak…

Torba Gezi Davası’ndan Kavala’ya tahliye çıkmadı

Birleştirilmiş Gezi davasının ikinci duruşmasında 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına ve duruşmanın 17 Ocak 2022 günü görülmesine karar verildi. Karar oy çokluğuyla alındı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davada tek tutuklu sanık Kavala ve ABD’li Henri Barkey ile birlikte 52 sanık yargılanıyor. Mahkeme bir sonraki duruşma için 17 Ocak tarihini belirledi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Eylül ayında yaptığı toplantıda AİHM’nin hak ihlali kararına atıfta bulunarak Kavala’nın 30 Kasım’a kadar serbest bırakılmasını talep etmiş, aksi takdirde Türkiye hakkında yaptırım süreci başlatılacağı uyarısında bulunmuştu. Türkiye, AİHM kararını uygulamadığı için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin denetim sürecine alınmıştı.

“Savcılar soru sormuyor, endişem bu durumun kanıksanması”

Prof. Dr. Ayşe Buğra, eşi Osman Kavala hakkında verilen karara ilişkin olarak,  “Ben 4 senedir kaç duruşmaya girdim bilmiyorum. Bu duruşmalar her zaman aynı kelimelerle ifade edilen, aynı cümlelerle söylenen bir kararla bitiyor, tutukluluğun devamına. Bu duruşmalar bana gerçekten tuhaf geliyor. Savcılar iddianameler yazdıkları, hakkında çok suçlamalar içeren iddianameler yazdıkları bir sanığa soru sormuyorlar.” değerlendirmesini yaptı.

Buğra, “Avukatlar durmadan aynı soruları soruyorlar. “Hangi somut eylemlerle üzerine atılı suçları işlemiştir” diye. Bu böylece devam ediyor. Bu normal bir şey değil. Bu ne evrensel hukuk normlarına, ne insan haklarıyla ilgili normlara uyan bir durum değil. Benim büyük endişem bu durumun kanıksanması, normalleşmeye başlaması ve normal kabul edilmesi.” dedi.

Kavala’nın avukatı Deniz Tolga Aytöre“Bir süreç yaşanıyor 4 yılı aşkın süredir. Bu süreç Osman Kavala’nın tutuklu kalabilmesi için hukuka karşı verilen bir mücadele haline döndü. En son İstanbul  13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu hukuka rağmen yürütülen sürece iki celsedir vermiş olduğu kararla katkısını yineledi. Söylenecek çok fazla bir şey yok aslında.”  düşüncesini dile getirdi.

Duruşma için “Bu Türk yargısı için büyük bir şanstı” diyen avukat Aytöre, “Bağımsızlık konusunda endişeleri gidermek için bir şanstı, siyasetin yargıya müdahalesinin olmadığını açıkça göstermek için şanstı. Bence yargı bu şansını kullanamadı. Bu kadar meşru olmayan, somut olmayan delillerle gerekçelerle bir insanın anayasal hakkını elinden almak sadece yanlış hukuki karar olarak nitelendirilmemeli. Bizce bu kamu yetkisini kötü kullanma sorunu haline geldi.” ifadesini kullandı.

Kavala duruşmaya katılmadı

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkında “Soros artığı” ifadesini kullanmasının ardından duruşmalara katılmayacağını duyuran Osman Kavala, bugünkü duruşmada SEGBİS sistemine bağlanmadı. Çarşı davası sanıklarından Koray Yalnız’ın avukatı, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını ve savunmasının istinabe yoluyla alınmasını  talep ettiğini ancak mahkemenin bu konuda bir karar vermediğini söyledi. Yalnız’ın avukatı, müvekkilinin dosyasının ayrılmasını istedi.

Çarşı davası sanıklarından Yusuf Demirci’nin avukatı Ömer Kavili, “Davanın bir an önce bitirilip sanıkların aklanması gerekir. Tefrik talebi yerindedir. Yurt dışında olan Çarşı davası sanığı hakkında tefrik talebi verilmesini yargılamanın uzamaması açısından biz de talep ediyoruz. Bazı telefon konuşmalarının kime ait olduğunun araştırılması için sanıklardan ses örneği alınmasını istediniz. Mahkemenin delil toplaması ceza yargılama ilkeleri açısından sıkıntılıdır. Hâkimlik standardı çerçevesinde soğukkanlı bir şekilde kanunsuz taleplere karşı dik durmanızı beklerdik. Dosyanızdaki evrakların bilgi belge güvenliği yoktur. Lehte olan delillerin dosyanızdan kaybolacağı endişesindeyiz. O konuda mahkemenizin sabıkası var.” dedi.

Kavili şunları kaydetti:

“30. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayı Çarşı davası avukatlarına vermeden nasıl olur da bizden esas hakkında beyanda bulunmamızı istersiniz? Kanunsuz bozma kararı veren Yargıtay kararından dönüp Çarşı davası sanıkları hakkında beraat vermenizi talep ediyorum.”

” Bu iddianame mahkemeye yalan söylüyor”

Ülkenin kozmik odasına girenler hakkında beraat kararı verildi. Osman Kavala’ya gelince sivil toplum kuruluşu faaliyetleri suçlama konusu oldu. Casusluk kapsamına sokuldu. Bir insanı casuslukla suçluyorsanız hem geleceğini riske atarsınız hem de ailesini etkilersiniz.  Bu iddianame mahkemeye yalan söylüyor. Dosyada devletin HTS raporu var (Kavala ile Henri Barkey arasında) hiçbir görüşme olmadığına dair. Bu delillerle tutukluluğun devamına karar vermeniz olası değil. Dört yıldır aynı gerekçelerle tutukluluğa devam kararı veriliyor.

“Barkey ile görüşme yok, baz istasyon örtüşmesi yok, casusluk yok”

Barkey ile görüşme yok, baz istasyon örtüşmesi yok, casusluk yok. Bu kadar yok arasında bu tutuk devam kararını neye dayandırıyorsunuz? Yasal unsurları bulunmayan suçlamalar, komik tutukluluk devam gerekçeleri hukuka aykırılıktan öte kamu yetkisinin kötüye kullanılmasıdır.

Osman Kavala’nın avukatlarından Köksal Bayraktar da şunları söyledi:

“AİHM kararının uygulanması bir zorunluluktur. Anayasaya göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşma olan AİHS kanun hükmündedir. Bu kararın uygulanmaması Anayasayı ihlal niteliğindedir. AİHM kararı kesinleşmiş olmasına rağmen karara uymamaya devam ediliyor. Bu ihlal kararı sanki yokmuş gibi kendi kanunlarımız arasında dönüp dolaşıyoruz. AİHM kararı iki sene önce vermişti. İhlal kararına karşın Kavala için 4 yıldır süregelen hak ihlali söz konusu. Uzun süren bu tutukluluk hali bizi yöneltilen suçlamalara dair savunmalarımızı yapamaz hale getirmiştir. Çünkü sürekli olarak tutuklama olmalı mı olmamalı mı, bunu tartışıyor, esasa giremiyoruz.

Savcı, Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmesine talep etti

Duruşma savcısı, bir kısım sanık avukatlarının tefrik taleplerinin ve Gezi ve Çarşı dosyalarının ayrılması taleplerinin reddine, vareste taleplerinin sorgulaması yapılan sanıklar yönünden kabulüne, ve Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti.

Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi

Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına ve duruşmanın 17 Ocak 2022 günü görülmesine karar verildi. Karar oy çokluğuyla alındı.

Ne olmuştu?

2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan olaylarla ilgili dava, 8 yıl sonra sil baştan, üstelik torba dava halinde yeniden görüldü. Gezi’yi organize ettikleri iddia edilen aralarında tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 sanık hakkındaki beraat kararının bozulmasından sonra dava torba davaya dönüştü.

Kavala’nın serbest kalmasını engellemek amacıyla daha önce tahliye edildiği, Türkiye’nin AİHM’de mahkum edilmesine yol açan iddialar, Türk Ceza Kanunu’ndaki farklı maddelerden yeniden dava konusu yapıldı. Bu dava, Gezi davası ile birleştirildi. 6 yıl önce beraatle biten Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi. Mahkeme heyeti avukatların dosyaların ayrılması talebi dahil tüm taleplerini reddetti. Bunun üzerine Çarşı avukatları duruşmadan çekilme kararı alarak salonu terk etti. Salonda bulunan seyirciler de avukatlara alkışlarla destek verdi.

Geçtiğimiz duruşmada hukuki durumda değişiklik olmadığı gerekçesiyle Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi.

T24, DW Türkçe, BBC,

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler