Sosyal Medya

Ekonomi

Cüneyt Akman: DOĞRU PARTİ EKONOMİ PROGRAMINI AÇIKLADI

Ülkede ekonomi özellikle döviz kurunun yükselmesiyle her geçen gün biraz daha tartışma konusu olurken tartışılan bir diğer konu ise genel…

Cüneyt Akman:  DOĞRU PARTİ EKONOMİ PROGRAMINI AÇIKLADI

Ülkede ekonomi özellikle döviz kurunun yükselmesiyle her geçen gün biraz daha tartışma konusu olurken tartışılan bir diğer konu ise genel seçimin ne zaman yapılacağı…

Birçok siyasal gözlemci genel seçimlerin normal zamanı olan 2013 Haziranından önce bir erken seçim olarak gerçekleşeceği konusunda hemfikir. Bazıları ekonominin bu koşullarında seçimin 2022 yılında yapılacağını düşünüyor.

Öyle olunca yeni bazı partiler de şimdiden hareketlenmeye başladı.

CHP’den kopan Muharrem İnce’nin Memleket Partisi, Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Partisi ve İyi Parti’den kopan Prof. Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi işte bu yeni partilerden.

Geçen sene ağustos ayında kurulan Doğru Parti de dikkat çeken yeni partilerden. Kurucusu son zamanlarda sosyal medyada iktidara, oldukça sert bir üslupla yaptığı eleştirilerle dikkat çeken bir zamanlar DYP ve ANAP hükümetlerinde bakanlık yapmış Rifat Serdaroğlu. Partinin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ise ekonomi basınının duayen isimlerinden Meriç Köyatası.

Doğru Parti 13 Ekim’de İstanbul’da bir toplantı düzenleyerek ekonomi programını açıkladı.

Toplantıda ilk konuşmayı Genel Başkan Rifat Serdaroğlu yaptı.

Serdaroğlu özetle şunları söyledi:

“Biz hiçbir partinin devamı değiliz. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerine, anayasanın ilk altı maddesine inanan bir partiyiz. Bunca yolsuzluk ve sefalete rağmen, iktidarın oyları düşüyor ama hala birinci parti. İktidardan kaçan eski dönemin merkez sağ oyları, muhalefet partilerine gitmiyor, kararsızlar ve protesto oylar grubunda toplanıyor. Yine aynı şekilde eski dönemin merkez sağ ve merkez oyları AKP’den MHP’den kopacak ama gidecek yer arıyor. Bütün bunlar, muhalefetteki söylem, eylem ve güven eksikliğinin önemli bir göstergesidir. Türkiye’nin merkez partisi olarak, DOĞRU Parti olarak biz, merkezdeki, merkez sağdaki ve merkez soldaki kararsız oylar ile protesto oyları başta olmak üzere; gençlerimizin, kadınlarımızın ve ülkeden umudunu kesen herkesin oyuna talibiz. Bugün Türkiye’nin 53 ilinde teşkilatımızı kurduk. Kongrelerimizi yapıyoruz ve en kısa zamanda seçimlere girmeye hak kazanacağız.”

Daha sonra söz alan Genel Başkan Yardımcısı Meriç Köyatası ise ekonomide yapacakları icraatları açıkladı.

Söze “Ekonominin fotoğrafını doğru çekmeliyiz ki, doğru politikalar geliştirelim, doğru reçeteler uygulayalım” diye başlayan Köyatası AKP’nin ilk dönemini benimseyen Babacan’ın dönemini de eleştirdi:

“Bazı kesimler AKP’nin ilk dönemi ile Babacan dönemini övüyor. Hani “adamlar çalıyor ama çalışıyorlar” denilen dönem. O dönem esasında Türk ekonomisinin zehirlendiği, büyük yapısal bozulmaya uğradığı bir dönemdir.”

Köyatası’na göre “Köklü bir eğitim reformu yapmadan, köklü bir yargı reformu yapmadan, devlette kuvvetler ayrılığı ilkesini yeniden kurmadan alınacak hiçbir teknik tedbir, ekonomide düzey çıkmayı ve refaha ulaşmayı sağlayamaz.”

Meriç Köyatası bundan sonra Doğru Parti’nin ekonomi programını açıkladı.

Doğru Parti’nin ekonomi programının ana başlıkları şunlar:

“Devlet ve özel sektörün, tarımda da kooperatiflerin yer aldığı karma ekonomik model uygulayacağız.

Devlet Planlama Teşkilatını kuracağız ve tarımda, sanayide, kentleşmede yerelden genele kalkınmacı bir planlı ekonomi modeli geliştireceğiz.

Kalkınma hamlesinin birinci ayağı eğitim olacak. Güçlü bir eğitim hamlesi ile tarımda, sanayide, hizmetler sektöründe verimliliği ve üretimi artıracağız.

Güçlü eğitim için öğretmenlerin yeterliliğini artıracağız, öğretmenlerin maaşlarını milletvekili maaşları seviyesine getireceğiz.

Tarımda çiftçinin tüm borçlarını sileceğiz. Kooperatifleşmeyi sağlayacağız.

Tarımda planlama yapacak, bu plana göre çiftçiye, tohum, mazot, gübre, ilaç, damızlık hayvan, yem desteği vereceğiz.

Planlanmış üretimde her ürün için çiftçiye karlı alım garantisi vereceğiz. Hiçbir çiftçinin elinde ürün kalmayacak.

Topraksız çiftçiye ve kentlerden kırsal kesime göçmek isteyen ailelere toprak tahsis edeceğiz.

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri kuracağız. Her köye normal öğretmenlerin yanı sıra Köy Enstitülü bir öğretmen, bir ziraat mühendisi ve bir veteriner atayacağız. Böylece, Atatürk’ün Aydınlanma Devrimlerine devam edip tarımda üretimi ve verimliliği artıracağız.

Her kentte üniversitelerle işbirliği yaparak Atatürk Orman Çiftliği benzeri Araştırma –Geliştirme (AR-GE) çiftlikleri kuracağız.

Sanayide planlı kalkınma modeline uygun olarak her bölgede yerel girişimcilerin sanayi tesisi kurmasını teşvik edeceğiz.

Türkiye’nin dört bir yanında, tüm illerde, planlı bir modelle, orta ve yüksek teknolojili sanayi üretimi için, özel sektörü teşvik edeceğiz. Yeterli girişimci çıkmazsa, bu tesisleri devletin kurmasını sağlayacağız.

Gençlerin yenilikçi projeleri ile kadınların yerel kalkınma projelerine devletin Melek Yatırımcı olarak ortak olmasını sağlayacağız.

Yerel kalkınma, sanayileşme ve Anadolu’da kentlerin modernizasyonu için en büyük kozumuz gençler. Kız erkek demeden, her sene her ilden en az 1000 lise son sınıf öğrencisi olmak üzerine en az 100 bin öğrenciyi Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin’e yabancı dil eğitimi ve lise son sınıf eğitimi için göndereceğiz. Yine her ilden en az 200 olmak üzere toplan 20 bin lise mezunu öğrenciyi Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin’de üniversite öğrenimine göndereceğiz. Bu gençlere döndüklerinde kendi şehirlerinde 5 yıllık devlet garantili iş vererek tam burslu öğrenim sağlayacağız.

Her türlü ekonomik faaliyette çevre değerleri ön plana çıkacak. Çevreyi katleden altın madenlerinin faaliyetlerine son verilecek. Etibank kamulaştırılacak. Mustafa Kemal Atatürk döneminde olduğu gibi MTA, doğal kaynaklarımızı arayıp bulacak, Etibank da metal madenlerinin işletme yetkisi ve tekeline sahip olacak. Madenlerin hammadde olarak ihraç edilmesi yasaklanacak. Maden arama ve işleme alanında faaliyet gösterecek yerli ve yabancı şirketler ancak MTA ve Etibank’la ortaklık kurarak çalışabilecek.

Adil bir vergi reformu ile güçlü bir sosyal devlet oluşturacağız.

Güçlü sosyal devlet için eğitim parasız olacak. İlk ve orta eğitimde tüm öğrencilerin iki öğün kaliteli ve sağlıklı beslenmesini devlet karşılayacak.

Güçlü bir sosyal devlet için her kademede kaliteli sağlık hizmetleri ücretsiz olacak. Kimse sağlık sigorta sisteminin dışında kalkmayacak.

Güçlü bir sosyal devlet için bir emekli maaşı ime iki kişinin insanca ve refah içinde yaşaması sağlanacak.

Güçlü bir sosyal devlet için sosyal yardımlar sadaka olmaktan çıkarılacak. İhtiyaç duyan herkes anayasal hak olarak sosyal yardımlardan faydalanacak.

Teknolojideki gelişmeler nedeniyle yakın gelecekte yapay zeka ve robotlar insanların işlerini elinden alacak. O nedenle tüm vatandaşlara Vatandaşlık Temel Geliri adı altında maaş bağlanması için yeni bir sosyal güvenlik şemsiyesi geliştirilecek.

Hep birlikte üreterek zenginleşeceğiz. Ürettiğimizi adil bir şekilde hakça paylaşarak zenginlik ve refahı tüm topluma yayacağız.

Kamuda ısrafı, yolsuzlukları ve bütçe açıklarını önleyecek, planlı bir kalkınma modeli ile üretimi artıracak ve bu yolla enflasyon belasından kurtulacağız.

Hazine garantili otoyollar, köprüler, havaalanları, hastaneler, elektrik dağıtım gibi devlet imtiyazlarını devreden özelleştirmeler iptal edilecek. Bu tesisler tek tek incelenecek ve gerektiğinde hiçbir bedel ödenmeden kamulaştırılacak.

Hesap sormak bir intikam amacı değildir. Çalanın yanına kar kalırsa, çöken adalet duygusunu ve çöken toplumsal ahlakı yeniden kuramayız. Bu nedenle devri sabık yaratılarak, Türk milletinin parasının çalan, müştereklerini yağmalayan herkesten çaldıkları tüm paralar alınıp Hazine’ye gelir kaydedilecek.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler